Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/281
KARAR NO: 2021/1423
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2020
NUMARASI: 2020/149 E – 2020/592 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 18/05/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirkete ait … plakalı araçta şanzıman arızasının mevcut olduğunu, araçtaki şikayetlerin giderilmesi için aracın davalılardan “… A.Ş” ye ait servise bir çok kez götürüldüğünü, aracın her defasında servis çıkışında davalı tarafından kapanış iş emirleri düzenlendiğini, ancak bütün kapanış iş emirlerine ve servis çıkışı düzenlenen faturalara bakıldığında müvekkilinin şikayetlerinin bir çoğunun incelenmediği, şanzıman arızasına ilişkin esaslı ve gerekli işlemin yapılmadığı, müvekkilinin talebi olmayan hususlarda servis hizmeti verildiğinin anlaşıldığını, …’e yapılan ilk başvuru ve devamındaki tüm başvurularda şikayetin araç şanzımanından kaynaklı olduğunu, ancak davalılarca yapılan iş ve işlemlerin bu şikayetleri karşılamaya yönelik olmadığının servis dosyası ve delil listesindeki belgelerden anlaşıldığını, araçtaki şanzıman arızası hakkında Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/17 D. İş sayılı dosyasında yaptırılan tespitte bu hususun bilirkişi raporuyla da sabit olduğunu, tüm bunların haricinde araçtaki şikayetin giderilmemesi nedeniyle tekrar tekrar servise başvurulduğunda davalı …’in düzenlediği 01/10/2019 tarihli kapanış emrinde araçtaki arızanın kullanımdan kaynaklandığını belirtilmiş ise de ,22/11/2019 tarihli servise ilişkin kapanış emrinde araçtaki arızaların kullanıcı hatasından kaynaklanmadığını kabul ettiklerini, basiretli iş adamı gibi davranmayan davalıların servis bedelini almalarına rağmen gerekli hizmeti vermemelerinden dolayı müvekkilince kendilerine ödenen 19.866,15 TL ve 16.239,20TL olmak üzere toplamda 36.105,35 TL bedelin dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, 100.000 TL manevi tazminatın dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılardan … A.Ş vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin pasif husumet ehliyetinin yokluğu, hak düşürücü süre, zamanaşımı ve aracın kullanım ömrünün dolması nedeniyle usulden, araçta müvekkiline atfı kabil bir hata bulunmaması nedeniyle esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan … A.Ş vekili cevap dilekçesi ile; hak düşümü ve zamanaşımı süreleri göz önüne alınarak davanın reddine, tamamen soyut ifadelere dayanan ve somut hiçbir delili bulunmayan davacının maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, Davacı vekilinin davalılardan … A.Ş aleyhine açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, Davacı vekilinin davalı … A.Ş aleyhine açmış olduğu tazminat davasının zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı davacı vekili ile davalı … A.Ş vekili istinaf etmiştir. 1-Kararı istinaf eden davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece davanın “aracın garanti süresinin dolması nedeniyle” reddine karar vermişse de davanın aracın garantisine ilişkin bir dava olmadığı,davaya konu araçtaki asıl mesele ve davanın dayanağı olayın davalılar tarafından servis hizmet bedelinin alınmasına rağmen hizmetin yerine getirilmemesi ve servis hizmetindeki ayıpların giderilmemesi olduğu, davaya konu aracın , şanzıman arızası nedeniyle davalılardan … servisine birçok kez götürüldüğü, ancak servis kapanış iş emirlerinden de görüleceği üzere sıkıntı giderilmeden aracın müvekkiline iade edildiği, davalı … tarafından düzenlenen faturalarda, müvekkilinin şikâyeti dışında şikâyet konusu ile ilgisi olmayan birçok konuda servis hizmeti verildiği, ancak şanzıman arızasıyla ilgili esaslı ve gerekli hiçbir işlem yapılmadığının görüldüğü,giderilmeyen arızalar nedeniyle davaya konu aracın birden çok kez servise girdiği, şikâyet dışı konularda işlem yapılıp faturalandırma yapılmış olduğu ve tüm bu gereksiz ve haksız düzenlenmiş faturaların müvekkili tarafından ödendiğini, maddi zararın