Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/865 E. 2021/1333 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/865
KARAR NO: 2021/1333
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/01/2021
NUMARASI: 2020/688 E – 2021/24 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ:29/04/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket adına kayıtlı … plakalı aracın 31/10/2015 tarihinde oluşan hasar nedeniyle davalı yetkili servis …e götürüldüğünü, yetkili servisin aracın 3 hafta sonra müvekkili şirkete teslim edileceğini belirttiğini, sipariş edilen yedek parçanın gelmemesi nedeniyle aracın teslim edilemediğini, aracın Mart 2016 da teslim edilebileceğinin belirtildiğini, aracın teslim edilmemesi nedeniyle aylık 15.000,00 TL bedel ile yeni bir araç kiralandığını, her iki davalıya ihtarname gönderildiğini, ihtarname tarihinde kadar 45.000,00 TL kira bedeli ödendiğini, ancak davalı şirketlerce herhangi bir ödeme yapılmadığını, yedek parça temin edilememesinden kaynaklandığını belirterek müvekkili şirketin kiralık araç için ödediği 60.000,00 TL’nin ve davalı şirketin aracı teslim edinceye kadar ödemek zorunda kalacağı kiraların davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu … plakalı aracın hasarlı olarak servise getirildiğini, hasar nedeniyle değişmesi gereken orijinal parçaların müvekkili şirket stoklarında bulunmaması nedeniyle diğer davalıdan talep edildiğini, eksper beklendiğini, parçanın değişmesi halinde 15 gün süre verildiğini, tamirin mümkün olmaması halinde parça değiştirilmesi tavsiye ve talimatı üzerine diğer davalıdan parçanın müvekkili şirkete gönderilmesi talep edilmiş ise de parçanın diğer davalıda olması nedeniyle yurt dışından celbinin gerektiğini, davacının hasarlı aracının halen serviste beklemekte olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kusrunun olmadığını, araç kiralama bedelinin haksız ve fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu aracın davalı şirket tarafından ithal edilmediğini, müvekkili şirket tarafından tanzim edilmiş bir garanti belgesinin bulunmadığını, aracın Mart 2016’da teslim edilecek olmasının hangi mevzuat hükümlerine aykırı olduğu konusunda bir açıklama olmadığını, davacının teknik hukuk anlamında tüketici olmadığı için 6502 sayılı TKHK SSH huzurdaki davaya uygulanmasının mümkün hukuken olmadığını, müvekkili şirkete dava yöneltilmesinin hukuki dayanağı olmadığını, müvekkili şirketin araç tamirdeyken ikame araç temin etme zorunluluğu olmadığını, davacının ne marka, ne sınıf bir araç kiraladığının anlaşılamadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; davalı … Tic. A.Ş.’ne yönelik açılan davanın reddine, davalı …’ne yönelik açılan davanın 55.000,00 TL’lik kısmının kabulü ile dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir. Söz konusu kararı davacı … davalı … vekili istinaf etmiştir. Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonunda 10/09/2020 tarih ve 2017/2375 E-2020/770 K sayılı kararımızla “Somut uyuşmazlıkta mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı …’nin sorumluluğunun aracın teslim süresinden itibaren hesaplandığı, ancak gerek davacı iddiası gerekse bilirkişi raporlarında davalı … tarafından parça siparişinin ise 09.12.2015 tarihinde verildiği görülmekte ise de sorumluluğun başlangıç tarihinin aracın servise bırakıldığı tarih olarak esas alınması hatalıdır. Parça siparişinin verildiği tarihten itibaren normal bekleme süresinin hesaplanarak bu süreyi aşan kısım üzerinden hesaplama yapılması gerekirken yazılı şekildi karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle; davacının ve davalı … AŞ’nin istinaf başvurularının kabulü ile kararın HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, “parça siparişinin verildiği” tarihten itibaren bekleme süresinin hesaplanarak bu süreyi aşan kısım üzerinden hesaplama yapılması için” dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmiştir. İDM tarafından yeniden yapılan yargılama sonunda bilirkişilerden ek rapor alınmış ve “aracın orijinal parçasının davalı Mercedes Benz şirketi tarafından diğer davalı şirkete 16.03.2016 tarihinde teslim edildiği, davalı … şirketi tarafından aracın onarılarak davacıya teslim tarihinin 22.03.2016 tarihi olduğu, bu nedenle makbul onarım süresinin 6 gün olarak hesap edildiği, parçanın yurtdışından