Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1025 E. 2023/242 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1025
KARAR NO: 2023/242
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/12/2021
NUMARASI: 2020/698 E – 2021/936 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … AŞ’nin sorumluluğunda bulunan trafoda çıkan yangının müvekkili şirkete ait iş yerine sıçraması sonucunda dilekçede belirtilen emtianın tamamen yanmak suretiyle zayi olduğunu, bu hususa ilişkin olarak Büyükçekmece 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/44 D. İş sayılı dosyasında tespit yaptırdıklarını, yapılan tespite göre yangın sonucunda hasara uğrayan ürünlerin bedelinin 413.446,80 TL ayrıca yanan duvar ve tavanların sıva ve boya işleri bedeli olarak 7.000,00 TL, müşteri kaybından dolayı oluşan kazanç kaybının 10.000,00 TL olmak üzere toplam 430.446,00 TL maddi zararları ve yangın olayı nedeniyle de ticari itibar kaybı nedeniyle 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;yangının çıkmasında müvekkili şirketin sorumluluğunda bulunan trafonun bir ilgisi olmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunu gerektirir herhangi bir ihmal veya kusurun da belirlenmediğini, bu bağlamda yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “davacı tarafa ait iş yerinde bulunan emtianın davalı idarenin sorumluluğunda bulunan trafo ve trafo çıkışında yer alan kabloların yanması suretiyle binaya sirayet etmesi neticesinde yandığı, düzenlenen bilirkişi raporları ve yangın raporuna göre yangının meydana gelmesinde tamamen davalı şirketin sorumlu olduğu, yangın nedeniyle davacı tarafın oluşan ve ispatlanan maddi zararının bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 19/12/2017 tarihli raporda da belirtildiği üzere toplam 420.446,00 TL olduğu, bakiye 10.000,00 TL müşteri kaybından kaynaklı zararın kanıtlanamadığı, ayrıca yangın nedeniyle davacı şirketin ticari itibarının sarsılması ve bu bağlamda manevi tazminat isteme koşulları gerçekleşmediği ” gerekçesiyle davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 420.446,00 TL’nin olay tarihi olan 15/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, davacı tarafın manevi tazminat talebinin sübuta ermediğinden reddine karar verilmiştir. Söz konusu kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonunda 03/09/2020 tarih ve 2018/842 Esas- 2020/717 Karar sayılı kararımızla “İncelenen bilirkişi raporlarında hasarlandığı iddia olunan emtia üzerinde inceleme yapılmadığı, davacı tarafça sunulan belgelere göre sayı kabul edilerek hesaplama yapıldığı, davacının defterleri ve faturaları üzerinde inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre yapılan değerlendirmede; teknik bilirkişilerin raporunun itiraz olunan bilirkişi raporu haricinde bilimsel açıklama içermediği görüldüğünden bu husustaki istinaf talebinin yerinde olduğu görülmüştür.” gerekçeleriyle davalının istinaf talebinin kabulüyle; kararın HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılarak,öncelikle yangının çıkış nedeniyle ilgili yangın bilirkişilerinden oluşan üçlü bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak, kusur, hasar ve zarar yönünden ayrı ayrı hesaplama yapılıp ayrıntılı bilirkişi raporu alınması, uygun sonuç dairesinde karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir. Dairemiz kararın sonarsı ilk derece mahkemesi tarafından; ” dava konusu hasara sebep olan yangının, davalının sorumluluğunda bulunan yeraltı şube hattı kablosundaki arızaya bağlı olarak hasar ile zarar veren olay arasında bağlantı bulunduğunu, davalının yangının meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğunu, davacının ek kusurunun bulunmadığını, yangın