Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1147 E. 2022/1720 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1147
KARAR NO: 2022/1720
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2021
NUMARASI: 2021/150 E – 2021/929 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 07/06/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 26/04/2010 tarihinden itibaren 15/10/ 2015 tarihine kadar, 40929 “ticarethane- büro-yazıhane” tarifesinden … numaralı elektrik abonesi olduğunu, abonelik tesis edilirken kurulu sözleşme gücünün 38,04 kWh olduğunu, ancak sözleşme gücü yetersiz olduğundan 26/12/2013 tarihinde akdedilen Sözleşme Güç Arttırma Sözleşmesi gereğince, 38,04 olan sözleşme gücü 41,96 kWh arttırılarak 80 kWh’a yükseltildiğini, davalı şirketin 2014/6 döneminde, öncesinde 15 olan çarpan sayının güç artımı sonrası 30 olması gerektiği gerekçesiyle- 30 çarpan sayısını esas alınarak 54.860,60 TL tutarında ek tahakkuk yaptığını ve buna ilişkin 15/08/2014 son ödeme tarihli faturanın tebliğ edildiğini, müvekkilinin talep edilen ek tahakkuk mik- tarına ve fatura içeriğine itiraz ettiğini beyanla,- fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla- güç arttırımı sebebiyle müvekkilinden 17/05/2013-26/12/2013 tarihlerine ilişkin olarak ek tahakkuk bedeli, gecikme zammı ve KDV şeklinde tahsil edilen paraya karşılık şimdilik 5.000,00 TL’nin 29/09/2014 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirkete tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 21/12/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesinde 5.000,00 TL olarak belirttikleri talebini 16.092,10 TL’ye çıkarmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının “davalı tarafından 54.860,60 TL ek tüketim faturası tahakkuk edildiğini ve müvekkiline yapılan itiraz neticesinde düzeltme yapılarak 24.136,54 TL tutarında fatura düzenlendiğini” iddia ettiğini, ancak bu iddianın kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili tarafından 24.136,54 TL tutarlı herhangi bir fatura düzenlenmediğini, ancak dava konusu 18.989,10 TL tutarlı faturanın tahakkuk ettiğini, akabinde söz konusu faturanın davacı tarafından taksitler halinde ödendiğini, ayrıca yeni düzenlenen faturada dönem tüketimlerinin de mevcut olduğunu, dönem tüketimleri düzenlenen faturadan çıkarıldığında 15.651,50 TL eksik tüketim hesabı yapıldığını, Yine davacının dava dilekçesinde iddia ettiğinin aksine güç artırmaya ilişkin talebin 17/05/2013 tarihinde yapıldığını, dilekçe ekinde sunulan karton fotokopilerinden eksik tüketim hesabının hukuka uygun olarak yapıldığının anlaşılacağını, … sayılı, 02/05/2014 tarihli tutanakta da görüldüğü üzere 30 çarpan sayısı esas alınarak güç artırımının uygun olacağı hususunun davacı ve müvekkil kurum çalışanları tarafından imza altına alındığını, Müvekkili şirket tarafından yapılan işlem ve tahakkukların hukuka uygun olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce tesis edilen 2016/845 Esas 2018/663 Karar 04/07/2018 tarihli ilamı ile; “Davanın KABULÜ İLE, Davacının 29/09/2014 tarihli fatura nedeniyle davalıya 15.236,32-TL ana para ve taleple bağlı kalınarak 600,00TL gecikme cezası ve 130,54-TL gecikme cezası KDV’si olmak üzere 16.009,10 TL borçlu olmadığının tespiti ile yapılan ödeme nedeniyle bu miktarın 1.760,71 TL’sine 20/11/2014, 2.720,38TL’sine 22/12/2014, 2.869,24-TL’sine 20/01/2015, 2.739,78 TL’sine 20/02/2015, 2.540,16 TL’sine 20/03/2015 ve bakiye kısmına 