Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/489 E. 2022/328 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/489
KARAR NO: 2022/328
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/10/2020
NUMARASI: 2017/1186 E – 2020/622 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 08/02/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı arasında enerji alım ve satımı konusunda 21/11/2016 tarihinde indirimli elektrik sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme ile merkez ofis için 173 TL/MWh, fabrika için ise 168 TL/MWh birim fiyat belirlendiğini, sözleşmenin yürürlük tarihinin 01/01/2017 olduğunu, Ancak sözleşme yürürlüğe girmeden 16/12/2016 tarihinde davalı şirket … tara- fından “Enerji Piyasasında Yaşanan Olağanüstü Piyasa Koşulları” ve “Aşırı İfa Güçlüğü” gerekçeleri ile enerji satış fiyatında revize talebinin iletildiğini, taraflar arasında yapılan müzakereler sonucunda ise 30/12/2016 tarihli “Ek Protokol” imzalanarak merkez ofis için 176 TL/MWh, fabrika için ise 174,85 TL/MWh birim fiyat belirlendiğini, Bu kez 01/02/2017 tarihinde davalı şirket tarafından ikinci kez revize talep edildiğini, ancak kendilerince Üsküdar … Noterliğinin 09/02/2017 Tarih ve … Yevmiye Numaralı ihtarnamesi gönderilerek “söz konusu revize talebinin sözleşmeye aykırı olduğu, taraflar arasında imzalı sözleşmeye ve ek protokole uyulması gerektiği”nin ihtar edildiğini, bunun üzerine davalı şirket tara- fından 14/02/2017 tarihli üçüncü revize talebi gönderilerek “revizenin kabul edilmemesi halinde en geç 03/03/2017 tarihine kadar başka bir tedarikçi ile anlaşmalarının gerektiği aksi halde dağıtım şirketi portföyüne geçiş yaptırılacağı”nın bildirildiğini, Bu süreçte davalı şirket … tarafından, 17/02/2017 ve 21/02/2017 tarihlerinde söz- leşmede belirlenen bedelin üzerinde ve 3. revize teklifinde belirtilmiş olan birim fiyat üzerinden müvekkili şirkete faturalama yapıldığını, bu faturalar sözleşmeye aykırı olduğundan müvekkil şirket tarafından sözleşmede belirlenen birim fiyat üzerinden hesaplama yapılarak faturaların fazla kesilen kısımlarına itiraz edildiğini ve iade faturası düzenlenerek noter vasıtası ile davalı şirkete tebliğ edildiğini, Akabinde davalı şirket ile yapılan görüşmeler sonucunda 04/04/2017 tarihli “Ek Protokol” imzalandığını ve bu kerre Merkez Ofis için 185 TL/MWh, Fabrika için ise 179,00 TL/MWh birim fiyat belirlendiğini, Anılan protokolün 3. maddesi ile davalı …’in sözleşme dışı bedel ile kesmiş olduğu faturalara ilişkin itirazın kabul edildiği ve sözleşme ile belirlenen bedelin dikkate alınacağı hususunun hüküm altına alındığını, ayrıca işbu protokolün 4. Maddesi ile “Aydem sözleşme süresince döviz kurlarındaki artış, enerji piyasası koşulları, enerji kaynaklarındaki fiyat dalgalanmaları, aşırı ifa güçlüğü vb. her ne nam altında olursa olsun hiçbir gerekçe ile yeni bir fiyat revizesi talebinde bulunamaz…. … işbu protokol şartlarına uymaması ve özellikle fiyat artış talebinde bulunması halinde (Teklifte dahi bulunması ihlal niteliğindedir.) ifaya ekli cezai şart olarak …’ın o tarihe kadar gerçekleşmiş en yüksek bir fatura tutarı toplamını cezai şart olarak nakten ve defaten …’a ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Taraflar işbu taahhütünü basiretli tacir olarak gerçekleştirmiş olup bedelin fahiş olmadığını ve hakimden indirim talep etmeyeceğini de peşinen kabul ve taahhüt etmiştir.” hükmüne yer verildiğini, buna göre davalının her ne sebeple olursa olsun yeniden revize talebinde bulunmayacağı, talepte bulunması halinde dahi o tarihe kadar ödenen en yüksek fatura bedeli kadar cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, Ancak