Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/306 E. 2021/3235 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/306
KARAR NO: 2021/3235
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/10/2020
NUMARASI: 2020/113 E – 2020/524 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 01/12/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … A.Ş. Personelleri tarafından 22.06.2017 tarihinde, davalının dava konusu elektrik tesisatının kurulu bulunduğunu, … Mah. … Cad. No:… Dükkân Pendik – İstanbul adresindeki ticarethane olarak çalıştırdığı işyerinde, “Kesilen elektrik açık şekilde kullanıldığından tutanak tutuldu. (mühür fekki)” şeklindeki tespiti neticesinde, … seri numaralı kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağının düzenlenerek, bu tutanağa istinaden davalı adına düzenlenmiş olan Kaçak Elektrik Tüketim Bedelini ödemediği gerekçesi ile davalı aleyhine 08.12.2017 tarihinde T.C. İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasıyla, 6.396,86 TL. Asıl Alacak, 217,92 TL. Gecikme Faizi (23.12.2017 ye kadar), 39,21 TL. KDV olmak üzere toplamda 6.653,99 TL. üzerinden başlatmış olduğu İlamsız İcra Takibine, davalının 22.01.2018 tarihli dilekçesi ile bu icra takibi açısından borca itiraz etmiş ve icra takibinin durduğunu beyanla dolayı davaya konu itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap vermeme suretiyle davayı inkar etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından ” taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye kapsamında davacının davalıdan kaçak elektrik kullanım bedelini talep edip edemeyeceği hususundan kaynaklandığı, kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 08/05/2014 tarihinde Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanması gerektiği, ilgili yönetmeliğin 26. Maddesinde hangi hususları kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edileceğinin belirtildiği ancak davacı şirketin kaçak elektrik tüketimini davalının yaptığını ispat etmesi gerektiği, buna karşın eldeki davaya konu kaçak elektrik kullanımıyla ilgili düzenlenen tutanakta davalının kaçak elektrik kullandığı tespitinin neye göre yapıldığının belirsiz olduğu, tespitin yönetmelikte aranan herhangi bir bulgu ve belgeye dayanmadığı, davalının kimlik bilgilerinin tutanakta yer almadığı gibi imzasının da tutanakta yer almadığı, bu haliyle usulüne uygun olarak tutulmuş bir kaçak elektrik tespit tutanağından bahsedilemeyeceği, usulüne uygun olmayan tutanak nedeniyle davalıya herhangi bir sorumluluk yüklenmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle takibe itirazın yerinde olduğu” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; bilirkişinin vergi dairesi yazısını dikkate alarak hesap yapmadan rapor vermesinin doğru olmadığını, itirazlarının değerlendirilmediğini, vergi dairesi yazısında işyerinin 30.09.2016 tarihinde kapanışı işi bırakma olarak belirtilmiş olsa da davalının işyerini fiilen kullandığını, 22.06.2017 tutanak tarihinden geriye doğru 28.06.2016 tarihine kadarki (360 gün ) kaçak olarak tüketilen elektrik miktarı dikkate alınarak 6.396,86 TL.elektrik bedeli tahakkuk ettiğini, dava konusu tüketilen elektrik 28.06.2016 – 22.06.2017 tarihleri arası olduğunu, vergi dairesi işlemine göre davalının işi kapama tarihinin 30.09.2016 tarihi olup 28.06.2016 tarihi ile 30.09.2016 tarihleri arasındaki elektrik tüketiminden davalının sorumlu olduğunu, vergi kaydına göre bu tarihler arasında davalının dava konusu adreste fiilen çalıştığının görüldüğünü ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; 22.06.2017 tarihinde, davacı şirket çalışanlarınca davalının dava konusu ticarethane niteliğindeki işyerinde kesilen elektriği mühür kırarak kullandığı gerekçesiyle kaçak zaptı düzenlendiği, davalı hakkında geriye dönük 12 aylık süre için kaçak tahakkuku yapıldığı, davalının dava konusu adreste işe başlama tarihinin 07.04.2016 olduğu, uzla Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş olan 21.11.2016 tarihli kapanış iş bırakma tutanağında, davalının 30.09.2016 tarihinde dava konusu adresteki işini bırakmış olduğunun bildirildiği, tutanak tarihinde davalının dava konusu adresteki iş yerinde bir faaliyetinin olmadığı, davacı tarafından davalı hakkında 22.03.2016 tarihli, 11.05.2016 tarihli ve 22.06.2017 tarihli üç adet kaçak/usulsüz elektrik tüketimi tespit tutanağı nın dava dosyasına sunulmuş olduğu, 22.03.2016 tarihli tutanakta davalı imzasının bulunduğu, diğerlerinde davalı imzasının bulunmadığı, dava konusu olan tutanağın 22.06.2017 tarihli ve … seri numaralı tutanak olduğu, tutanakta davalının kimlik numarasının yer aldığı, ancak tutanak sırasında davalı veya çalışanın hazır bulunup bulunmadığı, kiminle görüşüldüğü, dava konusu iş yerinde bulunan kişi veya kişilerin ne tür beyanlarda bulunduğuna dair açıklamanın bulunmadığı, davaya konu tutanağın avalının kapanış bildirisinden çok zaman sonra düzenlenmiş olduğu, tutanağın usule uygun tutulmadığı görülmektedir. Buna göre yapılan değerlendirmede, kaçak tutanağın ve dava dilekçesinde kaçak kullanım yapanın usule uygun olarak kanıtlanması gerektiği, tutanak tarihinde davalının adresi kullandığı hususunun kanıtlanamadığı, bu nedenle de tutanak tarihinden geriye doğru kaçak süresinin hesaplanmasının mümkün olmadığı, tutanağın sözleşmesiz kullanım nedeniyle tutulmuş olduğu gözetildiğinde mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygundur. Bu itibarla,ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 harcın mahsubu ile bakiye 4,90TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.01/12/2021