Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2803 E. 2022/1754 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2803
KARAR NO: 2022/1754
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/04/2019
NUMARASI: 2017/268 E – 2019/403 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ticari faaliyette bulunduğu yerde davalı kurum ile abonelik sözleşmesinin 2015 yılı itibariyle son bulduğunu, ancak daha sonra davacı aleyhine fatura borcu çıkartıldığını, adrese bu faturanın gönderilmediğini, davacının borçtan sms ile haberdar olduğunu,davacının şirketin kaçak elektrik kullanmadığını, davalının söktüğü elektrik sayacı üzerindeki laboratuvar işlemleri sonucunda yanık tespit ettiğini, borcun bu yanık olan döneme göre belirleyerek faturalandırdığını, yapılan itirazın kabul edilmediğini, elektriğin kesilmemesi için dava sonuna kadar tedbir kararı verilmesini, kesilen 42.247,70 TL faturadan dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ile , elektriğin kesilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davacının davalıya fatura borcunun bulunmadığını, tüm faturalarını ödediğini,belirterek , bu sebeplerle ihtiyati tedbir kararı ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iş yerindeki sayacın sökülerek laboratuvar incelemesi yapıldığını, bu incelemede yanık tespit edildiğini, bu yanık sebebi ile eksik faturalandırmanın yapıldığının tespiti nedeniyle eksik yansıtılan tutarın faturalandırılarak davacı yana gönderildiğini, tespit ve tahakkuklarda mevzuata aykırı bir durumun bulunmadığını, davcanını iddialarını ispatlamasının gerektiğini, davada davacının iddialarını doğrular nitelikte bir delilin sunulmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, raporda da davalının yaptığı hesaplamaların uygun olduğunun belirtildiği, davacının borcu olmadığına dair beyanlarının gerçeklikten uzak olduğu, davacının iş yerindeki sayacın sökülerek davalı tarafça laboratuvar incelemesi yapıldığı, bu incelemede sayacın beslenme devresinin yanık olduğunun tespit edildiği, bu yanık sebebi ile eksik faturalandırmanın yapıldığının tespiti nedeniyle eksik yansıtılan tutarın faturalandırılarak davacı yana gönderildiğini, tespit ve tahakkuklarda mevzuata aykırı bir durumun bulunmadığı gerekçesiyle; “Davanın reddine” karar vermiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; eksik inceleme ile alınan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğunu,bilirkişi raporunda,davalı tarafın belge ve kayıtları esas alınarak,davacı tarafından dava konusu sayaca müdahale edildiğine dair bir delil olmadığı halde eksik tüketim hesabı yapıldığını, davacı işyerinde fason olarak çalışıldığı, işin durumuna göre kullanılan elektrik enerjisi miktarının değiştiğini,dava konusu faturanın tesisat endeks evrakı listesinde görülmediğini, sayacın arızalı olup olmadığına dair belge olmadığını,davacının sayaç incelemesine davet edilmediğini, incelemenin tek taraflı bir işlem olduğunu,kabul etmediklerini,bilirkişi raporunda ihtilafsız dönem olarak 28.01.2015-12.08.2015 döneminin emsal olarak gösterildiğini,tesisat endeks dökümü evrakında bu dönem incelendiğinde,örneğin 24.01.2015-25.02.2015 tarihleri arası fark endeksin 557,709 olduğu,bir yıl öncesi ise 29.01.2014-25.02.2014 arası ise fark endeksin 956,335 olduğu, elektrik sayacı arızalı olup eksik kaydetmiş olsaydı, 24.01.2015-25.02.2015 tarihleri arası fark endeksin 2014 yılının aynı tarihlerinden daha yüksek çıkması gerektiği,yine aynı şekilde ,01.05.2015-31.05.2015 tarihleri arası fark endeks 624,685 iken 30.04.2014-30.05.2014 tarihleri arası fark endeksin 1.272,253 olduğu,bilirkişinin de ihtilafsız dönem olarak kabul ettiği dönemdeki tüketimlerin sayacın arızalı olduğu iddia edilen dönemden daha düşük olduğunu,ayrıca bilirkişi tarafından ihtilafsız dönem olarak kabul edilen 23.01.2015-12.08.2015 arası,26.02.2015-24.03.2015 tarihleri arası tahakkuk ettirilen fatura bedeli 7.817,80 TL ile iken,elektrik sayacının eksik kaydettiği dönem olarak kabul edilen 28.01.2014-20.09.2014 tarihleri arasındaki 26.02.2014-27.03.2014 arasında tahakkuk ettirilen fatura bedeli 8.734,20 TL, yani ihtilafsız dönemden daha yüksek olduğunu,davacı aleyhine tahakkuk ettirilen dava konusu faturanın usul ve yasalara aykırı olarak tahakkuk ettirildiğini, aynı dönem için eksik tüketim faturası tahakkuk ettirildiği,davacı tarafından işbu faturaya itiraz edildiği ve davalı şirketin bu faturayı düzelttiğini,düzeltme sonucu tahakkuk ettirilen 22.275,00 TLnın davacı tarafından ödendiğini,bilirkişinin bu husustaki beyanlarını değerlendirmediğini,davacı aleyhine tahakkuk ettirilen mükerrer faturanın davacı delilleri değerlendirilmeden onaylandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, kaçak