Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/790 E. 2022/587 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/790
KARAR NO: 2022/587
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/01/2021
NUMARASI: 2019/196 E – 2021/63 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 01/03/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin murisi elektrik işleri yaptığı dönemde “… Mh. … Sk. No: … Bodrum… Kağıthane/İst.” adresindeki iş yerinin aboneliğini de mal sahiplerinin istemiyle kısa süreliğine … abone numarası ile kendi üzerine aldığını,İş yerinin o tarihlerde “yazıhane” olarak kullanıldığını, burayı kullanan şahısların elek- trik borcunu düzenli olarak ödediğini, müvekkilinin de bir süre sonra kullanan şahısların adına geçtiği düşüncesiyle elektrik abonesi olduğunu unuttuğunu,Murisin bir süre sonra İstanbul’dan ayrılarak Çanakkale’ ye yerleştiğini, ancak İstanbul bağlantısının devam ettiğini, Daha sonra müvekkillerinin muris hakkında bir icra takibi başlatıldığını öğrendiklerini, yapılan araştırma sonucu borcun 2009 yılının 11. Ayındaki ait elektrik kullanıma ilişkin olduğunu öğrendiklerini, borcun doğumu tarihinde abonelik kurulan adreste davalı şirketin bulunduğunu, icra takibine süresi geçtiği için itiraz edilemediğini, Daha önce açılan davada”muris elektriği kullanmamış olsa da kendisinin sorumlu oldu- ğu”na karar verildiğini ve bu miktarın elektrik idaresine ödendiğini, Müvekkili tarafından ödenen ve kullanımı davalıya ait olan borcun tahsili için icra takibi başlattıklarını ancak borçlunun itiraz ettiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını beyanla icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. (Davacılar vekili; dava dilekçesinde “itirazın iptali ” olarak yer alan talebini ibraz ettiği 02/11/2020 tarihli dilekçesi ile davayı “alacağın tahsili” olarak ıslah etmiştir. ) Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine açılan davanın görevsiz mahkemede açıldığını, İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğunu, davanın rücu davası ve dava konusunun mal varlığına ilişkin olduğunu, ortada ticari bir ilişkinin bulunmadığını, Davacı tarafların ileri sürdüğü alacak iddiasının zamanaşımına uğradığını, Davalının davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını,Davacı tarafından İstanbul 6. Tüketici Mahkemesi’nde açılan 2016/511 Esas sayılı davanın müvekkiline ihbar edildiğini, müvekkil şirketin yetkilisinin 03/05/2018 tarihli celsede verdiği beyanda “açık bir şekilde elektrik aboneliğinden kalan tüm borçlarını ödediğini, … Elektrik tarafından kendine verilen “borcu yoktur” kağıdı ile birlikte ilgili daireyi müteveffaya teslim ettiğini, şirketin ilgili aboneliği kullandığı dönemdeki borçlarını tamamen ödediğini “vurguladığını, Davacının dayanaksız şekilde para tahsil etmeye çalıştığını, davacının elektrik şirketine yaptığı ödemenin kendi borcu olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi’nce:”Davanın KABULÜ ile 19.668,00 TL alacağın 29/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacılara verilmesine” karar verilmiştir.İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Davaya konu alacak iddiasının zamanaşımına uğradığını ,ancak mahkemece bu husu- sun dikkate alınmadığını,Davacının elektrik şirketine yaptığı ödeme kendi borcu olup müvekkilinin bununla bir ilişkisi bulunmadığını, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, işyeri davacıların murisi tara- fından değil de, müvekkili tarafından kullanılıyor olsaydı, … Elektrik İdaresi tarafından davacılar aleyhine değil müvekkili aleyhine icra takibi başlatılacağını, Bilirkişi ek raporunda “aboneliğin … adına tanımlı olduğu, faturanın … adına düzenlendiği, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre davacının müvekkilinden alacaklı olmadığı”nın ifade edildiğini, Her ne kadar davacı yan “sayaç muayene talep ve sonuç formunda abone irtibat telefonu olarak yazılı olan … numaralı telefonun müvekkiline ait olduğu”nu iddia etmiş ise de, dosya kapsamında davacının bu iddiasını doğrulayan herhangi bir delil bulunmadığını, İstinafa konu kararda “müvekkilinin İstanbul 6. Tüketici Mahkemesi’nin 2016/511 Esas sayılı dosyasında tanık olarak alınan beyanında ikrarda bulunduğu” belirtilmiş ise de, bu değerlen- dirmenin doğru olmadığını, bahsi geçen dosyada davanın müvekkiline ihbar edildiğini, müvekkili şirketin yetkilisi 03/05/2018 tarihli celsede verdiği beyanda, “elektrik aboneliğinden kalan tüm borçlarını ödediğini, … Elektrik tarafından kendisine verilen ‘borcu yoktur ‘kağıdı ile birlikte ilgili yeri müteveffaya teslim ettiğini” ifade ettiğini, müvekkilinin herhangi bir ikrarda bulunmadığını, aksine borcunun bulunmadığını bildirdiğini, Davacının iddiasını ispat edemediğini, hiçbir şekilde kabul etmemekle birlikte,mahkemece faiz türü ve faiz oranının hatalı belirlendiğini, müvekkilinin davadan önce temerrüte düşürülmediğini, 29/05/2019 tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin ve avans faizi uygulanmasının doğru olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava konusu alacak ,davacı tarafın murisi adına abonelik kaydı bulunan tesisatta kaçak elektrik kullanılması nedeniyle, dava dışı … tarafından tahakkuk edilen ve muris tara- fından ödenen borcun fiili kullanıcı durumundaki davalıya rücu talebinden ibarettir.Dava konusu abonelik ;”… Sk. No: … ” adresindeki … nolu tesi- sat için davacıların murisi (…) … adına oluşturulmuş olup, abone detayına göre; aboneliğin kurulu olduğu yer: “işyeri”, abonelik türü: “ticarethane/büro/yazıhane “olarak belirtilmiştir. Celp olunan İTO kayıtlarına göre, davalı ticaret şirketi ise de, abone durumundaki muris İsmail Kemal Kongurtay’ın ticaret siciline kaydı bulunmamaktadır. …’ın “tacir” olduğuna dair başkaca bilgi ve belge de sunulmamıştır. Buna göre, uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk mahkemeleri’nin görevli olduğu, davanın açılıp karara bağlandığı Ticaret Mahkemesi’nin görevsiz olduğu değerlendirilmekle , dava- lının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yeni- den yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve dosyanın, görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesini temin için ilk derece mahkemesine iadesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/03/2022