Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2823 E. 2021/3564 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2823
KARAR NO: 2021/3564
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 14/10/2021-15/10/2021-21/10/2021-12/11/2021-15/11/2021-23/11/2021
NUMARASI: 2017/938 Esas
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil -Alacak
DAVA TARİHİ: 23/10/2017
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN (2018/1024)
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 19/10/2018
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN (2019/670)
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 11/09/2019
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN (2021/393)
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 29/12/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davalılardan … Limited Şirketi vekili tarafından dosyaya sunulan 21/10/2021 tarihli dilekçesi sonrası mahkemece 21/10/2021 tarihli ara kararla,”1-Tasfiye Heyeti tarafından ortaklığa ait taşınmazların rayiç değer tespitinin SPK Lisanslı değerleme şirketlerine yaptırıldığı, söz konusu şirketlerce takyidattan ari olarak değerleme yapıldığı, zira bağımsız bölümler üzerinde bağımsız bölüme özgü münferit takyidat bulunmadığı, ipotek alacağı olan Bankanın toplu kredi alacağı mevcut olduğu ve alıcıya da takyidatsız devir yapıldığından takyidatlı rayiç değer belirlenmesinin söz konusu olmadığı, ihalenin rekabet koşullarında gerçekleştiği, davacı tarafa da ihaleye katılması yönünde imkan tanındığı, adi ortaklığın tasfiyesi için toplu veya münferit satışların zorunluluk arzettiği hususları hep birlikte değerlendirildiğinde ihalenin iptali ve satışların tedbiren durdurulması yönündeki istemin reddine, tasfiye heyetince bundan böyle yapılacak satışlarda ortaklığın menfaatinin korunması adına taşınmazların güncel rayiç değerlerini takyidatlardan ari olarak belirlenmesi için lisanslı firmalardan rapor alınmasına” istinafı kabil olmak üzere karar verildiği,bu karara karşı (hernekadar dilekçede davacı olarak belirtilmiş isede davalı olduğu belirlenmekle) davalı … Ltd Şti vekili ile davacı … şirket vekili istinaf talebinde bulunmuştur. Ayrıca istinaf edilen bu ara kararlardan başka ara kararlara ilişkin olmak üzere bu kez mahkemenin 12/11/2021,15/11/2021 ve 23/11/2021 tarihli ara kararlarına karşı da davalı ve birleşen dosya davacısı … Ltd Şti vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. Mahkemenin farklı ara kararlarına karşı farklı taraflarca istinaf talebinde bulunulmakla, istinaf edilen kararlar ve istinaf eden taraflar yönünden ayrı ayrı istinaf incelemesi yapılması gerektiği anlaşılmıştır. Davalı … Ltd Şti vekili istinaf dilekçesinde; taraflar arasındaki hasılat ve bağımsız bölüm paylaşımlı amaçlı inşaat sözleşmesi kapsamında davada arsa sahibi ile ve müteahhitler arasındaki ilişkinin adi ortaklık olduğu değerlendirmesi ile tasfiye işlemleri için tasfiye memuru atandığını,değerleme raporlarında taşınmazlar üzerindeki takyidatlar nedeniyle bedellerinin düşük belirlendiğini,aslında güncel değerlerinin daha fazla olduğunu,bu nedenle, ilk derece mahkemesinden adi ortaklığın ve tarafların zarar görmemesi için taşınmazların gerçek piyasa değerlerini gösterir rapor alınması talebinde bulunulduğunu,mahkemece 07/09.2021 tarihinde “Dava konusu taşınmazlarla ilgili daha önce değerleme raporu düzenleyen aynı firmalardan bu kerre, taşınmazların üzerinde bulunan her türlü takyidatlardan ari olarak ve ayrıca takyidatlı güncel rayiç değerlerinin ayrı ayrı belirlenmesi yönünde rapor aldırılması için tasfiye heyetine yetki ve