Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/808 E. 2022/592 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/808
KARAR NO: 2022/592
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/12/2020
NUMARASI: 2019/603 E – 2020/665 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 01/03/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin … plaka sayılı araç ile taşımacılık işini yaptığını, 21/05/2017 tarihinde, … plaka sayılı araç sürücüsünün % 100 kusuru ile sebebiyet vermiş olduğu kaza neticesinde müvekkiline ait ticari araçta hasar meydana geldiğini, … Sigorta A.Ş.’nin anlaşmalı servis olan davalı şirkete yönlendirilmesinden önce davacının aracını yetkili servis olan … Otomotiv servisine aracını götürdüğünü, servisin yaptığı 31/05/2017 tarihli proformalı ön ekspertiz raporunda kalem kalem yapılması gereken işlem- lerin belirtlendiğini,” hasar tutarının KDV dahil 17.773,00 TL olduğu, fakat bu hasarın onarımda kıs- men mekanik aşamalardan geçmesi gerektiği, farklı parçaların da hasarlı olduğu bu nedenle başkaca ekstra onarım veya değişimlerinde olabileceği, aracın kasasında oluşan hasarın onarılamayacağı ve bu konuda yetkili başkaca bir servisten destek alınabileceği”nin belirtildiğini, Kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın … poliçe numaralı dosyası üzerinden müvekkiline ait aracın hasarının tespiti konusunda eksper atandığını, Müvekkilinin aracının onarımın yapılacağı davalı … servisine götürüldüğünü, Onarımın 23/05/2017 tarihli eksper … tarafından hazırlanan ön ekspertiz raporu doğrultusunda davalı …tarafından gerçekleştirildiğini, ancak bu onarı- mın layığı ile yapılmadığını , müvekkilinin aracını uzun süre kullanamaması ve hayati tehlike geçi- recek şekilde kazaya sebebiyet vermesi nedeniyle 13.579,94 TL +KDV hasar bedelinin, ekspertiz ücretinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı , davaya cevap vermemiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce: “Davanın KISMEN KABULÜ ile; 1.078,24 TL’nin dava tarihi olan 25/07/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya veril- mesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Dava dilekçesinin sonuç ve talep kısmında davacının ticari amaç için kullandığı aracını uzun süre kullanamaması nedeniyle 13.579,94 TL bedel talep edildiğini, bilirkişi raporuna itirazlarında da kazanç kaybına ilişkin taleplerinin bulunduğunun belirtildiğini, ancak ilk derece mahke- mesince yapılan yargılama sonunda, kazanç kaybı talebinin bulunmadığından bahisle 1.078,24 TL üzerinden kısmen kabul hükmü kurulduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, ayıplı araç tamiri nedeniyle tazminat talebine ilişkindir. Araç tamir ve bakım sözleşmeleri TBK’nın 470 vd. md anlamında eser sözleşmesi niteliği arz etmektedir. TBK’nun 470 maddesinde Eser Sözleşmesi:”Yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır. Eser sözleşmesinde, işin uzmanı sayılan yüklenici, yapımını yüklendiği işi, özen borcu gereği olarak fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine, kendisine duyulan güvene ve beklenen amaca uygun şekilde yapmakla yükümlüdür. Eser sözleşmelerini diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran önemli hususlardan birisi sonuç sorumluluğu, yani tarafların iradeleri doğrultusunda yüklenici tarafından bir sonucun meydana getirilmesi taahhüdüdür. Zira; eser sözleşmesinde bir eserin, sonucun yaratılıp teslim edilmesi borcu altına girilmektedir. Bu borcun altına giren taraf yani yüklenici, işin mahiyeti gereği işi sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır. Sadakat borcu, yüklenicinin iş sahibinin yararına olacak şeyleri yapması ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınmasıdır. Eserin, sözleşmede kararlaştırılan niteliklerine, ya da iş sahibinin beklediği amaca uygun olmaması veya lüzumlu bazı vasıflardan bir ya da bir kaçının bulunmaması halinde ayıplı yapıldığının kabulü gerekir. Eser sözleşmesinde, yüklenici belli bir sonucu (eser) taahhüt ettiğinden sonuç gerçekleşirse, yüklenici borcunu ifa etmiş sayılır ve ücrete hak kazanır. Eldeki davada; Taşımacılık işi ile iştigal edene davacının , ticari faaliyetinde kullandığı … plaka sayılı aracın 21/05/2017 tarihinde karıştığı maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle hasara uğradığı, tamir edilmek üzere davalıya ait iş yerine getirildiği ve onarımının davalı tarafından gerçekleş- tirilerek davacıya teslim edildiği anlaşılmaktadır. Davacı tamir işleminin usule uygun olarak yapılmadığından bahisle tazminat talep etmektedir.İlk derece mahkemesince , davacının kazanç kaybına ilişkin talebinin bulunmadığı gerekçesiyle ,bilirkişi raporu ile tespit edilen 1.078,24 TL hasar bedeli yönünden kısmen kabul hükmü kurulmuştur. Ancak davacı vekili dilekçesinde “müvekkilinin ticari iş nedeniyle kullandığı aracını aracını uzun süre kullanılmamasına ve hayati tehlike geçirecek şekilde kazaya sebebiyet vermesi nedeniyle HMK 109 md gereğince şimdilik 13.579,94 TL + KDV hasar bedelinin temerrüt tarihin- den itibaren işleyecek yasal faizi, ekspertiz ücreti, yargılama gideri vekalet ücreti ile birlikte dava- lıdan tahsilini” talep ettiği bilirkişi raporuna beyanlarını içerir 27/05/2020 tarihli dilekçesinde de kazanç kaybına ilişkin taleplerini tekrarladığı anlaşılmasına rağmen mahkemece kazanç kaybına ilişkin talebin bulunmadığı yönünde hatalı değerlendirme yapılmıştır. Bilirkişi raporunda ; aracın onarım süresi 12 gün olmasına rağmen azami tamir süre- sinin aşıldığı ve 40 gün sonra teslim edilmesi nedeniyle davacının (40-12=) 28 günlük ticari kazanç kaybının 10.591,54 TL olduğu belirtilmiştir. Davalı taraf hüküm hakkında istinaf yoluna başvurmadığı gibi, davacının da diğer hususlarda istinaf başvurusu bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda maddi vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında usul ve yasaya aykırılık tespit edilmekle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, tespit edilen eksiklik yargılama gerektirmediğinden HMK 353/1-b-2 md gereğince, esasa ilişkin olarak yeniden, “DAVANIN KISMEN KABULÜNE, 10.591,54 TL kazanç kaybı ile 1.078,24 TL hasar (onarım) bedelinin dava tarihi olan 25/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1- DAVANIN KISMEN KABULÜNE, 10.591,54 TL kazanç kaybı ile 1.078,24 TL hasar (onarım) bedelinin dava tarihi olan 25/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine 2- Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 797,16 TL’den davacı tarafından yatırılan 231,92TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 565,24 -TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 3- Davacı tarafından yatırılan 231,92TL peşin harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4- Davacının yaptığı 1.132,10 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranında hesaplanarak 972,86 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5- Davalı tarafından yapılan yargılama giderin bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 6- Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden karar tarihindeki A.A.Ü.T göre hesaplanan ve takdir edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7- Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım yönünden,karar tarihindeki A.A.Ü.T.göre hesaplanan ve takdir edilen 1.910,16 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 8- Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa ödenmesine, Sair istinaf taleplerinin reddine,İstinaf incelemesiyle ilgili olarak;Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 86,5‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.01/03/2022