Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/406 E. 2021/3294 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/406
KARAR NO: 2021/3294
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2020
NUMARASI: 2018/349 E – 2020/326 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 08/12/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yanın takip dayanağı faturaları ödememesi nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine giriştiği, davalı borçlu …’ün müvekkilinden elektrik hizmeti aldığı … no’lu tesisat için müvekkilline 03.01.2008 tarihinde Alçak Gerilim elektrik Enerjisi Satışına ilişkin abonelik sözleşmesi imzalandığını, söz konusu tesisatın bulunduğu Alibeyköy … Mah. … Cad. No…. Eyüp/İstanbul adresinde faturaların ödenmemesi nedeniyle müvekkili şirketin bu bedeli tahsil edebilmek için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, …’ün borca haksız bir şekilde kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu,davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, haksız itiraz eden boçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacı tarafın hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine giriştiğini, icra takibinin haksız olduğunu, icra formunda belirtilen borcun kendisine ait olmadığını, söz konusu yerde müvekkilinin herhangi bir elektrik sarfiyatı yapmadığını, takip konusunun 18.08.2008 ve 13.04.2009 arası dönemlera ait fatura borçlarını kapsadığını, oysa müvekkilinin 30.04.2008 tarihinde işyerini kapatarak belirtilen adresten taşınarak ayrıldığını, 30.04.2008 tarihinden sonra işyerinde meydana gelmiş borç ile müvekkilin bir ilgisinin bulunmadığını, davacı tarafın borcu müvekkilinden talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın Fatih … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla aynı alacak için icra takibi başlattığını, müvekkili tarafından bu alacağa itiraz edilip takibin durdurulduğunu ve dosyanın derdest olduğunu, bu nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından; ” 04/11/2019 havale tarihli bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun nitelikte düzenlenmiş olduğu, itirazın iptali davalarında kural olarak ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacıda ise de davalı tarafından 30/04/2008 tarihi itibariyle sözleşmeye konu işyerini kapatıp belirtilen adresten taşınmış olduğundan kendisi tarafından kullanılmayan elektrik borcunun takibe konulduğunu savunduğu, bu kapsamda HMK’ya göre ispat yükünün, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu dikkate alındığında davalının ispat yükünü üzerine aldığı, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerden davalı tarafından mevzuata uygun şekilde abonelik ilişkisinin sona erdirildiğinin ispat edilemediği, bu durumda davacı tarafından borcun tahsil edilmesi için tesisatın abonesi olan davalı aleyhine icra takibi yapılmasında haklı olunduğu anlaşılmakla hükme esas alınan 04/11/2019 havale tarihli rapora göre ve ancak taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 48.722,50 TL enerji bedeli, 68.078,89 TL gecikme faizi, 12.254,19 TL KDV üzerinden kaldığı yerden devamına, şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği ” gerekçeleriyle Davanın kabulüne, 1-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 48.722,50 TL enerji bedeli, 68.078,89 TL gecikme faizi, 12.254,19 TL KDV üzerinden kaldığı yerden devamına, 2-Şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; mahkemece eksik ve hatalı bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından önce Fatih … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile aynı şekilde icra takibi yaptığını, yapılan itiraz üzerine icra takibinin durduğunu, daha önceden yapılan icra takibinin mahkemece bilirkişi raporunda incelenmediğini, derdestlik itirazlarının değerlendirilmediğini, dosyada İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Gaziosmanpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğünün 09/10/2007 tarihinde işe başlama ve 30/04/2008 tarihinde işi terk olduğu açıkça belli olduğunu, icra takibine ve davaya konu faturaların müvekkilinin kullanmadığı, ticari faaliyetini sonlandırdığı tarihten sonraki faturalar olduğunu, elektrik sarfiyatı yapan kişinin müvekkili olmadığını, sundukları emsal kararın değerlendirilmediğini, ileri sürmüştür. Dava, ödenmeyen elektrik kullanım bedellerinin tahsili talebiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; taraflar arasında … no’lu tesisat için 03.01.2008 tarihinde abonelik sözleşmesi imzalanmış olduğu, abonelik bilgileri incelendiğinde, borç tarihlerinde abonenin davalı … olduğu, davalı tarafça iş yerine terkten sonra abonelik sözleşmesinin iptal edilmediği, anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporuna göre; 2008/8 döneminde önceki borç adı altında 133.714,21 TL ödenmemiş borç bilgisinin yer aldığı, bilirkişi raporunda bu ödenmemiş borcun irdelenmediği, hangi abone tarafından kullanıldığına ilişkin açıklama yer almadığı, davacının aboneliği n başlangıcında önceki abonelerin borcundan sorumlu olmadığına dair dilekçe sunmuş olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, aboneliği iptal ettirmeyen abonenin fatura borcundan sorumlu olmakla beraber, takibe konu faturaların ne şeklide hesaplandığının raporda ayrıntılı ile değerlendirilmesi gerektiği, bilirkişi raporunda 2008-2009 dönemlerindeki sarfiyatla ile ödenmemiş fatura alacaklarının davalının kullanımından kaynaklanıp kaynaklanmadığının tartışılmadığı, davacı kurumun elektriği kesmemekle müterafik kusurunun olup olmadığının da araştırılmadığı, raporun hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, mahkemece yeni oluşturulacak konusunda uzman üçlü bilirkişi kurulundan ,yukarıda belirtilen hususlar dahilinde, hükme ve yargısal denetime elverişli yeni rapor alınarak sonucuna göre rapor verilmesi gerekirken ,eksik inceleme ile yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-a-6 md gereğince tespit edilen eksiklikler yeniden yargılama gerektirdiğinden dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/12/2021