davalı …’in sözleşmeye aykırı davranarak 11/07/2017 tarihinde yeniden revize talebinde bulunduğunu, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından 04/04/2017 tarihli Ek Pro- tokolün 4. Maddesi gereğince revize teklifinin yapılmış olması ihlal kabul edilerek o tarihe kadar kesilmiş her yüksek fatura bedeli kadar cezai şart faturalarının kesildiğini, … ve … nolu işbu cezai şart faturalarının noter vasıtası ile davalı …’e tebliğ edildiğini, davalının söz konusu faturalara haksız ve mesnetsiz şekilde itiraz ederek iade faturası kestiğini, Davacı şirket tarafından kesilen cezai şart faturaları cariye işlendiği için …’in son kesmiş olduğu fatura bedellerini ödemediğini,bunun üzerine davalının müvekkili şirkete 03/08/2017 tarihli yazı göndermek sureti ile borcun ödenmesini aksi halde sözleşmede yer alan müeyyidelerin uygulanacağını bildirdiğini, müvekkili şirket tarafından gönderilen 09/08/2017 tarihli yazı ile borç- larının olmadığı, aksine 96.166,56 TL alacaklarının olduğu belirtilerek bakiye bedelin ödenmesinin talep edildiğini, Bu kez davalı … tarafından gönderilen 16/08/2017 tarihli yazı ile faturaların ödenmediğinden bahisle taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 10.4 maddesi gereğince, sözleşmenin 16/08/2017 tarihi itibariyle fesih edildiği ve ayrıca cezai şart faturası kesileceğinin bildirildiğini, İşbu yazıya cevaben müvekkili şirket tarafından Üsküdar … Noterliği’nin 24/08/2017 tarih ve … Yev. Numaralı ihtarnamesi ile; “cezai şart faturaları nedeniyle herhangi bir borçlarının olmadığı, yapılan feshin yok hükmünde olduğu, sözleşme ile bağlı oldukları sözleşme gereği belirlenen birim fiyat üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, aksi halde meydana gelecek tüm zararlardan …’in sorumlu olacağı, sözleşmeye uygun davranılmaz ise 04/04/2017 tarihli ek protokolün 4. Maddesi uyarınca sözleşme süresinden önce haksız sebeple sona erdirmiş olunacağından fesih tarihine kadar gerçekleşmiş en yüksek fatura bedeli kadar cezai şart ödemesi yapmak durumunda kalacakları, sözleşmeye aykırı davranılması halinde şirketin kar kaybı dahil uğrayacağı her türlü zarardan …’in sorumlu olacağı”nın belirtildiğini, Ancak davalı şirket tarafından müvekkili şirket adına “Muhtelif İlave” açıklamaları ile 30/09/2017 tarihli cezai şart faturaları kesildiğini, müvekkil tarafından Üsküdar … Noterliği’nin 11/10/ 2017 tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile söz konusu faturalara itiraz ederek iade faturaları davalı …’e noter vasıtası ile tebliğ edildiğini, Davalı tarafça düzenlenen cezai şart faturasının haksız ve dayanaksız olduğunu, dava dilekçesine ekli cari hesap dökümünden de anlaşılacağı üzere davacının davalı taraftan 1.072.302,91 TL alacaklı olduğunu, sözleşmenin feshi nedeniyle dağıtım şirket portföyüne geçen davacının sabit fiyat üzerinden alım yapmak zorunda kaldığını ve taraflar arasındaki sözleşme gereği indirimli fiyattan yararlanamadığını, dolayısıyla 2017 Ekim döneminde Merkez Ofis için 312,57 TL, Fabrika için 76.318,42 TL, 2017 Kasım döneminde Merkez Ofis için 289,19 TL, Fabrika için 81.218,44 TL fark ödediğini, sözleşmenin feshi nedeniyle toplam 158.138,63 TL zarara uğradığını beyanla; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; 1.072,302,91 TL cari hesap alacağı ve 158.138,63 TL sözleşmenin erken feshinden ortaya çıkan zararlarının ihtarnamenin tebliğinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili şirketin merkezi nedeniyle davanın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılması gerektiğini, Müvekkilinin elektrik üreten değil, dağıtımını yapan bir şirket