görev verilmesine” şeklinde ara karar oluşturulduğu, tasfiye heyetinin , ilk derece mahkemesinin 27.09.2021 tarihli ara kararına aykırı olarak, dava konusu projedeki taşınmazların takyidatlardan ari güncel değerlerini belirlemeye dönük rapor alınmadan, daha evvel almış olduğu düşük değerli rapora istinaden toplu satış kararını devam ettirmekte olduğunu,toplu satışa talip olanların 1. sırada davalı … Ltd Şti ve onun geri planda yönlendirdiği alıcı/alıcılar olup, satış bedellerine dair ödemeler dahi … Ltd Şti ve yetkilisi … ile oğlu …, kızı … tarafından yatırıldığı,toplu satışa 2. sırada talip olan ise diğer davacı … A.Ş. olduğunu,dava konusu gayrimenkuller üzerindeki ipotek, haciz v.s bütün takyidatların davalı … Ltd Şti’ nin borçlarından kaynaklandığını,toplu satışın muvaza yoluyla geri planda davalı … Ltd Şti’ nin olduğu alıcı/alıcılara düşük fiyatla yapılması ve alınan bedellerin de davalı … Ltd Şti’ nin ipotek borcuna istinaden bankaya ödenmesi yoluyla ipoteklerin kaldırılması halinde davalı … Ltd Ştinin kendi kusurundan faydalanmak suretiyle sebepsiz zenginleşmiş olacağını,.kimsenin kendi kusurundan menfaat elde edemeyeceğini, tasfiye heyeti tarafından bu şekilde yapılacak düşük bedelli toplu satışları nedeniyle davacı … Ltd. Şti.nin büyük oranda ve telafisi imkansız zarar göreceğini,bu nedenle tasfiye heyeti tarafından alınan toplu satış kararının iptali ile taşınmazların takyidatsız gerçek güncel değerlerinin belirlenmesinin ardından satış işlemlerine devam edilmesinin talep edildiğini,ayrıca ilk derece mahkemesinin aksi kanaatte olması halinde ise; adi ortaklar arasındaki menfaat dengesini korumak ve hak kaybına sebebiyet vermemek için dava konusu taşınmazların, tarafların Gaziosmapaşa … Noterliğinin 21.04.2015 tarih ve … yevmiye nolu “Hasılat ve Bağımsız Bölüm Paylaşım Amaçlı İnşaat Sözleşmesi” ndeki hisse oranlarına göre bölünmesi ve tüm taraflara 29.04.2021 tarihli değerleme raporunda belirlenen bedeller üzerinden … T.A.Ş’ nin ipotekten kaynaklanan alacağı da gözetilmek suretiyle kendi hissesi kadarını satın alma hakkı tanınmasının talep edildiğini, ilk derece mahkemesinin bu talepleri ile ilgili bir karar vermediği, aksine bu arada itiraza bu talepler ile ilgili bir karar vermediği, aksine bu arada itiraza konu aşağıdaki 14.10.2021 ve 15.10.2021 tarihli ara kararlarıyla tasfiye heyetinin yaptığı toplu satışın da geçerli olduğuna karar verdiğini, İlk derece mahkemesi 14.10.2021 tarihli ara kararında; “1- Tasfiye Heyeti tarafından belirlenen ihale şartları kapsamında mahkememizce uzatılan ödeme günü olan 08/10/2021 tarihinde iş yeri niteliğindeki bağımsız bölümler için belirlenen 4.010.510,00 TL’nin ödenmesi için … Bankası Beykent Şubesi tarafından aynı tarihte EFT makbuzu düzenlendiği, ancak hesapların farklı bankalara ait olması nedeniyle söz konusu meblağın ilgili hesaba hafta sonu da olması nedeniyle 11/10/2021 tarihinde saat 10:12’de geçtiği, iş bu ödemenin süresinde yapılan ödeme olarak kabul edilip, iş yerlerine ait ihale sürecinin en yüksek teklifi veren … Ltd. Şti. yönünden yürütülmesine, 2-Konut niteliğindeki taşınmazlar yönünden kabul edilen %10 ön ödemenin belirlenen 08/10/2021 tarihinde yapılmadığından iş bu taşınmazlar yönünden ihale sürecinin ikinci en yüksek teklifi veren şirket yönünden yürütülmesine, 3-İhale işlemlerinin belirlenen koşullarda Tasfiye Heyeti tarafından ikmal edilmesine,” karar verdiğini,bu karara diğer davacı … A.