Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/975 E. 2022/113 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/975
KARAR NO: 2022/113
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/12/2020
NUMARASI: 2018/668 E – 2020/843 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 19/01/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında “…” isimli robotik kursunun Antalya nezdinde franchise almak üzere anlaşma sağlandığını, müvekkilinin idari personel, öğrenci, öğretim elemanı ve araştırmacıların seçimi ve eğitilmesi konusunda know-how aktarımı yapacağını, sözleşmeye göre bilgi paylaşımı ve eğitim ve araştırma amaçlı bilimsel yayınların yapılacağını taahhüt edildiğini, franschise sözleşmesinin ön sözleşmenin imzalanmasından itibaren 120 gün içinde imzalanması gerektiğinin belirtildiğini, davalı tarafından hazırlanan sözleşmede müvekkiline herhangi bir ödeme yükümlülüğü getirilmediğini, davacı tarafından 35.000,00 TL talep ettiğini ve talep edilen tutarın 03/01/2018 tarihinde davacı yan tarafından davalının hesabına gönderildiğini, ödemenin akabinde ilk olarak davalı yanın müvekkiline bir malzeme listesi gönderdiğini, malzemeleri davalı aracılığı ile temin etmesi halinde %7-%10 arası bir indirimin söz konusu olacağının belirtildildiğini, tarafların toplamda KDV dahil 43.930,93 TL tutarındaki ürünü davalı yandan alma konusunda anlaştığını, davalının söz konusu ürün bedelini iki taksit halinde ödeyebileceğini, malzeme temin edilmesi esnasında bir sorun yaşanmaması adına siparişin hemen akabinde 06/02/2018 tarihinde 20.000,00 TL bedeli davalı tarafın hesabına gönderildiğini, müvekkilinin adresine ürünlerin bir kısmının teslim edildiğini, 2.885,10 TL’lik ürünün eksik çıktığını, müvekkilinin eksik ürünlerini davacıya bildirdiğini ve kendisine gönderilmesini talep ettiğini, fakat olumlu sonuç alamadığını, ön sözleşmede yer almayan aylık 2.500,00 TL+ KDV tutarında lisans bedeli talep edildiğini ve bu bedel için fatura gönderildiğini, müvekkilinin 12/04/2018 tarihinde 2.500,00 TL+KDV lisans bedeline ilişkin faturanın iadesi ve eksik gönderilen malzemeler için düzenlediği iade faturasını ayrı ayrı noter aracılığıyla davalı tarafa gönderdiğini, davacının 13/04/2018 tarihinde mail yolu ile bildirilerek kendilerine iyi niyet göstergesi olarak başta gönderdiği 35.000,00 TL ve malzemeler için göndermiş olduğu 20.000,00 TL olmak üzere toplam 55.000,00 TL’den 41.045,83 TL malzeme tutarının mahsubu ile bakiye 13.954,17 TL’nin iadesini talep ettiğini, mailine cevap alamaması nedeniyle talep ve bildiriminin ön sözleşmede belirtilen 120 günlük deneme süresim aşmadan 18/04/2018 tarihinde noter kanalı ile bildirildiğini, bakiye 13.954,17 TL’nin ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 3 iş günü içinde bakiye bedelin ödenmesinin talep edildiğini, Antalya … Noterliğinin 18/04/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin 20/04/2018 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiğini fakat davalının herhangi bir ödemede bulunulmadığını, müvekkilinin davalıya toplam 55.000,00 TL gönderdiğini, davalı tarafa gönderilen 55.000,00 TL bedelden 41.045,83 TL malzeme tutarının düşülmesi sonucunda fatura bedeli ödenmediğini, davalı yandan 13.954,17 TL alacağının olduğunu ileri sürerek 13.954,17 TL’nin 20/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüd faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketinin robotik kodlama üzerine kendi eğitim müfredatını oluşturduğunu, TPE nezdinde tescillli … markası altında franchise veren bir işletme olduğunu, davacı taraf iş