Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1001 E. 2022/1273 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1001
KARAR NO: 2022/1273
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/03/2022
NUMARASI: 2017/938 E –
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 26/04/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davalı birleşen davacı … LTD ŞTİ vekili tarafından mahkemeye sunulan 06/03/2022 tarihli dilekçede özetle; mahkemenin 2017/938 esas sayılı dosyası yönünden adi ortaklığın tasfiyesi sürecinin yürütüldüğünü, müvekkili şirket adına kayıtlı Beylikdüzü ilçesi … ada … nolu parsel üzerinde bulunan bağımsız bölümlerin tasfiye süreciyle birlikte tasfiye heyeti tarafından satılmasına karar verildiği, söz konusu taşınmazların müvekkili şirket adına kayıtlı olması nedeniyle müvekkili şirketin muvafakatı olmadan tapu devri gerçekleştirilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 14/03/2022 tarihli ara karar ile ; Her ne kadar davalı vekili Beylikdüzü ilçesi Gürpınar Mahallesinde kain … ada … nolu parsel üzerinde bulunan bağımsız bölümlerin müvekkili şirkete ait olduğunu, dolayısıyla müvekkili şirketin muvafakatı olmaksızın tasfiye heyeti tarafından satış işlemi yapılmamasını talep etmiş ise de; “aynı şirket vekilinin Büyükçekmece 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/1341 esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu 12/08/2021 tarihli dilekçede açıkça “Müvekkil Şirket – … İnşaat AŞ- … Ltd Şti. arasında kurulan ancak tescil edilmeyen adi ortaklığa ait olduğu sabit olan İstanbul ili, Beylikdüzü ilçesi, Gürpınar Mahallesi, … ada, … Parsel’de yer alan bağımsız bölümler üzerine müvekkil şirketin Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu edilen şahsi borcu yüzünden tesis edilen hacizlerin fekkini” talep ettiği, dolayısıyla … Ltd Şti tarafından da dava konusu olan taşınmazların adi ortaklığa ait olduğu kabul edilmiş, mahkemece de dava konusu yapılan taşınmazların adi ortaklığa ait olduğu değerlendirilerek, taraflar arasında düzenlenen ve inkar edilmeyen GOP … Noterliğinin 21/04/2015 tarih … yevmiye numaralı sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi olduğu, adi ortaklığın tasfiyesi için tasfiye heyeti oluşturulduğu, tasfiye sürecinde adi ortaklığa ait taşınmazların tasfiye heyeti tarafından satılması gerektiği, bu hususta mahkemece tasfiye heyetine yetki verildiği, taşınmazların satımında ayrıca … LTD ŞTİ’nin muvafakatının aranmasının tasfiye müessesesiyle bağdaşmadığı, nitekim mahkemece tasfiye sürecinin usulüne uygun olarak yürütüldüğü hususunun İBAM 3.HD 2021/2823 – 3564 EK sayılı ilamında da tespit edildiği, bu bağlamda … LTD ŞTİ’nin adi ortaklığa ait taşınmazların satımında muvafakatının alınmasına ilişkin tedbir isteminin reddine karar vermilmiştir. Mahkemece verilen kararı, davalı birleşen davacı … LTD ŞTİ vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme tarafından atıf yapılan Büyükçekmece 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/1341 E. Sayılı dosyasına konu dosyada, projeye halihazırda yerleşmiş ancak tapu devirleri gerçekleştirilememiş tüketiciler bakımından mağduriyetlerinin önüne geçebilmek adına, Mahkemenin kararlarına dayanılarak, Müvekkili Şirket’in şahsi borcu (borcu kabul anlamına gelmemekle beraber) yüzünden projede bulunan taşınmazlara tatbik edilen hacizlerin kaldırılabilmesi amacıyla açıldığı, Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/1000 E. sayılı dosyasına tevzi edilen dosyada adi ortaklık adına kayıtlı olmayan taşınmazların, adi ortaklık malı olarak kabul edilemeyeceği yönündeki yüksek mahkemenin yerleşik içtihadına istinaden reddedildiği, 2017 yılının Ekim ayında açılan huzurdaki dava, erken açılan