Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/521 E. 2022/608 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/521
KARAR NO: 2022/608
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/09/2020
NUMARASI: 2016/1166 E – 2020/480 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 01/03/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili adi ortaklık tarafından yapılan inşaat projesinde davalıya enerji müsaadesine ilişkin talepte bulunulduğu, davalı tarafça 19/12/2012 tarih, … sayılı Enerji Müsaadesi verildiği, ancak çeşitli gerekçelerle sırasıyla 24/04/2015 tarih … sayılı yazı, 30/05/2014 tarih … sayılı yazı, 18/08/2014 tarih ve … sayılı yazı, 20/04/2015 tarih ve 12428 sayılı yazı ve 15/07/2015 tarih ve 32689 sayılı yazılar ile davalı tarafça verilen müsaadelerin defalarca revize edildiği ve böylece müvekkili ortaklık inşaatına elektrik temin edilmediğini, müvekkilinin bu nedenle bir çok maddi zarara uğradığı, müvekkili tarafından yatırılan yatırım bedelinin müteaddit defalarca talepte bulunmalarına karşın kendisine iade edilmediğinden bahisle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı tarafın 07/10/2015 tarihli kabl tutanağında onayladığı yatırım bedeli olan 498.147,48 TL nin müvekkilinin davalıya başvurduğu 15/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konu edilen taleplerin zamanaşımına uğradığını, husumetin müvekkili şirkete değil …’ a ait olduğunu, yasal mevzuat gereğince davacı tarafların eldeki davada yapımı tamamlanan tesislere ilişkin olarak alacak talebinde bulunabilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın bağlantı talebi üzerine müvekkili şirket tarafından düzenlenen 43648 sayılı YG Bağlantı Görüşünde dağıtım sisteminin mevcut durumunda elektrik ihtiyacının karşılanmasının mümkün olmadığı, yeni yatırımın gerektiği, müvekkili şirketin söze konu yatırımı mali kaynaklarının durumu ve yatırım planları içerisinde 2019 yılında karşılayabileceği, öngörülen sürenin uzun bulunması ve/veya gerekli yatırımların üstlenilmesi talebinin bulunması halinde ilgili mevzuat çerçevesinde ve YG Bağlantı Görüşü kapsamında talebin değerlendirileceğinin ifade edildiğini, davacı taraflar 04.09.2015 tarihli dilekçe ile müvekkili şirkete başvuruda bulunarak yatırım tesislerinin kendileri tarafından inşa edileceğini ifade ettiklerini, bu kapsamda yapımı tamamlanan tesislere ilişkin olarak davacı taraflar geçici kabul işleminin icra edilmesini talep ederek, 07.10.2015 tarihinde de geçici kabul işlemi icra edildiğini, taraflar arasında düzenlenen ve davacı tarafların herhangi bir itiraz ileri sürmeksizin kabul ettiği 02.09.2015 tarihli YG Bağlantı Görüşünün; “i.6. maddesi “Talebiniz, ‘Kullanıcı Tarafından Dağıtım Varlıklarının Tesis Edilme Metodolojisi’ ve EPDK mevzuatları çerçevesinde dağıtım varlığının başvuru sahibi tarafından tesis edilebilmesi veya finanse edilebilmesi seçeneğine göre değerlendirilecektir.” ii.7. maddesi “Tarafınızla Şirketimiz Yatırım Direktörlüğü arasında Tesis Sözleşmesi yapılacaktır.” iii.8. maddesi “Dağıtım tesisi ve diğer bedellerin geri ödemesi, Metodolojinin 7. maddesine göre yapılacaktır.” iv.9. maddesi “Tesis sözleşmesi imzalanmadan işe başlanılmayacaktır.” v.10. maddesi “Tesis sözleşmesinde dağıtım tesisi sınırları, bağlantı noktası, TM+DM yeri hususları yer alacak, tesis edilecek dağıtım varlıklarının yapımına ilişkin koşullar belirlenecektir.” vi.14. maddesi “İş bu YG Bağlantı Görüşü 12 ay süre ile geçerlidir. YG Bağlantı Görüşü ile ilgili itirazı 45 gün içerisinde yazılı olarak yapmanız gerekmektedir. Aksi halde bu YG Bağlantı Görüşü tarafınızca kabul edilmiş sayılır.” şeklinde olduğunu, istenilen meblağın fahiş olduğunu beyanla , davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 498.147,48 TL’ nin talep gibi 15/03/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacının dağıtım tarife bedelinden düşülmesine davanın bu suretle kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı,davacı vekili ve davalı vekili istinaf etmiştir. 1-Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; alacağın tahsili hükmü yerine, talebe aykırı olarak davacının dağıtım tarife bedelinden düşülmesine şeklinde karar verilmesi ve karar başlğında Adi Ortaklık olarak gösterilmesinin usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür. 2-Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; malik olmayan davacı tarafın davada aktif husumet ehliyeti bulamadığı, ayrıca müvekkilinin davada pasif husumetinin bulunmadığı, taraflar arasında bağlantı-sistem anlaşması bulunmamasına ve diğer yandan alacak muaccel olmamamsına rağmen kabul kararı verilmesinin usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, kararın kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;dava, elektrik alt yapısı tesisi için davacı tarafından yapıldığı iddia edilen imalatlarla ilgili alacak talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; … ile … arasında imzalanan İşletme Devir Hakkı Sözleşmesinin 7.7 maddesi uyarınca; sözleşmenin imzalanmasından sonra dağıtım tesisi ve işletmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluğun …’a ait olacağı düzenlendiğinden ,sözkonusu bedelden davalı …’ın sorumlu olduğunun kabulünde usul ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır. 28/01/2014 tarih, 28896 