olduğunu, Taraflar arasında 21/11/2016 tarihinde imzalanan sözleşmeden sonra tüm piyasalarda yurt içi ve yurt dışı kaynaklı ortaya çıkan belirsizlikler sonucu tüm enerji kaynaklarında enerji maliyetlerinin yükseldiğini, döviz kurlarındaki artışın da elektrik fiyatlarında aşırı dalgalanmaları bera- berinde getirdiğini, buna bağlı olarak enerji tedarik noktasında kendilerinden kaynaklanmayan ve öngörülmeyen ülke genelinde meydana gelen olağanüstü piyasa koşulları nedeniyle imzalanan satış sözleşmesinin koşulları ile devamının müvekkili şirket için fiili ve hukuki anlamda “aşırı ifa güçlüğü” oluştuğunu, bu durumdan ülke genelinde 200 yakın elektrik tedarik şirketinin de etkilendiğini, TBK. nun 138. maddesinde “aşırı ifa güçlüğü” halinde borçlunun hangi haklara sahip olduğunun açıkça gös- terildiğini, Açıklanan nedenlerle , taraflar arasında 21/11/2016 tarihli sözleşmede belirlenen birim fiyatların 30/12/2016 tarihli protokol ile yeniden belirlendiğini, yine aynı nedenlerle 04/04/2014 tarihinde imzalanan protokol ile satış birim fiyatlarının aylara göre yeniden belirlendiğini,04/04/2017 tarihli protokolün 4. maddesine aykırı olarak davacı şirkete yanlışlıkla fiyat revize yazısı gönderildiğini, ancak sonradan “yazının yanlışlıkla gönderildiği ve 3. kez yeniden fiyat belirlenmeyeceği”nin davacıya bildirildiğini, buna rağmen davacı şirketin cezai şart faturaları düzen- leyip gönderdiğini, kendilerinde bu faturalara itiraz edip iade ettiklerini, davacı şirketin cezai şart faturalarını elektrik borçlarına mahsup ederek fatura bedellerini ödemediğini, Davacı şirkete 03/08/2017 ve 16/08/2017 tarihli yazılar gönderilerek; “borçların öden- memesi halinde sözleşmenin sona erdirileceği”nin bildirildiğini, verilen süre içinde ödeme yapılma- ması üzerine sözleşmenin sona erdirildiğini, ayrıca 24/11/2017 tarihli yazı ile 04/04/2017 tarihli söz- leşmenin 4 maddesi uyarınca cezai yaptırım uygulanacağının davacıya bildirildiğini, Davacı şirkete protokollerde belirlenen birim fiyatların üzerindeki birim fiyatlarla fatura düzenlenmediğini, davacı şirket hakkında Denizli … İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, davacı şirketin sözleşmenin 5.3. Madde- sinde yazılı “satış birim fiyatının ve fatura tutarının hesaplanma yöntemi” başlıklı maddesinde açık- lanan şekilde, müvekkili şirketin indirim olanlarında revizeye gidebileceğini kabul ettiğini, sözleş- menin yeni koşullara uyarlanması isteme hakkını saklı tuttuklarını, davacının kendisine yanlışlıkla gönderilen 3. revize istemini üzerine düzenlediği cezai şart faturasını borcuna mahsup ederek borcunu ödememesi ve bunun sonucunda haklı olarak portföyden çıkarılması nedeniyle oluştuğunu iddia ettiği zarar bedeline ilişkin açtığı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce: “Davanın kabulü ile 1.230.441,54 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Davacı ile müvekkili arasında 21/11/2016 tarihinde indirimli elektrik sözleşmesi imza- landığını, ancak 2016 Kasım ayından bu yana tüm piyasalarda yurt içi ve yurt dışı kaynaklı oluşan belirsizliklerin tüm enerji kaynaklarında artan enerji maliyetleri ve buna bağlı enerji birim fiyatları ile döviz kurundaki artış elektrik fiyatlarında aşırı fiyat dalgalanmalarını da beraberinde getirdiğini, Müvekkili şirketin elektrik üretim şirketi olmayıp, enerji üreten firmalardan tedarik ettiği elektrik üzerinden satış yaptığını, bu nedenle enerji tedarik noktasında müvekkili şirketten kaynaklanmayan ve öngörülemeyen olağanüstü piyasa koşulları nedeniyle imzalanmış olan satış sözleşmesinde “aşırı ifa güçlüğü’’ oluştuğunu, Bu nedenle fabrika için 168,00 TL/kwh, merkez