Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1088 E. 2023/177 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1088
KARAR NO: 2023/177
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/12/2021
NUMARASI: 2019/385 E – 2021/870 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 24/01/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekili şirketin … bayisi olduğunu, açtığı şubelerin franchise hükümlerine göre önce “…” tarafından kiralandığını, akabinde müvekkili şirkete alt kiralama yapıldığını, davacının iş bu şubede 20/11/2014 tarihli ana ve alt kira sözleşmeleri ile kiracı olduğunu, Tadilat işleri sonrasında, 09/12/2014 tarihli yönetim kurulu kararıyla ”… Mah. … Sk. …Esenyurt/İstanbul” adresinde açılan “…” Franchise Şubesi’nin 14/12/2014 tarihinde ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, Belirtilen tarihlerden önce işbu adresteki mecurun ile müvekkilinin hiçbir bağlantısının bulunmadığını, Davalı tarafça, söz konusu bu adreste bulunan … nolu aboneliğe ilişkin 07/08/2014 son ödeme tarihli 5.974,80 TL ve 08/09/2014 son ödeme tarihli 993,90 TL olmak üzere toplam 6.968,70 TL Enerji Bedeli+2.781,93 TL gecikme gün faizi+500,75 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 10.251,38 TL alacağın tahsili talebiyle müvekkili şirket ve şirket yetkilisi adına Bakır- köy … icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası üzerinden icra takibine başladığını, davacının “bu borcun kendisinin kiracılığı öncesine ait olduğu”ndan bahisle borca ve takibe itiraz ettiğini, bu süreç sonrası karşı tarafça itirazın iptali davası da açılmadığını, ayrıca dayanak evraklarla davalıya başvurularak itiraz edildiğini, Ancak gelinen noktada pizza restoranı olarak faaliyet gösteren iş yerindeki elektriğin defalarca kesildiğini, kaçak işlemi yapıldığını ve jeneratörle imalat yapmaya mecbur bırakıldığını, iş bu baskılara dayanamayan müvekkilinin elektriğin kesilme baskısı altında ve icra itirazı da yaparak, işbu bedeli davalı kuruma haricen tahsil şeklinde ödediğini beyanla, Davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini, haksız olarak ödenen 9.263,84 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalı üze- rinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket çalışanları tarafından, 25.07.2014- 28.08.2014 tarihlerinde … nolu tesisatta yapılan kontrollerde “tesisata kayıtlı sayaçtan pera- kende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmadan kaçak elektrik kullanıldığı” tespit edilerek Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 26/1-a maddesine istinaden davacı adına endeksör bil- dirimine istinaden kaçak tespit tutanakları düzenlendiğini, bu tutanaklara istinaden sayaç tüketim bil- gilerine göre kaçak elektrik tahakkukları yapılarak davacı tarafa fatura gönderildiğini, fatura bedel- lerinin ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, Davacının dava konusu adreste sözleşmesiz elektrik kullandığını, tahakkuk döneminde bu taşınmazı başkasının kullandığına dair iddianın davacı tarafça ispatlanmasının gerektiğini, Müvekkili şirket tarafından yapılan tespit ve hesaplamaların yönetmelik hükümlerine uygun olduğunu, davacının ödeme yaptığı ve fazla ödediği iddiasını kabul etmemekle birlikte, itirazı kayıtla ödeme yapılmadığından Borçlar Yasası’nın 62. maddesine göre serbest irade ile yapılan öde- menin iadesini istenemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce:”1-Davanın KABULÜ ile; Davacının-davalıya, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip dayanağı yapılan faturalardan dolayı borçlu olmadığının tespitine, 2- Davacı yanca icra dosyasına ödenen 9.263,84 TL’nin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Dava konusu mahalde müvekkili