Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/540 E. 2021/711 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/540
KARAR NO : 2021/711
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/11/2020
NUMARASI: 2018/924 E – 2020/922 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 10/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde;davalı şirket personeli tarafından 04/07/2018 tarihinde davacıya ait … tesisat numarası olan elektrik panosuna kontrol amaçlı gelindiğini, yapılan kontrollerde akım trafolarının yanmış ve erimiş olduğunu, değişmesi gerektiğini, 3 iş günü içerisinde davacı tarafından değiştirilmesi gerektiğini bildirdiklerini,davacının 3 adet yeni akım trafosu alarak bir gün sonra taktırdığını, trafoların takılıp kontrol için beklediklerini, akabinde kısa bir süre sonra gelen yetkililerin kontrol ettiklerinde akım trafosu ile saat arasındaki kabloların ters takıldığını bildirdiklerini, davacı ustasının takılan şeklin doğru olduğunu belirtmesine rağmen yetkililer tarafından takım şeklinin yanlış olduğunun düzeltilmesi gerektiğini belirtip düzeltmeleri gerçekleştirdiklerini, sonrasında pano kapaklarının takıldığını ve … yetkilileri tarafından … seri/sıra no.lu protokolü doldurarak bütün ölçümlerin yapıldığını ve her şeyin normal olduğunun sözlü olarak belirtildiğini ve protokolde yazılarak ayrıldıklarını, 52 gün sonra yani 03/09/2018 tarihinde farklı … yetkililerinin sayaç kontrolü için gelindiğinin söylendiğini, sayacı kontrol ederek sayaçla akım trafosu arasındaki kabloların ters bağlandığını bu durumdan dolayı saatin eksik yazıldığının belirtildiğini, akabinde seri … numaralı kaçak tespit tutanağının düzenlendiğini, davalı idarenin yapmış olduğu işlemlerin usulsüz olduğunu,davalı idarece kesilen 189.681,20 TL’nin 30.000,00 TL’lik kısmının ödendiğini, geri kalan kısmının ödenmesinin davacıyı zor durumda bırakacağını, elektrik kesintisinin olması durumda ise maddi ve manevi açıdan sıkıntılara sebep olacağı işyerinin işleyemez bir hale sokacağından tedbir kararı verilerek ödemelerin durdurulmasına, söz konusu bedellerin ödenmemesi nedeniyle davacı şirketin elektriğinin kesilmemesi, kesildi ise tekrar bağlanmasına,davacının davalı kuruma borçlu olmadığının tespiti ile ödenen bedelin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının sayaca müdahale ederek kaçak elektrik tüketmiş olduğunun sabit olduğunu, ters bağlantı yapılarak kaçak düzeninin kurulmasının profesyonel ve nitelikle şekilde kaçak elektrik kullanmanın tanımı olduğunu, dava konu zabıt tahakkukunda 2018/9-2017/12 dönem aralığının fatura edildiğini, H/151016 seri numaralı tutanağa istinaden 88.002,40 TL tutarında kaçak elektrik tahakkuku ile 101.678,80 TL tutarında kaçak ek tahakkuk bedeli olmak üzere toplam 189.681,20 TL bedelli tahakkuk tanzim edildiğini, tahakkuklarının yerinde olduğunu, verilen tedbir kararının devamının mağduriyete sebebiyet vereceğini, verilen tedbir kararından rücu edilmesini, alacağın tamamının %100 teminatla bağlanmasına, davalının daha fazla mağduriyetine sebebiyet verilmemesi için alacak miktarı değerinde davacı borçlunun, taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine öncelikle ihtiyati haciz, giderek ihtiyati tedbir konulmasına, davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Somut davada , kaçak elektrik tutanağına dayalı olarak tahakkuk ettirilen borçlu olunmadığının tesipiti ile ödenen bedelin istirdadı talep edilmektedir. Mahkeme bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek bilirkişi raporunda; davacının elektrik kullanım şeklinin; 30 Mayıs 2018 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği Maddi 42 (1) c’ye göre kaçak elektrik kullanımı olduğu, davalının, davacı adına düzenlenmiş olduğu, dava konusu 03/09/2018 tarihli ve H/151016 seri numaralı Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağını, 30 Mayıs 2018 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği usulüne uygun olarak düzenlenmiş olduğunun görüldüğünü, davacı tarafından, davalı adına düzenlenmiş olan 03/09/2018 tarihli ve H/151016 seri numaralı tutanağa istinaden, 30 Mayıs 2018 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili maddeleri gereği, davacının kaçak elektrik tüketim bedelinin 88.002,38 TL, ve kaçak ek normal elektrik tüketim bedelinin 101.678,80 TL