temin edilmesine ilişkin 10 günlük sürenin makul olduğu, aracın parçasının siparişi verildikten 16 gün sonra davacı tarafa teslim edilebileceği, bu nedenle 09.12.2015 tarihli sipariş tarihine, 16 gün ekleme ile 25.12.2015 de tesliminin gerçekleşmesi gerektiği, aracın davacı tarafa teslim edildiği tarihin ise 22.03.2016 tarihi olduğu, 22.03.2016 ile 25.12.2015 tarihleri arasında 89 gün olduğu, günlük kiralama bedeli olarak 500 TL’nin makul olduğu, davacının 89 günlük araç mahrumiyet bedelinin 44.500TL olacağı, bu bedelin davalı …’den makul süre de araç parça siparişinin yurtdışından getirtilememesi sebebiyle kusurlu bulunduğundan talep edilebileceği ancak davalı …’in görevinin aracın onarımı için gerekli parçaların tespit ve temin edilmesi ile başlayacağı, iş bu davalının, otomotiv tamir için gerekli araçları diğer davalı dan talep etmesine rağmen öngörülebilir süre içeresinde parçaların kendisine teslim edilmemesi sebebiyle tamirat işlemini gerçekleştiremediğinden kusuru bulunmaması sebebiyle sorumluluğunun olmadığı” gerekçesiyle Davacı tarafından davalı … Tic. A.Ş.’ne yönelik açılan davanın reddine, davalı …’ne yönelik açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 44.500 TL’lik kısmının kabulü ile, dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, Davacının davasının 15.500 TL’lik kısmının reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı … davalı Mercedes tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Davalı … A.Ş. yönünden davanın reddedilmesinin usul ve yasaya akyırı olduğunu, mahkeme tarafından verilen 10.09.2020 tarihli kararda istinaf taleplerinin kabul edildiğini, bu hususun da istinaf konusu edilmiş olduğunu, dava ile talep edilen zarardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, bilirkişi raporuna itirazlarının kısmen kabul edildiğini ancak dava konusu taleplerinin 15.500.-TL. kısmının reddine karar verildiğini, Davalı … şirketi tarafından tamir için gerekli parçanın sipariş edilme süresinin 36 gün olduğunu, bu süreden sonra sipariş verilmiş olmasına müvekkilin katlanmasının ticari hayatta güven ve istikrar ilkesine aykırı olduğunu, bu şekilde tazminat hesabında siparişin geç verilmiş olmasına zarar görenin katlanması halinin, suistimale açık bir durum oluşturduğunu, taraflar lehine hesaplanan avukatlık ücreti hesaplamasının da hatalı olduğunu, davalılar … A.Ş. ve … A.Ş lehine fazla vekalet ücreti hesap edildiğini ileri sürmüştür. Davalı … A.Ş. Vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkili şirketin aracın ithalatçısı ya da satıcı değildir, müvekkil şirket’in pasif husumet ehliyeti olmadığını, davacıya ait … plakalı … araç, Federal Almanya Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren “…” unvanlı firma tarafından üretildiğini, müvekkili Şirketin ise, … marka araçların muhasır olmayan ithalatçısı olup, dava konusu aracı ithal etmediğini, aracın “gri market” bir araç olduğunu, araç için müvekkili şirket tarafından tanzim edilmiş bir garanti belgesi de bulunmadığını, aracın garanti kapsamında bir şikâyetinin giderilmesi için servis istasyonuna başvurulmadığını, diğer davalı şirketin aracı bedeli mukabilinde tamir ettiğini, diğer davalı şirket ile müvekkili arasında sadece müvekkili şirket tarafından ithal edilecek parçaların kullanılacağı, 3. kişilerden parça temini yapılmayacağı yönünde bir anlaşma da bulunmadığını, müvekkil şirketin, diğer davalının tek yedek parça tedarikçisi olmadığını, hükme esas alınan araç kira bedelinin fahiş olduğunu, cari mevzuatta, gri market araçların tamir süresine ilişkin tahdidi hiçbir süre olmadığını, hükme esas bilirkişi raporundaki tamir süresine ilişkin hesaplama ise hatalı olduğunu, müvekkili Şirket’ten talep edilen sürücü hava yastığı parçasının siparişi tarihinin 09.12.2015 olduğunu, sürücü hava yastığının diğer davalı Şirket’e teslim edildiği tarihinin ise 16.03.2016 olup aracın yedek parça tesliminden “6” gün sonra, 22.03.2016 tarihinde davacıya teslim edildiğini, sürücü hava yastığı, takılmasının “6” gün sürecek bir parça olmadığını, diğer davalının yedek parça kendisine teslim edildikten sonra, aracı teslime hazır duruma getirmek için aracı “6” gün daha servis alanında tuttuğunu, sürücü hava yastığının teslim edildiği tarihte aracın teslime hazır durumda olmadığının apaçık ortada olduğunu, gecikmenin müvekkilinden kaynaklanmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının maddi zarara uğradığı düşünülse dahi, bu zarar sürücü hava yastığının temin süresinden ileri gelmediğini, bilirkişi raporundaki maddi tazminat hesaplamasının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, aracın tamir için bırakıldığı serviste onarımın geç yapılması nedeniyel oluşan zararın tahsili talebine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacı şirkete ait aracın 31.10.