Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/749 E. 2021/899 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/749
KARAR NO : 2021/899
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/05/2018
NUMARASI: 2016/165 E – 2018/484 K
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ihtiyacı olan elektrik enerjisi ihtiyacının davalı şirketçe karşılandığını, müvekkilinin elektrik borcuna ilişkin faturaları düzenli olarak ödediğini, müvekkilinden 31/08/2014 ile 30/09/2014 tarihlerinde kayıp bedeli, PSH sayaç okuma bedeli, iletim bedeli ve dağıtım bedeli adı altında elektrik faturalarına yansıtılan fazla ücretin tahsil edildiğini, her bir fatura döneminden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar sözleşmede kararlaştırılmamış olsa da davalının Kayıp Kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, PSH bedeli, sayaç okuma bedellerinin ilgili mevzuat hükümlerinin gereği olarak tahsil edildiğini, dolayısıyla da bu bedelleri haklı olarak yani ilgili mevzuat hükümlerinin kendisine verdiği hakka dayanarak tahsil edildiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; davacının davasının HMK 114/1-g ve HMK md. 115/2 uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, karar verilmiştir.Söz konusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesi tarafından 19/12/2017 tarihinde verilen kesin süre içerisinde yerine getirilmesi gereken işleme ilişkin gerekli açıklamalara yer verilmediğini, bu nedenle ilk kez verilen kesin süre içerisinde, hangi işlem için gider avansı yatırılması istenildiği belirtilmeksizin hatta istenen tutarın delil avansı olarak mı istenildiğinin anlaşılmaması karşısında, gider avansı eksikliğinin tamamlanmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin ara kararında davacı tarafça avansın iki hafta kesin süre içinde yatırılması amacıyla yapılan ihtaratın hukuka uygun olmadığı, ihtaratın geçerli olması için taraflarca tamamlanması gereken işlemin açıkça belirtilmiş olmasının gerektiği, bu nedenlerle, davacı tarafa usulüne uygun ihtarat yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediğini, yatırılması istenen tutarın hangi işlem için istenildiğinin belirtilmediği, bu bakımdan talep edilen tutarın gider avansı mı yoksa ek rapor alınması ve sair delil ikamesine ilişkin delil avansı olarak mı talep edildiği anlaşılamadığından, istinaf konusu kararın kaldırılarak şüpheye yer vermeyecek şekilde müvekkil kurumdan gider avansı mı yoksa delil avansı mı yatırılmasının istenildiğinin ve hangi işlem için avans yatırılması istenildiğinin açıkça belirtilerek yeniden ara karar kurularak yargılamaya devam edilmesini beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir.Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir.Uyuşmazlık, mahkemece bilirkişi raporunun tebliğ masraflarına ilişkin eksik tebliğ masrafının tamamlanması için davacı vekiline tebliğ edilen muhtıra gereğinin yerine getirilmemesinin gider avansı eksikliği teşkil edip etmeyeceği ve burada varılacak sonuca göre davanın usulden reddine karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 114/1-g maddesinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir.HMK’nın “harç ve avans ödenmesi” başlıklı 120’inci maddesinde; “(1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. (2) Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.Anılan maddenin gerekçesinde ise; “Madde ile, dava açılırken yargılama harçlarının mahkeme veznesine yatırılması zorunluluğu düzenlenmiştir. Maddede ayrıca, 1086 sayılı Kanunda yer almayan, yeni bir düzenleme yapılarak, her türlü tebligat ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderleri karşılayacak tutarın, avans olarak davacı tarafından dava açarken yatırılması zorunluluğu getirilmiştir. Bu avansın yetmemesi durumunda ise tamamlanması için davacıya kesin süre verileceği hususu hüküm altına alınmıştır. Avans miktarının, davanın türü ve özelliklerine göre her yıl Adalet Bakanlığınca ilan edilecek tarifeye göre belirleneceği, maddede yer almıştır. Maddede yapılan bu düzenlemeyle, gerekli masrafların zamanında yatırılmamasından dolayı davaların gecikmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır” ifadelerine yer verilmek suretiyle, her türlü tebligat ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderleri karşılayacak tutarın, avans olarak davacı tarafından dava açarken yatırılması zorunluluğu getirildiği vurgulanmıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “delil ikamesi için avans” başlıklı 324’üncü maddesinde ise “ (1) Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. (2) Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. (3) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır.” hükmü getirilmiştir.Anılan madde gerekçesinde de; “harç ve avans ödenmesi” başlıklı 125’inci maddede davacının dava masraflarının karşılığı olarak avans ödemesi öngörülmüştür. Bu avans, davacının delillerinin toplanması için yapılması gereken harcamaları da kapsar. Bu maddede ise daha çok davalının delillerinin toplanması için ödenmesi gereken avans düzenlenmiştir. Öte yandan davacının avansı yönünden “dava şartları” başlıklı 119’uncu maddede hüküm getirilmiştir. Davacının avansı yatırmış olması dava şartlarındandır. Şu hâlde davacı avansının yargılamanın devamı sırasında yetersiz kalması hâlinde, uygulanacak hüküm, bu maddeden ziyade 125’inci madde hükmüdür…” ifadelerine yer verilmek suretiyle, gider avansının davacının dava masraflarının karşılanması amacıyla, delil avansının ise daha çok davalının delillerinin toplanması amacıyla getirildiği belirtilmiştir.Uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan ve 03.04.