olmak üzere toplamda 189.681,18 TL olduğunu, davacının davalıya 10/09/2018 tarihinde 30.000,00 TL ödeme yapmış olduğu ve bu ödemeye ait tahsilat makbuzunun bir nüshasının dava dosyasına sunmuş olduğu görülmekte olup, davalının alacağı olduğu hesap edilen toplam 189.681,18 TL’den mahsup edildikten sonra (189.681,18-30.000,00=159.681,18 TL) davacının, davalıya 159.681,18 TL borcu olduğu belirlenmiş,2.kez alınan ek raporda aynı kanaatin bildirildiği,iygli yönetmelik 26.madde kapsamında , 22/10/2014 tarihinde düzenlenen Sayaç Muayene Talep ve Sonuç Formunda ” Sayacın 13/09/2013 tarihinde gövde kapağı açılma ikazının olduğu, sayacın gövde kapağında ve klemensinde kırıklar mevcut bulunduğundan sayacın dışarıdan gelen her türlü müdahaleye açık duruma getirildiğinden kaçak işleminin uygun olduğu, sayacın ekran limitinin 5 hane olması sebebiyle toplam endeksinin eksik görüntülendiği yönünde değerlendirme yapılmış olduğu ,buna göre kaçak tutanağının dü zenlendiği,davacının sayaca müdahale ettiği ,kaçak elektrik kullandığı,tutanak aksinin ispatlanamadığı, davacı adına yapılan Kaçak Elektrik Kullanım Tahakkukunun 88.002,40-TL ,yine davacı adına düzenlenmiş olan 3/09/2018 tarihli ve H/151016 no.lu “Kaçak / Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı” doğrultusunda 8 Mayıs 2014 tarihinde Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ilgili maddeleri gereği, davacı adına yapılan Ek Kaçak Elektrik Kullanım Tahakkukunun 101.678,80-TL olduğu ve davalı kurum tarafından yapılan hesaplamanın doğru olduğu,PSH, Kayıp Kaçak, İletim ve Dağıtım bedellerinin ise EPDK ‘nın düzenleyici işlemleri olarak EPDK Kurul Kararları gereği hesaplamalara yansıtmak zorunda olması nedeni ile, ilgili hesaplama dönemlerine ait olarak EPDK tarafından yayınlanmış olan Tarife Birim Fiyatlarına uygun olarak hesaplamalara yansıtmış olduğu gerekçesiyle “Davanın reddine” karar vermiştir.Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;eksik incelemeye dayalı olarak bilirkişi raporu düzenlendiğini,trafolardaki bağlantı hatasının davalı yada davacıdan kaynaklanıp kaynaklanmadığının araştırılması gerektiğini,davalının 05/07/2018 tarihli video ve fotoğrafları dosyaya sunmadığını,trafoların eser sahibi bedaş tarafından eksiksiz olarak bağlantı hatası olup olmadığı yada ayıp bulunmadan davacıya teslimi gerektiğini,bu hususun ispatının davalıda olduğunu,kaçak elektrik tüketim hesabında kaçak tüketim başlangıcının geriye doğru 25/12/2017 olarak kabulünün mümkün olmadığını,bu tarihin doğru bilgi ve belge tespitine dayanmadığını,davacı şirkette tek vardiya uygulandığını ,bu nedenle 14 saat çalışma saatini kabul etmediklerini, bunun ispatının davalıda olduğunu,kaçak tüketimin ispatlanamadığını,hesaplamada 90 günlük sürenin geçilemeyeceğini, hesaplamanın ve kaçak tespit tarihinin hatalı belirlendiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Sayaç muayene labaratuvar raporunda sayaca müdahale edildiği anlaşılmıştır.Yönetmelik ve mevzuat hükümlerine göre davacının kaçak elektrik kullandığı ve davacı hakkında kaçak elektrik kullanım tahakkukunun 88.002,40-TL ile ek kaçak elektrik kullanım tahakkukunun 101.678,80-TL olmak üzere toplam 189.681,18 TLlık tahakkukun hesaplanmasında aykırılık bulunmadığı,davacının kaçak tutanağının aksini ispatlayamadığı, 2 vardiye sistemi ve 14 saatlik çalışmanın ve kaçak elektrik tespit tarihinin belirlenmesinde de aykırılık olmadığı,hatta davacının bu tutarın 30.000,00 TL sını ödediği ve bu talep yönünden istirdat talebinin de yerinde olmadığı,bu itibarla hükme dayanak alıan kök ve ek bilirkişi raporlanının taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu anlaşılmıştır.Davalı kurum tarafından tutanak öncesi gerçekleştirilen son işlem 31/07/2018 tarihli endesk okuma işlemi ile 03/09/2018 tarihli kaçak tespit tutanağı arasında 35 günlük süre için kaçak kullanım tahakkuku yapıldığı,kaçak ek tüketim ise son işlem tarihi olan 31/07/2018 tarihinden geriye doğru tüketimin düşmeye başladığı belirlenen 25/12/2017 tarihi arasında 219 günlük süre yönünden yapıldığı,bu belirlemelerin usule uygun olduğu görülmüştür.İki vardiye sisteminin de kullanılan tüketime endeksli olarak belirlendiği açıktır.Yeni bilirkişi incelemesinin davaya katkı sağlamayacağı açıktır.Mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/03/2021