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası parça değişimini gerektiren bir arıza oluşması sebebiyle yetkili servis olan davalı … Tic. A.Ş.’ye 03.11.2015 tarihinde teslim edildiği, yetkili servisin tamir için gerekli parçayı temin edilmek üzere … marka aracın Türkiye temsilciliğinden parça temini 09.12.2015 tarihinde talep edildiği, davalı …’de parça istimini kabul ederek aracın üretim yeri olan Almanya ülkesinden talep edildiği ve bu hali ile parça gelmesinin uzun süre aldığı, yedek parçanın 16.03.2016 tarihinde teslim edildiği, aracın bu tarihten sonra tamir işinin yapılarak davacıya 22.03.2016 tarihinde teslim edildiği, bu hususlarda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı görülmüştür. Buna göre yapılan değerlendirmede davacıya ait aracın servise 03.11.2015 tarihinde hasarlı olarak bırakılıp, yedek parça siparişinin 09.12.2015 tarihinde verildiği, bilirkişi raporuna göre sigorta eksperi tarafından tamir için 15 günlük sürenin belirlendiği, servis tarafından yedek parça siparişinin geç verildiği, normal onarım süresinin 30 gün olduğu anlaşılmakla bu süreyi aşan kısımdaki zarardan davalı …’in parçayı geç tedarik etmesi, davalı servisin ise parça siparişini geç vermesinden dolayı birlikte sorumlu oldukları anlaşılmakla, davacının zararının ise ilk bilirkişi raporu ve dairemiz kararından sonra alınan bilirkişi raporuna göre toplam zararın 55.000,00 TL olduğu, bu zarardan davalı …in sorumlu olduğu miktarın 37.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, dairemiz ilk kararının hatalı yorumlanmış olduğu, bu hususta yeniden yargılama yapılması gerekmediği anlaşılmakla davacı … davalının istinaf istemlerinin kısmen kabulüyle HMK’nın 353/1-b2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak 55.000,00 TL zararın 37.000,00 TL’sinin … A.Ş den kalan 18.000,00 TL’sinin … ‘den dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte alınarak davacı tarafa verilmesine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı … davalının istinaf taleplerinin kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında; 1-Davanın kısmen kabulü ile toplam 55.000,00 TL zararın 37.000,00 TL’sinin … A.Ş den kalan 18.000,00 TL’sinin … ‘den dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle beraber alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.757,05.-TL karar harcından 1.024,65.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 2.732,40‬.-TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yatırılan 1.024,65 TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davacı tarafından yapılan 975,00.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 893,68.-TL’sının davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı … . A.Ş. tarafından yapılan 50,00.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 4,17 TL’nin davcıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine, 6-Davalı … A.Ş tarafından yapılan 130,80.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 10,91 TL’nin davcıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine, 7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 7.950,00 TL vekalet ücretinin davalı … A.Ş.’nden tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 8-Davalı … A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … A.Ş.’ne verilmesine, 9-Davalı … Tur. Teks. İnş. Yat. San. Ve Tic. A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Tur. Teks. İnş. Yat. San. ve Tic. A.Ş.’ne verilmesine, 10-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine, İstinaf incelemesi ile ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacı … davalı … A.Ş.’ye isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 16,50 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Davalı … A.Ş. istinaf sebebiyle yapmış olduğu 65,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/04/2021