Ş tarafından itiraz edilmesi üzerine de ilk derece mahkemesi 15.10.2021 tarihli ara kararlarıyla “Mahkemece 14/10/2021 tarihli ara kararının 1 nolu bendinde iş yeri vasfındaki taşınmazlar yönünden % 10 ön ödemenin zamanında yapıldığı değerlendirilerek ihale sürecinin yürütülmesine karar verildiği, kararın gerekçesinin belirtildiği, belirtilen gerekçeye göre ara kararından rücu edilmesini gerektirir haklı bir neden bulunmadığından bu yöndeki istemin reddine” karar verdiğini,ilk derece mahkemesinin güncel değerlerin belirlenmesine dair ara kararı ile eski ve düşük değerler üzerinden yapılan satışlara onay vermesine dair ara kararlarının birbiriyle çeliştiği ve telafisi imkansız hak kayıplarına sebep olacak mahiyette olduğunu,İlk derece mahkemesinin; dava konusu taşınmazların takyidatsız gerçek güncel değerlerinin belirlenmesini beklemeden, takyidatlı değerlere göre 6 (altı) ay önce belirlenmiş gerçeğe aykırı fiyatlar üzerinden, tasfiye heyeti tarafından alınan toplu satış kararının iptal edilmesi yerine, satış işlemlerine devam edilmesine karar vermesinin hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu,bu nedenle, davanın taraflarına düşük bedeller üzerinden yapılan ihalenin iptali ve satışların durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile 21/10/2021 tarihli ara kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı … A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/938 E. Sayılı dosyası ile yürütülmekte olan yargılmanın 26/03/2021 tarihli celsesinde, taraflar arasındaki ilişkinin imzalanan Gaziosmanpaşa … Noterliği’nin 21/04/2015 tarih … yevmiye numaralı “Hasılat Ve Bağımsız Bölüm Paylaşımı Amaçlı İnşaat Sözleşmesi” gereğince adi ortaklık ilişkisi olduğuna karar verildiği, tasfiye işlemlerini yürütmek üzere tasfiye memurları atandığı, mahkemece atanan tasfiye memurları tarafından satışlara esas olmak üzere değerleme çalışması yaptırılarak tanzim edilen değerleme raporları incelendiğinde, taşınmazların değerleri tespit edilirken, taşınmazların üzerinde bulunan ipotek yükünün taşınmazların değerine olan olumsuz etkisi de dikkate alınarak belirlendiğinin anlaşıldığı,ancak taşınmazlar tüketicilere veya yatırımcılara satıldığında, her bir bağımsız bölüm için … A.Ş’ne ipotek alacağı için ödeme yapıldığında o bağımsız bölüm üzerindeki ipotek yükü kaldırılarak tapusu her türlü takyidattan ve ipotekten arındırılmış biçimde alıcıya intikal ettirileceğini, husus dikkate alındığında bağımsız bölüm alıcısının , o bağımsız bölümün ipotekle yüklü değerini tasfiye masasına ödeyerek ancak takyidattan arındırılmış temiz bir halde taşınmazın sahibi olacağını, ipotekle yüklü değer üzerinden satış yapıldığında alıcıların ipotekli ve ipoteksiz değer arasındaki fark kadar sebepsiz zenginleşeceğini; tasfiye halindeki adi ortaklığın ise bu oranda haksız bir biçimde kazanç kaybına uğrayacağını,davacı şirket tarafından alınan değerleme raporunda , belirlenen değerlerin düşük olduğunun ispatlandığını,rapordaki aleyhe hususlara itirazla raporun bir örneğini dilekçe ekinde sunduklarını, değerleme raporlarına itiraz edilerek taşınmazların ipoteksiz- takyidatsız değerlerinin belirlenmesini talep etmelerine rağmen , buna ilişkin itirazlarının mahkemenin 27.09.2021 günlü ara kararıyla “Dava konusu taşınmazlarla ilgili daha önce değerleme raporu düzenleyen aynı firmalardan bu kerre, taşınmazların üzerinde bulunan her türlü takyidatlardan ari olarak ve ayrıca takyidatlı güncel rayiç değerlerinin ayrı ayrı belirlenmesi yönünde rapor aldırılması için tasfiye heyetine yetki ve görev verilmesine,” karar verildiğini, verilen bu karara rağmen bu satış işlemlerinin durdurulmadığı ve mevcut değerleme raporları üzerinden satış işlemlerine devam edildiğini, devam eden satış işlemlerinin projedeki