ofis için 173,00 TL/kwh perakende enerji satış fiyatı üzerinden davacı ile imzalanan 21/11/2016 tarihli elektrik alım sözleşmesinin revize edilmesi zorunluluğunun doğduğunu, 30/12/2016 tarihinde imzalanan protokol ile Perakende Satış birim fiyatının merkez ofis için 176,00 TL/kwh, fabrika için 174,85TL/kwh olarak revize edildiğini, Yine olumlu gelişmelerin yaşanması ya da mevcut durumun korunması bir yana elek- trik piyasasında daha da artan maliyetlerin zirve yaptığını, taraflar arasında 04/04/2017 tarihinde Protokol imzalandığını perakende satış birim fiyatının merkez ofis için; Ocak 2017-şubat 2017 tarih- lerinde 174,85 TL/MWH , mart 2017 itibariyle 179,00 TL/MWH olarak ,fabrika için; ocak 2017-şubat 2017 tarihlerinde 176,00 TL/MWH, mart 2017 itibariyle 185,00 TL/MWH olarak revize edildiğini, 04/04/2017 tarihli ikinci fiyat revize protokolünün 4. maddesinde “yeni fiyat revize teklif edilmesinin ihlal niteliğinde olduğu ve ceza ödeyeceği”nin belirtildiğini, ancak müvekkili şirket tarafından SEHVEN karşı tarafa fiyat revize yazısı gönderildiğini, akabinde” yazının sehven gönderildiği ve 3. fiyat revizenin yapılmayacağı”nın bildirildiğini, buna rağmen davacı tarafın cezai faturası düzenleyip gönderdiğini, ilgili faturalara 02/08/2017 tarihli 48510 sayılı ve 17/08/2017 tarihli 60653 sayılı yazılar ile itiraz edildiğini ve iade olunduğunu, Davacı tarafın müvekkil şirket tarafından iade edilen fatura tutarını elektrik faturalarına mahsup ettiklerini beyanla elektrik faturalarını ödemediğini, buna ilişkin olarak davacı tarafın bilgilendirildiğini, faturanın ödenmemesi halinde sözleşmenin sonlandırılacağının bildirildiğini, ödeme yapılmadığından sözleşmenin sonlandırıldığını, 04/04/2017 tarihli protokolün 4. Maddesi gereğince en yüksek bir fatura tutarı bedel kadar cezai şart tahakkuk ettirildiğini, Davacının haksız olarak portföyden çıkarıldığı iddiasının ve buna bağlı tazminat tale- binin dayanağının bulunmadığını, Hükme esas alınan bilirkişi raporunun teknik ve bilimsel gerçeklikten uzak, usul ve yasaya aykırı olduğunu, itirazlarının giderilmediğini, Eksik inceleme ile usul ve yasaya aykırı olarak hüküm kurulduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, elektrik aboneliği sözleşmesine aykırılık nedeniyle cezai şart ve sözleşmenin haksız feshi nedeniyle maruz kalınan zararın tazmini talebine ilişkindir. Dosyanın tetkikinde; Davacı ile davalı arasında enerji tedarikine ilişkin 21/11/2016 tarihli “İndirimli Elektrik Sözleşmesi’nin akdedildiği, 01/01/2017 tarihinde yürürlüğe giren iş bu sözleşme ile merkez ofis için 173 TL/MWh, fabrika için ise 168 TL/MWh birim fiyat belirlendiği, Ancak henüz bu sözleşme yürürlüğe girmeden, davalı tarafça 16/12/2016 tarihinde “Enerji Piyasasında Yaşanan Olağanüstü Piyasa Koşulları” ve “Aşırı İfa Güçlüğü” gerekçeleri ile enerji satış fiyatının revize edilmesinin talep edildiğini, taraflar arasında yapılan müzakereler sonucu 30/12/2016 tarihli “Ek Protokol” imzalanarak merkez ofis için;176 TL/MWh, fabrika için ise 174,85 TL/MWh birim fiyat belirlendiğini, Davalı şirketin 01/02/2017 tarihinde ikinci kez revize talep etmesi üzerine davacı tarafından Üsküdar … Noterliği vasıtasıyla keşide olunan 09/02/2017 Tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarname ile “söz konusu revize talebinin sözleşmeye aykırı olduğu, taraflar arasında imzalı sözleşmeye ve ek protokole uyulması gerektiği”nin ihtar edildiğini, Akabinde davalı şirket tarafından 14/02/2017 tarihli üçüncü revize talebi gönderilerek “revizenin kabul edilmemesi halinde en geç 03/03/2017 tarihine kadar başka bir tedarikçi ile anlaş- malarının gerektiği aksi