şirketin çalışan- larınca yapılan kontroller sonucu davacının “perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmadan” elektrik kullandığı tespit edilmekle … ve … nolu tutanakların düzenlendiğini, bu tutanaklara dayalı olarak yürürlükteki yönetmelik gereğince tahakkuk ve hesaplama yapıldığını, Kaçak elektrik tespit tutanaklarının, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içerdiğini, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerden olduğunu, tutanağın aksinin iddia edilmesi halinde bundan kendisine hak bahşeden kişinin aksini ispat etmesi gerektiğini, Davacının dava konusu mahalde tutanak tarihlerinde kaçak elektrik kullanıp kullanma- dığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilmediğini, hakimin davayı aydınlatma görevini yerine getirmediğini, hükmün eksik incelemeye dayalı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, iş yerinde kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk olunan faturaya dayalı menfi tespit/istirdat talebine ilişkindir. Dosya içeriğine göre, Davalı …’ın çalışanları tarafından 25.07.2014- 28.08.2014 tarihlerinde ‘sağlam İnşaat, … Mah. … Sk. No: … Zemin dük. … Esenyurt/İstanbul” adresindeki … nolu tesisatta ” perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmadan elektrik kullanıldığı” tespit edil- mekle 25/07/2014 tarihinde … nolu, 28/08/2014 tarihinde ise … nolu tutanakların düzenlendiği ve dava konusu 08/08/2014 son ödeme tarihli 5.974,80 TL bedelli ve 08/09/2014 son ödeme tarihli 993,90 TL bedelli iki adet faturanın tahakkuk edildiği, faturaların zamanında öden- mediğinden bahisle davacı aleyhine Bakırköy … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası üze- rinden ilamsız icra takibine girişildiği, davalının söz konusu dosyaya itiraz ettiği, ayrıca borçlu olma- dığından bahisle eldeki davayı ikame ettiği anlaşılmıştır. Tutanak tarihinde yürürlükte bulunan 08/05/2014 tarihli EPTHY’nin ” Kaçak elektrik enerjisi tüketimi” başlıklı 26.maddesinde: (1) Gerçek veya tüzel kişinin; a) Kullanım yerine ilişkin olarak; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi, b) Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina giriş noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi,c) Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında; yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir. (2) Yapılan kontrollerde, kaçak elektrik enerjisi tüketildiğine dair bir şüpheye sebep olacak bir bulguya rastlanılması halinde bu Bölüm uyarınca belirlenen yöntemler çerçevesinde kaçak tespit süreci başlatılır. (3) Kaçak elektrik enerjisi tüketiminin tespit edilmesinde, ilgili tüzel kişinin tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırması ve tüketici haklarının ihlal edilmemesi esastır. Kaçak işleminin başlatılması için bu sürecin sonunda kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti gereklidir. (4) Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, kaçak tespit süreci sonucunda kaçak elektrik enerjisi tüke- timi tespit edilen gerçek veya tüzel kişilerin elektrik enerjisini keserek sayacı mühürler ve Cumhuriyet Savcı- lığına suç duyurusunda bulunur. “Kaçak elektrik enerjisi kullanımı tespit süreci” başlıklı 27.maddesinde; “(1) 26 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan hususlar göz önünde bulundurularak; kullanım yerinde yapılan kontrollerde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından; a) Dağıtım sistemine veya ölçü sistemine ya da tesisata tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle yapılan müdahalelerin tespiti veya 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi hallerinde, b) Elektrik enerjisinin eksik veya hatalı ölçülerek veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek