Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/530 E. 2021/3356 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/530
KARAR NO: 2021/3356
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/01/2020
NUMARASI: 2017/277 E – 2020/37 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 15/12/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının kaçak elektrik kullandığını tespiti üzerine hakkında 01/12/2015 tarihinde kurum görevlilerince kaçak elektrik tüketim tespit tutanağı düzenlendiğini, bu tutanağa istinaden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 28. Maddesi uyarınca İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … sayılı icra takibine konu borcun tahakkuk ettirildiğini, borçlu/davalının hakkındaki kaçak tespit tutanağına dayanarak düzenlenen fatura bedelini ödemediği gibi takipteki borca, faize ve ferilerine itirazda bulunduğunu ve takibin durdurulduğunu,haksız itiraz nedeniyle borçlu/davalının haksız itirazının iptali ile % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin sözleşme konusu … Mahallesi, … Sokak, No:… deki adresine 01/09/2015 tarihli kira sözleşmesi ile taşınmazı kiraladığını, 01/11/2015 tarihli şirket ortaklan kararı ile 01/11/2015 tarihinde Kat:… olarak şirketin merkezini taşıdığını, Sultanbeyli vergi dairesinde İşe başlama yoklama tutanağı ile de bu durum sabit olduğunu, takip konusu alacak ve ödeme emrinin … Mahallesi, … Sokak No:… İç Kapı No:…’de sayaçtan sözleşmesiz kaçak elektrik kullandığı tespit edildiğini ve 9 adet 10/03/2016 belge tarihli ve 20/10/2016 kayıt tarihli kaçak elektrik kullanıldığına dair fatura düzenlendiğini, kaçak elektrik tespit tutanağının kabul edilmediğinden imzadan imtina edilmiş olduğunu, kaçak elektrik tespit tutanağına konu işyeri aynı binada ve 01/12/2015 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağındaki bahsi geçen … Mahallesi, … Sokak No:… İç Kapı No:…’de faaliyette bulunan … vergi kimlik numaralı… isimli mükellefin borç dökümlerine ait fatura bedelleri olduğunu, bu şahsın … sözleşme hesap nolu ve … tesisat numaralı abonesi olarak davacı kurumun müşterisi olduğunu, Sultanbeyli Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 03/11/2015 tarih ve … kayıt numarası ile … vergi kimlik numaralı …’ın iş bırakma bildirimi ve tutanağı vergi dairesince yoklama ile düzenlenmiş ve 28/10/2015 tarihinde işi bıraktığı tutanak ile kayıt altına alınmış olduğu, takip ve kaçak kullanım tespitine konu adrese ilişkin olarak davacı yanın abonesi bulunan ve faaliyette bulunan … adına düzenlenmiş … sözleşme hesap numaralı, … Tesisat nolu … fatura seri numaralı 14/07/2015 ödeme tarihli, 2.595,30.TL bedelli ve 7.158,60.-TL Eski Borç Bakiyeli faturadan da anlaşılacağı, bu borçların …’a ait borç olduğunu, davalı şirketin iş ve çalışma faaliyetine başladığı adresi kiraladığı tarihin 01/09/2015 ve işe başlama tarihinin 01/11/2015 olduğunun resmi kayıtlardan da anlaşılacağını, davacı kurum tarafından 01/12/2015 kaçak elektrik cezası ödeme bildirimi düzenlendiğini ve davalı şirkete tebliğ edildiğini, kaçak elektrik cezası ödeme bildiriminde tüketici numarası …, Hesap Numarası … ve Tesisat Numarası … olarak gözükmekte, tesisat numarası bir önceki abone …’a ait olan tesisat numarası, bu tesisata ait borcun davalı şirketten talep edilmekte olduğu,davalı şirket tarafından 01/09/2015 tarihli kira sözleşmesi ile, elektrik hizmeti alınması için davacı kuruma müracaatta bulunulduğu ve davacı kurum tarafından elektrik aboneliği yapılacak tesisat ve binayı incelemek için 16/09/2015 tarihinde iki kez, 12/10/2015 tarihinde ve 23/11/2015 tarihinde olmak üzere 4 kez saha araştırma keşif tespiti yapılarak, gelen davacı kurum yetkilileri tarafından keşif özetinde “Müvekkil şirket … Konfeksiyonun yeni kullanıcı olarak talepte bulunduğunu, 01/09/2015 tarihinde yeri kiralamış olduklarını, yerin tadilat aşamasında olup faal olmadığı, eski abone …’ın 03/11/2015 