ticari bölümlerin tamamını kapsadığını,bu nedenle satışların durdurulmaması halinde adi ortaklığın telafisi imkansız zararlara uğrayacağını, satışların yeni bir değerleme raporu tanzim edilene kadar durdurulması ve 21/10/2021 tarihli kararın kaldırılması ile bu yönde bir ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini talep etmiştir. Mahkemenin 12/11/2021 tarihli ara kararında “İhale süreci ile ilgili tasfiye heyeti tarafından alınan karar kapsamında ihale bedelinin %10 ‘luk kısmının dışında kalan bakiyenin 30/09/2021 tarihinden itibaren 45 gün içinde yatırılacağının ve son günün de 15/11/2021 Pazartesi mesai saati bitimi olarak belirlendiği, işbu hususun tasfiye heyeti tarafından 20/10/2021 tarihli mail ile taraflara bildirildiği, bildirim tarihinden itibaren tarafların ve talep eden … Ltd. Şti.’nin ödeme süresinin başlangıç tarihi ile ilgili tereddütleri olduğu hususunda gerek tasfiye heyetine gerekse mahkememize herhangi bir bildirimde bulunmadığı, tasfiye heyeti tarafından belirlenen 45 günlük sürenin makul ve geçerli olduğu, sürenin tayininde herhangi bir belirsizlik ve çelişkinin bulunmadığı, mahkememizce daha önce uzatılan sürenin yalnızca %10’luk peşinata ilişkin olduğu, ayrıca ihale disiplininin bozulmaması ve belirlenen sürelere tarafların riayet ederek tasfiye sürecinin daha hızlı ve şeffaf bir şekilde sonlandırılması hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davalı – birleşen davacı tarafın ödeme süresinin uzatılmasına ilişkin talebinin reddine, ” yasa yolu belirtilmeden karar verildiği,yine mahkemenin 15/11/2021 tarihli ara kararında “Davalı – birleşen davacı … vekili tarafından mahkemeye sunulan dilekçe içeriğindeki talep ile ilgili mahkemece 12/11/2021 tarihinde karar verildiği, aynı konuda ve aynı talep ile ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına,2-Kararın HMK 27.maddesi gereğince taraflara tebliğine,” yasa yolu belirtilmeden karar verildiği, mahkemenin 23/11/2021 tarihli ara kararında ise ,”Mahkemenin , daha önce tasfiye heyeti tarafından ihalesi yapılan 65 adet konut ve 32 adet iş yeri iki ayrı grup olarak kabul edilip teklif edilen fiyat üzerinden değerlendirme yapıldığı, 65 adet konut için ödenmesi gereken meblağlar ödenmediği için her iki taraf için ihale sonlandığı, 32 adet iş yeri için en yüksek teklif veren … LTD. ŞTİ. üzerine ihalenin kaldığı, ancak süresinde ihale bedelinin tamamının yatırılmamış olması nedeniyle … yönünden akamete uğrayan ihale tasfiye heyeti tarafından 22/11/2021 tarihli karar ile ikinci en yüksek teklifi veren … A.Ş. ‘ye önerildiği, iş bu şirket yönünden ihale sürecinin devam ettiği, ihale ile ilgili alınan kararların eşit işlem gereği her iki taraf için aynı şekilde uygulandığı, …’ın süre uzatımına ilişkin taleplerinin daha önce değerlendirilip reddedildiği; bu bağlamda tasfiye heyetinin 22/11/2021 tarihli kararının kaldırılmasını gerektirir haklı bir neden bulunmadığından istemin reddine,2-Kararın HMK 27.maddesi gereğince taraflara tebliğine” karar verildiği,kararda yasa yolunun belirtilmediği anlaşılmıştır. Davalı ve birleşen dosya davacısı … Ldt Şti vekili mahkemenin 12/11/2021,15/11/2021 ve 23/11/2021 tarihli ara kararlarına karşı hernekadar mahkemece istinaf yolu açık olmadan karar verilmiş ise de bu kararlara karşı istinaf talebinde bulunduklarını bildirerek istinaf dilekçesini sunmuştur. Davalı ve birleşen dosya davacısı … Ldt Şti vekili istinaf dilekçesinde; Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/938 E. sayılı dosyasından gerçekleştirilen 29/09/2021 tarihli usulsüz ihaleye ilişkin olarak tesis edilen 12/11/2021 