tüketilmesi halinde, c) Sayaçların tüketimleri doğru kaydetmediği şüphesi bulunması durumunda sayaç sökülerek yerine uygun bir sayaç takılmak sureti ile incelemeye alınır. Sökülen ve takılan sayaçlarla ilgili EK-2’de yer alan sayaç sökme takma tutanağı düzenlenir. İnceleme sonucunda sayaca müdahale edilerek tüketimin doğru tespit edilmesinin engellenmesi suretiyle elektrik enerjisinin eksik veya hatalı ölçülerek veya hiç ölçülmeden tüketildiğinin labaratuvar raporu ile tespiti halinde, EK-1’de yer alan kaçak tespit tutanağı düzenlenir. (2) Tutanaklarda yer alan bilgilerin eksiksiz ve okunaklı olarak doldurulması esastır.” “Kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanması” başlıklı 28.maddesinde ” 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamındaki kaçak olarak tüketilen elektrik enerjisi miktarı, tüm tüketiciler için, a) Öncelikle tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre, b) Tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerinin bulunmaması durumunda, ihtilafsız aynı dönemki tüketim miktarına göre, hesaplanır. (b) bendi kapsamında, kaçak kullanım tespitinin yapıldığı tarihten geriye dönük olarak yapılan incelemeler sonucunda, tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarih tespit edilebiliyorsa, bu tarihten önceki aynı dönem, ihtilafsız dönem olarak kabul edilir. (2) Birinci fıkra kapsamında doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa, kullanım yerinin müstakil trafolu olup olmamasına bakılmaksızın; a) Meskenlerde, proje varsa projesinde belirtilen gücün kullanma faktörü olan 0,60’ı, projesi yok ise, basit yapılarda 3 (üç) kW, diğerlerinde 5 (beş) kW’ın altında olmamak üzere bağlantı gücüne ve ortalama günlük çalışma saatine göre, yöresel özellikler ve benzer yapılar göz önüne alınarak, b) Diğer abone gruplarında, tespit edilen kurulu gücün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve bu değer 3 kW’ın altında olmamak üzere ortalama günlük çalışma saatlerine göre, hesaplanır. Bu tür hesaplamaların yapılamaması durumunda, tüketilen elektrik enerjisi miktarı aynı yörede bulunan benzer kullanım yerlerinin ortalama tüketimlerine göre hesaplanarak tespit edilir. (3) Mühürlenmiş sayaçtan geçirilmeksizin ayrı bir hat çekilerek birtakım cihazlar kaçak olarak beslenmiş ise, tüketilen elektrik enerjisi sadece bu hat üzerindeki cihazların kurulu gücü dikkate alınarak hesaplanır. (4) 26. maddenin birinci fıkrasının (c) bendi çerçevesindeki tespitlerde; elektrik enerjisinin kesildiği tarihteki endeks değeri ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihteki endeks değeri arasındaki fark dikkate alınarak hesaplanır.” “Kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanmasında ve faturalamada esas alınacak süre” başlıklı 29.maddede ; (1) Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketiciye yapılacak faturalandırmada, aşağıda yer alan süreler esas alınır. a) 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde; kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla kaçak elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu süre 12 ayı geçemez. Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün olarak alınır. b) 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi çerçevesindeki tespitlerde, 1) Kullanım yerine ilişkin olarak; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; son endeks okuma ile tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme işlemleri gibi, sayaç mahallinde dağıtım şirketince gerçekleştirilmiş olan en son işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde, kullanım süresi esas alınır. Ancak bu süre 180 günü geçemez. 