Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/325 E. 2021/348 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/325
KARAR NO: 2021/348
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/11/2021
NUMARASI: 2020/779 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 11/02/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesi ile; davalı … A.Ş. Tarafından,” haricihat çekilip kontaktör vasıtasıyla kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesi ile 20.10.2020 tarihinde 521.365,11 TL ve 27.10.2020 tarihinde 634.715,16 TL tutarında kaçak ek tahakkuk faturası düzenlenerek toplam 1.156.080,27 TL kaçak elektrik tüketim borcu tahakkuk ettirildiğini, faturaların Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 42.-49. Maddelerine aykırı olarak düzenlendiğini, yaptıkları hesaplamaya ve uzman görüşüne göre 17.489,22 TL’lik kısmını 05.11.2020 tarihinde ödediklerini, dava sürecinde müvekkilinin elektriği kesilme ile karşı karşıya olduğunu, müvekkilinin dava konusu yerde işletmesi bulunduğunu, enerjinin kesilmesinin ticari yönden zarar etmesine neden olacağını beyanla, davanın sonuçlanmasına kadar davalı kurumun davacıya sağladığı elektrik enerjisinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. İDM tarafından 06/11/2020 tarihli tensip ara kararıyla “Dava konusu olan 1.138.591,05 TL ‘nin %15’i oranında teminat yatırıldığında elektrik kesme işleminin dava sonuna kadar durdurulmasına” gerekçesiyle ihtiyati tedbir kararının kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafça 09.11.2020 tarihli dilekçesiyle itiraz edilmiş, mahkemece itiraz üzerine duruşmalı inceleme yapılarak ” Davalı itirazında öncelikle tedbir kararının tümden kaldırılmasını talep etmiş ise de dosya kapsamı itibariyle tedbir kararının kaldırılması halinde davacının üretiminin aksayacağı ve telafisi imkansız zararlara sebebiyet verileceği anlaşılmakla tedbirin tümden kaldırılması talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının tedbirin sınırlanması talebinin ise yerinde olduğu, zira mahkemece ancak dava konusu ile sınırlı olarak tedbir kararı verilebileceği” gerekçesiyle ihtiyati tedbirin kaldırılması yönündeki talebinin kısmen kabulü ile, tensip zabtının 14 nolu ara kararı gereği verilen tedbirin dava konusu 27/10/2020 tarihli … nolu ve aynı tarihli … nolu fatura borçlarından dolayı elektriğin kesilmemesi şeklinde tedbirin sınırlandırılmasına, Fazlaya ilişkin taleplerin reddine, gerekçesiyle kararının kaldırılmasını ya da değiştirilmesini gerektirir bir durum bulunmadığı değerlendirilerek, itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı vekili söz konusu ara kararla ilgili olarak istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu olayda hakkın elde edilmesinin zorlaşması veya imkansız hale gelme ihtimalinin bulunmadığını, davacının iddialarını doğrular yönde yaklaşık bir ispatın da olmadığını, müvekkili şirketin davasında haklı olduğunun delillerden anlaşıldığını, ihtiyati tedbir kararı nedeniyle müvekkili şirketin mevcut ve gelecekteki haklarının açıkça ihlal edildiğini, davalının tacir olduğunu ve sosyal devletin yükümlülüklerinin müvekkilinden beklenemeyeceğini, müvekkili alacaklı şirketin davacıyla ticari ilişkinin devamı yönünde zorlanamayacağını, halen elektriğin verilmesi yönünde uygulanan tedbir kararının durum ve koşulların değişmesi, elektrik bedellerinin ödenmemesi ve müvekkilinin edimini ifaya zorlanmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğundan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389 ve devamı maddelerine göre; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. “şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Dosya kapsamından, işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu olduğu gözetildiğinde, kesintinin davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olabileceği, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla ve tesisatla sınırlı olarak, davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, ihtiyati tedbir isteminde hukuki yarar bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, davalının itirazı sonucu duruşmalı yapılan incelemede itirazın kısmen kabulüyle tedbirin davaya konu faturalarla sınırlı olarak uygulanmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Bu itibarla; dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığında, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/02/2021