Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2657 E. 2022/2332 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2657
KARAR NO: 2022/2332
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/04/2021
NUMARASI: 2014/951 E – 2021/232 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 20/09/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirket ile davalı şirket arasında varılan karşı lıklı mutabakat sonucu; davacının 44.291,00 TL tutarındaki parayı …’a ödenmek üzere ve itirazı kayıt ile davalıya gönderdiğini, davalının bu ödemeye karşılık müvekkili adına 30/12/2005 tarih ve … sıra numaralı ve 44.291,00 TL bedelli bir adet fatura tanzim ederek gönderdiğini, aradan uzunca bir süre geçmesine rağmen davalının söz konusu ödemeyi iade etmediğini, müvekki- linin tüm girişimlerine rağmen davalıdan bu konuda bir bilgi alınmadığını, İstanbul … Noterliği kanalı ile keşide ve tebliğ olunan … yevmiye numaralı ve 12/10/2011 tarihli ihtarnamenin de sonuçsuz kaldığını ,bu nedenle davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ” taraflar arasında varılan mutabakat uyarınca davalıya banka dekontu ile ve ihtirazı kayıtla ödeme yapıldığı” iddiasında bulunduğunu, dava dilekçesine eklenen fatura incelendiğinde 33.301,00 TL’lik faturanın 01/09/2005 ile 01/10/2005 tarihleri arasındaki 1 aylık hizmete ilişkin olarak düzenlendiğinin görüldüğünü, iddia edilenin aksine ödeme dekontunda ihtirazı kayıtla ödeme yapıldığına ilişkin bir ibare bulunmadığını, fatura içeriğine itiraz etmeyen, aradan geçen sekiz yıl boyunca sessiz kalan davacının, müvekkili şirketten neden 44.291,00 TL talep ettiğini yasal delil ile ispatlaması gerektiğini, iddianın ancak müvekkili şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerce imzalanmış yazılı belge ile ispatlanabileceği, tanık dinletilmesine muvafakatlerinin bulunmadığını beyanla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dos- yası üzerinden yapılan takibin iptalini, kötü niyetle ve haksız şekilde takibe girişen davacının % 20 oranından az olmamak üzere tazminat ile mahkumiyetini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce: “DAVANIN KISMEN KABULÜ ile Davalının, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 44.291,00 TL asıl alacak ve 8.395,87 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz üzerinden ve takip talebindeki diğer hal ve şartlar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 44.291,00 TL asıl alacağın %20 si oranında (8.858,2 TL ) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya veril- mesine” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı ile davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Müvekkil şirketin …’nde ihtiyaç duyulan internet hizmetinin karşılanabilmesi amacı ile davalı … A.Ş. (Eski Ünvanı: … A.Ş.) aracılığı ile hizmet sözleşmesi imzalandığını, Davacının işletmesinin bulunduğu bölgede gemi sökücüleri dahil bir çok işletme bulun- duğunu ,bölgeye kurulacak santral ve çekilecek hattan çevredeki tüm işletmelerin de faydalanacağını, söz konusu hat ile ilgili olarak davalı … (eski unvanı …) ile davacının anlaşması bulun- makla birlikte diğer firmaların tamamının … (…) ile anlaşmasının bulunmadığını, hattın … A.Ş. üzerinde gözükmesi nedeni ile de kurulacak santral ve çekilecek hattın kablo yatırımı için … firmasının davaya konu tutarın ödenmesini istediğini ,davalının ” bu tutarın tamamının kendilerinden alınmasının mümkün olmadığını” belirtmesi karşısında; davalı … ile dava dışı … arasında söz konusu tutarın iadesinin söz konusu olabileceği hususunun gündeme getirildiğini, Müvekkili şirketin de online sistem kullanıyor olması ve davalı … ile dava dışı … arasındaki bu sürecin sonuçlanmasını bekleme şansı olmadığı için … A.Ş.’ne ödenmek üzere ve ihtirazi kayıt ile … A.