2) (1) numaralı alt bentte belirtilen sürenin dışında, tüketicinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak (1) numaralı alt bent çerçevesinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılır. 3) Kaçak tüketimi ile kaçağa ilişkin normal tüketim hesabında esas alınacak sürelerin toplamı, 12 ayı geçemez. Yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınır ve gecikme zammı alınmaz. c) 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi çerçevesindeki tespitlerde; kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre, tüketicinin tespite konu elektrik enerjisinin kesildiği tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süredir. (2) Kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanmasında ortalama günlük çalışma saatleri; a) Meskenlerde; 5 saat kabul edilir.b) Tarımsal sulama abonelerinde; ilgili Tarım İl Müdürlüğünden ürün bazında alınacak sulama sezonu saati bilgisi çerçevesinde belirlenen saat olarak kabul edilir.c) Sanayi abone grubundan enerji alanlar ile turistik tesisler, akaryakıt istasyonları, hastaneler, alışveriş merkezleri gibi vardiyalı hizmet veren tüketicilerden, tek vardiyalı çalışanlar için 7 saat, iki vardiya çalışanlar için 14 saat, üç vardiya çalışanlar için 21 saat kabul edilir.ç) Diğer abonelerde; 8 saat kabul edilir. d) Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması olmayanlara, çalışma saatleri % 20 oranında artırılarak uygulanır. (3) İkinci fıkranın (c) bendinin uygulanmasında, vardiya sayısının tespitinde kaçak tespiti yapan kuruluşun görevlilerinin tespiti ve şirket kayıtları, bunun mümkün olmaması halinde kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen resmi belgeler göz önüne alınır. Çalışma saatlerinin ikinci fıkranın (c) bendinde belirtilenlerden daha fazla olmasının tespiti durumunda ise, tespit edilen saatler esas alınır. “Kaçak elektrik enerjisinin faturalandırılması” başlıklı 30. maddede; ” (1) Tüm kaçak kullanımlara ilişkin hesaplamalar Kurul onaylı fonsuz tarife tablolarındaki ilgili tüketicinin abone grubuna ilişkin tek terimli, tek zamanlı tarife üzerinden yapılır. Yapılan hesaplamalarda reaktif enerjiye ve trafo kayıplarına ilişkin bedeller ile abone/okuma/fatura başına uygulanan bedeller dikkate alınmaz. (2) Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketicinin, 29 uncu madde çerçevesinde hesaplanan tüketimi, dahil olduğu abone grubuna kaçak elektrik enerjisi kullandığı dönemde uygulanmakta olan ve birinci fıkrada kapsamı belirtilen fonsuz tarifenin 1,5 (bir buçuk) katı ile çarpılarak, kaçak enerji bedeli hesaplanır ve bu bedel fatura edilir. (3) Yapılan kaçak tüketim hesabı ve kaçak tüketime ek olarak yapılan hesaplamalar dönemi içinde kalan, varsa daha önce yapılmış tüketim miktarları tenzil edilir. (4) Tüketicinin aynı veya başka bir kullanım yerinde mükerrer kaçak elektrik enerjisi kullandığının tespiti durumunda, kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespit edildiği tarihte yürürlükte olan ve birinci fıkrada kapsamı belirtilen fonsuz tarifenin 2 (iki) katı göz önüne alınarak hesaplama yapılır. (5) Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması olmayanlara ilişkin kaçak elektrik enerjisi kullanımlarındaki hesaplamalar, ticarethane abone grubuna uygulanan fonsuz tarife üzerinden yapılır.” hükmüne yer verilmiştir. Kaçak elektrik tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerdendir. Tutanağın aksinin iddia edilmesi halinde bundan kendisine hak bahşeden kişinin aksini ispat etmesi gerekir. (Yargıtay 3. HD 2019/6017 Esas- 2020/3754 Karar nolu, 01/07/2020 tarihli, 2020/2109 Esas- 2020/3340 Karar nolu 24/06/2020 tarihli, 2019/4862 Esas- 2020/305 Karar nolu 16/01/2020 tarihli ilamı) Eldeki dosyada , davacı kaçak elektrik kullanmadığını, tahakkuk döneminde taşınmazın başkası tarafından kullanıldığını beyanla tutanak içeriğine itiraz ettiğine göre bu iddianın yönetimince araştırılması gerekmektedir. Davacı taraf bu adresteki fiili kullanım süresi ile ilgili olarak ; – Dava dilekçesi ekinde dava dışı … A.