bu sistemde yer almak istediğini, davacı tarafın ön protokolün de süresi geçmesine rağmen sistemde kalmak istemediğini mail yoluyla ilettiğini, fakat … markasını kullanmaya devam ettiğini, ön protokole göre sistemde kalmak istemeyen Franchise Alan’ın müvekkili şirketin markası altında iş ve işlem yapmasının kesinlikle mümkün olmadığını, dava dilekçesinde yer alan 35.000 TL’nin ödenmesi konusunda mutabakat olmadığı ibaresi yerinde olmadığını, tarafların anlaştığını ve bu nedenle Franchise bedeli ödendiğini, davacı tarafın hali hazırda müvekkili şirketin Franchise Sistemi içerinden çocuk eğitim atölyeleri vermekte ve müvekkili şirketin vasıtasıyla aldığı ve … logolarının olduğu malzemeleri kullanmakta olduğunu, davacı taraf eğer müvekkili şirketin kurmuş olduğu franchise sisteminden çıkmak istiyorsa, ödediği 35.0000 TL üzerinden ayrı bir dava açması gerektiğini, davacı tarafın ileri sürdüğü franchise bedelinden ve aylık 2.5000 TL loyalty bedelinden ön protokolde bahsedilmiş olmasa dahi mailler üzerinden concensusa varıldığını, tabelalarda yapılan değişikliğin kötüniyet göstergesi olduğunu, müvekkili şirketin malzeme faturası dolayısıyla alacağının mevcut olduğunu, malzeme faturaları ile Franchise bedeli mahsuplaştırılarak talep edilen bedelin haksız, ve hukuka aykırı olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından; “Davalı vekili 12/12/2019 tarihli celsede 2.885,10 TL tutarındaki iade faturasını kabul ettiklerini, lisans ücretine ilişkin olarak her ay 2.500,00 TL ücret ödenmesi gerekirken ödenmediğini, davacının müvekkiline ait marka ve logoları kullandığını, franchisse sözleşmesi imzalanmamış ise de ön sözleşme doğrultusunda isim hakkının kullanıldığını, sözleşmenin fiilen uygulandığını beyan etmiştir…. Davacının davalıya franchisse ön avans bedeli olarak 35.000,00 TL, malzeme temin bedeli olarak 20.000,00 TL ödediği, davalının ise, davalının kabulünde olana 2.885,10 TL bedelli iade faturasının mahsubundan sonra 41.045,83 TL tutarında ürün sattığı her iki tarafında kabulündedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı defterlerinde kayıtlı olup, davacı defterlerinde kayıtlı olmayan 30.04.2018 tarihli … numaralı 41.300,00 TL tutarlı “…Francihise Bedeli” açıklamalı faturanın davacı alacağından mahsup edilip edilmeyeceği, taraflar arasında “franchisse” sözleşmesinin fiilen uygulanıp uygulanmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı vekili taraflar arasında “franchise” sözleşmesi imzalanmamış olsa bile davalının müvekkili şirketin isim hakkını kullandığını, sözleşmenin fiilen uygulandığını savunmuş ise de taraflar defterleri üzerinde yapılan incelemede … numaralı ve 43.930,93 TL bedelli fatura dışında başkaca bir fatura olmadığı, Antalya … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “franchise sözleşmesinin imzalanmayacağının davalıya ihtar edildiği, davacının 30.04.2018 tarihli … numaralı 41.300,00 TL tutarlı “… Francihise Bedeli” açıklamalı faturadan sorumlu olmadığı, davacının davalıya toplam 55.000,00 TL ödeme yaptığı, bunun karşılığında 41.045,83 TL tutarında ürün aldığı, davacının bakiye 13.954,17 TL alacağı kaldığı, Antalya … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 13.954,17 TL ödeme yapması için davalıya 3 iş günü mehil verildiği, ihtarnamenin 20/04/2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiği buna göre 27/04/2018 tarihinde temerrüdün oluştuğu” gerekçeleriyle 1-Davanın KABULÜ ile 13.954,17 TL’nin 27/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kannu yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkili şirketin