Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/643 E. 2021/1553 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/643
KARAR NO: 2021/1553
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/09/2020
NUMARASI: 2019/192 E – 2020/632 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ; … Mahallesi … Sk. No: … … dükkan İkitelli-Küçükçekmece/İstanbul adresindeki bağımsız bölümün kiracısı olan davacının elektrik aboneliğinden yararlanmak için davalı kuruma başvurması başvurusunun daha önceki kiracıların borcunun olduğu için kabul edilmemesi nedeniyle mağduriyeti dikkate alınarak ilgili elektrik işletmesine müzekkere yazılarak elektrik aboneliği tesisine karar verilmesi, ticari faaliyette bulunulan yerdeki elektriğin tedbiren , dava sonuna kadar bir daha kesilmemesini, davalı kurumca davacıya çıkarılan meblağda borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ; öncelikle zaman aşımı, hak düşürücü süre, görev ve yetki itirazında bulunduklarını ve husumet itirazlarının olduğunu, müvekkil şirketin merkezinin … Cad. No:… Taksim/İstanbul olduğunu, yetkili mahkemelerin İstanbul Çağlayan Mahkemeleri olduğunu ve yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, dava konusu aboneliğin ticarethane grubu abonelik olduğunu, abonelik ile ilgili davanın her iki tarafın ticari işletmesine ilişkin olması nedeni ile ve mahkemelerinin Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılması gerektiğini, ayrıca husumet itirazında bulunduğunu, aslen husumetin Bepsaş’ a yöneltilmesi gerektiğini, davanın esastan da reddinin gerektiğini, davacının 31/10/2011 tarihiniden itibaren abone olmaksızın elektrik kullandığını, davacı yanın 11/12/2012 tarihinden önceki dönemdeki borçlarla ilgisinin olmadığı iddiasının asılsız olduğunu, bu nedenlerle haksız ve yersiz davanın öncelikle usulden olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/18 Esas 2015/447 Karar sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verilerek İstanbul 2. Tüketici Mahkemesine gönderildiği, buradan da 2016/464 Esas 2016/1568 Kararı ile yetkisizlik kararı verilerek , Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesi’ne gönderildiği, Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesi tarafından da 2017/904 Esas, 2018/868 karar sayılı ilamı ile verilen görevsizlik kararı üzerine dosyanın yargılamasına Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesinde devam edilmiştir. Davada davalı tarafça tahakkuk ettirilen elektrik borcuna ilişkin menfi tespit talep edilmiştir. Mahkeme husumet,zamanaşımı ve yetki itirazlarının reddine karar verdikten sonra,davanın , davalı tarafça tahakkuk ettirilen borç listesine ilişkin olup, harca esas değer ve dava dilekçesine ekli 10/12/2014 tarihli borç listesi dikkate alındığında dava konusunun 2010/06-2012/11 dönemlerine ilişkin tahakkuk, ek tahakkuklar, icra dosya masrafları ve vekalet ücretlerinden oluşan 31.227,26 TL’lik borçtan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu,borç listesinde de, görüldüğü üzere davaya konu borç listesindeki abonenin … Ltd. Şti. olduğu, davalı ile dava dışı …şirketi arasında 13/05/2010 başlangıç tarihli abonelik sözleşmesi düzenlendiği, davacı …’nun ise abonelik başlangıç tarihinin 01/04/2015 olduğu, davacı tarafça ibraz edilen kira sözleşmesi, vergi levhası dikkate alındığında davacının, davaya konu borç listesinde gözüken 2010/06-2012/11 dönemlerinde abone olmadığı, fiili kullanıcı olduğu hususuda davalı tarafça ispat edilemediği, aksine bu dönemde dava dışı … Ltd. Şti.’nin abone olarak gözüktüğü anlaşıldığından, talep edilen dönemler yönünden davalının davacıya borçlu olmadığının belirlendiği, her ne kadar İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına ilişkin beyanlarda bulunulmuş ve hesaplama yapılmış ise de, bu dosya 05/01/2014 tarihli kaçak elektrik tutanağına dayalı olup, dava konusu olmadığı, talepten fazlasına karar verilemeyeceğinden bu hususta ayrıca bir karar oluşturulmadığı gerekçesiyle; ” Davanın