Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/840 E. 2021/3532 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/840
KARAR NO: 2021/3532
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/11/2020
NUMARASI: 2018/926 E – 2020/750 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit-İstirdat
KARAR TARİHİ: 29/12/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı tarafından kullanılmakta olan Camialtı Harici Bekçi İstasyonunda su kullanımına ilişkin olarak taraflar arasında 18/09/2015 tarihinde Kartlı Sayaç üzerinden su kullanılmak üzere … sözleşmenin yapıldığını, karta yapılan yüklemeler ile su ihtiyacının karşılandığını ve 2017 yılı içerisindeki su harcamalarının aylık 200,00.-TL civarında olmasına rağmen 30/12/2017 tarihli f 6.838,00.-TL tutarındaki faturaya itiraz ile aynı zamanda sayaç ve tesisatın kontrollerini talep ettiklerini, bu talep üzerine yukarıda zikredilen faturanın iptali ile mekanik ve kartlı sayaçların kontrolü ile gerekli görülmesi durumunda değiştirilmesinin talep edildiğini, talepleri üzerine 17/01/2018 tarihinde yine … görevlilerince yapılan kontrolde 1 günlük su sarfiyatının aşırı olduğu görüldüğünden yapılan ayrıntılı incelemede sayaç sonrasındaki tesisat bölümünde su kaçağı olduğunun tespit edildiğini ve söz konusu kaçağa neden olan kısımın davalı tarafından onarıldığını, tesisatın onarım masrafından …’nin sorumlu olmasına rağmen davacıdan tesisat yenileme bedeli adı altında 527,43.-TL tahsil edildiğini, 100 mm çapındaki sayacın 25 mm çapındaki sayaç ile değiştirildiğini, keza sökülen sayacın da test için Bilim Sanayi Bakanlığı Ankara Ölçü Ayarlar Müdürlüğü’ne gönderildiğini, sonuca göre yeniden değerlendirme yapılacağının bildirildiğini, hizmetin devam etmesi için toplam 7.410,00.-TL nin davcı tarafından …’ye ödendiğini, borcun online yapılan ödemesinde 49,00.-TL fazla ödemenin yapıldığının bildirildiğini, bu nedenlerle …’nin davacıya ait su aboneliğine ilişkin olarak haksız ve mesnetsiz olarak tahakkuk ettirdiği ve davacı tarafından muhtemel olumsuzluklara meydan vermemek için ödemek zorunda kaldığı toplam 7.459,00.-TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle tahkim itirazları doğrultusunda iş bölümü ve görev yönünden davanın tüketici mahkemelerinde görülmesi gereğini zira davanın tüketici abonelik sözleşmesi kapsamında olduğunu ancak Ticaret Bakanlığınca hazırlanan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 68. Ve Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliğinin 6. Maddelerinde yer alan parasal sınırların artırılmasına ilişkin başvuruların İlçe Tüketici Hakem Heyetlerince değerlendirilmesi gerektiğini, dava değerinin 7.579,00.-TL olarak belirtildiğini, bu miktarın 8.480,00.-TL altında kaldığını ve Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunu, tahkim iş bölümü ve yetki itirazında bulunduklarını ve davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme ,alınan bilirkişi kök ve ek raporda , davacı abonenin abonelik sözleşmesini kendi adına devir ettirdikten sonra,su kullanım alanın küçülmesi, kullandığı su miktarının azalması nedenleri ile tesisatında bulunan 100 mm çapındaki … numaralı kartlı sayacın tesisattan sökülerek yerine daha küçük çapta (25 mm çapında) … numaralı kartlı sayacın takılması, yürürlükte olan … Tarifeler Yönetmeliği ve Şehir ve Kasabalarda Abonelere Su Satışı Nizamnamesi ilgili hükümlerine uygun olduğundan, keza …’nin bu hususta düzenlediği 09.08.2018 son ödeme tarihli ve … numaralı faturada sayaç bedeli 2.442,00 TL olarak belirlenmiş olup bu bedel 17.09.2018 tarihinde ödendiğinden bu gecikmeden dolayı 58,41 TL gecikme cezası uygulandığı, 2018/08 dönemine ait 211,00 TL tutarında, 17.09.2018 son ödeme tarihli fatura bedeli son Ödeme tarihinde (gecikmeden) ödendiğinden bu fatura için herhangi bir gecikme cezası uygulanmadığı, davacı abonenin 17.09.2018 tarihinde …’ye ödediği 2.713,00 TL için geri ödeme yapılacak herhangi bir bedelin olmadığı, davacı abonenin abonelik sözleşmesini kendi adına devir ettirmeden önce, su kullanım alanın geniş bir sahaya yayılmış olması nedeniyle şube yolunun bu geniş saha göz önünde bulundurularak tesis edilmesi, davacı abonenin sözleşmenin devri sırasında şube yoluna ait herhangi bir bedel ödememiş olması, mevcut şube yolunun çok dolambaçlı bir yol takip etmesi ile zaman içinde yıpranmış olması, nedenleri ile mevcut şube yolunun terk edilerek abonenin durumuna uygun yeni bir şube yolu yapılmasının halen yürürlükte olan Şehir Ve Kasabalarda Abonelere Su Sahşt Nizamnamesi nin ilgili hükümlerine uygun olduğu, bu nedenle davacının 05.02.2018 tarihinde …’ye ödediği Toplam 7.410,00.