nedeniyle davacının iş yerinde meydana gelen inşaat kaynaklı hasarın 7.000-TL, hasara uğrayan ürünlerin rayiç değerinin 434.306-TL, yangın nedeniyle hasar ve tamirattan dolayı iş gücü kaybı nedeniyle oluşan gelir kaybı zararının 2.472-TL olmak üzere davacının uğramış olduğu ve talep edilebilecek zarar miktarının toplam 443.778-TL olduğunu teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce ilk kararda hüküm altına alınan 420.446-TL zararın davacı yönünden kesinleşmiş olduğu dikkate alınarak ve bu bağlamda bilirkişi raporu bu miktar üzerinden hükme esas alınmıştır.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafa ait iş yerinde bulunan emtianın davalı idarenin sorumluluğunda bulunan trafo ve trafo çıkışında yer alan kabloların yanması suretiyle binaya sirayet etmesi neticesinde yandığı, düzenlenen bilirkişi raporları ve yangın raporuna göre yangının meydana gelmesinde tamamen davalı şirketin sorumlu olduğu, yangın nedeniyle davacı tarafın oluşan ve ispatlanan maddi zararının bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 22/04/2021 tarihli raporda da belirtildiği üzere ilk hükümde kesinleşen miktar baz alınarak toplam 420.446-TL olduğu, bakiye 10.000-TL müşteri kaybından kaynaklı zararın kanıtlanamadığı, ayrıca yangın nedeniyle davacı şirketin ticari itibarının sarsılması ve bu bağlamda manevi tazminat isteme koşulları gerçekleşmediği” gerekçeleriyle davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 420.446-TL’nin olay tarihi olan 15/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin REDDİNE, manevi tazminat talebinin sübuta ermediğinden REDDİNE karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; rapora itirazlarını değerlendirilmediğini, kararın eksik inceleme ile verildiğini, bilirkişi raporunda BAM bozmasında yetersiz bulunan itfaiye ve tespit raporuna dayanarak aynı görüşlerin tekrarlandığını, müvekkili şirket tesisleri ve hatlarında inceleme yapılmadığı gibi davacı tanık beyanlarında belirtilen kaçak hat döşenmesi olayı, müvekkili şirket tanıklarının ifadeleri ve şirket tutanaklarının da incelenmediğini, bilirkişi tarafından hesaplanan bedelin fahiş olup, Yargıtay’ın gerçek zarar miktarının tespit edilmesi gerektiği yönündeki içtihatlarına da aykırı olduğunu, Bilirkişi raporunda hasara uğrayan bisiklet ve bisiklet malzemelerinin alış bedeli 224.220,00-TL belirlenmiş iken bu bedel raporun sonuç kısmında dava tarihindeki piyasa rayicine göre 434.306,00-TL ‘ye çıkartıldığını, yangının, mülkiyeti ve sorumluluğu tüketiciye ait tesisatta meydana geldiğini, bu kısımlarda meydana gelen arıza ve yangınlarda müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, TBK 51.madde gereğince somut olayın özelliği ve olayın gelişim biçimi itibariyle tazminattan takdir olunacak oranda uygun bir miktar indirim yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava; elektrik enerjisi dağıtım hattından kaynaklandığı iddia olunan yangın nedeniyle, maddi ve manevi zararın tazminine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacının iş yerinin bulunduğu Mermerciler Sanayi Sitesinde 15.03.2015 tarihinde yangın çıktığı, çıkan yangın sonunda davacının iş yerinin hasarlandığı, yangın ve su sıkılması sonucunda da bisiklet ve aksesuarları gibi ürünlerin zarar gördüğü nalaşılmıştır. Dairemiz kaldırma kararı sonrası mahkemece bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişiler raporlarında; ” dava konusu yangının çıkış sebebinin Yangın Raporunda Beylikdüzü Mermerciler Sitesinde bulunan … a ait … nolu trafodan çıkan kablolardaki patlamadan kaynaklı olduğu belirtilmiştir. Dosyaya sunulan 2. Sulh Hukuk Hakimliğinin 2015/44 D. İş dosyası ile yapılan bilirkişi raporunda ise