Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/544 E. 2021/3369 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/544
KARAR NO: 2021/3369
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/11/2020
NUMARASI: 2018/546 E – 2020/785 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 15/12/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 2010 yılında İstanbul İli Şile … Köyü … mevkiinde bir taşınmaz satın aldığını, 2011 yılında ise bu taşınmazda elektrik hizmeti almak için başvurduğunu, davacının 2011 yılında anılan taşınmazdaki bir direğe elektrik hattı bağlanarak davalı … A.Ş. nin … müşteri numarası ile abonesi olduğunu, davacıya 19/01/2017 tarihli 9.451,20 TL bedelli elektrik faturası düzenlendiğini, bu bedelin fahiş olduğunu, davacının bu taşınmazı seyrek kullandığını, bu taşınmaza 2011 yılından beri çok cüzi miktarlar ödediğini ya da hiç fatura gelmediğini, 15/11/2016 tarihli faturada ödenecek bedelin 0 TL olarak yazıldığını, davacı bu taşınmazda elektriği kullandığı düşünülse bile iki ayda 9.451,20 TL lik elektrik harcaması yapmasının mümkün olmadığını, davacının davalıya 3 kez başvuruda bulunduğunu, davalının ise matbu cevaplar verdiğini en son inceleme yapmak üzere elektrik sayacını söktüklerini bundan sonra da davalı tarafından herhangi bir olumlu ya da olumsuz bir dönüş yapılmadığını, davalının piyasada tek olması sebebiyle resen işlem ve uygulama yapmasının dayatma olduğunu, sayaçta bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, dilekçede açıklanan tüm nedenlerle 19/01/2017 tarihli 9.451,20 TL bedelli faturanın dayanak gösterilecek her türlü icra takibinin açılmasının önlenmesi, icra takiplerinin var olması halinde tedbiren durdurulmasını, davalının düzenlediği 19/01/2017 tarihli 9.451,20 TL bedelli faturadan davacının borçlu olmadığının tespiti ve faturanın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müşteri grubunun tek terimli tek zamanlı ticarethane olarak görüldüğünü, bu nedenle davanın ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, dava dilekçesinde tanık deliline dayanıldığı, senetle ispat zorunluluğu olduğundan tanık deliline muvafakatlerinin olmadığını, davalı şirket ile dağıtım şirketinin birbirinden farklı görevlerinin mevcut olduğu, davalı şirket … A.Ş.'(…), … A.Ş.’den(…) 2012 yılında gerçekleşen bölünme ile farklı tüzel kişilik kazandığı, tüzel kişilikleri farklı olan Anonim Şirketler bakımından faaliyet konularının da birbirinden farklılık gösterdiği, davalı şirketin elektrik satış işlemi gerçekleştiren bir tedarik şirketi olduğunu, …’ın elektrik dağıtımını yerine getiren bir dağıtım şirketi olduğu, davalı şirket, bölgesinde bulunan serbest olmayan tüketicilere, serbest tüketici niteliğini haiz olup bu hakkını kullanmayan tüketicilere ve son kaynak tedarikçisi olarak serbest tüketicilere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlenen düzenlemeye tabi perakende satış tarifesi üzerinden elektrik satmakla görevlendirildiği, elektrik satılı alanında faaliyet gösteren davalı şirket iletim ya da dağıtım faaliyetinden kaynaklanabilecek hiçbir sorumluluğun muhatabı olmadığı, davacı dilekçesinde sayaçta bir arıza olabileceği nedeni ile teknik ekipler tarafından sayacın yerinden sökülerek laboratuvarda inceleme yapılmak üzere götürüldüğünü iddia ettiği, ancak sayaçların arızasının elektriğin dağıtımı işi ile ilgili olarak davalı şirketin herhangi bir bilgisi veya sorumluluğunun bulunmadığını, satış faaliyetiyle meşgul olan davalı şirketin dağıtım şirketi tarafından gerçekleştirilen sayaç okuma ve kaçak kullanım tespitine dair işlemlerden dolayı sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, dağıtım faaliyeti ve dolayısıyla sayaçların okunması, elde edilen verilere göre fatura detaylarının belirlenmesi hususları ilgili bölgede dağıtım faaliyetini yürüten şirket tarafından yerine getirildiği, söz konusu sayacın okunması, faturaya esas bilgilerin temini ve davalıya bildirilmesi ve sayacın bakımı, tamiri gibi işlemlerin ilgili dağıtım şirketi tarafından yürütüldüğü, inceleme sonucunda tüketim ortalamasına göre fatura düzenlendiğinin tespit edildiğini belirterek davanın görevsizlik nedeniyle reddini, davanın yetkisizlik nedeniyle reddini, haksız ve dayanaksız davanın usule ve esasa ilişkin itirazları kapsamında tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davada, abonelik sözleşmesinden kaynaklı fatura tutarına karşı menfi tespit talep edilmiştir.Gebze 1. Tüketici Mahkemesinin 17/01/2018 tarih, 2017/230 Esas, 2018/18 Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın Gebze Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/04/2018 tarih, 2018/221 Esas, 2018/303 Karar sayılı yetkisizlik kararı sonrası yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır. Mahkeme, davacının abone olduğu