20/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya ödenmek suretiyle istirdatına ” karar verilmiştir. Taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine 2018/3128 Esas 2021/396 Karar sayılı 16/02/2021 tarihli ilamı ile; “Dosyaya ibraz olunan abone dosyası, ve bilirkişi raporu ile; davacının davalı şirketin 26/04/ 2010 tarihinden 15/10/2015 tarihine kadar ‘TİCARETHANE’ abone grubunda faaliyet gösteren … tesisat numaralı elektrik tüketicisi olduğu, davalının … nolu tutanağa istinaden tespit ettiği çarpan hatasından dolayı davacıya 17/05/2013 – 30/04/2014 tarihleri arasında 42.328,5 KWh yeni ek tüketim hesabı yaparak ve bu miktara dönem tüketimi de ilave ederek 29/04/2014 son ödeme tarihli … nolu 18.989,10 TL lık fatura tahakkuk ettirdiği, davacının bu bedeli 25.700,32 TL olarak taksitle ödediği, oysa abone detay bilgilerinde güç arttırma sözleşme tarihinin 26/12/2013 tarihinde gerçekleştiği, dolayısıyla ek tüketimin 26/12/2013 – 30/04/ 2014 tarihleri arasında 125 gün için yapılması ve bu süre için de dönem tüketimi ile birlikte 8.900,22 TL olarak faturalandırılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bilirkişi raporunda tespit edilen 8.900,22 TL ek tüketim bedeline göre davacıdan tahsili gereken gecikme cezası ve gecikme cezasının KDV’si yönünden bir hesaplama yapılmamıştır. Davacı vekili talep arttırım dilekçesinde ,ek raporda belirtilen ek tüketim bedeline göre yaptıkları hesaba göre 15.236,32 TL ana para + 725,24 TL gecikme cezası + 130,54 TL KDV den ibaret toplam 16.092,10 TL nın tahsilini talep etmiş, tamamlama harcını yatırmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, 15.236,32 TL ana para + 600,00 TL gecikme cezası + 130,54 TL gecikme cezasının KDV’si olmak üzere toplam 16.009,10 TL üzerinden hüküm kurulduğu halde, hükümde yer alan alacak toplamının 15.966,80 TL olduğu, hükmün çelişkili olduğu tespit edilmiştir. Davacıya iadesi gereken ana para, gecikme cezası ve gecikme cezasının KDV miktarının ayrı ayrı tespiti yönünden hükme yargısal denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekmektedir.” denilerek HMK 353/1-a-6 md gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce 21/12/2021 tarihli ilam ile bu kez; “Davanın KISMEN KABULÜNE, davacının 29/09/2014 tarihli fatura nedeniyle davalıya 15.236,32 TL ana para, 704,10 TL gecikme cezası ve 126,74 TL gecikme cezasının KDV’si olmak üzere toplam 16.067,16 TL borçlu olmadığının tespiti ile yapılan ödeme nedeniyle bu miktarın 1.760,71 TL’sine 20/11/2014, 2.720,38 TL’sine 22/12/2014, 2.869,24 TL’sine 20/01/2015, 2.739,78 TL’sine 20/02/2015, 2.540,16 TL’sine 20/03/2015 ve bakiye kısmına 20/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya ödenmek suretiyle istirdatına ” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Davacının iddiasının aksine ,iş bu davaya dayanak teşkil eden tahakkukun güç 17/05/ 2013 tarihli güç artırma talebine dayandığını, bu tarihin dosya kapsamında mevcut karton fotokopilerinden açıkça görüldüğünü, Mahkeme dosyasında mübrez 24241 sayılı, 02/05/2014 tarihli tutanakta ” çarpanın 30 olması gerekirken sistemde 15 olarak göründüğü, hatalı çarpandan çıkan tahakkukun düzeltilmesi”nin uygun olacağının belirtildiğini ve tutanağın davacı ile müvekkili şirket çalışanları tarafından imza altına alındığını, Bilirkişi raporunda hesaplama için 26/12/2013 tarihinin esas alınmasının hatalı , müvekkili şirket tarafından 17/05/2013-30/04/2014 tarihleri itibariyle yapılan hesaplamanın ise mevzu- ata uygun