Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/6 E. 2021/2938 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/6
KARAR NO: 2021/2938
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/09/2020
NUMARASI: 2018/779 E – 2020/479 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/11/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında iki adet kaçak elektrik tutanağı düzenlendiğini, davalının kaçak elektrik fatura bedelini ödemediğinden hakkında Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibine başlandığını, davalının mesnedsiz gerekçelerle haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini, borçlu olmadığını beyan ederek takibi durduğunu, davalının borca ve ferilerine ilişkin itirazlarının soyut, gerçek dışı ve dayanaksız olduğunu, davalı yanın icra takibine ilişkin borca itirazının iptaline, takibin 40.680,11 TL üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına, icra takibinde yazılı asıl ve feri alacaklarının davalı yandan tahsiline, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, alacaklarının teminen borçlunun taşınmaz, taşınır malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkilinin yetkilisi olduğu … Ltd. Şti’nin davacı kurumdaki tesisat numarasının … olduğunu, bu aboneliğin kullanıldığı adresin ise … Mah. … Sk. … No:… Beyoğlu olduğunu söz konusu taşınmaza ilişkin bina maliki ve … Şirketi kira akdini 01/12/2011 tarihinde gerçekleştirdiğini, kiraya konu taşınmazın otel, restoran vb gibi kullanım alanlarına sahip 3 katlı taşınmaz olduğunu, … Şirketi taşınmazda bulunan farklı kar birimlerinin kullandığı elektriği tespit etmek amacıyla … ve … nolu iki adet süzme sayacının ana sayaca bağlı olacak şekilde konuşlandırıldığını, süzme sayaçların ana sayaca bağlı olarak … nolu abonelik üzerinden ödendiğini, … Şirketinin kiracı olduğu taşınmazı 01/12/2016 tarihinde boşalttığını ve söz konusu aboneliği 21/03/2017 tarihinde tüm borçlarını ödeyerek sonlandırdığını, kaçak tutanak tarihinin 01/02/2017 tarihini gösterdiğini ancak kurumdan alınan Kaçak Elektrik Kullanım Tespit Tutanağının tarihinin ise 21/03/2018 olduğunu, bu haliyle 21/03/2018 tarihinden 1 yıl öncesinde kaçak elektrik kullanıldığı iddiasıyla ceza tahakkuk ettirildiğini ancak müvekkili şirketin iş bu tutanaktan önce taşınmazı boşaltarak aboneliğini iptal ettirdiğini, bunda sonra taşınmazı kimlerin kullandığının müvekkilinin ve şirketinin bilgisi dahilinde olmadığını, tutanak tarihinde taşınmazı kullananın mal sahibinin yeni kiracısı … olduğunun anlaşıldığını, davacı kurumdan alınan bilgilere göre … hakkında daha önceden de kaçak kullanım tutanaklarının bulunduğunu beyanla müvekilinin ve şirketinin herhangi bir kaçak elektrik kullanmadığını bu nedenle davanın reddini savunmuştur. İDM tarafından; “… bilirkişi heyeti denetime ve hükme elverişli raporunda;davacı tarafından davalının kullandığı işyerinde kullandığı süre içerisinde kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı tutulmadığı, tutanak tutulan işyerinin … tarafından kullanıldığı sırada kaçak elektrik tespit tutanağı tutulduğu, bu tutanaklara …nın itiraz ettiği, yönetmeliğin 26.2 bendine göre yapılan 6 kişilik komisyon incelemesinde işyerini önceden kullanan davalının kayıtsız sayaç hafızasındaki tüketim bilgilerine ve tarihlerine dikkat edilerek davalının gıyabında kaçak uygulama işlemleri yapıldığı, buna göre 26.994,52 TL ve 13.596,20 TL bedelli kaçak elektrik faturası düzenlendiği, davacının davalı aleyhine tutmuş olduğu kaçak elektrik tutanakları 6446 sayılı kanun ve eki yönetmeliğin 26.2 maddesine uygun olarak düzenlendiği, davacının davalıdan 40.641,38 TL alacaklı olduğu, davacı vekilinin davalıdan talep ettiği icra inkar tazminatının ise alacak yargılamayı gerektirdiğinden likit ve muayyen olmadığı” gerekçeleriyle 1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile, davalı borçlunun Bakırköy …İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 40.641,38 TL üzerinden devamına, 2-Fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Davacı vekilinin %20 icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, müvekkilinin yetkilisi olduğu … Ltd. Şti. ticari ünvanlı işyerinin davacı kurumadaki tesisat numarasının … olduğunu, bu aboneliğin kullanıldığı adres ise … Mah. … Sok. … No:… Beyoğlu olduğunu, söz konusu taşınmazın bina maliki ve … Ltd. Şti. kira akdini 01.12.2011 tarihinde gerçekleştirdiğini, kiraya konu taşınmazın otel, restoran, vb. gibi kullanım alanlarına sahip üç katlı bir taşınmazdan ibaret olduğunu, … Ltd. Şti.’nin taşınmazda bulunan farklı kar birimlerinin (restoran, otel) kullandığı elektriği tespit etmek amacıyla … ve … no.lu iki adet süzme sayacı