Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/874
KARAR NO: 2021/3530
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/12/2020
NUMARASI: 2018/750 E – 2020/890 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 29/12/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının hizmet alanında mevcut olan ‘… A.Ş. – … ( … ) projesine ait … nolu TM ve YG yer altı kablosu tesisi’ işine ait geçici kabul işlemlerinin 22.06.2012 tarihinde yapıldığını, tanzim edilen geçici kabul tutanaklarının 21.11.2011 tarihinde onaylandığını, anılan işlerin davalı tarafça uygun görülen proje kapsamında tesis edildiklerini ve geçici kabullerinin yapıldığını, söz konusu dağıtım varlığının Mülga Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38. Maddesi ve 28.01.2014 tarih 28896 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin 21. Maddesine dayanılarak hazırlanan 27.08.2014 tarih ve 5187 -2 karar no’lu EPDK Kurul Kararı ile yayımlanan metodoloji ve sair meri mevzuat gereği yatırım bedelinin iadesinin gerektiğini, davalı şirket yetkilileriyle çeşitli aşamalarda sözlü görüşmelerin yapıldığını, 15.10.2018 tarih ve … sayılı yazı ile yatırım bedelinin iadesinin talep edildiğini, anılan talebin 06.11.2018 tarih ve 2018-815 yazı ile reddedildiğini, davalının ilgi yazılarında EPDK’nın 24.06.2016 tarih E. 33833 sayılı yazısı gereği yatırım bedellerinin kat maliklerine ödeneceği, bu bedelle kat malikleri yönünde bilgi verilmesinin istenildiğini, bu nedenle müvekkilinin iade talebinin yerinde olmadığı yönünde değerlendirme yapıldığını, davalının red cevabına karşılık 01.12.2018 tarihinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’na yapılan yazılı başvuruya dava tarihine kadar herhangi bir yanıt verilmediğini, idari dava haklarının saklı kalması kaydıyla huzurdaki davayı ikame ettiklerini, Mülga Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38.maddesi 6 fıkrası, Elektrik Piyasası Bağlantı Sistem ve Kullanım Yönetmeliğinin 21. Maddesi ile anılan yatırım bedelinin iade edilmesine ilişkin hükümleri içerdiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, davalının hizmet alanında mevcut olan … ( …) Projesi kapsamında …-… nolu TM ve YG yer altı kablosu tesisi işine ait 1.544.154,76 TL yatırım bedelinin 21.10.2011 tarihinden itibaren aylık TFE oranında faiz güncellemesinin yapılarak dava tarihindeki güncel bedelinin tespiti ile yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini,davacının davalı şirkete müracaat ettiği 2012 yılında yürürlükte olan 04.08.2002 tarihli 24836 sayılı RG’de yayımlanan Elektrik Piyasası Yönetmeliğinin 02.11.2013 tarih 28809 sayılı RG’de yayımlanan yönetmelikle yürürlükten kaldırıldığını, 28.01.2014 tarih 28896 sayılı RG’de yayınlanan “Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin Dağıtım Varlıkları başlıklı 21/1. maddesi, 27.08.2014 tarih 5187-2 sayılı EPDK’ nın Kurul Kararı ile oluşturan “Kullanıcı Tarafından Dağıtım Varlıklarının Tesis Edilme Metedolojisi”nin Dağıtım Varlıklarının Tesis Edilme Süreci başlıklı 5/4 maddesi ile dağıtım varlığının geri ödemeye esas bedelinin ne şekilde hesaplanacağı hükümlerinin getirildiğini ayrıca EPDK’ nın 27.22.2014 tarih 69959 sayılı yazılarıyla dava konusu talebe ilişkin uygulamaların ne şekilde yapılacağının gösterildiğini, davacı tarafından huzurdaki dava ile yatırım bedelinin talep edildiğini, talep edilen yatırımın bulunduğu parseldeki yapıya ilişkin davacı tarafın mülkiyetinin bulunduğunun gösterilmesinin gerektiğini, aksi halde ilgili mevzuat gereğince söz konusu yatırım bedelinin talep edilmesinin mümkün olmadığını, davaya konu …-… nolu TM ve OG kablo tesisine ilişkin … Aş. tarafından davalı şirkete … Mah. … adresinde yapılacak yapıların elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla 2 x 1600 kVA trafo gücüne ihtiyaçlarının bulunduğu belirtilerek başvuru yapıldığını, bu başvuruyu teminen C2 Tip Museade Belgesi’ nin verildiğini, müvekkili şirketin bağlantı görüşüne istinaden … Aş. tarafından hazırlanan projenin onaylandığını, geçici kabulünün yapıldığını, … AŞ. tarafından C2 Tip 34,5/ 0,4 kV 2 x 1600kVA bina tipi …-… nolu TM ve OG kablo işinin geçici kabul işlemlerinin tamamlandığını, davacı tarafından 15.10.2018 tarihli yazıları ile yatırım bedelinin