Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/842 E. 2021/1051 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/842
KARAR NO: 2021/1051
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2019
NUMARASI: 2017/881 E – 2019/896 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 06/04/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı … Ltd. Şti. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı ile 05.08.2011 tarihinde yaptıkları sözleşmeye göre internet hizmeti almaya başladıklarını, şirket olarak adreslerinin değişmesi üzerine yeni adreslerinde internet hizmeti alıp alamayacaklarını sorduklarında davalı şirketin taşındıkları yerde internet hizmeti veremeyeceklerini kendilerine bildirdiğini, bunun üzerine sözleşmeyi iptal etmek istediklerini, ancak davalı şirketin bir türlü iptal işlemini gerçekleştirmediğini ve eski adresleri üzerinden faturalandırma yapmaya ve borç çıkartmaya devam ettiğini, davalı tarafın haksız olarak altı tane faturayı kendileri aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında icra takibine koyduğunu, bu icra takibi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili verdiği cevap dilekçesinde, davacı tarafın kendisine gönderilen faturalara 6102 sayılı TTK m. 21/II’ye göre sekiz günlük süre içinde itiraz etmediğini, davacı tarafın sözleşmeyi feshettiğini belirtmiş olmasına karşın kendilerine fesih iradesini yansıtan bir bildirimin gelmediğini, adres değişikliği nedeniyle davacının yeni adresinde internet hizmeti alabilme olanağı bulunup bulunmadığı konusunda da davacı tarafın yazılı bir talebinin olmadığını, bu nedenlerle faturaların gönderildiği tarihlerde sözleşmenin yürürlükte bulunduğunu ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Söz konusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı ise 4.400,00 TL’dir. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından istinaf edilen davanın değeri 1.394,88 TL olup, karar tarihinde davacı yönünden miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, davacı istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf dilekçesinin, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca karar kesinlik sınırı altında kaldığından reddine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.