yanında düzenli olarak arıza çıkaran bir araçla seyahat etmek durumunda kalındığından manevi zarar da meydana geldiği, Mahkemenin davalılardan … yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verdiğini ,ancak davalı …’in diğer davalı firma …’in yetkili servisi olduğu , … adına hizmet sunma yetkisinin bizzat firma tarafından verildiğini, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre de yetkili servise bu hakkı tanıyan …, davalı …’in ayıplı ve eksik ifası nedeniyle müvekkilinin uğradığı zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, Mahkemece ileri sürdükleri iddialar araştırılmadan ve deliller toplanmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğu, Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi 2020/17 D. İş Sayılı tespit dosyasında araçtaki servis hizmetinden kaynaklanan ayıp ve eksik hizmet tespit edilmesine rağmen mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmadığı ileri sürülmüştür. 2-Davalı … A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; Davacının talep sonucunun , onarım bedelinin ödenmesi (maddi tazminat) ve manevi zararın giderimine (manevi tazminat) ilişkin olduğu, HMK 110 maddesi gereğince birden fazla bağımsız asli talebin aynı dava dilekçesinde yığılmasının söz konusu olduğu, bu durumda, dava konusu edilen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden yargılama giderinin ayrı ayrı tespit edilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesinin , davalılar yönünden farklı nedenlerle davanın reddine karar verdiği,mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığı ,vekalet ücretinin her bir davalı için ayrı ayrı belirlenmesi gerektiği ileri sürülmüştür. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava,eser sözleşmesi (araç tamiri) sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davacının istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ; Davalı … A.Ş ‘nin İTO kaydına göre 09/04/2019 tarihinde odaya kayıtlı olduğu,diğer davalının dava dışı … A.Ş.’nin yetkili servisi olduğu,bu sebeple davalı … A.Ş hakkındaki davanın pasif husumetten reddine karar verilmesinde usul ve hukuka aykırılık bulunmamadığından ,davalının bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemişir. Ancak, davacı ile diğer davalı arasında eser sözleşmesi bulunduğu, TBK 147/6 maddesi hükümlerine göre eser sözleşmesinden doğan alacak davaları 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, TBK’nın 149. maddesi hükümleri gereğince zamanaşımı alacağın muaccel olması ile işlemeye başlayacaktır. Somut olayda, aracın tamirine ilişkin en son iş emri tarihi ile dava tarihi itibarıyla dava zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmıştır. Mahkemenin , zamanaşımı ile ilgili gerekçesinde açıkladığı sürenin , eser sözleşmesi ile ilgili uyuşmazlıklarda uygulanması gereken bir süre olmadığı, son işlem tarihi ve dava tarihi itibarıyla zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından, mahkemece işin esasına girilip, tarafların delillerinin toplanması ile sonucuna göre bir karar verilmesi için HMK 353/1-a-6 madde uyarınca kararın kaldırılması gerekmiştir. Kabule göre de ;mahkemece her iki davalı yönünden ayrı sebeplerle red kararı verilmiş olmasına rağmen,her iki davalı için tek vekalet ücreti takdiri AAÜT ve HMK ya aykırı olup ,davalı şirket yönünden maddi ve manevi tazminat için ,husumetten red kararı verilmekle ,,husumettten red kararı için bu davalı lehine diğer davalıdan ayrı olarak ,ancak tek vekalet ücreti takdiri gerekir ise de ,yukarıda açıklanan kaldırma kararının niteliği itibarıyla bu husus eleştirilmekle yetinilmiş, aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının zamanaşımına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Davacının husumet itirazına ilişkin istinaf sebepleri ile davalının istinaf talebinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edenlere isteği halinde ilk dirici mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.18/05/2021