iadesinin talep edildiğini, davalı şirket tarafından 06.11.2018 tarihli yazı ile talep edilen tesislerin bulunduğu taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkına ilişkin belgelerinin İletilmesinin istenildiğini, davacı tarafından cevap verilmediğini, EPDK mevzuatına göre davacının mülkiyeti teşvik edici belgeleri sunmaması nedeniyle talebin olumlu ya da olumsuz sonuçlandırılmadığını, davacının kötü niyetli olarak huzurdaki, davayı ikame ettiğini, davacının mülkiyetini ispat edici belge sunmasının gerektiğini, aksi takdirde işbu davanın aktif husumet yönünden reddinin gerektiğini, EPDK’ nın geri ödemeye ilişkin yazıları ile dava konusu bedelin son malike ödenmesi gerektiğinin açıkça belirtilmesi gerektiğini, EPDK’ nın söz konusu yazıya dair cevabının beklendiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalının cevap dilekçesinde özetle aktif husumet itirazında bulunduğu, yatırım bedeli talep edilen tesislerin bulunduğu taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkı olmayan davacının hak talebinde bulunamayacağını, EPDK ve ilgili mevzuat uyarınca yatırım bedelinin geri ödeme başvurusunun yapıldığı tarihte kullanım yeri maliki tarafından talep edilebileceğini, EPDK’nın da kendilerine bu şekilde yanıt verdiğini bu nedenle davacıya ödeme yapılmadığını belirttiği,ancak davalının cevap dilekçesinde aktif husumet itirazı haricinde bir savunması olmadığı ,davalının 20.11.2019 tarihli 2. cevap dilekçesinde de yine yukarıdaki hususların belirtilmiştir. Davacının dava konusu yatırımı kendi öz sermayesinden karşıladığı ve davalıya teslim etmesi karşısında (EPDK’nın eski ve hatalı görüşü kaynaklı olarak)davalının davacının aktif husumet ehliyeti olmadığı iddiası reddedilmiştir. Davacı vekili 06/10/2021 tarihli ıslah dilekçesinde dava değeri olan 1.544.145,76 TL’yı ıslahla 1.386.271,64 TL arttırarak toplamda 2.930.417,40 TL ya çıkardıklarını ve ilk talepleri yönünden dava tarihinden, ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini talep ederek ıslah harcını ikmal etmiştir. Mahkeme, alınan kök ve ek bilirkişi raporu kapsamında ,davacı Şirket tarafından gerçekleştirilen … projesinde enerji sağlanması için davalı kuruma başvuruda bulunulduğu, davalının mevcut alçak gerilim şebekesinden bu talebi karşılanmasının mümkün olmadığını bildirerek talep edilen enerjinin karşılanması için gerekli tesisin davacı tarafından yapılarak bakım- işletme karşılığında devrinin istenildiği, dava konusu elektrik alt yapı tesislerinin davacı … A.Ş tarafından davalı kurumdan izin alınmak suretiyle davalı kurumun belirlediği şartlara ve projesine uygun olarak yapıldığı, geçici kabullerinin de davalı kurum elemanlarınca yapılarak tesisin davalı kuruma devredildiği ve işletmeye açıldığı,dava konusu tesisin davacı şirket tarafından davalı kuruma teslim edildiği tarihte yürürlükte bulunan 04.08.2002 tarihli ve 24836 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38. Maddesindeki şartlara uygun olarak yapıldığı ve davacı tarafından yapılan tesis için davacı tarafından 1.544.145,76 TL talep edildiği, anılan 1.544.145,76TL bedelin 22.06.2012 geçici kabul tarihinden 27.12.2018 dava tarihine kadar TUİK ‘in “Parasal Değer Güncelleme Raporu”na göre 2.930.417,40 TL olduğunun belirlendiği,,davacının kendi öz sermayesinden kullanarak söz konusu eseri meydana getiren ve davalının kullanımına sunan davacının yatırım bedeli iadesini talep edebileceği gerekçesiyle; “Davanın kabulüne, 2.930.417,40 TL alacağın, 1.544.145,76 TL’sine dava tarihi olan 27/12/2018 tarihinden, 1.386.271,64 TL’sine ise ıslah tarihi olan 06/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; hükme dayanak bilirkişi raporundaki hesaplamanın doğru ve denetime elverişli olduğu kabul edilerek mahkemece karar verilmiş ise de, davalı şirketin EPDK kararları ile mevzuata uymak zorunda olduğunu,davalının bu olayda EPDK mevzuat ve kararlarına uygun davrandığını, maliklerin bildirilmesi istenilmesine rağmen bildirilmediğini,bu tesise ait geri ödeme usul ve esaslarının EPDK mevzuatına göre yapılması gerektiğini,bu hesaplamaların ilgili mevzuata uygun yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi gerektiğini,dava konusu işin eser sözleşmesi olarak kabul edilemeyeceğini,davalı tarafça