ara kararın, 15/11/2021 ara kararın ve 23/11/2021 tarihli ihalenin feshi ve ihtiyati tedbir talebinin reddi kararlarının kaldırılması, 22/11/2021 tarihli ihalenin feshi ve ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin verilecek ara kararın ihtiyati tedbir kararlarının reddi sonucunda verilecek kararların istinaf kanun yolu açmak olmak üzere verilmesi gerekmesine rağmen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından kararın istinaf kanun yoluna açık olup olmadığına ilişkin bir değerlendirme yapılmaksızın taleplerinin doğrudan reddedildiği gözetilerek öncelikle bu sebepten ivedilikle kaldırılması ve 22/11/2021 tarihli tasfiye heyeti kararının davalı ve birleşen dosya davacısı … Ldt şirketinin mülkiyet hakkını herhangi kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmaksızın ihlal edebilecek nitelikte oluşu, taşınmazın aynına ilişkin görülen davalarda verilen nihai kararların dahi kesinleşmeden icra edilemeyeceği dikkate alınmaksızın, davalı ve birleşen dosya davacısı … Sanayi Tic.Ldt şirketinin rızası bulunmamasına rağmen davalı ve birleşen dosya davacısı … Tic.Ldt Şti adına kayıtlı taşınmazların mahkeme kanalıyla atanan tasfiye heyeti tarafından üçüncü kişilere devredilme ihtimali bulunduğu için davalı ve birleşen dosya davacısı … Tic.Ldt Şti’nin anayasal mülkiyet hakkını ihlal edebilecek nitelikte olduğu gözetilerek istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasını, ayrıca aynı zamanda, 22/11/2021 tarihli ara karar ile karara bağlanan husus olan ihalenin davacı şirketler açısından devamına yönünde verilen kararın da, usulsüz olarak gerçekleştirilen ve ihale şartnamesiyle tanınan hakların müvekkili şirket’e kullandırılmaksızın geride bırakılan bir sürecin müvekkili şirket aleyhine devam ettirilmesine ilişkin olduğundan ve kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmaksızın müvekkili şirketin anayasal mülkiyet hakkını ortadan kaldırabilecek nitelikte olduğundan, işbu karara ve daha önce verilen 12/11/2021 tarihli, 15/11/2021 tarihli, 23/11/2021 tarihli ara kararların da istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını talep ettiklerini bildirmiştir. 1-Öncelikle davalı ve birleşen dosya davacısı …şirketinin 12/11/2021,15/11/2021 ve 23/11/2021 tarihli kararlarına yönelik olmak üzere 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; HMK 341.maddede “İlk derece mahkemesinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi ile bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı” istinaf yoluna başvurulacağı hüküm altına alınmıştır. İstinaf incelemesi yapılacak kararlar sözkonusu maddede sayılmış olup, bu aşamada ihtiyati tedbirle ilgili olarak verilmeyen davalı ve birleşen dosya davacısı …şirketinin istinaf konu ettiği 12/11/2021/15/11/2021 ve 23/11/2021 tarihli ara kararlarının ihtiyati tedbirin kabul yada reddi niteliğinde ara kararlar olmadığı ,bu nedenle ortada istinafa konu bu nitelikte bir karar olmadığından , dolayısıyla başvuru şartı oluşmadığından,tedbir talep eden davalı ve birleşen dosya davacısı …şirketinin mahkemenin 12/11/2021,15/11/2021 ve 23/11/2021 tarihli kararlarına yönelik istinaf başvurusunun HMK 341, 352/1-ç maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı … A.Ş ve davalı … İnş,..Ltd Şti ile davalı ve birleşen dosya davacısı ….