Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/327 E. 2022/219 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/327
KARAR NO: 2022/219
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/01/2020
NUMARASI: 2016/170 E – 2020/18 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 01/02/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 01/10/2013-01/10/2015 tarihleri arasını kapsayan iki yıllık elektrik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 7.1 maddesinde “her hangi bir taraf iş bu sözleşme süresinin dolmasından an az üç ay önceden sözleşmenin yenilenmeyeceğini diğer tarafa noter kanalı ile bildirmediği takdirde sözleşme aynı şartlarda bir yıl daha yenilenmiş sayılır” denildiğini, fesih yoluna gidilmediğinden bu hüküm gereğince sözleşmenin birer yıllık süreler halinde uzadığını, 01/10/2015-01/10/2016 arasını kapsayan süre için de fesih bildirimi yapılmadığından sözleşmenin bu tarihler için geçerli hale geldiğini, davacının bu süre içinde sözleşmeyi erken feshede- rek başka bir tedarik şirketinden elektrik temin etmeye başladığını, bu nedenle sözleşmenin 7.1 mad- desi gereğince davalıya cezai şarta ilişkin seri … sıra nolu 18/01/2016 vade tarihli 5.463,42 TL bedelli ve Piyasa Maliyetlerine ilişkin Seri … sıra nolu 18/01/2016 vade tarihli 2.369,82 TL bedelli faturaların gönderildiğini, Davalının süresinde ödeme yapmaması nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, davalının % 20 oranından az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davalının adresi itibariyle Bursa Mahkemeleri’nin yetkili, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunma Hakkındaki Kanun gereğince Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunu, Davacı şirketin … nolu ticari abonesi olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin yenilenmesi sürecinde fatura miktarlarının düzensiz olması, aylık talep edilen bedelin fahiş olması, davacının indirim yapmaması nedeniyle enerji tedarikinin başka bir firmadan sağlandığını ve 01/10/ 2015 tarihi itibariyle sözleşmenin feshedildiğini, davacı tarafından cayma bedeli ve hizmet bedeli adı altında tahakkuk edilen 7.833,24 TL alacağın dayanaksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce: “Davanın KABULÜ ile, 1-İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca iptali ile, 7.833,24 TL asıl ala- cağın sözleşmede kararlaştırılan aylık % 4,5’i geçmemek üzere değişir oranlarda faizi ile birlikte borçludan tahsili için takibin devamına, 2-Alacak niteliği itibariyle ceza faturası yönünden likit olduğundan bu bedel üzerinden %20 icra inkar tazminatı 1.092,68 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde: Müvekkilinin usul ve yasaya uygun olarak tutulan ticari defterlerinin birbirini doğru- ladığını, 2016 yılı defterlerinde davacıya ait bir kayda rastlanmadığını, Dava konusu olayda davacının % 7 oranında yaptığı indirim sonucunda davalının 2.864,00 TL tasarruf yaptığını, elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetlerine ilişkin fatura yüksek miktarda 2.370,20 TL olarak tahakkuk edilmiş olmakla tasarruf miktarının 493,80 TL’ye düştüğünü, bu durumda zamlı fiyattan elektrik enerjisi almak zorunda kalacağını ve serbest tüketici olmasının bir anlamının kalmayacağını, bilirkişi raporunda da elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetlerine ilişkin faturanın talep edilemeyeceğinin açıkça belirtildiğini, mahkemenin aksi yöndeki tespit ve kararının hukuka aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebine ilişkindir. Celp olunan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının tetkikinde; davacı … A.Ş. tarafından davalı … aleyhine 2.369,82 TL ve 5.463,42 TL tutarındaki iki adet faturadan kaynaklanan toplam 7.833,24 TL alacağın tahsili talebiyle 19/01/2016 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin 22/01/2016 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 25/01/2016 tarihli dilekçesi ile borca ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, Dosya içeriğine göre; taraflar arasında 01/09/2013 tarihinde, 01/10/2013 – 01/10/2015 tarihleri arasını kapsayacak şekilde iki yıllık Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi ve Ticari Uygulama Protokolü imzalanmış olup davalıya ait ticarethanenin ihtiyacı olan elektrik enerjisinin davacı şirket tarafından karşılandığı anlaşılmaktadır. Abonelik sözleşmesinin 7.1. maddesinde; “Herhangi bir taraf işbu sözleşme süresinin dolmasından en az üç ay önceden sözleşmenin yenilenmeyeceğini diğer tarafa bildirmediği takdirde, sözleşme mevcut şartlarda bir yıl daha uzamış kabul edilir” hükmü yer almaktadır. Sözleşmenin bu hükmü gereğince fesih bildirimi yapılmadığından uyuşmazlık konusu 01/10/2015 – 01/10/2016 dönemi için de sözleşme süresi 1 yıl süreyle uzamıştır. Davalı, davacı şirkete gönderdiği 15/10/2015 tarihli yazısı ile “sözleşmeyi 01/10/2015 tarihi itibarıyla feshettiği”ni bildirmiş ve başka bir tedarik şirketi olan … A.