Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/839 E. 2021/1060 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/839
KARAR NO : 2021/1060
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 25/01/2021
NUMARASI: 2020/178 Esas
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 07/04/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ihtiyati haciz talepli dava dilekçesinde; davalı noter katibi …’ın … A.Ş’ne ait eski karar defterlerini istememesi sebebi ile sahte karar ile şirket dışından yetkili atandığına dair kararı onadığını, sahte karar ile yetkili kişinin sahte belgeler ile taşınmazı sattığını, bu şekilde yapılan satışın batıl olması sebebi ile tapu iptali ve tescil davası sonunda taşınmazın iade edilmek durumunda kalması sebebi ile davacının zararına sebebiyet verdiğini, davalı noterin Noterlik kanunun 162. maddesi gereğince, noterlerin katiplerin eylemlerinden sorumlu olduğunu, davalı … şirketinin noterlerin zorunlu mesleki sorumluluk sigortasını yapan, poliçe kapsamında sorumlu olduğunu beyanla, fazlaya dair her türlü dava ve takip hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik davacının davalılardan kaynaklanan eylem sebebi ile doğrudan ve dolaylı zararı toplamı olan 10.203.305-TL’nin dava tarihinden itibaren asıl alacağa ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, banka dekontları ve mahkeme kararları ile davacının zararı açık olduğundan davalılar adına kayıtlı taşınmaz var ise 3. şahıslara devir ve temlikin önlenmesi için kaydına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacının ihtiyati haciz talebinin reddi kararının istinaf edilmesi üzerine, Dairemizin 2020/1340 E,2020/1266 Karar sayılı 22/10/2010 tarihli ilamı ile “Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen 07/04/2020 tarihli ara karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında; 1-Davacının ihtiyati haciz talebinin kabulü ile dava değeri olan 10.203.305,00 TLnın %10’u oranındaki 1.020.330,50 TL tutarında HMK 87. maddesine uygun nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu olarak teminat davacı tarafça yatırıldığı takdirde, bu miktarla sınırlı olmak üzere, davalılar adına kayıtlı taşınmazlar ve 3. kişilerde bulunan hak ve alacaklarına, borca yeter tutarda ,dava sonuna dek kayden ihtiyati haciz konulmasına” karar verilmiştir.Yargılamanın devamı sırasında mahkemesince önce 25/12/2020 tarihli ara kararla ihtiyati haciz kararının sadece … Sigorta Şirketi açısından kaldırılmasına, daha sonra 08/01/2021 tarihli ara kararla ihtiyati haciz kararının bu kez davalı … açısından kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı … vekili ihtiyati haczin kaldırılması dilekçesinde ;diğer davalı … Şirketinin … Bankası’ndan alıp mahkemeye sunduğu 24.12.2020 tarihli ve … mektup no.lu kesin ve süresiz teminat mektubu ile dava değerinin tamamını garanti ettiğini, ihtiyati haciz miktarını karşılar kesin ve süresiz teminat mektubunun mahkeme dosyasına ibraz edildiği ve mahkeme kasasına alındığı için bu davalı hakkında da ihtiyat-i haciz kararının sürmesinin mükerrer olacağını, dolayısıyla kaldırılması gerektiğini beyanla işbu nedenle İcra İflas Kanunu 264, 266 ve devamı maddeleri ve de ilgili mevzuat gereğince bu davalının malvarlığı, bankalar, üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına konulan tüm hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece 25/01/2021 tarihli ara kararla “Davalı … açısından teminat mektubu ibraz edilmemekle talebin reddine ” karar verildiği görülmüştür. Bu ara karara karşı 28/01/2021 tarihinde davalı … vekili istinaf talebinde bulunmuştur.