kabulü ile davacının, davalıya 2010/06-2012/11. dönemlerine ilişkin 28/06/2010-03/12/2012 son ödeme tarihleri arasında kalan 27 dönem otomatik tahakkuku ile endeks hesaplı olmayan ek tahakkuklar nedeniyle düzenlenen borç listesindeki 31.227,26 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine” karar vermiştir. Kararı davacı vekili ile davalı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde;ödenen toplam 8.891,11 TL nın istirdata dönüştüğü ve bu konudaki istirdat taleplerinin tekrar etmelerine rağmen mahkemece bu konuda karar verilmediğini,borcun olmadığı tespit edilmişse ödenen tutarın da isadesinin gerekli olduğunu,bu konuda kararın kaldırılmasını ayrıca davalı istinafının da reddini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde;yetkili mahkemenin Çağlayan Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu,husumet …’a yöneltilmesi gerektiğini,bilirkişi raporlarına itirazlarının değerlendirilmediğini,eksik inceleme ile karar verildiğini,davacının abonesiz kaçak kullanılının mevcut olduğunu,davacı adına 31/03/2015 tarihinde abonelik kaydı bulunduğunu,dava dışı ilgili şirketin ortaklarından birinin davacının kayınpederi olduğunu,sunulan kira sözleşmesinin nispi olduğu ve geçerliliği bulunmadığını,bu kira sözleşmesine göre karar verilemeyeceğini,başvuru sonucuna ve talebin reddine dair belgelerin davacı tarafça sunulmadığını,bilirkişi raporunda adi kira sözleşmesi dikkate alınarak hatalı görüş bildirildiğini,olayda muvazaa bulunduğunu,kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dosyada kök ve 2 ek rapor alınmış,ilk ek rapordaki eksik belgeler 2.ek raporda tamamlanmıştır. Hükme dayanak bilirkişi raporlarında ,davacının mahalde kurulu olan tesisatının kullanma döneminde yasal abonesi olduğu, dolayısıyla tesisatın tüketim miktarlarından yasal aboneliği döneminde, kullanıcının ise, fiili kullanıcılığı döneminde sorumluluğunun bulunduğu,dava dilekçesine ekli borç listesindeki tahakkuklar ve abonesinin … Ltd. Şti. olduğu ve borç listesindeki borçtan davacının sorumlu olmadığının tespit edildiği,bu yönüyle davacının davalıya 2010/06-2012/11. dönemlerine ilişkin 28/06/2010-03/12/2012 son ödeme tarihleri arasında kalan 27 dönem otomatik tahakkuku ile endeks hesaplı olmayan ek tahakkuklar nedeniyle düzenlenen borç listesindeki 31.227,26 TL yönünden borçlu olmadığının belirlendiği anlaşılmıştır. Ayrıca icra takibine konu istirdat talep edilen ödemelerin açıkca dava konusu edilmediği de açıktır. Davalının Çağlayan Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğuna dair yetki itirazı ile husumet itirazları da yerinde değildir. Davacı … 01/04/2015 tarihinde abone olmuştur.Davacı için abonelik tesisine gerek kalmamıştır. Dava 2015 yılında açılmıştır. Bu durumda alınan bilirkişi raporu kapsamında davacının abone olduğu dönem ve fiili kullanıcı oldu dönem yönünden borçtan sorumlu olduğu,dava edilen ekli listedeki borçtan ise önceki abone dava dışı Venüs..şirketinin sorumlu olduğu açıktır. Ayrıca icra takibine konu edilen ve ödenen bedel konusundaki davacı istirdat talep ettiğini ifade etmiş bunu istinaf sebebi yapmış isede,bu istirdata konu talebin dava edilmediği,mahkemenin taleple bağlı kaldığı gözetilerek, olmayan bir talep konusunda karar verilmemesinde de aykırılık olmadığı,davacının istinaf talebinin bu nedenle HMK 353/1b-1.madde gereği reddi gerektiği anlaşılmıştır. Alınan kök ve ek raporlar taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunduğundan,bu aşamada yeni bilirkişi incelemesinin davaya katkı sağlamayacağı gözetilerek davalı istinafı da yerinde görülmemiştir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının ve davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davacıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, Davalıdan alınması gereken 2.133,13 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 533,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.599,85 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/05/2021