yangının Trafodan çıkan 3X 120470 mm2 lik NYFGby yeraltı kablosundan değil ancak yine söz konusu trafodan çıkan yeraltı alçak gerilim şube kablosundan kaynaklı olduğu, bu kabloda meydana gelen patlamayla oluşan şerarelerle çevredeki yanıcı maddelerin tutuşması sebebi ile yangının başladığı tespit edilmiştir. Yangına sebep olduğu tespit edilen alçak gerilim yeraltı şube kablosunun yangın sonrası davalı kurum tarafından onarım amacı ile kesilerek alındığı ve tespit sırasında yerinde görülmediği, ayrıca meydana gelen yangın sebebi ile Trfaodan çıkan 3 X120 + 70 NYFGby kablonun da zırhının erimiş olduğu anlaşılmaktadır. Yangına ilk müdahalede bulunan itfaiye ekibi tarafından yangının başlangıç yeri, trafodan çıkan kabloların geçtiği ve davacının iş yerinin dışındaki boş alan olduğu şeklinde tespit edilmiştir. Davaya konu yangına sebep olduğu tespit edilen alçak gerilim yeraltı şube kablosu, … No lu trafo ile bina kofresi arasında tesis edilen bir kablo olup bu kablonun bakım koruma kontrol sorumluluğu …’tadır.Yangının ilk başladığı belirlenen alanda kabloda meydana gelen arıza nedeni ile kısa devre akımının toprakla irtibatlı olması halinde akımın toprağa yönleneceği bu durumda varsa sigortaların kesme görevini yerine getirmeyebileceği dolayısıyla arızanın oluşmasının denetim kontrol ve önleme yönünden de sorumluluğunun …’a ait olacağı değerlendirilmiştir. Gerek itfaiye raporunda ve gerekse ilk tespit raporundan davacının hasarının alevli yanmaya bağlı olmadığı yüksek ısı, islenme ve ıslanma kaynaklı olduğu dolayısı yangının başlangıç yerinin davacının iş yerinin olmadığı anlaşılmaktadır…. hasara uğrayan bisiklet ve bisiklet malzemesinin adet ve maddi değeri bakımdan tespit edilen piyasa rayiç değeri dava tarihi itibarıyla 434.306 TL olarak hesaplanmıştır. Davacı taraf yasal defterlerinde yapılan incelemede hasara uğrayan bisiklet ve bisiklet malzemesine ait alış faturaları incelenmiş ve alış toplam değerinin 224.220,20 TL olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu yangın sebebiyle dava konusu iş yerinde inşaat bakımından meydana gelen hasarın giderilmesi için gereken bedelin, dosya içindeki belge , bilgi ve ilk tespit raporuna göre dava tarihi itibarıyla KDV hariç işçilik malzeme dahil 7.000 TL olduğu..Yangının zararlarının giderilmesi sırasında, tadilat tamirat ve mal temini için 15 gün süre gerekeceği ve davacının bu süredeki gelir kaybı tutarının 2.472,10 TL olduğu” mütalaa edilmiştir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davalının bakım ve gözetim ödevinin bulunduğu trafodan çıkan yeraltı alçak gerilim şube kablosunda meydana gelen patlamayla oluşan şerarelerle çevredeki yanıcı maddelerin tutuşması sebebi ile yangının çıktığı ve dava konusu zarara neden olan yangının çıktığı anlaşılmaktadır. Davacının defter ve kayıtlarına göre zarar hesaplanmış ise de tespit raporu ve dosya kapsamından zayi olan bisikletlerin piyasa rayiç değerine göre satışı sonrası elde edilecek gelirin de davacının zararı içerisinde olduğu, maddi zararın belirlemesine yönelik istinaf itirazlarının yerinde olmadığı değildir. Keza davacının kusuru bulunmadığı bilirkişi raporuyla belirlendiğinden kusur indirimine ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Zarar miktarı yönünden ise; kusur ve zarar miktarına ilişkin bilirkişi raporunun hükme dayanak yapılacak yeterlilikte olduğu görülmüştür.Yeni bilirkişi incelemesinin davaya katkısı bulunmayacağı açıktır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 28.720,66-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 7.180,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 21.540,46-TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/01/2023