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği’nin 45’inci maddesinde: “(1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Bakanlıkça çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Gider avansı, her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderler için davacıdan alınan meblağı ifade eder. (2) Adli yardım talebiyle açılan dava ve işlerde adli yardım konusunda bir karar verilinceye kadar harç, gider ve delil avansı alınmaz. Kanunlardaki özel hükümler saklıdır. (3) Gider avansının yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde, mahkemece bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir. Dava şartı olan gider avansının yatırılmaması veya tamamlanmaması halinde, dava, dava şartı yokluğundan reddedilir. (4) Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Delil avansı, tarafların dayandıkları delillerin giderlerini karşılamak üzere mahkemece belirlenen kesin süre içinde ödemeleri gereken meblağı ifade eder. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan biri avans yükümlülüğünü yerine getirmediğinde, diğer taraf bu avansı da yatırabilir. Delil avansını yatırmayan taraf, o delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılır. Tarafların üzerinde tasarruf edemeyecekleri dava ve işlerle, kanunlardaki özel hükümler saklıdır. (5) Delil avansının ödenmesine, hâkim tarafından dilekçelerin verilmesi, ön inceleme aşaması veya tahkikatın başında karar verilir…” hükmüne yer verilmiştir.Anılan Yönetmeliğin 45’inci maddesinde gider avansı ve delil avansı birlikte düzenlenmiş olup, gider avansının, her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderler için davacıdan alınan meblağı ifade ettiği, davacının, her yıl Bakanlıkça çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu, delil avansının ise tarafların dayandıkları delillerin giderlerini karşılamak üzere mahkemece belirlenen kesin süre içinde ödemeleri gereken meblağı ifade ettiği belirtilmiştir.Uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan ve 30.09.2011 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 1’inci maddesinde tarifenin amacının; dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacak olan gider avansının miktarı ile avansın ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemek olduğu açıklanmıştır. Tarifenin 4’üncü maddesinde gider avansı olarak, taraf sayısının beş katı tutarında tebligat gideri, dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmış ve tanık sayısı belirlenmiş ise tanık sayısınca tanık asgari ücreti ve tebligat gideri, tanık sayısı belirtilmemiş ise en az üç tanık asgari ücreti ve tebligat gideri, dava dilekçesinde keşif deliline dayanılmış ise keşif harcı avansı ile birlikte 75,00-TL ulaşım gideri, dava dilekçesinde bilirkişi deliline dayanılmış ise Bilirkişi Ücret Tarifesinde davanın açıldığı mahkeme için öngörülen bilirkişi ücreti, diğer iş ve işlemler için 50,00-TL’nin davacı tarafından ödeneceği belirtilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere, Yönetmelikte gider avansının içinde delil avansı için gerekli giderler de gösterilmiştir. Gider avansının yatırılmaması hâlinde açılan dava, dava şartı yokluğundan reddedilir (Yön. m. 45/3); delil avansının yatırılmaması hâlinde ise, o delilden vazgeçilmiş sayılır. (Yön. m. 45/4). Bu durumda Yönetmeliğin 45’inci maddesinin birinci fıkrası ile dördüncü ve beşinci fıkraları arasında uyum bulunmadığından, HMK.’nın 324’üncü maddesi gözetilerek Yönetmeliğin 45’inci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarının öncelikle uygulanması gerekir (Pekcanıtez H./Atalay O./ Özekes., M., Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hükümlerine Göre Medeni Usul Hukuku 13. Bası, Ankara 2012, s.354 ).Bu itibarla, her ne kadar Yönetmeliğin 45’inci maddesinin birinci fıkrasında “keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi” delillere ilişkin meblağ da gider avansı kavramı kapsamında ifade edilmiş ise de, aynı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan “Dava şartı olan gider avansının yatırılmaması veya tamamlanmaması” ifadesinden deliller için yatırılması gereken avans dışındaki meblağın anlaşılması gerekmektedir. Nitekim üçüncü fıkrada sadece “gider avansının yatırılmaması veya tamamlanmaması” ifadesi kullanılabilecekken, bu ifadenin önünde bilinçli olarak “Dava şartı olan” ibaresinin de kullanıldığı görülmektedir. Dolayısıyla yukarıda belirtilen Yönetmelik hükümleri, 6100 sayılı Kanun’un 120’inci maddesindeki gider avansı ile ilgili düzenleme ve 324’üncü maddedeki delil ikamesi için avans kuralı birlikte değerlendirilerek, dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderleri için dikkate alınması, tanık dinlenmesi, bilirkişi raporu alınması ve keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderlerin ise gider avansı içinde değerlendirilmemesi gerekir.Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; davacı vekilince dava açılırken tebligat ile diğer iş ve işlemler gideri karşılığı olarak475,00-TL gider avansının mahkeme veznesine yatırıldığı, ardından mahkemece 19/12/2017 tarihli duruşma ara kararının 3. Bendinde ,HMK120/2 maddesi uyarınca 2 haftalık kesin sürede 100,00 TL diğer iş ve işlemler/gider avansının 2 haftalık kesin sürede yatırılması aksi halde davanın HMK ‘nın 115/2 maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle reddedileceğine dair ihtarat yapılarak avans yatırıldığı takdirde bilirkişi raporunun bir örneğinin davalı tarafa tebliğine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, davacı vekili tarafından iki haftalık sürede masrafın yatırılmaması sonrasında, mahkemece davacı vekilinin verilen kesin süre içinde belirtilen masrafı yatırmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, bilirkişi raporu deliline dayanılması sebebiyle istenilecek giderin delil avansı olduğu kabul edilip, HMK’nın 324’üncü maddesi uygulanmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken bu masrafların gider avansı olarak kabul edilerek davanın usulden reddine karar verilmesi hatalıdır.( HGK’nın 05.04.2017 gün ve 2017/12-1141 E., 2017/641 K. sayılı kararı,Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığının 13/09/2018 tarih 2016/20709 E.2018/8536 K.sayılı ilamı )Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar hrcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/03/2021