şirketinin mahkemenin 14/10/2021 ve 15/10/2012 tarihli ara kararlarına ve davacı … İnş ve davalı …ltd ştnin 21/10/2021 tarihli ara karara yönelik olarak 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Mahkemece 21/10/2021 tarihli ara kararla, “Tasfiye Heyeti tarafından ortaklığa ait taşınmazların rayiç değer tespitinin SPK Lisanslı değerleme şirketlerine yaptırıldığı, söz konusu şirketlerce takyidattan ari olarak değerleme yapıldığı, zira bağımsız bölümler üzerinde bağımsız bölüme özgü münferit takyidat bulunmadığı, ipotek alacağı olan Bankanın toplu kredi alacağı mevcut olduğu ve alıcıya da takyidatsız devir yapıldığından takyidatlı rayiç değer belirlenmesinin söz konusu olmadığı, ihalenin rekabet koşullarında gerçekleştiği, davacı tarafa da ihaleye katılması yönünde imkan tanındığı, adi ortaklığın tasfiyesi için toplu veya münferit satışların zorunluluk arzettiği hususları hep birlikte değerlendirildiğinde ihalenin iptali ve satışların tedbiren durdurulması yönündeki istemin reddine, tasfiye heyetince bundan böyle yapılacak satışlarda ortaklığın menfaatinin korunması adına taşınmazların güncel rayiç değerlerini takyidatlardan ari olarak belirlenmesi için lisanslı firmalardan rapor alınmasına” istinafı kabil olmak üzere karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı … A.Ş ve davalı … Ltd şirketinin istinaf taleplerinin değerlendirilmesinde; davaya konu adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi hükümlerinin mahkemece uygulanmaya başlandığı,tasfiye heyetinin atandığı,tasfiye işlemlerinin yapılageldiği ve bu nedenle değerleme raporları alındığı,ortaklığın tasfiye işlemlerinin halen devam ettiği,tasfiyeye ilişkin usuli işlemlerin uygulanmasında bir aykırılık bulunmadığı,adi ortaklığın tasfiye işlemlerinin devam etmesinin ,buna yönelik ihale yapılmasının ve taşınmazlardaki bağımsız bölümlerin satılmasının adi ortaklığın menfaatine olduğu,lisanslı firmalarca düzenlenen taşınmaz bölümlerinin değerleme raporlarında baz alınan değerleme kriterlerinde usulsüzlük tespit edilemediği, bu noktada davanın sonucunu etkiler şekilde esasa ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği anlaşıldığından,davacı … A.Ş ile davalı … Ltd şirketinin ihalenin iptali ve satışların tedbiren durdurulması yönündeki ihtiyatı tedbir taleplerinin mahkeme tarafından reddine karar verilmesinde aykırılık görülmemiştir. Bu nedenle mahkemenin 21/10/2021 tarihli ara kararının usul ve hukuka uygun olduğu anlaşıldığından,davacı … .A.Ş ile davalı … Limited Şirketinin 21/10/2021 tarihli ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin ara karara karşı istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir. Bu itibarla,ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı … A.Ş ile davalı … Limited Şirketinin 21/10/2021 tarihli ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin ara karara karşı istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmesi ile ayrıca tedbir talep eden davalı ve birleşen dosya davacısı … Limited Şirketinin mahkemenin 12/11/2021,15/11/2021 ve 23/11/2021 tarihli kararlarına yönelik istinaf başvurusunun ise, istinafa konu edilen iş bu ara kararlarının istinafı kabul olmaması nedeniyle davalı ve birleşen dosya davacısı … Limited Şirketinin istinaf talebinin HMK 341, 352/1-ç maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı … A.Ş ile davalı … Limited Şirketinin 21/10/2021 tarihli ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin ara karara karşı istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davalı ve birleşen dosya davacısı … Limited Şirketinin istinaf talebinin HMK 341, 352/1-ç maddesi uyarınca reddine, Davacı … A.Ş ile davalı … Limited Şirketinden alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, Davalı … Limited Şirketinden peşin alınan istinaf karar harcının bu davalıya iadesine, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/12/2021