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği hükümlerine göre kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin Metodoloji ve mahsup yöntemi ile geri ödeme hususlarına ilişkin düzenlemeler ile aynı yönetmeliğin 20-21 maddelerindeki düzenlemelere göre Elektrik Dağıtım şirketlerinin abonelik talep eden kişilere ağır parasal yükümlülük getiren şartname niteliğindeki belgeler düzenleyerek kendi yükümlülüklerinde bulunan elektrik bağlantısı için elektrik dağıtım tesisleri yapımını abonelik talep eden kullanıcıların üzerine yüklemelerinin yasal mevzuata aykırı olduğu, …’ın elektrik tesislerini ödeme güçlüğü içerisinde olmasından dolayı yapamama gibi bir olasılığının bulunmadığı, böyle bir iddiasının da olmadığı, 2014 yılı sonrasında elektrik dağıtım şirketinin kullanıcı tarafından tesis edilmesi durumunda dağıtım tesis bedelinin tesisin devir alınmasını takip eden aydan itibaren 1 yıllık süreçte en çok 12 taksit halinde geri ödenmesinin gerekmektedir. Mahkemece yargılamada alınan bilirkişi kurulu raporunda ; davacı adi ortaklığı oluşturan şirketler tarafından, elektrik tesisisin imal edilmesinden itibaren uzun süre geçtiği, imalatı yapan davacı şirketin yüklenici olduğu, elektrik tüketiminden tesis bedelinin düşülmesi imkanın bulunmadığı, davalılardan …’ın dağıtım şirketi olarak anayasal eşitliğe aykırı olarak yürürlükteki yasal mevzuata göre elektrik abonesi olma haklarını şarta bağlayamayacağı, davacının alacağının defaten ödenmesi gerektiği, EPDK kurulu tarafından onaylanan ve kullanıcı tarafından tesis edilmiş olan elektrik dağıtım tesisi bedellerinin iadesi hakkında metodoloji yönteminin kaldırıldığı ve yasanın öncesinde 28/01/2014 tarihinden önce yapılmış ve henüz parasını alamamış kişiler açısından da artık kazanılmış hak doğduğu, yapmış oldukları tesisin bedelini elektrik piyasası bağlantı ve sistem kullanıcı yönetmeliğinin belirlemiş olduğu sisteme göre almaları gerektiği, davacının bu hususta yaptığı masrafın toplam 498.147,48 TL olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği gözetilerek bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacının dağıtım tarife bedelinden düşülmesine karar verilmesi usul ve hukuka alkırı olup,davacı istinafının kabulü ile kararın HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılıp,yeniden esas hakkında defaten ve Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım yönetmeliğinin 21. Maddesi uyarınca dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalı …’tan tahsiline karar verilmesi şeklinde karar verilmesi gerekmiştir. Davalı istinafının incelenmesiyle; … ile … arasında imzalanan İşletme Devir Hakkı Sözleşmesinin 7.7 maddesi uyarınca; sözleşmenin imzalanmasından sonra dağıtım tesisi ve işletmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluğun …’a ait olacağı düzenlendiğinden ,sözkonusu bedelden davalı …’ın sorumlu olduğunun kabulünde usul ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Diğer yandan, iade talebinde bulunma hakkı tesisleri yaptırana, olayda adi ortaklığı oluşturan davacı şirketlere ait olmakla ,davacı tarafın aktif husumet ehliyetinin de bulunduğu açıktır. Esas yönünden ise, dava konusu imalatlar davalı şirketin yükümlülüğünde iken davacı tarafından yapıldığından, alacağın istenebilir olduğu anlaşılmakla muaccel olmadığına ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiş, davacının bu hususta yaptığı masrafın toplam 498.147,48 TL olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği gözetilerek bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesi da hukuka uygun ise de ,davalının davadan evvel usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmesi sözkonusu olmadığından davacı ancak dava tarihinden itibaren ve talebinde “reeskont” faizi istemiş olduğu gözetilerek , ,ancak alacağın niteliğine göre reeskont faizi uygulama koşulları bulunmadığından ,bu sebeple alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi ile davalı istinafının kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılıp,yeniden esas hakkında aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Tarafların istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulü ile , karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılıp,yeniden esas hakkında 1- Davanın kabulü ile 498.147,48 TL alacağın dava tarihi olan 02/12/2016 tarihinden itibaren işletilecek değişen oranlarda yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Alınması gereken 34.028,45 TL’ den davacı tarafından peşinen yatırılan 8.507,12 TL’ nin mahsubu ile bakiye 25.521,33 TL’ nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşinen yatırılan 8.507,12 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 3-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı parası, 265,95 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 3.295,15 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 41.957,37 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,5-HMK 120 maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Davacı ve davalıdan peşin alınan istinaf karar harcının, istekleri halinde ilk derece mahkemesine iadesine, Davacının istinaf aşamasında yapmış olduğu 92,80 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davalının istinaf aşamasında yapmış olduğu masraf bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.01/03/2022