halde dağıtım şirketi portföyüne geçiş yaptırılacağı”nın bildirildiği”, Bu süreçte davalı tarafından 3. revize teklifinde belirtilen birim fiyat üzerinden faturalama yapılması nedeniyle davacı tarafça sözleşmede belirlenen birim fiyat üzerinden hesaplama yapılarak, faturaların fazla kısımlarına itiraz edildiği ve iade faturası düzenlenerek noter vasıtası ile davalı şirkete gönderildiği, Bilahare taraflar arasında yapılan görüşmeler sonucunda 04/04/2017 tarihli “Ek Protokol”ün imzalandığı ve bu kez merkez ofis için; 185 TL/MWh, fabrika için ise; 179,00 TL/MWh birim fiyat belirlendiği, Anılan protokolün 3. maddesi ile “davalının sözleşme dışı bedel ile kesmiş olduğu faturalara ilişkin itirazın kayıtsız şartsız kabul edildiği ve sözleşme ile belirlenen bedelin dikkate alınacağı”, Aynı protokolün 4. Maddesi ile: “… sözleşme süresince döviz kurlarındaki artış, enerji piyasası koşulları, enerji kaynaklarındaki fiyat dalgalanmaları, aşırı ifa güçlüğü vb. her ne nam altında olursa olsun hiçbir gerekçe ile yeni bir fiyat revizesi talebinde bulunamaz. … iş bu hususu basiretli bir tacir olarak gerekli tüm inceleme ve hesaplamaları yapmak kaydı ile taahhüt etmiş olup ahde vefa ilkesi gereğince sözleşme süresi boyunca fiyat artışı yönünde revize talebinde bulunmayacaktır. Ancak dolar kurunun aylık ortalaması 3,40 TL ve altında seyretmesi halinde iş bu protokol madde 2 de belirtilen revize perakende satış birim fiyatı 30/12/2016 tarihli protokolde belirlenen 176,00 TL/WWh olarak tekrar revize edilecektir. İş bu revize için ayrıca …’in onay vermesine gerek yoktur. Sözleşme gereği kendiliğinden iş bu birim fiyat baz alınarak hesaplama yapılacaktır. Dolar kurunun tespitinde TCMB Amerikan Doları satış kuru dikkate alınacaktır. Aydem işbu protokol şartlarına uymaması ve özel- likle fiyat artış talebinde bulunması halinde (Teklifte dahi bulunması ihlal niteliğindedir.) ifaya ekli cezai şart olarak …’ın o tarihe kadar gerçekleşmiş en yüksek bir fatura tutarı toplamını cezai şart olarak nakten ve defaten …’a ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Taraflar standart tarife paketi dışında seçmiş olduğu tarife paketine süresinden önce haksız sebeple sona erdirmesi halinde ,fesih tarihine kadar gerçekleşmiş en yüksek bir fatura toplamı tutarında cezai şart olarak sonlandırma tarihinde ödemeyi kabul ve taahhüt eder. Taraflar işbu taahhütünü basiretli tacir olarak gerçekleştirmiş olup bedelin fahiş olmadığını ve hakimden indirim talep etmeyeceğini de peşinen kabul ve taahhüt etmiştir.” hükmüne yer verilmiştir. Belirtilen protokol hükmüne göre ; davalı taraf sözleşme süresi içinde, her ne sebeple olursa olsun yeniden revize talebinde bulunamayacak , revize talebinde bulunması halinde ise o tarihe kadar ödenen en yüksek fatura bedeli kadar cezai şart ödeyecektir. Davalı …’in 11/07/2017 tarihinde yeniden revize talebinde bulunması üzerine davacı şirket tarafından; 04/04/2017 tarihli Ek Protokolün 4. Maddesi gereğince- revize teklifinin yapılmış olması ihlal kabul edilerek -o tarihe kadar kesilmiş her yüksek fatura bedeli kadar cezai şart faturası kesilerek noter vasıtası ile davalı …’e tebliğ edilmiş, davalı tarafın ise bu faturaya itiraz etmiştir. Bunun üzerine davacı şirketin “kesilen cezai şart faturaların cari hesaba işlendiği” gerekçesiyle davalının kesmiş olduğu son fatura bedellerini ödemediği, akabinde davalının davacı şirkete gönderdiği 03/08/2017 tarihli yazı ile “borcun ödenmemesi halinde sözleşmede yer alan müey- yidelerin uygulanacağı”, davacının ise 09/08/2017 tarihli yazı ile “borçlarının olmadığı, aksine 96.166,56 TL alacaklarının olduğu” belirtilerek bakiye