-TL içinde bulunan 527,43 TL’nın davacıya geri ödemesine gerek olmadığı, kartlı sayaç kullanan abonelere uygulanacak avans kullanımları ile Kamu idareleri ve Kamu Tüzel Kişiliklerine uygulanacak avans kutlanımlarının … Abone Hizmetleri Tarife ve Uygulama Yönetmeliği’nin Akıllı ve Ön Ödemeli Sayaç Uygulamaları başlıklı Madde:43, (e) bendinde açık olarak belirlendiğinden, davacı abonenin bütün su kullanımları incelendiğinde aylık ortalama su kullanımının 200,00 TL olduğu, davalı …’nin davacı aboneye aylık 200,00 TL üzerinden, azami üç aylık Toplam (3×200,00 TL)-600,00 TL tutarında bir avans uygulayabileceği ,aboneye uyguladığı 6.868,00 TL avans bedelinden uygulayabileceği 600,00 TL düşüldükten sonra geriye kalan (6.868,00 TL – 600,00 TL)= 6.268,00 TL geri ödenecek bedel kaldığının belirlendiği gerekçesiyle; “Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 6.268,00.TL alacağın ödeme tarihi olan 05/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili ile katılma suretiyle davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili tarafından istinaf edilen davanın değeri 1.191,00 TL olduğu ve bu bedelin davacı yönünden kesinlik sınırı altında kalmasına rağmen davacı tarafça katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulduğundan ,davacının istinaf talebinin incelenmesi gerektiği anlaşılmıştır. Davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; davanın 1.191,00 TLlık kısmının reddine karar verilmesinin dayanağı olmadığını,davalının faturasının haksız ve hatalı olduğunu,bu nedenle davanın tümden kabulü gerektiğini belirterek kararın bu yönüyle kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının abone sözleşmesine dayandığını ve bu nedenle tüketici konumunda bulunduğunu,tüketici başvurusu için kesin sınırı altında kaldığını ve tüketici hakem heyeti yada ilçe hakem heyetlerine başvurulması gerektiğini,davanın konusunun ticari dava olmadığını,uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığını, zamanaşımı nedeniyle de davanın reddi gerektiği,hükme dayanak kök ve ek raporun tamamen hatalı olduğunu,hatalı değerlendirme yapıldığını,davacının avans kontör uygulamasına dayalı iddiasının hatalı olduğunu,davalı tarafça davacıya fatura edilen tutarın avans su tüketiminden kaynaklanan alacak,doğru çalıştığı tespit edilen sayacın sökülmesi ve takılmasından kaynaklı alacak ve şube yolu naklinden kaynaklanan alacaktan ibaret olduğunun doğru olduğunu,davacını bu alacaktan borçlu olmadığı iddiasının yerinde bulunmadığını,kontörlü avans su için talepte bulunulması gerekmediği,mağduriyet yaşanmaması için aboneye su vermeye devam edildiğini,davacı tesisatında su kaçağının belirlendiğini,tesisattaki kaçaktan abonenin sorumlu olduğunu,bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini,fatura hesaplamasının yöntemince yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada, davacının kartlı sayaç üzerinden abonelik sözleşmesi gereği fazla tahakkuk ettirildiği ileri sürülen sayacın arızalı olup olmadığının tespiti ile hizmetin devamı yönünden ödenen bedelin istirdadı talep edilmiştir. Hükme dayanak kök ve ek raporlarda , mevcut şube yolunun terk edilerek abonenin durumuna uygun yeni bir şube yolu nedeniyle davacının ödediği 7.410,00.-TL içindeki 527,43 TL’nın davacıya geri ödenemeyeceği,ancak kartlı sayaç kullanan abonelere uygulanacak avans kullanımları ile Kamu idareleri ve Kamu Tüzel Kişiliklerine uygulanacak avans kullanımlarının … Abone Hizmetleri Tarife ve Uygulama Yönetmeliği’nin Akıllı ve Ön Ödemeli Sayaç Uygulamaları başlıklı Madde:43, (e) bendinde açıkca belirlendiği, davacı abonenin bütün su kullanımları kapsamında davacının aylık ortalama su tüketiminin 200,00 TL olduğu, davalı …’nin davacı aboneden aylık 200,00 TL üzerinden en fazla üç aylık toplam 600,00 TL avans kullanımı talep edebileceği,aynı dönemde davalı tarafça davacıdan toplam 6.868,00 TL avans bedeli talep edildiğinden ,davalının talebi olan 6.868,00 TL dan 600,00 TL çıkartıldığında davacıdan fazla alınan avans bedelinin 6.268,00 TL olduğu hesaplandığından,bu tutarın davacıya iade edilmesine yönelik hesaplamada aykırılık olmadığı,mahkemenin kararının usul ve hukuka uygun olduğu anlaşılmıştır. Alacak miktarı hakkında tarafların istinaf taleplerinin HMK 353/1b-1.madde gereği reddi gerekmiştir. Ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 16/1. maddesinde ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşların da tacir sayılacağı belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 124. maddesine göre de kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketleri, ticaret şirketlerinin türleri olarak belirtilmiştir. Taraflar Özel Kanunlar ile kurulmuş özel hukuk hükümlerine göre idare edilen kamu kuruluşu olmaları yanında ticari şekilde veya iktisadi esaslara göre işletilmekte, yaptıkları işler itibariyle de tacir sıfatını taşımakta olan anonim şirket tüzel kişiliğine haiz olup, davacı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ile davalı …’nin iş ve işlemlerinin 6102 sayılı Kanun’a tabi olduğu açıktır. Bu nedenle davada görevli mahkeme tarafların tacir olması nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemesidir.Davalının davacı tarafın tüketici olduğu yolundaki istinaf talebi de yerinde görülmemiştir. Bu itibarla,ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının ve katılma yoluyla davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının ve katılma yoluyla davacının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davacıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, Davalıdan alınması gereken 428,16 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 300,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 127,39 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/12/2021