tarihinde mahalden ayrılmış olduğunu, … ile … Ltd. Şti. ‘nin aralarında bir bağ olmadığını ve eski borçlarla bir ilgisinin de bulunmadığını tespit ettiklerini, 4 adet saha araştırma keşif formu ile eski borçlardan sorumluluğunun ve eski abone ile bağının olmadığı tespit edilmesine ve başvuru dilekçesi ile de 01/09/2015 tarihinden sonraki borcun ayrıştırılmasını davacı şirketten talep etmiş olduğunu, davacı kurum tarafından 03/12/2015 tarihinde … sayı numaralı sözleşme hakkında konulu cevabında “… numaralı tesisat için sözleşme talebinizin reddedilme sebebi hakkında bilgi talep ettiği 01/12/2015 tarih ve … numaralı başvuru ile incelendiğini, aboneliğe ilişkin elektrik talebin sözleşmesi olan kişi ile muvazaalı şekilde işlem tesis etmek suretiyle borçtan kurtularak şirketimizi zarara uğratmak amacıyla yapıldığı sonucuna varılmıştır.” açıklaması ile elektrik sözleşme talebinin olumlu değerlendirilmediği şeklinde cevap verilmiş olduğunu, davacı kurumun çalışanları tarafından mahalde 4 kez saha araştırma keşfi yapıldığını ve eski abone ile müvekkili şirketin aralarında bir bağ olmadığı ve eski 3 borçtan davalı şirketin sorumluluğu olmadığı tespit edilmesine rağmen …, … başvuru dilekçelerinin ve sözleşme yapma talebinin davacı kurum eski borç bedelini davalı şirket tarafından ödenmeden sözleşme yapılmayacağını belirtmiş olduğunu, davalı şirketin taşınmazın her katıyla davacı kurum ile ayrı ayrı sözleşme akdettiği , kaçak elektrik iddiasına konu olan 1 nolu yer İle ilgili ise davacı kurum eski abone …’ın borcunun ödenmesi kaydıyla abonelik yapılacağını ve başvurular üzerine kaçak elektrik kullanıldığına dair hukuka aykırı tutanak tanzim edilmek suretiyle icra takibini ve davayı ikame etmiş olduğunu belirterek davanın reddi ile %20 ’den az olmamak kaydıyla icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davada kaçak elektrik tahakkuk bedelinin tahsiline yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talep edilmektedir. Mahkeme, kök ve ek rapor kapsamında , davacı taraf yetkili personelleri tarafından 01/12/2015 tarihinde davalı hakkında kaçak elektrik tüketim adına kaçak elektrik tüketim tespit tutanağı düzenlendiği, 08/05/2014 gün ve 28994 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren EPDK tarafından hazırlanan yönetmeliğe göre davalı firmanın kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullandığı, elektrik bilirkişisi tarafından yapılan incelemede takip tarihi olan 05/05/2016 tarihi itibari ile davacının davalıdan 7.100,37 TL talep edebileceğinin belirlendiği ve alacağın likit olmadığı gerekçesi ile ,”Davanın kabulü ile, 1-İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin aynen devamına, 2-Alacağın yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla davacı tarafın icra inkar, davalı tarafın kötü niyet tazminatı talepleri bakımından koşullar oluşmayan icra inkar ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; davalının 01.09.2015 tarihli kira sözleşmesine istinaden gayrimenkule taşındığını, davacı kuruma enerji sözleşmesi için müracaat ettiğini, davacının keşif ve inceleme yaparak saha araştırma raporları düzenlediğini, bu raporlarda sayaç okumaları yapılarak, davalının önceki kullanıcıyla irtibatının bulunmadığının rapor edilmesine rağmen davalının elektrik abonelik sözleşmesinin talebi askıda bırakıldığını,davalının müracaatlarının eski kullanıcısından kalan borcun ödenmemesi nedeniyle sonuçlandırılmadığını, mevcut borcun eski kullanıcıya ait olduğunu, davalı ile bağlantısının olmadığını, abonelik sözleşmesinin yapılmamasının hukuki bir nedenin bulunmadığını; idarenin abonelik sözleşmesinden kaçınmasının davalının ticari faaliyetini engellediğini, ticari hayatın sürekliliği de kamusal yararın da bulunduğunu gözetmediğini,davalının yasal düzenlemelere uygun olarak dört kez müracaat ettiği halde sözleşme yapılmadığını,davalının enerji bağlantısı olmadığından, ticari faaliyetlerinin