robotik kodlama üzerine kendi eğitim müfredatını oluşturduğunu ve çocuklara bu eğitim müfradatını atölyelerle öğreten bir sitem kurduğunu, TPE nezdinde tescillli “… ” ve “…” markası altında franchise veren bir işletme olduğunu, davacının bu sistemde yer almak istediğini, kendisine eğitimci eğitimi, markanın kullanım hakkı verilmiş ayrıca …. müfredatının mail üzerinden iletildiğini, dosyaya tarafların e-posta üzerinden yazışmaları, müvekkili tarafından davacıya iletilen Franchise Kullanımına ilişkin bilgi ve belgeleri ilettiğini gösterir şekilde sunulduğunu, davacıya gönderilen mailler ve müvekkili tarafından davacının yerinde yapılan eğitmen eğitimlerini gösterir sosyal medya paylaşım görüntüleri, müvekkili şirketin ortağı … defalarca Antalya’ya giderek davacıya eğitmen eğitimi desteği verdiğine ilişkin uçak biletlerinin dosyaya sunulduğunu,taraflar arasında yapılan ön protokol ile davacı ve müvekkili şirketin franchise ilişkisini başlatıldığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik olduğunu, mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan hüküm tesis edildiğini, raporun sadece mali müşavir tarafından hazırlandığını, oysa ki taraflar arasında imzalanan ön protokole, davacının müvekkili şirketin markasını aylarca tabela olarak kullanmasına, davacının bir faaliyet konusunda uzmanlaşmasını sağlayan bilgilerin müvekkili tarafından iletilmesine, marka kullanımına, know how kullanımına ilişkin değerlendirme yapacak bir bilirkişiye dosyanın tevdi edilmediğini, bu hususların mahkemece de değerlendirilmediğini, konuyla ilgili mayıs ve temmuz aylarında kayıt altına alınmış müvekkili şirketin markasını gösterir davacı tarafa ait tabela görsellerinin yer aldığını, davacı tarafa ait tabelalarda da sadece … ibaresi kaldırılarak 03.07.2018 yeni tabela koyulduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketin eğitim sistemini öğrendiğini, malzemeleri temin ettiğini, fiyat teklif formatına kadar mail yoluyla bilgi aldığını, eğitmenlere eğitim verildiğini, ardından davacının Franchise Sisteminden memnun kalmadığını ilettiğini, davacının tabelasında sadece … İbaresi kaldırılarak müvekkil şirketin tüm know how’ının kullanılması yoluyla müşteri edinilmesi kötüniyeti subuta erdiğini, mahkemenin sadece faturalara ilişkin değerlendirme yaparak, müvekkilinin markasına tecavüz eylemlerini yok saydığını, davacının aylarca müvekkilinin markasını ve know how’ını hiçbir ücret ödemeksizin kullanmış olduğunu, müvekkilinin iş yöntemini kullanmaya devam ederek ticari faaliyetine devam ettiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin başlığı her ne kadar Ön Ptorokol de olsa, Franchise Sözleşmesi Marka Kullanım Hakkı verilmesi ile kurulduğunu, sözleşme içeriğinin incelenmediğini, Yargıtay’ın bir kararında; “Borçlar Kanun’umuzda düzenlenmeyen isimsiz sözleşmelerden olan franchising sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması sözleşmenin geçerlilik şartlarından değildir…” şeklinde yazılılık koşulunun bulunmadığı hükme bağlandığını, (Yarg. 19. Hd., 20.01.2011 T., 2010/6178 E., 2011/455 K.), belirtilen Yargıtay kararı ile de taraflar arasında Franchise Sözleşmesinin Kurulması için sözleşmenin yazılı dahi olması gerekmezken, taraflar arasında sözleşme, mailler olmasına rağmen mahkeme tarafından yalnızca taraflar arasındaki faturalaşmaların dikkate alındığını, faturalaşmanın sebebi olan sözleşmenin incelenmediğini, geçerliliği Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) md. 12 uyarınca hiçbir şekil şartına bağlı olmadığını ancak, marka ve patent lisansı unsurlarını