Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/97 E. 2021/508 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/97
KARAR NO : 2021/508
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/07/2020
NUMARASI : 2020/341 E – 2020/408 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 23/02/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı … vekili verdiği dava dilekçesinde, davacının “…” markası ile ev yemekleri hizmeti verdiğini, davalılardan …Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’nin … AVM’de kiraladığı yerde bu hizmeti alt kiracı olarak sunması için sözlü olarak anlaş- tıklarını, buna göre dükkanın alt kiracı olarak kiralanması, işletmenin elde edeceği gelirden KDV, yemek çekleri ve kredi kartı komisyonlarının düşülmesinden sonra kalan miktarın yarısının emek ve kullanılan hammaddenin karşılığı olarak kendilerine bırakılması, diğer yarısından personel, kira ve işletme giderleri düşüldükten sonra davalı ile eşit oranda paylaşılması konusunda sözleşme yaptıklarını, Temmuz 2016 tarihinde dükkânı teslim aldıklarını, 08.08.2016 tarihinde de Astoria AVM yetkilisi ile alt kira sözleş- mesine izin veren protokol yapıldığını, 01.08.2016 tarihinden itibaren de faaliyete geçtiğini, aynı tarihten itibaren de davalı … Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’nin pos cihazı ile tahsilatlar yapmaya başladığını, yapılan tahsilatların davalı şirketin pos cihazından yapılması nedeniyle tahsil edilen paranın davalı şirketin hesabına geçtiğini, kendi paylarına düşen kısmı davalı şirketin ortağı diğer davalı … istediği zaman davalı … 15.08.2016 tarihinde kendi şahsi hesabından şirket unvanını yazmadan ve “borç verme” açıklaması düşerek 35.000,00 TL gönderdiğini, bu durumu o tarihte fark etmediklerini, 09.09.2016 tarihinde imzalanan ek protokolle AVM’nin ikinci katına taşın- dıklarını, 23.11.2016 tarihinde yazılı sözleşme yaptıklarını, bu sözleşmeye göre davacı … kendilerine 11.10.2016 tarihinde 100.000,00 TL, 01.11.2016 tarihinde de 50.000,00 TL gönderdiğini, her iki ödemenin de yine “borç verme” açıklaması düşülerek yapıldığını, bu durumu fark ettiklerinde kendi- sinden açıklama istenildiğini, ancak davalının sıkıntı hissedilmesine gerek yok açıklaması yaptığını, 30.06.2017 tarihine kadar davalı şirketten 51.124,34 TL alacaklarının doğduğunu, bu paranın öden- mediğini, buna karşın davalı … kendilerine gönderdiği ve “borç verme” açıklaması düştüğü 35.000,00 TL için İstanbul …. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasından takip başlatığını, bu takibe İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017 / 815 Esas sayılı dosyasında itiraz ettiğini ve yargılamanın devam ettiğini, İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017 / 766 Esas sayılı dosyasında da takibin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davalı … kâr payı ödemesi altında kendileri aleyhinde İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından ikinci bir icra takibi başlattığını beyanla İstanbul …. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası ile İstanbul … İcra Dairesi’nin …. sayılı dosyası yönünden davalılara borçlu olmadıklarının tespitini, davalı şirketin kendilerine borçlu olduğu 34.673,66 TL’nin faizi ile birlikte ödenmesini, davalı şirketin mal varlığının borcu karşılamaya yetmemesi durumunda davalı şirketin borcunun davalı şirketin ortağı konumunda olan diğer davalı … tarafından ödenmesini, karşı vekâlet ücretinin de avukat olarak kendi adlarına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalılar … Sanayi Ticaret Ltd. Şti. ve … vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafa 185.000,00 TL borç verdiklerini, davacının alt kira borcunu öde- mediğini, alt kira sözleşmesine dayalı olarak İstanbul … İcra Dairesi’nin … sayılı dosya- sından haciz ve tahliye talepli icra takibi başlattıklarını, itiraz üzerine de İstanbul 3. İcra Hukuk Mahke- mesi’nin 2017 /1056 sayılı dosyasından itirazın kaldırılması ve tahliye talepli dava açtıklarını, kendi- lerinin davacı tarafa 34.673,34 TL borçlarının bulunmadığını, şirket olarak 10.671,00 TL alacaklarının bulunduğunu belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince: “Dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 322’ye göre alt kira sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılan icra takibine karşı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 72’ye göre menfi tespit davasıdır. Mahkemenin 2017 / 757 Esas sayılı dosyasında hükümle birlikte davacı tarafın İstanbul …. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasına karşı talep ettiği menfi tespit davasının 6100 sayılı HMK m. 167’ye göre ayrılmasına karar verilmiş ve mahkemenin ayrı esasına kaydedilmiştir. Davacı aleyhine başlatılan İstanbul …. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasının alacaklısı davalı …Sanayi Ticaret Ltd. Şti. borçlusu davacı, konusu 08.11.2016 tarihli alt kira sözleşmesi ve buna ilişkin toplam 47.775,24 TL kira alacağıdır. Taraflar arasında yapılan ilk üç sözleşme davacının faaliyet gösterdiği yerin kiralanması, alt kirası ve buna ilişkin giderlerle ilgilidir. Davacının menfi tespit talebinde bulunduğu İstanbul …. İcra Dairesinin …. sayılı dosyasının konusunu davalı şirketin kira alacağı oluşturmaktadır. 6100 sayılı HMK m. 4’de ki bu düzenlemeye göre kira sözleşmesinden kaynaklı alacak davalarına bakma görevi sulh hukuk mahkemelerinin görev alanına girmektedir ” denilerek “6100 sayılı HMK m. 114/I-c ve 115’e göre davanın usulden reddine, HMK 20 maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde talep edilmesi halinde dava dosyanının görevli ve yetkili İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU :karar davacı vekilince istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: her ne kadar davacı ile davalı … arasındaki sözleş- meler “Alt Kira Sözleşmesi ” olarak nitelendirilmiş ise de , sözleşme içeriğinin taraflar arasındaki ilişkinin esasen ciro üzerinden hasılat kar paylaşımına ilişkin bir tür adi ortaklık olduğunu , mahkemenin görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Her ne kadar yerel mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın alt kiracılık sözleşmesinden kaynaklandığı ve kira sözleşmesinden kaynaklanan davalarda Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle usulden red hükmü verilmiş ise de ,Tarafların beyanları ile dosya içinde mevcut 23/11/2016 tarihli ” Alt Kira Sözleşmesi” başlıklı belgenin tetkikinden, …’ın dava konusu yerin işletilmesinden elde ettiği cirodan KDV, yemek çekleri ve kredi kartı komisyonlarının düşeceği, kalan miktarın yarısının emek ve kullanılan hammaddenin karşılığı olarak kendi uhdesinde tucağı, diğer yarısından personel, kira ve işletme giderleri düşüldükten sonra taraflar arasında % 50’şer oranda eşit şekilde paylaşılması konusunda anlaşmaya vardıkları,Taraflar arasındaki ilişkinin BK 620 vd md de hüküm altına alınan adi ortaklık niteliğinde olduğu, tarafların vasfına göre adi ortaklıktan doğan davada Asliye Hukuk mahkemesi’nin görevli olduğu tespit edilmiştir.Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edildiğinden, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-a-3 md gereğince kaldırılmasına ve dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerektiği görüşündeyim .
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve dosyanın, görevli ilk derece Mahkemesinde görülmesini temin için ilk derece mahkemesine iadesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/02/2021