Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2669 E. 2021/3288 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2669
KARAR NO: 2021/3288
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/08/2021
NUMARASI: 2021/599 E – 2021/598 K
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 08/12/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir talep eden vekili dilekçesinde özetle; , 23.09.2019 tarihli sözleşme gereğince müvekkiline ödenmesi gereken ancak ödenmeyen kar payının tahsili için dava açacaklarını, ancak davanın ticari dava olduğunu, ara buluculuğa tabi olduğunu, arada geçen sürede karşı tarafların sözleşme konusu taşınmazları devretme riski bulunduğunu, bu konuda duyumlar alındıklarını, bu aşamada sözleşme konusu İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, … Mahallesi, … Ada, … parselde kayıtlı bulunan 12, 13 nolu taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından; ” mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesine hukuken imkan bulunmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, HMK 389 ve devamı madde hükümlerinde ön görülen koşullar gerçekleşmediğinden ihtiyati tedbir isteminin bu aşamada reddine karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle HMK 389 ve devamı maddelerine göre şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir. Karara karşı ihtiyati tedbir talep eden tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Talep eden vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkili ile davalılardan … ve … A.Ş. arasında yapılan 29.03.2019 tarihli sözleşme göre taşınmaz bedellerinden … A.Ş. ye düşecek karın %50’sinin müvekkiline verilmesi gerekirken bunun bugüne dek yerine getirilmediğini, ayrıca … adi ortaklığında bulunan hissesinin bir kısmını da diğer ortağa müvekkili ile yaptığı sözleşmeden sonra devrettiğini beyan ettiğini, davalı … şirketinin bu şekilde mal kaçırma amacıyla hareket ettiğinin anlaşıldığını, kar payının tahsili için dava açılacağını, ancak dava ticari bir dava olduğundan öncesinde arabuluculuk başvurusu yapılması gerektiğini, karşı tarafın bu aşamada davanın sonuçlarını semeresiz bırakmak için taşınmazları devredeceği bilgisi alındığını, bazı taşınmazların da devredildiğini, bu nedenle 1/2 hissesi borçluya ait olan taşınmazların 3. kişilere devrinin önlenmesi için talepte bulunulduğunu, müvekkilinin yaklaşık olarak alacaklı olduğu ispat edildiğini, karşı tarafın taşınmazların bir kısmını devretmiş olduğunu, elde kalan son iki taşınmazın da devri halinde müvekkilinin alacağının tahsili imkansız hale geleceğini, gerekçeli kararda belirtildiği üzere asıl alacak ile ilgili bir karar verilmesi değil, tasfiye sonucunu ve müvekkilin kar payı talebini boşta bırakacak taşınmaz devirlerinin önlenmesi amacıyla tedbir talep edildiğin iileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. … Ltd. Şti. vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; adi ortaklık mallarının haczi usulünün belli olup, ancak tasfiye payının haczinin mümkün olduğunu, tasfiye payının da net olarak belirlenebilmesinin yapılacak yargılama ile mümkün olduğunu, ayrıca alacaklının elinde borçluya ait taşınmazlar üzerinde 1. Dereceden ipoteklerinin mevcut olduğunu, talepte bulunan tarafından teminat senedine dayalı olarak haksız takip de yapıldığını, ileri sürerek haksız ve hukuksuz talebin reddine talep etmiştir. Dava, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisi nedeniyle açılacak kar payının tahsili davasından önce, adi ortaklık mallarının elden çıkarılmakta olduğu iddiasına dayalı ihtiyati tedbir talebine ilişkindir. Dosya kapsamından, … ile … A.Ş. Arasında … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılacak inşaat işi icin 15.07.2017 tarihli noterde adi ortaklık sözleşmesi imzalandığı,hisse oranlarının %50’şer olarak düzenlendiği, davacı … ile … A.Ş. arasında 29.03.2019 tarihli sözleşme ve taahhütname başlıklı belgeye göre 329 ada 10 parsel sayılı taşınmazda yapılan binada şirketin %50 pay sahibi olduğu, …’un finansmanı sağlaması konusunda mutabakat sağlandığı, … A.Ş.’ye düşecek karın %50’sinin …’a verileceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmede …’a 2.000.000,00 TL teminat senedi verileceğinin düzenlendiği görülmektedir. HMK’ nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. Talepte bulunanın kar payının tahsiline ilişkin açacağı davanın aynı zamanda adi ortaklığın tasfiyesi talebini de içereceği, adi ortaklık sözkonusu olduğundan adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmesi halinde, tasfiyenin TBK.nun 642. ve devamı maddelere uygun şekilde gerçekleştirilmesinin temini için adi ortaklık malvarlığının muhafazası yönünden gerekli tedbirlerin alınması zorunludur. Taraflar arasında adi ortaklık bulunduğu iddiası ileri sürülmekle, adi ortaklığın malvarlığının korunması için adi ortaklık konusu taşınmazlar üzerine HMK 389/1. madde gereği ihtiyati tedbir konulabileceği gibi, aynı zamanda dava konusu taşınmazların bu anlamda uyuşmazlık konusu olması sebebiyle HMK 389/1. madde gereğince de ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğinden, davacının istinaf talebi yerinde görülmüştür. Bu itibarla, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir isteminin reddi kararının HMK’nın 353/1-b-2 inci maddesi gereğince düzeltilmesi ile, talepte bulunan vekilinin ihtiyati tedbir isteminin HMK 389. maddesi gereğince kabulüne, tedbir konusu taşınmazların tapu kayıtlarına (ihtiyati tedbir konulması istenilen taşınmazlar aleyhine tedbir istenen … adına kayıtlı ise) dava sonuna kadar başkalarına devir ve temlikinin önlenmesi için HMK 392/1.maddesi ve HMK 87. maddesi uyarınca taşınmazların muhtemel değeri dikkate alınarak taktiren ve maktuen 300.000,00 TL teminat yatırılması kaydıyla ihtiyati tedbir konulmasına, teminatın ilk derece mahkemesince alınmasına dair düzeltilerek karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Talepte bulunanın istinafının kabulüyle karar HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılarak, yeniden esas hakkında; 1-İhtiyati tedbir talebinin kabulüyle, takibe konu İstanbul Beşiktaş … Mah. … Ada … parsel sayılı taşınmazda bulunan 12 ve 13.nolu bağımsız bölümlerin davalı … adına kayıtlı olması halinde 3.devir ve temlik önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına, 2- Talep edilen kar payı da dikkate alınarak takdiren %15 oranına denk gelecek şekilde takdiren ve maktuen 300.000,00 TL HMK 392 ve HMK’nun 87. maddesine göre nakit veya kesin ve süresiz muteber banka teminat mektubu davacı tarafça depo edildiğinde kararın infazının ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Talepte bulunanın istinaf sebebiyle yapmış olduğu 189,10 TL istinaf yargılama giderinin karşı taraftan alınarak talep edene verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/12/2021