Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2764 E. 2022/1751 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2764
KARAR NO: 2022/1751
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2021
NUMARASI: 2019/176 E – 2021/829 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasından internet erişimine ilişkin “…” akdedildiği, davalının aldığı hizmet için düzenlenen faturaları son ödeme tarihinden önce ödemesi ile bağlı olduğu ve davalı tarafa ait … hesap numaralı … (Internet) hattının kullanımı neticesinde 2014 ve 2015 yılları içerisindeki fatura dönemlerinde, davalı tarafın herhangi bir ödeme yapmadığı, davalının ekte sunulan faturalardaki borcunun muaccel olduğu, ayrıca her faturada, geriye dönük borçlarının “hatırlatma” başlığı altında belirtildiği, … hesap numaralı … konusunda yapılan inceleme de aboneliğin 28.07.2010 tarihinde açıldığı, hattın açılmasından itibaren belli bir dönem otomatik ödeme yapılarak faturaların ödendiği, 2014/2 dönem itibarı ile davalının ödeme yapmadığı, alacağın tahsili için davalı aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığı, davalının süresinde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun, borca ve imzaya itirazı ile vaki takibin durduğu, dava dosyasına sunulan imza sirküleri ve vekaletten de görüleceği üzere sözleşmeyi şirket yetkilisinin imzaladığı, şirket yetkilisinin yetkilendirildiğine dair noter onaylı vekaletnamenin mevcut olduğu, bu nedenle davalı şirketin imzaya yapmış olduğu itirazın hukuka uygun olmadığı, davalı şirketin borca yapmış olduğu itirazının da hukuka uygun olmadığı, zira davalının sözleşmeden itibaren 2014/2. döneme kadar ödemelerini otomatik talimat ile yaptığı, bu durumda imzaya da yapılan itirazın yersiz olduğunun açık olduğu, faturaların, davalı şirkete sözleşme uyarınca düzenlendiği, arabuluculuk sürecinin görüşme yapılamadan anlaşamama ile sonuçlandığını, davalının borca ve imzaya, takibe vaki itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafından rapor tarihine kadar dava dosyasına sunulmuş herhangi bir cevap dilekçesi tespit edilmemiştir. Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında fatura alacağına dayalı 67.814,29 TL asıl alacak 7.001,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamı 74.816,12 TLnın tahsiline yönelik yapılan ilamsız takibin itiraz sonrası durdurulduğu anlaşılmıştır. Yargılama sırasında ,davalı taraf davaya cevap vermemiş ise de, şirket temsilcisinin 7 nolu celsede ;” isticvap davetiyesi ekinde gönderilen 14/11/2014 tarihli 22/11/2011 tarihli 10/12/2011 tarihli 16/02/2010 tarihli sözleşme altındaki imzaların hiçbiri bana ait değildir, ancak … ten dava konusu hizmeti aldık, ancak sözleşmeler nasıl imzalandı bilmiyorum, sözleşme detaylarını da doğal olarak bilmiyorum, hizmete konu adreste internet kullanımı sağlanmıştır , ayrıca … bizim eski çalışanımızdır “şeklindeki beyanı ile kendi çalışanının akdettiği … abone numarası ile internet hizmeti alımını doğruladığı belirlenmiştir. Mahkeme,davalının … abone numarası üzerinden davacıdan kurumsal internet erişim hizmeti aldığı ve … blok (… adet Sabit IP adresi) … numaralı aboneye 2011.02.25 09:06:57 tarihinde tahsis edildiği ,davacı kurumsal internet erişim hizmeti sağlarken davalı tarafından alınan talep ve istekler doğrultusunda “hız değişimi”, “port değişimi”, “şirket unvan değişimi” vb. gibi alanlarda hizmet aldığı ve bu hizmetlerin dava dosyasında ayrıntılı olarak iş emirleri olarak yer aldığı,davalı ölçeğinde bir şirketin metro ethernet internet erişimi alması ve kullanması gerektiği,iş emirleri ve mevcut işlemlerin internet bağlantısının aktif olarak kullanıldığını tespit ettiği,davalının aldığı hizmet karşılığı 67.814,29 TL fatura miktarı kadar alacaklı olduğu ,ancak işlemiş faiz talebi yönünden ise 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 10.maddesinde “Aksine sözleşme yoksa ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar.” hükmü gereğince, davacı alacaklının takip tarihi itibariyle işlemiş faiz talep edebilmesi için davalı borçluyu icra takibinden önce temerrüde düşürmüş olması gerektiği,takip öncesi davalının temerrüde düşmediği,alacağın likit olduğu gerekçesiyle; “1-Davanın kısmen kabulüne, 2-Davalı borçlunun Küçükçekmece … İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın asıl alacak 67.814,29 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 3-Hüküm altına alınan asıl alacak 67.814,29 TL yönünden üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine” karar vermiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde; mahkemenin takipteki işlemiş faiz talebi yönünden borçlu temerrüde düşürülmediğine dair red kararının hukuka aykırı olduğunu, davalı şirketin işleyecek faizi akdettiği taahhütname uyarınca kabul ettiğini,faturalarla muaccel olan borcun belirli vadeli olduğunu, … İnternet Hizmeti Taahhütnamesi “…’e Hoşgeldin Kampanyası” başlıklı taahhütnamenin, 6.3 maddesinde açıkça toplam tutar ve vergilerin ödeme tarihine kadarki T.C. Merkez Bankasının uyguladığı en yüksek avans faiziyle ödeneceğinin belirtildiğini, davalı şirketin de bu taahhütnameyi imzaladığını, takip öncesi işlemiş faiz alacağına hükmedilmesi gerektiğini belirterek bu yönüyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava , abonelik sözleşmesi gereğince ödenmediği ileri sürülen fatura bedellerinin tahsiline yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatına yöneliktir. Mahkeme davalının takip öncesi temerrüde düşürülmediği gerekçesi ile işlemiş faiz talebinin reddine karar vermiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 6.maddesinin belirtilen 6.1 ile 6.8.maddelerinde fatura ödemelerin hangi tarihte yapılacağı,işleyecek faiz oranları hususunda ayrıntılı hükümler bulunduğu açıktır.Bu nedenle sözleşmedeki hükümler gereği temerrüdün hangi tarihte oluşacağı ve faiz oran talebi açık olduğundan,işlemiş faiz yönünden hesaplama yapılarak takipteki işlemiş faiz talep tutarının söz konusu faturalar bazında ayrı ayrı belirlenerek denetlenmesi gereklidir.Bu nedenle, mahkemenin işlemiş faiz talebinin reddine ilişkin kararı yerinde görülmemiştir.Bu konuda sözleşmedeki temerrüt hükmü ve faturalarda belirtilen faiz oranı açısından hesaplama yapılması yönünden ek rapor alınması gerektiğinden,taraflar arasındaki sözleşme hükümleri değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile karar verildiğinden, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile karar HMK 353/1a-6.madde gereği kaldırılarak yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine geri gönderilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.09/06/2022