olduğunu, Hükme esas alınan bilirkişi raporu 3. sayfasında da açıkça yer verildiği üzere müvekkil şirketçe düzenlenen eksik tüketim ve ilgili dönem tüketimini içeren faturanın 18.989,10 TL tutarında olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, bir değerlendirme yapılabilecek ise dahi bu rakam üzerinden yapılması gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava konusu uyuşmazlık, 5571383 tesisat numaralı davacı abonenin yetersiz olan 38,04 kW sözleşme gücünün 80 kW’a çıkarılması sonucunda; “30 olan çarpan sayısına rağmen, elektrik faturalarının eski 15 çarpanına göre hesaplandığı” belirtilerek, davalı tarafından dönem tüketimine ek tüketim ilave edilmesiyle hazırlanan, 29/09/2014 son ödeme tarihli 18.989,10 TL’lik faturadan kaynaklanmaktadır. Dosya içeriğinden; davalı şirketin önce aboneliğin başlangıç tarihi olan 26/05/2010 günü ile çarpan hatasının tespit edildiği 30/04/2014 günü arasında ek tüketim hesabı yaptığı, daha sonra bunun hatalı olduğunu belirterek ek tüketiminin güç artırma talebinin yapıldığı 17/05/2013 gününden başlatılarak 30/04/2014 tarihine kadar düzeltilmesi yönünde işlem yapıldığı, bu tarihler arasında bulunan 42.329 kWh ilave tüketim hesabına göre dava konusu faturanın tahakkuk edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı taraf 30 çarpanın,davacının güç artırım talebinde bulunduğu 17/05/ 2013 tarihinden itibaren uygulanması gerektiğini savunmuş , delil olarak taraflarca düzenlenen 02/05/ 2014 tarihli tutanağa ve güç artırım dilekçesine dayanmıştır. Ancak – dairemizin önceki kararında da belirtildiği üzere- … Yasal Takip Direktörlüğü’nün mahkemeye gönderdiği, … sayılı, 23/08/2016 tarihli yazısının ekinde sunulan “Abone Detay” bilgilerinden, taraflar arasındaki “Güç Arttırma Sözleşmesi”nden güç artırımının 26/12/2013 tarihinde gerçekleştirildiği anlaşılmış, davacı taraf 17/05/2013 tarihinde güç artırım tale- binde bulunmuş olsa bile 26/12/2013 tarihinden önce güç artırımının yapıldığına dair bilgi ve belge sunulmamıştır. 02/05/2014 tarihli tutanakta da bu yönde bir bilgi yer almamaktadır. Dolayısıyla ek tüketimin Güç Arttırma Sözleşmesi’nin yapıldığı 26/12/2013 tarihinden başlatılarak 30/04/2014 tarihine kadar 125 gün için yapılması gerekmektedir. 06/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda anılan süreçte yapılan ek tüketim 13.978,1 kWh olarak hesaplanmış ve bu değere dönem tüketimlerinin ilave edilmesiyle, sürecin 8.900,22 TL (Ana- para) olarak faturalandırılması gerektiği belirtilmiştir. Davalı şirket tarafından tahakkuk edilen fatura 18.989,10 TL ise de, bu fatura davacı tarafından 24.136,54 TL anapara + 1.325,24 TL tahsilat gecikme zammı ve 238,54 TL gecikme zam- mı KDV’si olmak üzere, toplam 25.700,32 TL olarak belirlenen ödeme planı doğrultusunda davalı şirkete ödenmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen ek rapora göre; davalının (24.136,54 TL- 8.900,22 TL =) 15.236,32 TL ana para + (1.325,24 TL – 621,14 TL= ) 704,10 TL gecikme zammı + 126,74 TL gecikme cezası KDV’sinden ibaret toplam 16.067,16 TL’yi davacıya iade etmesi gerektiği tespit edil- miş olup rapor dosyadaki delillere hükme ve yargısal denetime elverişlidir. Söz konusu rapor esas alınarak tesis olunan hükümde; vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 1.097,55 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 274,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 823,17 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/06/2022