Ş. İle Sağlam inşaat arasında imzalanan 20/11/2014 tarihli (üst) kira sözleşmesini ve … A.Ş ile davacı … Gıda arasında imzalanan 20/04/2014 tarihli alt kira sözleşmesinin fotokopisini, – 24/11/2021 tarihli dilekçesi ekinde ise , dava konusu iş yerinin su aboneliğine ilişkin 11/12/2014 tarihli ve doğalgaz aboneliğine ilişkin 28/11/2014 tarihli sözleşmelerin ön sayfasının fotokopisini sunmuştur. – Dava dilekçesine ekli ticaret sicil gazetesi ve ticaret sicil tasdiknamesine göre, davacı şirketin dava konusu adresteki şubesi 09/12/2014 tarihli ortaklar kurulu kararı gereğince 11/12/2014 tarihinde faaliyetine başlamıştır. -Mahkemece beyanlarına başvurulan Davacı tanıklarından ; 1-…:” … Gıda şirketinde bölge müdürü olarak çalıştığını, 20 kasım 2014 tarihinde – …’nın onayı ile- dükkanı kiraladıklarını, tadilat sürecinden sonra 9 Aralık 2014 tarihinde şubeyi açtıklarını, daha sonradan …’tan yüksek miktarda bir fatura gön- derildiğini , yaptıkları araştırma sonucu fatura konusu borcun kendilerinden önceki dönemlere- Ağustos – Eylül aylarına-ait borç olduğunu öğrendiklerini ve …’a itirazda bulunduklarını, her hangi bir sonuç alamadıklarını, …’tan gelip elektriği kestiklerini , belli bir süre jeneratör ile çalış- tıklarını, daha sonra borcu ödemek zorunda kaldıklarını”, 2- …:Ben 2006 ve 2020 yılları arasında … Gıda’da bölge müdürü olarak çalıştığını, dava konusu işyerini kendisinin tuttuğunu, daha sonra … merkezi ile görüştüklerini, dükkanın uygun olduğunun bildirildiğini, 20 kasım tarihinde franchise sözleşmesinin imzalandığını, burada alt kiracı olduklarını, dükkanın tadilatı için belli bir zaman geçtiğini, 09 Aralık 2014 tarihinde şubeyi açtıklarını, daha sonra dava konusu elektrik faturasının geldiğini, kendilerinin muhasebeye “bizim değil” diye bildirdiklerini, … çalışanlarının kendilerini uyarma- larına rağmen biz ödeme yapmadıkları için elektriğin kesildiğini , bir süre jenaratör ile çalıştıklarını , sonrasında bu şekilde çalışamadıkları için faturayı ödediklerini” Davalı tanıklarından ; 1- …; Dava konusu tutanağın düzenlendiği …’ta kayıp kaçak bölü- münde çalıştığını, kendisine gösterilen Kaçak/ Usulsüz Elektrik Kullanım Tespit tutanağındaki imza- nın kendisine ait olduğunu, tutanakta belirtilen kullanım şeklinin “sözleşme yapmadan elektrik kullanılması” şeklinde olduğunu, 2- … ; tutanağın düzenlendiği tarihte ve halen …ta çalış- tığını, dava konusu mahalde saha elemanlarınca fiili kullanıcı ve endeksin tespit edildikten sonra , komisyon kararı gereğince Tahakkuk İşleri ve Laboratuvar Müdürlüğü’nce tutanağın hazırlandığını ve fatura düzenlendiğini, imza yetkisi kendilerinde olduğu için tutanağı imzaladığını , dava konusu fatura ile ilgili … Gıda’nın herhangi bir itirazda bulunup bulunmadığını bilmediğini” beyan etmişlerdir. Dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgeler ile yapılan tahkikata göre, dava konusu mahallin davacı tarafından 20/11/2014 tarihinde kiralandığı , yapılan tadilat sonrasında- 14/12/2014 tarihinde tescil edilen- 09/12/2014 tarihli ortaklar kurulu kararı gereğince “… “şubesi olarak faaliyetine başladığı, tutanak tarihi ve öncesinde davacı şirketin bu adreste fiili kullanımının bulunmadığı anlaşılmakla dava konusu tutanak kapsamında tahakkuk olunan fatura bedelinin davacıdan talep edilemeyeceği sonucuna varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 158,21-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,69-TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/01/2023