Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1002 E. 2022/1630 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1002
KARAR NO: 2022/1630
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/01/2018
NUMARASI: 2016/1393 E – 2018/27 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 31/05/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalılar arasında 08/05/2013 tarihli protokolün 1.maddesine göre … mah. … sok. No:… Kadıköy/İST. Adresinde inşa edilen apartmanda müvekkiline devredilen dairelerin ince işçiliklerinin aynen diğer dairelerle aynı vasıf ve kalitede olması özellikle de 9.kattaki 26 nolu dairenin üst kattaki daire ile aynı kalitede yapılması ve her iki dairenin de belirlenen kalite ve standartlarda yapılmış olarak 31/12/2013 tarihinde müvekkiline fiilen teslim edilmesinin kararlaştırıldığını, ancak davalının kusurlu davranarak söz konusu dairelerin protokol çerçevesinde belirtilen şartlara uygun olarak bitirmediklerini, 19/02/2014 ve 04/07/2014 tarihlerinde çekilen ihtarnamelere rağmen noksanlıkların giderilmediğini ve alacak istemine konu kira kaybından doğan zararın ödenmediğini belirterek buna göre noksan imalat ve ayıpların giderilmesi karşılığı 100.000,00 TL +7 aylık kira tutarı 49.000,00 TL+ eksik işlerin yapılması için gerekli çalışma süresinden olayı oluşan kira kaybı karşılığı olan 5.830,00 TL hesabı ve delil tespiti için yapılan 554,00 TL masrafla toplam 155.384,00 TL. Tutarında, davalının kusuru sebebiyle uğranılan zararın tahsilini faizi ile birlikte davalılardan alınmasını talep ve dava etmiştir. Davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ; Davanın … yönünden pasif husumet ehliyeti bulunmaması nedeniyle reddine, Davanın davalı şirket yönünden kısmen kabulü ile 62.600,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Taahhüt Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı, davalı … şirketi vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkilinin ortaklık yaptığını , … isimli firmanın işlerini yapabilmesi için sermaye koyduğunu ve karşılığında da iki tane daire aldığını, davacının iddiasını adi yazılı sözleşmeye dayandırmış olmakla bu sözleşme ile gayrimenkulün devrinin geçerli olmadığı ve adi yazılı sözleşme ile tazminat doğuracak hüküm kurulamayacağını, davacının kira kaybı bedeli isteme hakkı bulunmadığı, bu gayrimenkulleri satmak için almış ve satmış olduğunu ,kendisi açısından bir hak kaybı oluşmadığını ,yine adi yazılı sözleşme ile böyle bir kira alacağı talep edemeyeceğini , müvekkili firmanın inşaatı bütün kat malikleri ile yaptıkları sözleşmeler gereği uygun imalat ve işçiliklerle tamamladığını ve iskanı aldığını, inşaatın ayıp ve eksik işlerinin bulunmadığını,davacının zaten eksik işleri varsa bile tamamlamadan sattığını,bu sebeple de kira kaybı talep etmek hakkıbulunmadığını,sözleşmenin adi şekilde yapılmış ortaklığın sona ermesine ilişkin olduğunu, bu sebeple müvekkilinin müteahhit davacının da müteahhitten mal satın alan tüketici gibi düşünülemyeceğini ,iki tacirin yaptığı sözleşme olduğunu, tazminat alabilmek için hak kaybının olması gerektiği, davacının ise hiçbir hak kaybına uğramadığını, bu sebeplerle kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Davacı vekili, davacı ile taraflar arasında yapılan 26.03.2013 tarihli ön protokole ek 08.05.2013 tarihli protokole göre müvekkiline devredilen dairelerin ince işçiliklerinin aynen diğer dairelerle aynı vasıf ve kalitede olması, özellikle 9. kattaki 26 nolu daire ile aynı kalitede yapılması konusunda anlaştıklarını, ancak protokol şartlarına uygun olarak yapılmadığını, diğer dairelerle aynı vasıf ve kalitede yapılmadığını belirterek 155.384,00.-TL alacağın dava tarihinden itibaren davalılardan tahsilini talep etmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; Davacının daha önce sermaye koymak suretiyle 1/4 oranında davalı şirkete ortak olduğu 26/03/2013 tarihli ön protokol ve ortaklıktan davacının tasfiyesine ilişkin imzalanan 08/05/2013 tarihli protokole göre, 7 ve 26 nolu dairelerin davacıya 31/12/2013 tarihinde fiilen tahsis edilmesinin kararlaştırıldığı ve aynı protokollerde davacının bu taşınmazlardan dolayı borcunun kalmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmede dairelerin 31/12/2013 tarihinde tesliminin kararlaştırıldığı, taşınmazların süresinde teslim edildiği yönünde bir iddia bulunmadığı gibi, taşınmazların davacıya dava tarihinden önce teslim edildiğine ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan bilirkişi raporu ile delil tespiti neticesinde tanzim edilen raporun aylık kira bedelleri konusunda uyuştuğu, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacının her iki daireden dolayı 7 aylık kira bedeli olarak 49.000,00 TL zararının oluştuğu, bu durumda davacının toplam zararının 62600,00 TL olduğu tesbit edilmiştir.Bilirkişi raporu ve protokollerdeki düzenlemeler,dairelerin teslim edileceği tarihler de gözetildiğinden,davalı tarafın davacının bir zararının olaşmadığı ve tazminat talep edemeyeceğine ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Böylece , mahkemece hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın davalı şirket yönünden kabulüne karar verilmesinde ,maddi vakıa ve hukuki denetim yönlerinden usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla ,davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı şirketin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 4.276,21 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.070,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.206,21 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 31/05/2022