mevsimsiz bir dava niteliğinde olduğu, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi için dava açılabilmesi için, adi ortaklığın amacının tamamlanmış olması veya haklı bir sebep bulunması gerekir., tasfiye heyetinin, projeye iskan almak için yetki talebinde talepte bulunması, inşaatın 2022 yılında bile bitmiş kabul edilemeyeceğinin en açık göstergesi olduğu, . adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi şartlarının oluştuğunu kabul anlamına gelmemekle beraber, tasfiyenin birinci aşaması bitmeden, tasfiye memurları tarafından bilanço düzenlenip kesinleştirilmeden, taraflar ortaklık nedeniyle birbirlerine karşı olan ve ortaklık ile üçüncü kişiler arasındaki borç alacak ilişkisi tespit edilmeden, özetle tasfiyenin ikinci aşamasına geçilmeden, tasfiyenin ikinci aşamasına geçilmiş gibi, taşınmazların serbest piyasa değerlerinin korkunç bir şekilde altına satılması sonucunu doğuracak şekilde satış ve nakde çevirme işlemleri yürütüldüğü, Mahkeme tarafından verilen 14/03/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddi ara kararının kaldırılması, bu yönde verilmiş ve kesinleşmiş bir hüküm bulunmaksızın müvekkili şirket’in 2013 yılından itibaren malik olduğu taşınmazlarla ilgili kayden malik olarak nitelendirildiği ve müvekkili şirket’in onayı bulunmadan tapu devri gerçekleştirilebileceği yönündeki ara kararlarlara istinaden özellikle kıyasen uygulanması gereken resmi tasfiye usulü hiçbir şekilde dikkate alınmaksızın ve hiçbir mevzuatta yeri bulunmayan kapalı ihale yöntemi benimsenerek ve tasfiyenin birinci aşaması sona ermeden gerçekleştirilmiş olması nedenleriyle usul ve yasaya aykırı olarak satışına karar verildiği her açıdan sabit olan otuz iki (32) adet ticari nitelikli taşınmaz olmak üzere tasfiye heyeti tarafından gerçekleştirilen taşınmaz satışlarının hepsinin usul ve yasaya aykırı olarak ve müvekkili şirket bakımından telafisi imkansız boyutta zararlara sebep olabilecek şekilde gerçekleştirilmeleri ve Müvekkili Şirket adına kayıtlı olup adi ortaklık adına kayıtlı olmayan taşınmazların, müvekkil şirket’in katılımı bulunmaksızın tapu devri gerçekleştirilememesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi, aksi kanaat halinde ise “çok azı da kapsar” ilkesi gereği sadece usul ve yasaya aykırı olarak gerçekleştirildiği her türlü izahtan vareste olan kapalı ihale yolu ile satışa çıkarılan taşınmazların devirlerinin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Somut olayda davada, uyuşmazlık Gaziosmanpaşa … Noterliği’nce düzenlenen 21/04/2015 tarih … sayılı sözleşmeden kaynaklanmakta ve asıl dava adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin talepler içermektedir. Bu durumda, mahkemece; 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’ nun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanunu’nun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir. Zira, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 1. maddesine göre; Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. Mahkemece taraflar arasındaki ortaklığın tasfiyesi sürecine geçildiği ve tasfiye heye tinin atandığı, tasfiye işlemleri kapsamında mal varlığının paraya çevrilmesi yönünden değerleme raporları alındığı, yukarıda açıklanan tasfiye süreci aşamalarına göre devam eden tasfiye işlemleriyle ilgili olarak mahkemece belirli dönemlerde tasfiye heyetinden raporlar alınarak itirazların değerlendirileceği dikkate alındığında ,mahkemece verilen tedbir talebinin reddine ilişkin istinafa konu ara kararda usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı-birleşen dosya davacısının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı-birleşen dosya davacısının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/04/2022