bedelin ödenmesinin talep edildiği, Bu kez davalı … tarafından gönderilen 16/08/2017 tarihli yazı ile “faturaların ödenmediği”nden bahisle “taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 10.4 maddesi gereğince, sözleşmenin 16/08/2017 tarihi itibariyle fesih edildiği ve ayrıca cezai şart faturası kesileceği”nin bildirildiği, Davacı tarafça noter ihtarnamesi yoluyla cevaben; “cezai şart faturaları nedeniyle her hangi bir borçlarının olmadığı, yapılan feshin yok hükmünde olduğu, sözleşme ile bağlı oldukları söz- leşme gereği belirlenen birim fiyat üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, aksi halde meydana gelecek tüm zararlardan…’in sorumlu olacağı, sözleşmeye uygun davranılmaz ise 04/04/2017 tarihli ek protokolün 4. Maddesi uyarınca sözleşme süresinden önce haksız sebeple sona erdirmiş olunacağından fesih tarihine kadar gerçekleşmiş en yüksek fatura bedeli kadar cezai şart ödemesi yapmak durumunda kalacakları, sözleşmeye aykırı davranılması halinde şirketin kar kaybı dahil uğrayacağı her türlü zarardan …’in sorumlu olacağı”nın bildirildiği, Bundan sonra davalı şirket tarafından davacı şirket adına “Muhtelif İlave” açıklamaları ile 30/09/2017 tarihli cezai şart faturalarının kesildiği, davacının faturalara itiraz ettiği, iade faturaları düzenleyerek davalı …’e tebliğ ettiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki protokolün 4 ncü maddesinde iki ayrı cezai şart kararlaştırılmış olup anılan protokol hükmü uyarınca fiyat revize teklifinde bulunmak dahi sözleşmenin ihlâli anlamına gelecektir. Davalının, taraflar arasında imzalanan protokole aykırı olarak 11/07/2017 tarihinde yeni revize fiyat teklifini davacıya gönderdiği sabit olup bu davranışı ile sözleşmeyi ihlâl ettiği ve dava- cının cezai şart alacağının doğduğu sonucuna varılmaktadır. Davalının cezai şartın dayanağını oluşturan revize fiyat teklifinin sehven gönderildiğine ilişkin savunması tacirin “basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğü” ve yukarıda açıklanan sözleşme hükümleri kapsamında itibara layık görülmemiştir. Mahkemece atanan Hukuk-İşletme Uzmanı …, SMMM … ve Elektrik Mühendisi … tarafından hazırlanan bilirkişi raporuna göre; davacı tarafından talep edilen cezai şart alacağı sözleşme hükümlerine uygundur.Diğer yandan talep edilen cezai şart tutarının iktisadi yönden davalının mahvına neden olacak mahiyette değildir. Davacı cezai şart talebini takas hakkını kullanarak davalıya bildirmiş olup takas beyanı davalının kabulüne bağlı değildir. Davacının cezai şart alacağını, borcu ile takas etmesinde bir yasal engel bulunmadığından bakiye cezai şart alacağını talep edebilecektir. Davacının diğer alacağı ise sözleşmenin davalı tarafça erken feshi nedeniyle davacının uğradığı zararın tazminine ilişkin olup dosya içeriğinden sözleşmenin davalı tarafça süresinden önce (erken) feshedildiği ve bu fesihin haklı nedene dayanmadığı, davacının bu süre içinde dağıtım şirketi porföyüne girdiği ve- indirimli tarifeden değil- standart birim fiyatından enerji temin etmek zorunda kaldığı, bu nedenle zarara uğradığı anlaşılmakla bilirkişi heyeti tarafından tespit edilen zararının da- valı tarafça tazmini gerekmektedir. Bilirkişi kurulunca düzenlenen rapor, içerdiği teknik inceleme itibariyle hükme ve ve yargısal denetime elverişli, dosyadaki deliller ile uyumlu olup hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık tespit edilmemiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 84.051,46 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 21.012,87 TL harcın mahsubu ile bakiye 63.038,59 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/02/2022