Ş. firmasına 44.291,00 TL ödeme yaptığını, Söz konusu tutarın iadesi için yapılan girişimlerin sonuçsuz kalması üzerine müvekkil şirket tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz nedeniyle de eldeki davanın açıldığını, Yemin deliline dayanıldığını ,ancak davalının yeminden kaçınıldığını ve iddianın kesin delil ile ispatlandığını, İlk derece mahkemesince asıl alacak bakımından davanın kabulü yönünde verdiği karara katılmakla birlikte takip tarihine kadar işleyen faiz tutarının kısmen reddine karar vermiş olma- sının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda takip talebine istinaden işleyecek %11’lik faiz oranı dikkate alınarak faiz başlangıcı bakımından takdiri mahkemeye bırakılmak üzere iki ayrı faiz hesaplaması yapıldığını, müvekkili şirketçe uyuşmazlık konusu paranın ödendiği tarih olan 20/10/ 2005 tarihinden takip tarihi olan 08/07/2013 tarihine kadar ve müvekkili şirket tarafından ödenen bedelin davacıya ödenmesi talebiyle çekilen ihtarın tarihi olan 18/10/2011 tarihinden takip tarihi olan 08/07/2013 tarihine kadar faize ilişkin hesaplama yapıldığını, mahkemece ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihten takip tarihine kadar hesap edilen faiz tutarı dikkate alınarak hüküm tesis edildiğini, Söz konusu alacağın bir borç ilişkisinin konusu olmadığını, müvekkil şirket tarafından sebebe dayanmadan yapılan bir ödemeyi barındırdığını, sebepsiz zenginleşme teşkil eden söz konusu miktara uygulanacak ticari faizin müvekkil şirket tarafından ödemenin yapıldığı tarihten itibaren hesaplanması gerektiğini beyanla faiz yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde Davacı şirket tarafından açılan işbu davada, davalıya yapılan dava konusu 44.291,00 TL’lik ödemenin ihtirazi kayıtla yapıldığı, bu bedelin dava dışı …’a ödendikten sonra taraflar arasındaki mutabakata göre (davacıya) iadesinin gerektiğinin iddia edildiğini, Yapılan yargılamada taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığını,sonrasında dava dışı … A.Ş. ne uyuşmazlığa konu 44.291,00 TL’nin müvekkili şirkete iade edilip edilmediğinin sorulduğunu, Davacı uyuşmazlığa konu 44.291,00 TL’nin kendisine iadesi yolunda davanın tarafları arasında sözlü bir mutabakat yapıldığını dava dilekçesinde dört kez tekrar ettiğini, ancak bu mutabakatın varlığını ve kimler arasında yapıldığını ispat edemediğini, Yerel mahkemece davasını ispat edemeyen davacıya yemin deliline başvurup başvurmayacağını sorduğunu, sonuçta davacı vekili tarafından hazırlanan, dava dışı …’un yapacağı yatırımları dahi konu alan bir metin ortaya konulduğunu, müvekkili şirketin hizmet verdiği abone sayısının 600.000’i aştığını, bu abonelerin ödemelerinden, şirkete giren ve çıkan milyonlarca liradan şirketin Genel müdürü veya Yönetim Kurulu Başkanı’nın haberdar olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, iddia ve yemine konu edilen olayın, yemin teklif edilen kişiler tarafından bilindiği, en azından bilinmesi gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebine ilişkindir. Celp olunan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasını tetki- kinde; davacı . …tarafından davalı … Aleyhine 44.291,00 TL ödeme iade alacağı + 11.742,58 TL işlemiş faizden ibaret toplam 56.033,58 TL ala- cağın tahsili talebiyle ilamsız takibe giriştiği , davalını itirazı nedeniyle takip durduğundan itirazın iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Eldeki dosyanın istinafından sonra; Davacı vekili Av. … tarafından dosyaya sunulan 01/12/2021 tarihli dilekçe ile ” tarafların uyuşmazlık konusu hakkında haricen anlaştıkları, 25/11/2021 tarihli sulh sözleşmesi imzaladıkları, bu kapsamda istinaf başvurularından feragat ettikleri, feragat nedeniyle her hangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığı”, Davalı vekili Av. … tarafından aynı tarihte sunulan dilekçe ile de, “istinaf başvurusundan feragat ettikleri, yargılama gideri ve avukatlık ücreti taleplerinin bulun- madığı” şeklinde beyanda bulunulduğu, vekaletnamelerinin tetkikinde kanun yolundan feragate ilişkin yetkinin bulunduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 349/2 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK 349/2 maddesi uyarınca feragat sebebiyle reddine,Peşin alınan istinaf karar harcının karar kesin olmakla talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edenlere ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/09/2022