Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/634 E. 2021/1556 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/634
KARAR NO: 2021/1556
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/11/2020
NUMARASI: 2017/1019 E – 2020/597 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı şirketin GSM operatörlüğü ana bayi olarak Van ilinde çalıştığını bu kapsamda kendisine Hakkari, Bitlis, şırnak Ağrı ve Muş illerinin bağlı olduğunu, satış ve işlem yapmak üzere dolaşıcı araç kullanmak zorunda olduğunu, davacı firma işlerini yapmak üzere bu kapsamda … firmasından … marka … plaka sayılı aracı kiraladığını kira sözleşmesinin dava dilekçesi ekinde olduğunu, davacının aynı zamanda bu araçların yakıtlarının alınması hususunda davalı firma ile sözleşme yaptığını, bahsi geçen aracın arıza yaptığını ve 2016 yılının 1. ayında servise çekildiğini, servis tarafından yapılan incelemede aracın arızasının yakıttan kaynaklandığının belirtildiğini, analiz yapmak için Van iline gelineceğini ancak terör olaylarının bahane edilerek gelinmediğini ,yapılan ihtarlara bir cevap verilmediğini, bu nedenlerle araç arızasının önce yakıttan kaynaklandığının tespitini, araç tamir bedeli olarak 1.000 TL mahrum kalınan gelir bedeli olarak 1.000 TL, ödenen kira bedeli 6.000 TL olmak üzere toplam 8.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının kullanımındaki araçta meydana geldiğini iddia ettiği hasarın davacı şirket tarafından tedarik edilen akaryakıttan kaynaklandığı iddiasının sadece … yetkili servisi olduğu anlaşılan … Ltd Şti’ nin düzenlediği 08/01/2016 tarihli garanti arıza formunda yer alan beyanlara dayandırmaya çalışıldığını, fakat garanti arıza formunda dahi arızanın mutlak surette yakıt kaynaklı olduğunun belirtildiği, kaldı ki ilgili garanti arıza formunda aracın çalışmayacak durumda olduğunu, arızalandığı iddia olunan pompa ve enjektörlerin değiştirilmesi gerektiğinden de bahsedildiğini, aksine bunların temizliğinin ve bakımının yapılmasının mümkün ve gerekli olduğu yönünde teşhis konulduğunu, bu kapsamda davacının aracının çalışmayacak durumda arızalandığı ve pompa ile 4 adet enjektörün değiştirilmesi gerektiği iddiaların dayanaktan uzak olduğunu beyanla ,davanın reddine karar verilmesini talep edilmiştir. Van 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 2016/326 Esas 2016/767 Karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine yetkili mahkemede yargılamaya devam olunmuştur. Davada, akaryakıt kaynaklı tazminat talep edilmektedir. Mahkeme tarafından davacının 25/04/2018, 27/06/2018, 03/12/2018 tarihli duruşmalara iştirak edilmemiş olması nedeniyle yine mazeret bildirerek katılmadığı 06/03/2019 tarihli duruşmada mazeretinin reddedilmesinden dolayı dosyanın HMK 150 maddesi uyarınca işlemden kaldırıldığı, 15/03/2019 tarihli dilekçesi ile davanın yenilenme talebini müteakip dava dosyasının yenilenerek 04/09/2019 tarihinde duruşmanın talik edildiği, akabinde 23/12/2019 tarihli duruşmaya davacı yanca katılım gösterilmediğinden yine davanın HMK 150 maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı akabinde davanın tekrar yenilenerek duruşmanın 06/04/2020 tarihine bırakıldığı, davacı vekilince 08/09/2020 tarihli duruşmada mazeret bildirilerek duruşmaya yokluklarında devam edildiği, duruşmada tayin olunan duruşma gününü e tebligat vasıtasıyla bildirilmesine karar verildiği ve davacı vekiline yeni duruşma gününün bildirilmesine karşın yine 17/11/2020 tarihli duruşmaya iştirak sağlanmadığı, davanın 3. defa takip edilmediği gerekçesiyle ; “Davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde mahkemece mazeret bildirerek katılmadıkları duruşmaların gerekçe gösterilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin yerinde olmadığını,verdikleri mazeret dilekçelerinde mazeretlerinin belgelendirildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Uyuşmazlık ,davacı tarafça sunulan ve tekrar eden mazeret taleplerinden birinin reddi ve sonrasında 2 kez daha takip edilmeyen dava nedeniyle toplamda 3 kez takip edilmeyen davada davanın açılmamış sayılmasına dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasındadır. İşlemden kaldırma ve davanın açılmamış sayılması müessesesi HMK’nın 150. ve 320 maddesinde düzenlenmiştir. Anılan madde gereğince; usulüne uygun biçimde çağırıldığı halde, taraflardan (veya vekillerinden) hiç biri duruşmaya gelmezse, mahkemece dava yenileninceye kadar dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verilir. (HMK.m. 150/1) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin (veya vekilinin) dilekçe ile başvurması üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, oturum, gün, saat ve yerini bildiren çağrı kağıdı ile birlikte taraflara tebliğ olunur. (HMK.m. 150/4.) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar sürenin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. (HMK.m. 150/5.) Dosyası işlemden kaldırılmış olan bir dava ancak iki kez yenilenebilir. İkinci yenilemeden sonra davanın tekrar (üçüncü defa) takipsiz bırakılması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir (HMK.m. 150/6). Somut olayda davacı vekilinin davacının 25/04/2018, 27/06/2018, 03/12/2018 tarihli duruşmalara mazeret bildirerek katılmadığı, 06/03/2019 tarihli duruşmada mazeretinin reddedilmesinden sonra dosyanın HMK 150 maddesi uyarınca işlemden kaldırıldığı, dava dosyasının yenilenerek duruşmanın 04/09/2019 tarihine bırakıldığı, 23/12/2019 tarihli duruşmaya davacı vekili tarafından yine katılım olmadığından yine davanın HMK 150 maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı ,yenilen davada duruşmanın 06/04/2020 tarihine bırakıldığı, davacı vekilince 08/09/2020 tarihli duruşmada mazeret bildirildiğinden duruşmaya yokluklarında devam edildiği, duruşmada tayin olunan duruşma gününün e tebligat vasıtasıyla davacı vekiline bildirilmesine rağmen davacı vekilinin 17/11/2020 tarihli duruşmaya gelmediği,HMK 150.madde kapsamında davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği tespit edilmiştir. Oturuma mazeret bildirerek katılmama durumunda mazeretin kabul edilip edilmeyeceği konusunda mahkemenin bir takdir hakkı söz konusudur. Bu takdir hakkı kullanılırken hakkaniyet ve adalet duyguları gözetilmeli, adaletin gerçeğe en uygun sağlanması amacı ihmal edilmemelidir. Somut olayda, son duruşma gününün usulüne uygun davacı vekiline tebliğ edilmesine rağmen mazeret sunulmadığı gibi davanın da takip edilmediği görülmekle,davacı vekilinin davayı takip etmediği nazara alındığında takdir hakkının hakkaniyet ve adalet duyguları gereğine uygun kullanıldığı görülmektedir.Kaldıki dosya kapsamı itibarıyla duruşmaya dair mazeretin reddi kararı da yerindedir.Davacı vekili son celse mazeret beyan ettiğini de ileri sürmemiş,son celseye dair mazeret dilekçesine de rastlanmamıştır. Bu nedenle HMK 150.madde uyarınca 3 kez takipsiz bırakılan dava yönünden davanın açılmamış sayılmasına dair v erilen karar usul ve yasaya uygundur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/05/2021