Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/615 E. 2021/802 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/615
KARAR NO: 2021/802
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 30/12/2020
NUMARASI: 2020/664 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 18/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça davacının abonelik kaydı bulunan sayacından 208.883,49 TL fatura tahakkuku yapıldığını, bu borcun 75.287,05 TL’lik kısmına itirazlarını olmadığını, elektriğin kesilmemesi için faturanın 100.000,00 TL’lik kısmının ödenmiş olduğunu ileri sürerek kaçak kullanım bedeli olduğu iddia edilen 133.596,44 TL kısmından borçlu olmadığının tespiti ile fazla ödenen kısmın istirdadına, elektriğin kesilmemesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından tensip kararı ile “Dava konusu sayaç iş yerine ait olmakla elektriğin hayattaki önemi de dikkate alınarak davacının tedbir talebinin kabulü ile 16/09/2020 tarihli … nolu fatura ile sınırlı olarak elektriğin kesilmemesine, takdiren dava değerinin %15 i oranında teminat alınmasına, bu hususta davalılara müzekkere yazılmasına” karar verilmiştir. Karara karşı davalılar tarafından itiraz edilmiş, İDM tarafından 30.12.2020 tarihinde yapılan duruşmalı inceleme sonunda ” dava dilekçesi ekinde sunulan belgeler ve faturalar dikkate alındığında davacının yaklaşık ispat yükümlülüğünü yerine getirdiği ve dava konusu faturanın iş yerine ait olduğu dikkate alındığında iş yeri faaliyetlerinin sürdürülebilmesi amacıyla ve aksi halin davacının ciddi bir zararının doğmasına sebebiyet verebileceği ihtimali göz önüne alındığında HMK’nun 389 ve devamı maddeleri gereğince dava konusu fatura borcundan dolayı elektrik kesintisi yapılmasının dava değerinin % 100’i oranında teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinin orantısız olacağından davalıların ihtiyati tedbir kararına itirazlarının reddine karar verilmiştir. Karara karşı davalılar … A.Ş. ve … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı … A.Ş.vekili istinaf başvurusuna özet olarak; tedbir kararının HMK 393 md. uyarınca infazını bir hafta içinde icra dairesinden talep etmediğinden tedbir kararı hükümsüz kaldığını, davacının haklılığı konusunda yaklaşık ispat şartı gerçekleşmediğini, davacının tükettiği elektrik miktarı itibariyle serbest tüketici olduğunu, müvekkilinden elektrik almak zorunda olmadığını, tekel yetkisi bulunmayan müvekkilinin sözleşme kapsamında sunmuş olduğu hizmeti devam ettirmeye zorlanamayacağını, tedbir kararının müvekkili şirketin mağduriyetine sebebiyet vereceği aşikar olduğundan ihtiyadi tedbir kararının kaldırılmasına, talepleri kabul edilmez ise; alacağımızın tamamının %100 teminata bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf başvurusuna özet olarak; yargılama ile elde edilecek sonucu tesis eden ihtiyati tedbir kararının hatalı olduğunu, dava konusu olayda hakkın elde edilmesinin zorlaşması veya imkansız hale gelme ihtimali söz konusu olmadığını, yaklaşık bir ispat koşulunun gerçekleşmediğini, ihtiyati tedbir kararı nedeniyle müvekkili şirketin mevcut ve gelecekteki hakları açıkça ihlal edildiğini, müvekkili şirketin tacir olduğunu, sattığı enerjinin bedelini almak ve bunun için yürürlükteki mevzuatı çerçevesinde kendisine tanınan yetkileri kullanmak durumunda olduğunu, davacıyla ticari ilişkinin devamı yönünde zorlanamayacağını ileri sürerek tedbirin kaldırılması yönündeki taleplerimizin reddine dair vermiş olduğu 30/12/2020 tarihli kararının kaldırılmasını istemiştir. Uyuşmazlık, davalı tarafından düzenlenen kaçak tahakkuku nedeniyle düzenlenen faturalara dayalı menfi tespit, fazla ödenen kısmın istirdadı ve enerjinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararın verilmesi talebine ilişkindir. HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hallerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Buna göre, işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla sınırlı davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira davacının mal varlığında gelebilecek bir değişim nedeni ile ilerde belirlenecek alacaklı şirket zararının elde edilmesi zorlaşabileceği gibi tamamen imkansız hale de gelebilecektir. Davalının istinaf itirazları yönünden yapılan değerlendirmede, ihtiyati tedbir kararının verilmesinde her iki tarafın yararı bulunduğu, kullanılan elektriğin sayaçtan geçerek kullanılması nedeniyle kullanılan enerji bedelinin tespitinin yapılabileceği, ancak verilen tedbir kararının dava konusu tutanaklar haricindeki ihtilafları kapsamayacağı, olası bu ihtilaflarla ilgili kurumun tutanak tutma, tahakkuk ve tahsilat yapma imkanının bulunduğu, tedbir kararının niteliği gereği icra müdürlüğünce yapılacak işlem bulunmayıp davalı şirkete ara kararın bildirilmesi ile tedbir kararının yerine getirilmiş olacağı, teminat ın ise yasada belirtilen oranlara uygun takdir edilmiş olduğu açıktır.Bu nedenlerle; ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının dava konusu tutanakla sınırlı olmak kaydıyla verildiği anlaşıldığından davalıların istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalıların istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davalı …. ‘den alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, Davalı … A.Ş. ‘den alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/03/2021