binanın ilgili bölümlerine, ana sayaca bağlı olacak şekilde konuşlandırdığını, süzme sayaçların ana sayaca bağlı olduğunu ve faturalarının … no.lu abonelik üzerinden ödendiğini, şirketin taşınmazı 01.12.2016 tarihinde boşalttığını ve aboneliği 21.03.2017 tarihinde tüm borçlar ödenmek suretiyle sonlandırdığını, davacı şirket ile olan aboneliğin kiracı şirket adına olduğunu, davacı müvekkilinin fiili kullanıcı olduğunu iddia etse de alt kiracılar marifetiyle otel ve restoran olarak işletilen ve tahliye tarihine kadar elektrik faturaları düzenli olarak ödenmiş bir yerin, kiracı ve alt kiracıların Aralık 2016‘da tahliyesinden sonra, üstelik kiracılık ilişkisinin hiçbir şekilde tarafı olmayan müvekkilinin şahsı tarafından kullanıldığı tespitinin varsayımdan ibaret olduğunu, müvekkili …’na kaçak elektrik borcu taşınmazı 01.12.2016 tarihinde boşalttığını, 21.03.2017 tarihinde de elektrik sözleşmelerini iptal ettiğini, takip ve davay akonu konusu olan kaçak elektrik kullanımına ilişkin Kaçak Elektrik Kullanım Tespit Tutanağının tarihinin 21.03.2018 olduğunu, 21.03.2018 tarihinde 1 yıl öncesinde kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile ceza tahakkuk ettirildiğini, miştir, tutanak tarihinde taşınmazı kullananın mal sahibinin yeni kiracısı … olduğunu, bu husussun tutanakta da belirtildiğini, kiracı … adına kesilmiş başka kaçak elektrik kullanım cezaları da bulunduğunu, 21.03.2018 tarihli tutanakta …’nın “direkt bağlı elektrik kullanmak” suretiyle kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, son bilirkişi raporu hariç, bilirkişilerin müvekkilini sorumlu tutacak bir illiyet bağı dahi gösteremediklerini, son raporunu olağan hayat akışına aykırı olduğunu, son rapordaki değerlendirmenin bilimsel verilerden ve delillerden uzak olduğunu, “Kaçak Detay” başlıklı belgede kaçak elektriğin kullanıldığı … ve … no.lu iki adet sayaç numarası bulunduğunu, bu sayaçların süzme sayaçlar olup, … no.lu aboneliğine ait ana sayaca bağlı bulunduğunu, ana sayaca ait faturalar ödendiğinde süzme sayaçlarca hesaplanan elektrik bedellerinin de ödenmiş olduğunu, dinlenen tutanak tanıklarının olayı hatırlamadıklarını beyan ettiklerini, davalı müvekkilin yetkilisi olduğu şirketin tahliyesinden yaklaşık bir buçuk yıl sonra tutulan ve çevredekilerden alınan mesnetsiz duyuma dayalı olarak hazırlanan tutanağın kabulü mümkün olmadığını, reddedilen dava kısmı için maktu vekalet ücretinin altında ücret takdirinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. Dava, kaçak tutanağı nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; dava konusu yerde … tesisat numaralı aboneliğin dava dışı şirket adına kayıtlı olduğu, şirketin taşınmazı 01/12/2011 kiraladığı, … ve … numaralarının süzme sayaç numarası olduğunun iddia edildiği, şirketin taşınmazı tahliye ederek aboneliği 21/03/2017 iptal ettiği, 21.03.2018 tarihli kaçak tespit tutanağında dava dışı … adına tutanak düzenlenmiş olduğu, …’nın tutanağa itirazı üzerine komisyon kararı ile, taşınmazın 6 ay boş kaldığını, taşınmazı 31.10.2017 tarihinde kullanmaya başladığını, son fiil kullanıcının davalı olduğunun tespit edildiğinden bahisle gıyabi düzenlenmesine karar verilmiş olduğu, bu komisyon kararı üzerine davaya konu geçmişe dönük tutanakların düzenlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre; davalının taşınmazı tutanak tarihinden bir yılı aşkın süre önce tahliye ettiği, davacı tarafından tutanak tarihindeki kullanıcının itirazı üzerine aradaki dönemde taşınmazın ne şekilde kullanıldığı dahi tespit edilmeden varsayımsal olarak geçmişe dönük gıyapta olarak kaçak tutanağının düzenlenmesi, çevre araştırmasının ne şekilde yapıldığının tespit edilmemesi usul ve yasaya uygun değildir. Davacı tarafça usule uygun olarak kaçak kullanım tespitinin yapılmamış olduğu gözetildiğinde davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Bu itibarla, davalının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kabulüyle kararın kaldırılarak aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1-Davanın reddine, 2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 694,72 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 635,42 TL’nin talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davalının yapmış olduğu yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 6.088,41 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısımların kararın kesinleşmesi halinde yatıran taraflara iadesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak;Davalıdan peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalının istinaf aşamasında yapmış olduğu 54,50 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/11/2021