Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/809 E. 2021/1029 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/809
KARAR NO: 2021/1029
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 18/02/2021
NUMARASI: 2020/600 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 01/04/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) ilişkin davada; Davacı vekili 11/01/2021 tarihli dilekçesinde özetle; davacı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden haberdar olmadığı için itiraz süresini kaçırdığını ve takibin kesinleştiğini, davacının araçlarına haciz konduğunu ve aracının bağlandığını, takibe konu sayacın davacıya ait olmadığını, buna rağmen aracının bağlanması sebebi ile mağduriyet yaşadığını, bu nedenle hacizlerin kalkması için icra dosyasının borcunu kapatacağını fakat icra dosyasına giren ve girecek olan paraların davalı yana ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davacının icra dosyasındaki asıl alacak miktarı olan 15.521,80.- TL’nin %15’i oranında 2.330,00 TL teminatı nakit olarak mahkeme veznesine yatırdığı veya 2.330,00.- TL bedelli kesin ve süresiz teminat mektubunu mahkememize ibraz edildiği takdirde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … İcra sayılı takip dosyasında icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmesinin İİK’nun 72/3. Maddesi gereğince tedbirne durdurulmasına karar verilmiş olup,18/01/2021 tarihinde 2.330,00.-TL nakdi teminat yatırıldığı, 18/01/2021 günü İstanbul … İcra Müdürlüğü’ne tedbirin infazı hususunda müzekkere yazıldığı görülmüştür. Davalı vekilinin 20/01/2021 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiği, itiraz dilekçesinde özetle; icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi tedbir kararı müvekkili şirketin haklarının açıkça ihlal edilmesine sebep olduğunu, işbu tedbir kararı ile alacağın önünün tamamen kapatılmış olduğunu, hakkaniyete aykırı olduğunu, bu nedenlerle HMK’un 396.ıncı maddesi doğrultusunda ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep ettikleri görülmüştür. İİK’nun 73/2. maddesi ” İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın % 15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulmasın hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir ” şeklinde, 72/3. fıkrasında ise ” icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurumasına karar verilemez, Ancak borçlu gecikmesinden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir” şeklinde düzenleme mevcuttur. İİK’nın 72. Maddesinde düzenlenen tedbirler HMK’nın 389. vd düzenlenmiş olan Geçici Hukuki Koruma mahiyetinde olup, HMK 389.maddesiyle birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. HMK 394/2. Maddesinde ‘İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazırbulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibarenbir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine veteminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir.’ şeklinde düzenleme mevcut olup, ihtiyati tedbire itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. İlk Derece Mahkemesi 18/02/2021 tarihli ara karar ile; ihtiyati tedbire itiraz eden-davalı vekili tarafından HMK 394/2. Maddesinde belirtilen itiraz sebeplerinden birini ileri sürmediği ve mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya uygun olduğu, ayrıca karşı tarafın işbu tedbir sebebiyle uğrayacağı zararlar teminat altına alınmış olup, teminat miktarı da uygulamada istikrarlı şekilde ilk derece mahkemelerinde karar altına alınan ve üst mahkemeler tarafından da uygun bulunan oranlar olup yerinde görülmeyen ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine” dair gerekçesyle karar verilmiştir. Söz konusu ara kararı davalı vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararı hatalı olduğunu tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, dava konusu olayda hakkın elde edilmesinin zorlaşması veya imkansız hale gelme ihtimali söz konusu olmadığını, bu nedenle de tedbirin kaldırılması gerektiğini, işbu davada da davacının iddialarını doğrular yönde yaklaşık bir ispat olmadığı gibi müvekkil şirketin davasında haklı olduğu delillerden anlaşıldığını beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. Somut olayda; İ.İ.K. 72/3 maddesinde belirtilen ” icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurumasına karar verilemez, Ancak borçlu gecikmesinden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir” şeklinde düzenleme çerçevesinde ilk derece mahkemesince teminat mukabili tedbirine karar verildiği ilk derece mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olup, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı kanaatine varılarak davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/04/2021