sürülen iddiaların ve itirazların savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında bulunmadığını,husumet itirazlarının değerlendirilmediğini,dava tarihinde davacı tarafça yatırım bedellerini talep etme hakkı bulunmadığını,kök ve ek raporda güncelleme şeklinde hesaplama yapıldığını,talepten fazlasına hükmedilemeyeceğini,dava tarihinde mevzuata göre davacının bu bedeli talep etmesinin mümkün olmadığını,davalının dava açılmasına neden olmadığını,EPDK kurul kararlarının iptal edilinceye kadar bağlayıcı olduğunu, ayrıntılı kalem kalem hesaplama yapılmadan,birim fiyatlar dikkate alınmadan , sadece davacının sunduğu projedeki keşif bedellerinin güncellenmesiyle yapılan hesaplamaya dayalı bilirkişi raporu doğrultusunda verilen kararın aykırılık teşkil ettiğini,yatırım bedelinin usulünce belirlenmediğini ve bunun kamu zararına neden olacağını,mahkemece yatırım bedelinin hesaplanması için keşif yapılmasını talep ettiklerini,eser sözleşmesi kapsamında kabul edilmemesi gereken yatırım bedeli için davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını,davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada, davacının yaptığı … projesindeki binaya enerji sağlanması için davacı tarafça karşılanan enerji yatırım bedelinin davalıdan tahsili talep edilmektedir. Konuya ilişkin emsal olarak, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 17/05/2018 tarih ve 2016/18362 esas, 2018/5395 karar sayılı bozma ilamı ile; 28.01.2014 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin geçici ve son hükümlerinde “Kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin metodoloji” ve “mahsup yöntemiyle geri ödeme hususları düzenlenmiştir.” Yine, aynı yönetmeliğin 20. ve 21. maddelerinde de kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıkları ile geri ödemeye ilişkin metodoloji usul ve esasları düzenlenmiştir.Mahkemece, yatırım programı içerisinde davalının yapması gerekli olan yatırımın abone (davacı) tarafından yapılması nedeniyle talep edilebilecek bedel ve tahsil şeklinin yukarıda açıklanan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yukarıda ifade edilen yönetmelik hükümleri ve ilkeleri karşılar nitelikte olmayan yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” denilerek bozulmasına karar verildiği, buna göre bozma kararına uyularak alınan bilirkişi raporu kapsamında bu kez ” Davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın temyiz incelemesinde ise, Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2019/3728 E.2019/10672 K.sayılı ve 16/12/2019 tarihli ilamı ile hükmün onanmasına karar verildiği görülmüştür. Mahkemenin işlem tarihi itibarıyla yürürlükteki yönetmeliği baz alarak ,üstelik keşif yapmadan,sadece güncelleme ile alınan bilirkişi kök ve ek raporları doğrultusunda karar verdiği görülmüştür.Ancak dava tarihinde 2014 yılındaki yeni yönetmelik yürürlüktedir. Buna göre, 28.01.2014 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin geçici ve son hükümlerinde “Kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin metodoloji” ve “mahsup yöntemiyle geri ödeme hususlarına ilişkin düzenleme aynı yönetmeliğin 20. ve 21. maddelerinde de kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıkları ile geri ödemeye ilişkin metodoloji usul ve esasları düzenlemeler gereği ,mahkemece, yatırım programı içerisinde davalının yapması gerekli olan yatırımın abone (davacı) tarafından yapılması nedeniyle talep edilebilecek yatırım bedeli ve tahsil şeklinin yapılan işler kalem kalem bedelleri ve metodoloji sistemindeki hesaplama tekniği ile birebir ayrıntı bedelleriyle birlikte yukarıda açıklanan yönetmelik hükümlerine göre belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, son yönetmelik hükümleri ve ilkeleri karşılar nitelikte olmayan yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verildiği görüldüğünden,mahkemenin kararının usul ve hukuka uygun olmadığı anlaşılmıştır. Açıklandığı üzere, davalının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1-a-6.madde gereği kaldırılarak, belirtilen yönetmelik gereği yeniden keşfen bilirkişi incelemesi yapılarak karar verilmesi yönünden dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatindeyim.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/12/2021