Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/949 E. 2021/1176 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/949
KARAR NO: 2021/1176
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2020
NUMARASI: 2019/1059 E – 2020/861 K
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/04/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı, davalılardan … Elektrik Şirketi ve … Elektrik Şirketi’nin … numaralı, … Elektrik’in ise … numaralı abonesi olduğunu, davalılar tarafından haksız şekilde kayıp kaçak bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, dağıtım sistemi kullanım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve sayaç okuma bedeli altında paralar tahsil edildiğini ileri sürerek fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalıların sorumlu oldukları dönemlerin tespiti ile şimdilik ayrı ayrı 2.500,00’er TL’nin haksız tahsilat ve temerrrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile davalılardan istirdadına ve tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Elektrik Enerjisi Toptan Satış Aş tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy Mahkemeleri’nin yetkili olduğunun düzenlendiğini, davalılar arasında dava arkadaşlığı bulunmadığını, bu nedenle öncelikle şirket adına açılan davanın tefrik edilerek Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; dosyanın ikinci defa yenilemeden sonra tekrar takip edilmediği anlaşıldığından, HMK’nin 320/4 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, karar verilmiştir. Davacı vekilinin başvurusu üzerine dosya tevzien Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkeme- si’nin esas sırasına kaydedilmiştir. Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonunda tesis olunan 2019/1059 Esas, 2020/861 karar nolu ilam ile “dosyanın ikinci defa yenilemeden sonra tekrar takip edilmemiş; başvuruya bırakılmış ve yenilenmemiştir. H.M.K.nın 150. Maddesi hükmü gereğince; işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” denilerek ” davanın açılmamış sayılmasına ” karar verilmiştir. Söz konusu karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; duruşma tarihinde sokağa çıkma yasağı bulunduğunu, vekil olarak İzmir ilinden gelineceğinden dolayı mesleki mazeret vermekle birlikte, her ne kadar mazeret ekine dayanak belge koyulmamış olsa da bu belgenin konulması usulen gerekli bir husus olmadığını, yerel mahkeme tarafından sağlık koşulları seyahat koşulları göze alınmadan karar verilmiş olmakla birlikte tarafımıza herhangi bir tebliğ yapılmadan ve belge istenilmeden dosyanın düşürülmesi kanuna açıkça aykırı olduğunu, bu karar usul ve yasaya aykırı olduğu için kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Bilindiği üzere hukuk yargılamasına ilişkin kurallar, yargılamanın düzenli yapılması ve hakkın olabildiğince çabuk elde edilmesi amacını gerçekleştirmek için getirilmiştir. İşte hakkın elde edilmesi için birer araç olan bu kurallar amaca uygun somut bir görevin varlığı halinde uygulama alanı bulurlar. Aksi halde, araçla ulaşılması istenilen amaç arasında gerçek ve esaslı bağın bulunmaması anlamsızlığı (şekilcilik) ortaya çıkarır. Mahkemelerin amacı, ne olursa olsun uyuşmazlıkları ortadan kaldırmak değil, pozitif hukukun ölçüsünde, hakkı belirleyerek sonuca ulaşmaktadır. Bu nedenle geciken adaletin adaletsizlik olduğu düşünülerek, davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere getirilen usul kuralları, kanunun amacına uygun olarak kulla- nılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır.(Yargıtay HGK’nun 2014/21-2371 Esas, 2017/263 Karar nolu 15/02/2017 tarihli ilamı) Somut uyuşmazlığın incelenmesinde; dosyanın ilk kez işlemden kaldırılıp yenilenmesi üzerine belirlenen 14/10/2020 tarihli duruşma gününün tarafların bilgisi dışında duruşmada belirlendiği, belirlenen duruşma günü mazeretinin kabulüyle, kesinleşmiş mahkeme kararının tescilini beklenmesine karar verildiği ve duruşma gününün yoklukta 06/11/2020 tarihi olarak belirlendiği,iş bu duruşma celsesinde davacı vekilinin ”Aynı gün Dikili Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/256 E.sayılı dosyasının duruşması ve Aydın 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/256 E.sayılı dosyasınınkeşfi ve İzmir İlinde meydana gelen deprem felaketi nedeniyle mazeret dilekçesini sunduğu, belirlenen 11712/2020 tarihli duruşma celsesine Bergama 3.Asliye Ceza Mahkemesi 2020/453 E.sayılı dosyanın duruşması nedeniyle ve coronavirüs tedbirleri kapsamında mazeret beyan ettiği, mazeret dilekçesinde belirtilen sokağa çıkma yasağının duruşmaya katılıma engel bir durum olmadığı, mazeret dilekçesinin belgelendirilmediği ve yargılamanın başından beri davacı vekilinin mazeret sunarak yargılamanın sürüncemede kaldığı gerekçesiyle reddine, davanın davalı tarafça da 2kez takip edilmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına, nihayette üç aylık yasal süre içinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, davacı vekilinin mahkemece kabul edilmeyen söz konusu mazeretinin haklı bir mazeret olduğu ,infaz edilmesi beklenen mahkeme kararının bekletici mesele yapıldığı, özellikle davanın niteliği gereği davacı tarafın davayı uzatmakta hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek mazeretin kabul edilmesi gerekli iken, mazeretin reddine dair verilen kararın usul kurallarının ruhuna ve özüne uygun düşmemiştir. Bu nedenlerle, davacının istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-5 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/04/2021