İstinaf dilekçesinde;diğer davalı … Şirketinin … Bankası’ndan alıp Mahkemeye sunduğu 24.12.2020 tarihli ve … mektup no.lu kesin ve süresiz teminat mektubu ile dava değerinin tamamını garanti ettiğini, ihtiyati haciz miktarını karşılar kesin ve süresiz teminat mektubunun mahkeme dosyasına ibraz edilerek mahkeme kasasına alındığı için bu davalı hakkında da ihtiyat-i haciz kararının sürmesinin mükerrer olduğunu,dava değerinin diğer davalı tarafça teminat mektubu ile garanti edildiğini belirterek ihtiyati haciz kararının bu davalı hakkında kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkeme 04/02/2021 tarihli duruşmada “Davalılar Havana ve Taner açısından davanın tefrikiyle ayrı bir esasa kaydına ” karar vererek,ayrıca aynı duruşmada yargılamasına devam edilen tek davalı … hakkında “Pasif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine” karar vermiştir.Mahkemenin ihtiyati haciz kararının kaldırılması reddedilen davalı … hakkında bu ara karardan sonra bu ve diğer davalı hakkındaki tefrik kararının hemen sonrasında diğer davalı … hakkında husumetten red kararı verdiğinden ve henüz tefrik kararının yerine getirildiğine ilişkin dosyada veri olmadığı da görüldüğünden ,davalı … hakkında devam eden dosyanın esas numarası tespit edilememiştir.Bu hususun mahkemesinden sorulması gerekmektedir.Ancak istinaf tarihinde mahkemece henüz davalı … hakkında verilmiş tefrik kararı olmadığı gözetilerek istinaf incelemesi yapılmıştır.Bu itibarla ihtiyati haciz kararı gereği alacağa ilişkin sadece davalı … tarafından tüm alacağı kapsar şekilde şekilde teminat mektubu sunulduğu ve 25/12/2020 tarihli ara kararla ihtiyati haciz kararının sadece … Sigorta Şirketi açısından kaldırılmasına karar verildiği gözetilerek, davalı … tarafından sunulan teminat mektubu olmadığı açık olduğundan, ilgili yasal mevzuat hükümleri gereği davalı … yönünden ihtiyati haciz kararının devam etmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı görülmüştür.Mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur.Bu nedenle davalı …’ın istinaf talebinin HMK 353/1b-1.maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalı …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/04/2021
KARŞI OY Dava; Noterlik Kanununun 162.maddesine dayalı noterin sorumluluğuna ilişkin tazminat davasıdır. Davacı, uğradığı zararın davalılardan müşterek ve müteseelsilen tahsili istemiyle dava açmıştır. Dosya kapsamından 08.01.2021 tarihli ara kararla diğer davalı … yönünden “İhtiyati haciz miktarını karşılar kesin ve süresiz teminat mektubu dosyamıza ibraz edildiği ve Mahkememiz kasasına alındığı” gerekçesiyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiği, sunulan teminat mektubunun davalı … tarafından sunulmuş olduğu, bu defa davalı … tarafından aynı gerekçeye dayalı olarak talepte bulunulduğu, mahkemece aynı talep hakkında aykırı karar verildiği görülmektedir. Müteselsil borçluluk bir irade beyanı veya kanun hükmü dolayısıyla bir edimin birden ziyade borçlulardan her birinin tamamını ifa etmekle yükümlü bulunduğu, alacaklının ise tamamını ancak bir defa ifa etmek üzere edimi borçlulardan dilediği birinden talep etmeye yetkili olduğu ve borçlulardan birinin ifası veya ifa yerini tutan fiiliyle diğerlerinin bu oranda alacaklıya karşı borçtan kurtulacakları bir birlikte borçluluk halidir. Burada “tek zarar, tek tazminat ilkesi” geçerli olduğundan, tazminat ödeme borcu, zarar verenlerden biri tarafından yerine getirildiği oranda sona erer. Zarar verenlerden biri, tazminatın tamamını ödediği taktirde, borç ortadan kalkar, dolayısıyla, zarar gören böyle bir halde artık diğer zarar verenlerden tazminat talep edemez .Bu durumda, davalı … şirketinin kesin ve süresiz banka teminat mektubu ile dava değerini garanti ettiği, ara karar tarihinde mahkemece tefrik kararı verilmediği, kaldı ki tefrik kararı sonucu verilen kararın da kesinleşmediği nazara alındığında bu davalı yönünden de ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerekirken talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Mahkeme kararına ve dosya kapsamına göre, yukarıdaki gerekçeler ile ilkeler ışığında davalının istinaf talebinin kabulüyle ihtiyati haciz kararının bu davalı yönünden de kaldırılması gerektiği görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun gerekçe ve görüşüne katılmamaktayım. 07/04/2021