tesisata ilişkin düzenlenen 19/01/2017 tarihli 9.451,20 TL bedelli elektrik faturası nedeniyle açılan menfi tespit davasında davacının … nolu tesisatında 14/02/2017 tarihinde sayaç değişimi yapıldığı,sökülen sayacın Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğünce yapılan muayenesinde ”doğru çalışmadığı”nın belirtildiği ve 12 aylık endeks incelemesinde sayacın hafıza bilgisi arızası olduğu, optik okumasından da anlaşılacağı üzere endekslerde yükselme olduğu bilgisinin verildiği,alınan bilirkişi raporunda , dava dosyasına sunulan arızalı sayacın eski kayıtları incelendiğinde çok cüzi tüketimin olduğu, 14/02/2017 tarihinde tesisata takılan yeni sayaç döneminde ise yok denecek bir tüketimin olduğu, EPTHY yönetmeliğine göre hatalı ölçüm yapan sayacın bulunması durumunda öncelikle sayaç muayene raporunda yer alan yüzeysel değer yoksa tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketim değerleri, geçmiş dönem tüketim değerleri de bulunmuyorsa sayaç değişim tarihinden sonraki ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait günlük ortalama tüketim değerleri dikkate alınarak hesaplama yapılacağı belirtilmekle, yapılan hesaplamaya göre toplam 0 kWh tüketimi görüldüğü bu anlamda tesisata elektrik kullanım bedeli olarak fatura çıkarılamayacağı gerekçesiyle; “Davanın kabulü ile; davacının davalı şirketçe düzenlenen 19/01/2017 tarihli 9.451,20-TL bedelli faturadan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile faturanın iptaline” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; hesaplama yer almayan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu,davacının başvurularına göre yapılan inceleme sonrası tüketim ortalamasına göre fatura düzenlendiğini,tüketim hesabının sayaç verilerine bağlı olduğu,incelemenin dağıtım şirketi verileri üzerinden yapılması gerektiği halde bu beyanların dikkate alınmadığını,faturalama işlerini davalı tarafça yapılmasına rağmen buna esas verilerin dağıtım şirketi tarafından temin edildiğini,fatura dayanağı sayaç verilerinin dağıtım şirketinden alınabileceğini,sayaç arızası ile ile ilgili yine dava dışı dağıtım şirketinden bilgilerin sorulması gerektiğini,bu talep değerlendirilmeden karar verildiğini,bu nedenle eksik inceleme ile verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davacı dava dilekçesinde söz konusu tesisatın çok az kullanılmasına rağmen fahiş fatura tahakkuku yapıldığını ileri sürerek bu tutardan borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Dava konusu sayacın 14/02/2017 tarihinde değiştirildiği, hatalı ölçüm yapan sayacın ne zamandan beri arızalı olduğunun sayacın hafıza kısmını yöneten mikroişlemcinin de arızalı olması nedenli ile görülemediğinin laboratuvar raporu ile belirlendiği, dava dosyasına sunulan arızalı sayacın eski kayıtlarında ise çok cüzi tüketim olduğu, 14/02/2017 tarihinde tesisata takılan yeni sayaç döneminde de yok denilecek bir tüketim olduğu, EPTHY yönetmeliğine hatalı ölçüm yapan sayacın bulunması durumunda öncelikle sayaç muayene raporunda yer alan yüzdesel değer, yoksa tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketim değerleri, geçmiş dönem tüketimleri de bulunmuyorsa sayaç değişim tarihinden sonraki ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait günlük ortalama tüketim değerlerine göre hesaplama yapılması gerektiği, sayacın geçmiş dönem 2016 yılı haziran, temmuz, ağustos, eylül ayları kayıtlarına göre toplam 25 kWh; yeni sayacın ileri dönem 2019 yılı nisan, mayıs, haziran ayları kayıtlarına göre toplam 0 kWh tüketimi görüldüğü, geçmiş ve sonraki dönem sayaç kayıtlarına göre tüketici/davacıya kullanım şekline bağlı olarak davalı tarafından elektrik faturası çıkartılamayacağı bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Kaldı ki sayaca müdahale yönünden davalı iddiası da bulunmamaktadır.Bu tesisatın ara sıra ancak çok az kullanıldığı belirlenmiştir. Bilirkişi tespit verileri, abone dosyası tüketimleri ve davalı verilerine göre hesaplanmıştır.Tesisatın bulunduğu yer itibarıyla çok az kullanıldığı davacı tarafça bildirilmektedir.Bu nedenle geçmiş ve sonraki dönem tüketimi arasında fark olmadığı,sayacın hemen hemen hiç kullanılmadığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporu taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli ,ilgili yönetmelik ve mevzuata uygun olduğundan,yeni bilirkişi incelemesinin ise davaya katkı sağlamayacağı açıktır. Bu nedenle dava dışı dağıtım şirketinin başkaca verilerinin teminine gerek duyulmayacaktır. Mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla,ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 645,61 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 161,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 484,21 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 15/12/2021