içeren franchise sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması gerektiğini, (Sınaî Mülkiyet Kanunu (“SMK”) md. 148), Franchise sözleşmesinde, patent ve marka lisansına ilişkin hususları taraflar, sözleşmenin olmazsa olmaz koşulu haline getirdiğini, franchise veren marka ya da patent lisansına ait hakkı franchise alana vermezse franchise sözleşmesi kurulamayacağını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin adı her ne kadar ön protokol olsa da marka kullanım hakkı davacıya verildiğinden franchise sözleşmesinin kurulmuş olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, taraflar arasında imzalanacak Franchise sözleşmesinden önce düzenlenen ön protokol kapsamında davalıya yapılan ödemeden bakiye kalan 13.954,17 TL’ nin tahsili istemine ilişkindir. Dosya kasamından; taraflar arasında 19.12.2017 tarihli imzalanan protokol başlıklı sözleşmenin 1.maddesinde davacı ve davalının ileride mutabakata varacağı ve ileride ayrıntılarının düzenleneceği Franchise sözleşmesinin imzalanmasından önce işbu sözleşme ile karşılıklı işbirliğinin uyumunu denemek amacıyla eğitsel ve bilimsel işbirliğinde bulunmak üzere iş bu ön protokolü şartları ile mutabakata varıldığı, protokolün 10. Maddesinde sürenin 120 gün olarak kararlaştırıldığı, sözleşmenin 15. Maddesinde fikri mülkiyet haklarının düzenlendiği, sözleşmenin 3,4.,5.,6.,7. maddelerinde bilgi paylaşım, eğitim, seminer, konferans katılımlarının düzenlenmiş olduğu, ön protokol gereğince davacı tarafça davalıya “Franchise Ön Avans Bedeli” açıklaması ile 35.000,00 TL gönderildiği, “meteryal temini ön ödeme bedeli” açıklaması ile 20.000,00 TL gönderildiği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. İstinafa konu karada mahkemece davanın nitelemesi yapılmamış, ön protokol kapsamında davalı tarafça davacıya sunulan hizmetler değerlendirilmemiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime ait olduğundan (6100 sayılı HMK m. 33) iddianın ileri sürülüş şekline göre davanın, TBK’nda yer alan franchise sözleşmesi ve ön protokol kapsamında değerlendirilmesi zorunludur. Davacı, dava dilekçesinde taraflar arasında yapılan ön protokol gereği ödemelerin yapıldığını ve sözleşmenin imzalanmadığını, sözleşme imzalanmaması nedeniyle yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca iadesini talep etmiştir.Sebepsiz zenginleşme, geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; “Aynen Geri Verme İlkesi”ne göre düzenlenmiştir. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde; davacı ön protokol kapsamında verilen hizmet, eğitim gibi konularda hiçbir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi raporu denetime elverişli olmadığı gibi, tarafların istem ve savunmalarını da karşılayacak nitelikte incelemeyi de içermemektedir. Bu durumda mahkemece dava konusu uyuşmazlığa ilişkin alanda uzman kişilerden oluşan yeni bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların tüm istem ve savunmalarını karşılayan rapor alınarak neticesine göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla, davalının istinaf isteminin kabulüyle HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kararın kaldırılarak, dosyanın bilirkişi heyetine tevdi tarafların istem ve savunmalarını da karşılayacak nitelikte, taraflar arasındaki ön protokolü ve protokol kapsamında verilen hizmetleri de değerlendirecek şekilde rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca karar kaldırılarak yukarıda belirtilen incelemeler ve değerlendirmelerden sonra esas hakkında karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.19/01/2022