elektrik tahakkuk bedeli yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir. Alınan kök ve ek çerçevesinde; kök raporda; ihtilaflı … marka sayaç 28.01.2014 – 20.09.2014 tarihleri arasında (235 gün) 123.267,00 kWh tüketim kaydetmesine (günlük ortalama 524,54 kWh) karşın, aynı dönemde kurulu ihtilafsız … marka sayacın 23.01.2015 -12.08.2015tarihleri arasında 226.283,00 kWh tüketim kaydettiği (günlük ortalama 1.125,79 kWh) tespit edildiği, bu doğrultuda ihtilafsız sayacın (1.125,79 x 235) – 123.267,00 = 141.292,73 kWh eksik tüketim kaydettiği tespit edildiği ve bu eksik tüketim miktarının 2016/08 dönemli faturada görüleceği üzere davacı adına faturalandırıldığı, 26.02.2015-24.03.2015 talihleri arası davacıya tahakkuk ettirilen fatura bedelinin 26.02.2014-27.03.2014 tarihleri arası davacıya tahakkuk ettirilen fatura bedelinden düşük olmasının ise dönemsel bir durum olduğu , ortalama enerji tüketimlerine dayalı verilere göre diğer aylardaki tahakkuk bedelleri, tüketim miktarları vs. arasındaki farkların hep birlikte ele alınmasıyla tutarlı bir sonuca varılacağı , ihtilaf konusu 28.01.2014 – 20.09.2014 tarihleri arası ile ihtilafsız 23.01.2015 -12,08.2015 talihleri arasında yaklaşık 2 kat oranda bariz tüketim farklarının olduğu ve dosya kapsamına ibraz edilmiş olan sayaç laboratuvar incelemesindeki sayaçtaki arıza tespitinin bahse konu tüketim farkları ile uyumlu olduğunun anlaşılması itibariyle eksik tüketim hesabının yapılmasının Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne uygun olduğu belirlenerek , davacı tarafın aynı dönem için eksik tüketim faturası tahakkuk ettirildiği, davacı tarafça işbu fatura itiraz edildiği, davalı şirketin faturayı düzeltmiş olduğu ve düzeltme sonucunda 22.275,00 TL bedelin davacı tarafça ödenmiş olduğu itirazına yönelik ise; dosya kapsamında 22.275,00 TL bedelinde herhangi bir faturanın bulunmadığı, yalnızca sayaç okuma kayıtlarında 22.275,00 miktarında ek tüketimin 29.06.2014-01.08.2014 dönemlerine ilişkin olarak faturaya yansıtılmış olduğu bilgisi bulunduğu, bu tüketim miktarının ise dava konusu edilmiş eksik tüketim faturası ve ihtilaflı dönemlerle bir ilgisinin bulunmadığının tespit edildiği,davacı hakkındaki 04/11/2016 son ödeme tarihli 42.247,70 TL bedelli faturanın tahakkukunun ilgili yönetmeliğe uygun olduğu belirlenmiştir. Davacının değişen sayacının laboratuvar incelemesinde 25/10/2016 tarihli komisyon kararında da belirtildiği gibi,davacı abone hakkındaki tahakkuk eden 160.087kwh ek tüketimin yeniden incelenme talebi sonrası komisyonun belirtilen tarihli kararında söz konusu sayacın 20/09/2014 tarihinde değiştirildiği,sayacın 25/11/2015 tarihli laboratuvar muayenesinde sayacın besleme devreleri yanık,elektriksel değer alınamadı tespitinin yapıldığı,tespite istinaden 24/01/2015-12-08/2015 tarihleri arasındaki dönem için 160.087 kwh ek tüketim tahakkuk edildiği, ancak yapılan hesaplamada 24/01/2015-12/08/2015 tarihleri arasında tesisatta … marka sayacın çalıştığı, tesisattan 12/08/2015 tarihinde söküldüğü, … marka sayacın laboratuvar muayenesinde ise sayaç normal çalışıyor tespiti yapıldığından ek tüketimin hatalı olduğunun anlaşıldığı,bu nerenle davaya konu … marka sayacın arızalı çalıştığı 28/01/2014-20/09/2014 tarihleri arasındaki dönem için 141.293 kwh ek tüketim hesaplandığı ,hatalı ek tüketimin sistemden silinmesi ve yeni hesaplanan ek tüketimin sisteme girilmesine karar verildiği, buna dayanarak bu kez davaya konu 04/11/2016 tarihli ilk okuması 28/01/2014-son okuması 20/09/2014 tarihli ve 141.293,01kwh tüketim miktarlı toplam 42.247,70 TLlık faturanın tahakkuk edildiği ve bu faturanın dava konusu yapıldığı anlaşılmıştır. Davada davaya konu … marka sayaçta yanık ve elektriksel değer alınamadığı ibarasi ile sayaçta arıza bulunduğu belirlenmiş,sayacın asone kusuru olmadan eksik tüketim kaydettiği ve buna göre ihtilaflı ve ihtilafsız dönemler bilirkişi kök ve ek raporda belirlenerek belirlenen dönemlerdeki tüketim miktarları arasındaki fark baz alınarak ortalama tüketim miktarı bulunmuş ve buna göre davacının komisyon kararında da belirtildiği şekliyle eksik tüketim miktarının hesaplandığı ve 42.247,70 TLlık tahakkuk oluşturulduğu anlaşılmıştır.Davacının başka bir eksik tüketim bedeli ödediğine dair dosyaya sunulu ödeme belgesi bulunmadığı da açıktır. Bu durumda kök ve ek rapor kapsamında dava konusu eksik tüketim miktarının ilgili yönetmelik esaslarına göre tahakkuk ettirildiği anlaşılmakla,bilirkişi kök ve ek raporunun taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu görülmüştür.Davacı davasını ispatlayamamıştır. Mahkemenin kararı usul ve hukuka uygundur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09/06/2022