Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/442 E. 2021/877 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/442
KARAR NO : 2021/877
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/10/2020
NUMARASI : 2017/254 E – 2020/801 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 23/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 15/03/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; borçlu davalının … Mah. … Sok. No: …, Kat: … Bahçelievler/İstanbul adresindeki ticarethane nedeni ile abone olmaksızın kaçak olarak bir kısım elektrik tüketim bedellerini ödemediğinin tespit edildiğini, davalı hakkında ödenmeyen bu tüketim tutarlarının ve gecikme zammı ve gecikme zammına ait KDV ile birlikte Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu, davalının icra takiben ilişkin ödeme emrini tebliğ aldığını, borcun tamamına itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, davalının, kaçak tutanağının Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği, kontrol bülteni, enerji tarifesi, zabıt uyarınca ödenmesi gereken elektrik bedelinin 48.739,64 TL, iş bu kaçak bedeli ve ferilerinin zamanında ödenmemiş olması sebebi ile Yönetmelik uyarınca takip tarihine kadar tahakkuk eden gecikme zammı tutarının (4.818,65 ) TL, gecikme zammı için tahakkuk eden KDV’sinin 867,36 TL olduğunu, davalının itirazında haksız olması nedeniyle davalının toplam 54.425,65 TL’sinin alacaklarına vaki itirazının iptaline, takibin devamına, %20 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, işbu dosya ile kesin hükme konu İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/534 Esas sayılı dosyası birlikte değerlendirildiğinde, davanın tarafları ve konusunun aynı olduğu, daha önceden açılmış ve görülmüş olan bir davanın bulunduğu gerekçesiyle ,. davanın kesin hüküm dava şartı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı istinaf eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; İstinaf dilekçesinin konusu kısmında ” Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/10/2020 tarih ve 2017/254 E. 2020/801 K. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde RED kararının kaldırılarak davanın KABULÜNE ayrıca istinaf incelemesi sonuçlanıncaya kadar kararın tehiri icrasına karar verilmesi talebimizdir ” şeklinde yazılmış iken, açıklamalar kısmında ; “Yerel Mahkemenin İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/06/2019 tarih ve 2017/680 E. 2019/590 K. usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir . ” şekline yapılan açıklamalar ile ,dava dosyası ile igili olmayan istinaf sebepleri ileri sürüldüğü anlaşılmıştır….nun 355. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Mahkemece, kesin hüküm teşkil ettiği kabul edilen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin Esas No: 2017/534 Esas Karar No : 2017/938 sayılı dosyasında ; davacı vekili 13/12/2013 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkilin iş yerinden sökülen eski sayaca müdahale olduğu gerekçesiyle, davalı kurum çalışanlarının sayacı laboratuvara gönderdiği ve sayacın doğru tüketim kaydetmediği gerekçesiyle müvekkiline 48.138,40 TL ek tüketim bedeli ile 1,497,40 TL kaçak elektrik faturası kaçak tüketim faturası tahakkuk ettirildiği, davalı kurumun kasıtlı olarak fahiş miktarda fatura tahakkuku yaptığı, müvekkilin sayacına müdahale olduğu kabul edilse dahi, kaçak tahakkuk faturasında son okuma tarihi olan 13/11/2013 tarihi ile tutanak tarihi olan 20/11/2013 tarihleri arasında 7 günlük bir zaman diliminin mevcut olduğu, davalı kurum sayaç üzerindeki endeks değerlerini ve kurulu gücü bozarak her iki değerin toplanması suretiyle fatura tahakkuk ettirildiği, öncelikte 29/12/2005 tarihli 622 Saydı KuruI Kararı’nın C/l-b-3 maddesine göre tüketim miktarının hesaplanmasında, ampermetre gücünün 0.6 oranında alınması karara bağlanmışken, söz konusu tahakkuklarda bu hususun dikkate alınmadığı, son 1 yıllık süre içerisinde kuruma ödenen dönem tenzili fatura bedellerinin yapılan hesaplamalardan düşülmediği, ayrıca tutanaktan 7 gün önce son okuma işlemi yapıldığı halde yönetmelik hükümlerine aykırı olarak son okuma tarihine değil, 1 yıl önceye gidildiği, davalı kurumca haksız ve mesnetsiz olarak tahakkuk ettirilen yukarda bilgileri belirtilmiş 2 adet faturaya ait tahakkuk ettirilen toplam 49.635,80 TL’nin bilirkişi tespiti yapılıp gerçek rakam belirleninceye kadar şimdilik 10.000 TL’si kadar borçlu olmadıklarının tespitine, yargılama masrafı ile vekalet ücretinin de davalı kuruma yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.Davacı tarafça müddeabihin ıslahı yolu ile 4.110,34 TL daha arttırılarak toplam 58.535,99 -TL nin tahsiline karar verilmesi istenmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ; davanın kısmen kabulü ile, davaya konu … nolu tesisata ilişkin olarak 13/11/2013 gün ve … seri nolu … nolu fatura ile 13/11/2013 gün … seri nolu, … nolu faturaya ilişkin olmak üzere toplam 49.635 TL bedelli elektirik tüketim faturaları nedeniyle davacının davalıya anılı faturaların 28.134,92 TL’lik kısmı yönünden borçlu olmadığını tespitine, fazlaya ilişkin istemine reddine karar verilmiştir. İstinafa konu davada; davalı hakkında ödenmeyen bu tüketim tutarlarının ve gecikme zammı ve gecikme zammına ait KDV ile birlikte Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu, davalının icra takibine ilişkin ödeme emrini tebliğ aldığını, borcun tamamına itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, davalının, kaçak tutanağının Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği, kontrol bülteni, enerji tarifesi, zabıt uyarınca ödenmesi gereken elektrik bedelinin 48.739,64 TL, iş bu kaçak bedeli ve ferilerinin zamanında ödenmemiş olması sebebi ile Yönetmelik uyarınca takip tarihine kadar tahakkuk eden gecikme zammı tutarının (4.818,65 ) TL, 3065 sayılı KDV Vergisi Kanununun 24 maddesi uyarınca gecikme zammı katma değer vergisi matrahına dahil olduğundan icra takibine esas gecikme zammı için tahakkuk eden KDV’sinin 867,36 TL olduğunu, davalının itirazında haksız olması nedeniyle davalının toplam 54.425,65 TL’sinin alacaklarına vaki itirazının iptaline karar verilmesi istenmiştir.Menfi tesbit davasında, aynı alacakla ilgili olarak, anılı faturaların 28.134,92 TL’lik kısmı yönünden borçlu olmadığını tespitine karar verilmiştir.Borca itiraz edilmesi, menfi tesbit davası açılmasına engel değildir. Her iki dava aynı icra takibi ile ilgili olsa da , talep konuları ve talep miktarları farklıdır.Menfi tesbit davasında hüküm verilen kısım ,itirazın iptali davasında talep edilen miktar ile karşılaştırılarak, borcun tesbiti buna göre yapılacaktır. Somut olayda ,kesin hüküm şartları mevcut olmadığından,mahkemece bilirkişi raporu denetlenerek ve itirazlar değerlendirilerk ,sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken ,yazılı şekilde karar verilmesi usul ve hukuka aykırı görülmekle , davacı istinaf yerinde görülmüş olup, istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.23/03/2021