tamamen durduğunu,bu durumun davalının ticari geleceğini tehdit ettiğini,ekonomik hayatın devamlılığında kamusal yararı olduğunun gözetilmesi gerektiğini davacının davalıyla sözleşme yapmayarak üçüncü şahıslara ait borcu ödemeye zorlandığını,davacının kötüniyetli olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davalının bu yeri önceki bu yeri işleten …’dan sonra 01/09/2015 tarihinde kiralayarak 01/11/2015 resmi vergi kaydıyla bu yerde çalışmaya başladığı,binanın tüm katlarında davalının faaliyet gösterdiği, Sultanbeyli Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 03/11/2015 tarihli yoklama tutanağı ile dava dışı ve … vergi kimlik numaralı …’ın 28/10/2015 tarihinde işi bıraktığı, … adına düzenlenmiş … sözleşme hesap numaralı, … Tesisat nolu … fatura seri numaralı 14/07/2015 ödeme tarihli, 2.595,30.TL bedelli ve 7.158,60.-TL eski borç bakiyeli faturaların …’a ait borç olduğu ileri sürülmüş,dava dışı …’a ait işi bırakma bildirim kayıtları celbedilmiştir. Dosyada davacı kurum yetkilileri tarafından davacının bu yerdeki borç ve dava dışı …’la ilgisinin bulunmadığına dair 16/09/2015,12/10/2015,23/11/2015 tarihli çevre araştırma tutanaklarının bulunduğu,buna rağmen davacının 03/12/2015 tarihli davalı şirket yetkilisine cevabi yazısında eski abone ile arada muvazaa bulunduğu gerekçesiyle borçtan kurtulmak için işlem yapıldığı belirtilerek sözleşme talebinin reddedildiği anlaşılmıştır. Davacı kurum daha sonra sözleşmesiz elektrik kullanıldığı iddiası ile davalı hakkında 01/12/2015 tarihli kaçak tutanağı ve tahakkukunu düzenleyerek davalı hakkında takip yapmıştır. Davacının çevre araştırmasına ve davalının bu yerdeki eski abone ile ilgisinin bulunmadığına dair 3 tutanak sonrası davalının eski abone ile muvazaalı işlem yaptığı iddiasıyla sözleşme talebinin reddi kararı yerinde görülmemiştir.Davalı sözleşme için talepte bulunmasına rağmen bu talebi reddedilmiştir. Ancak davacının davalı hakkındaki kaçak tutanağı davalının bu yerde faaliyete başlamasından sonra ancak sözleşme talebinin reddinden hemen sonraki tarihlere rastlamaktadır. Davalının kullandığı elektrik miktarı tespit edilebilir niteliktedir. Kaçak tutanaklarının kaçak elektriği kimin kullandığının tespitinde doğru ve kaçak kullananı belirleyebilir olmadır. Davalı abonelik ilişkisi tesisi için elektrik kullanma talepli ihtiyati tedbir istemli muarazanın giderilmesi ve abonelik tesisine dair herhangi bir dava açmamış,abone olmadan elektriği kullanmaya da devam etmiştir. Bu nedenle davalı hakkında kaçak tutanak tutulduğu zaman davalının kaçak kullanım mevcut bulunmaktadır. Bilirkişi kök ve ek raporda ,kaçak elektrik tutarının 6.635,47 TL olarak hesaplandığını, son ödeme tarihinin 29/12/2015 olduğunu, takip tarihi 05/05/2016 bakımından ; 05/05/2016 takip tarihi bakımından yapılan faiz hesaplamasının 6183 sayılı kanun madde 51e göre gecikme zammı oranlarını 29/12/2015-05/05/2016 tarihleri arasında aylık %1,40 olarak hesaplandığını, 29/12/2014 vade tarihi ile takip tarihi olan 05/05/2016 tarihi 6.635,47 TL tutar bakımından gün hesabının 29/12/2015 ila 05/05/2016 arası 129 gün (faiz oranının %16,80) olduğunu, 6.635,47 TL x (129/365) x 0,168 = 393,98 TL gecikme faizi hesaplandığını, gecikme faizine %18 KDV eklenmesi ile 393,98 TL (%18 KDV) 1,18 = 464,90 TL, takip tarihi olan 05/05/2016 tarihi bakımından davacının davalıdan 6.635,47 TL + 464,90 TL = 7.100,37 TL talep edebileceği belirlendiğinden ,davacı tarafça yapılan tahakkuk hesabının yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi raporu taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmuştur.Ayrıca davada kötüniyet tazminatı koşulları oluşmamıştır. Bu itibarla,ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 485,22 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 121,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 363,92 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 15/12/2021