Ş.’den 2015 yılının Aralık ayından itibaren elektrik enerjisi satın almaya başlamıştır. Davalı sözleşmenin 7.1. Maddesindeki açık hükme rağmen sözleşmeyi iptal edeceğini üç ay önce davacı şirkete bildirmemiş, uzamış süre içinde sözleşmeyi erken feshetmiştir. Yine sözleşmenin 7.1. maddesindeki; “Sözleşme tarihinden önce sözleşmenin abone tarafından fesih edilmesi halinde abone son iki ayın fatura bedellerinin toplamı kadar cezai şartı tedarikçiye ödemeyi kabul eder” hükmüne yer verilmiş olup teknik bilirkişi Elektrik Mühendisi … tarafından yapılan hesaba göre davalının son iki ayın fatura bedelleri toplamı kadar (2.621,93 TL x 2.841,49 TL = 5.463,42 TL) cezai şart ödemesi gerekmektedir. Buna göre davalı tarafından tahakkuk edilen cezai şart faturası taraflar arasındaki sözleşmeye ve mevzuata uygundur. Davacının diğer alacak talebi sözleşmenin 5. Maddesinde belirtilen “Elektrik Satışından Kaynaklanan Piyasa Maliyetleri’ne ilişkin 2.369,82 TL tutarındaki faturadan kaynaklanmaktadır. Ancak bilirkişi raporunda da açıkça belirtildiği üzere abonelerin faturaları Enerji Bedeli, Dağıtım Bedeli, EF, TRT payı, İBTV ve KDP’den oluşmakta ve tüm maliyet unsurları bu bedellerin içerisinde yer almaktadır. Ayrıca davacı, muhtemel tüm bu maliyet unsurlarına göre indirimini belirlemektedir. Öngörülmeyen durumlarda sözleşme bitim tarihinde indirimini değiştirme imkanı vardır. Davacı, sözleşme süresi bitmesine rağmen indirim değişikliğine girmemiş, sözleşmenin aynı şartlarla bir yıl daha sürmesini tercih etmiştir. Bu nedenle Elektrik Satışından Kaynaklanan Piyasa Maliyetleri Bedeli davalıdan talep edilemez. Buna göre davanın kısmen kabulü gerekirken tam kabul yönünde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda maddi vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında usul ve yasaya aykırılık tespit edilmekle, davalının istinaf başvurusunun kabulüne, tespit edilen eksiklik yargılama gerektirmediğinden HMK 353/1-b-2 md gereğince, esasa ilişkin olarak yeniden, “1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; a.) Davalı/borçlunun İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen 7.833,24 TL’lık borcun 5.463,42 TL’lık kısmına vaki itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, b.)Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalının hüküm altına alınan alacağın % 20’i oranında icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine, c.) Fazlaya ilişkin talebin reddine” karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1- Davanın kısmen kabulü ile; a- Davalı/borçlunun İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen 7.833,24 TL’lık borcun 5.463,42 TL’lık kısmına vaki itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, b- Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalının hüküm altına alınan alacağın % 20’i oranında icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine, c- Fazlaya ilişkin talebin reddine, 2- Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 373,21-TL’den yatırılan 61,11-TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 312,10 -TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 3- Davacı tarafından yatırılan 61,11-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4- Davacı tarafından yapılan toplam 1.856,75 TL yargılama giderinden kabul ve redde göre hesap edilen 1.295,02 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5- Davalı tarafından yapılan yargılama giderin bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince red olunan dava değerine göre takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine 7- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 2.369,82 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatırılan artan gider ve delil avansından arta kalan kısım var ise yatıran tarafa iadesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalı tarafından bu aşamada yapılan yargılama giderlerini bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi 01/02/2022