Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2618 E. 2022/2324 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2618
KARAR NO: 2022/2324
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/09/2021
NUMARASI: 2020/631 E – 2021/857 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 20/09/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; “… Mahallesi, … No:… Ümraniye” adresinde davalının “perakende satış sözleşmesi olmadan elektrik kullandığı” tespit edilmekle 18/04/2017 tarihli … nolu kaçak tutanağı düzenlendiğini, işbu kaçak tutanağı kapsamında tahakkuk olunan fatura bedelleri ödenmediğinden davalı aleyhine Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına , davalının % 20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından müvekkilinin kaçak elektrik kullandığından bahisle hukuki işleme başlanıldığını ve karşılıksız faydalanma suçunu işlediğinden bahisle müvekkili şirket yetkilisi hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, İstanbul Anadolu CBS’nın … nolu dosyası üzerinden yapılan soruşturma sonunda şirket yetkilisi hakkında “kovuşturmaya yer olmadığına ” dair karar verildiğini, kaçak elektrik kullanılmadığını, takibin haksız olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce: “Davalının dava konusu adres ve tesisat üzerine, dosya muhteviyatına sunulan kaçak tutanaklarından önce -13/03/2015 tarihinde- abonelik sözleşmesi akde- dildiği, kaçak elektrik kullanmadığı, işbu kaçak tutanaklarının yerinde olmadığı..”gerekçesiyle ” İSPATLANAMAYAN DAVANIN REDDİNE” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Dava dilekçesinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, müvekkili şirket tarafından yapılan araştırmalar sonucu davalının kaçak elektrik kullandığı tespit edilerek hakkında tutanak düzenlendiğini,söz konusu tutanak gereğince tahakkuk edilen borç ödenmediğinden takibe girişildiğini, davalının kötü niyetle itiraz ederek takibi durdurduğunu, Davalı hakkında düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanaklarının aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan belgelerden ve davalının kaçak elektrik kullandığı hususunun ispatı niteliğinde olduğunu, Yerel mahkemece”davalı ile dava konusu adres ve tesisat üzerine, dosya muhteviyatına sunulan kaçak tutanaklarından önce 13/03/2015 tarihinde abonelik sözleşmesi akdedildiği” gerek- çesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de davalı ile 04/04/2014 tarihinde sözleşme akdedildiğini, sözleşmenin işbu davaya konu kaçak tutanağının düzenlendiği tarih olan 31/10/2016 tarihinden öncesinde 30/04/2015 tarihinde sonlandırıldığını , buna ilişkin olarak da 12/05/2015 tarihinde bilgilendirme yapıldığını, söz konusu bilgilendirmeye ait bilgilendirme notu ile davalıya ait sözleşmenin başlangıç ve bitiş tarihlerini gösterir ekran görüntüsünün 17/08/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ekinde dosyaya sunulduğunu, … seri numaralı ilk kaçak tutanağının düzenlendiği 21/12/2015 tarihinde davalı adına perakende satış sözleşmesi bulunmadığını, sözleşmenin sonlandırıldığı 30/04/2015 tari- hinden 21/12/2015 tarihine kadar kullanılan elektriğin davalıya fatura edilemediğini, 21/12/2015 ta- rihli ve … seri numaralı kaçak tutanağına konu olduğunu, davalının 20/04/2021 tarihli delil dilekçesi eklerinde sunmuş olduğu, … A.Ş’ne yazdığı 04/06/2015 tarihli yazıda da “sözleşmenin 30/04/2015 tarihinde sona erdirilmiş olduğu”nun davalı tarafından açıkça beyan edildiğini , 21/12/2015 tarihinde ” kesilen elektriğin davalı tarafından yükümlülükler yerine getirilmeden açılarak kullanılması sebebiyle” tutanak düzenlendiğini, 18/04/2017 tarih … seri numaralı kaçak tutanağı hariç olmak üzere tutanak tarihleri arasındaki endeks farkları esas alınarak hesaplamalar yapıldığını, yerel mahkemece bütün hususların göz ardı edildiğini, Dava dilekçesinde açık surette delil olarak dayandıkları tanık beyanı ve keşif deliline başvurmadan eksik inceleme ile sonuca gidildiğini, Yerel mahkemenin tahkikat aşamasını usule aykırı bir şekilde tamamladığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava, İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebine ilişkindir.Dosya içeriğine göre; Davacının çalışanları tarafından dava konusu … nolu tesisatın kurulu olduğu “… Mahallesi, … Sokak No:… Ümraniye” adresinde yapılan kontroller sonucu davalının “perakende satış sözleşmesi olmadan elektrik kullandığı” tespit edilmekle 18/04/2017 tarihli … nolu kaçak tutanağı düzenlendiği, işbu kaçak tutanağına istinaden 6.991,94 TL bedelli kaçak kullanım bedelinin tahakkuk edildiği, söz konusu faturanın ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden 6.991,94 TL asıl alacak + 590,59 TL % 16,80 oranında işlemiş gecikme faizi +106,32 TL % 18 KDV ‘den ibaret toplam 7.688,85 TL alacağın tahsili talebiyle ilamsız takibe girişildiği, davalının itirazın ile takibi durduğundan bahisle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Eldeki uyuşmazlık 18/04/2017 tarihli kaçak tespit tutanağı gereğince tahakkuk olunan faturadan kaynaklanmaktadır. Kaçak elektrik tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerdendir. Tutanağın aksinin iddia edilmesi halinde bundan kendisine hak bahşeden kişinin aksini ispat etmesi gerekir. (Yargıtay 3. HD 2019/6017 Esas- 2020/3754 Karar nolu, 01/07/2020 tarihli, 2020/2109 Esas- 2020/3340 Karar nolu 24/06/2020 tarihli, 2019/4862 Esas- 2020/305 Karar nolu 16/01/2020 tarihli ilamı) Davacı tarafça davalı hakkında “perakende satış sözleşmesi olmadan” elektrik kullandığından bahisle 18/04/2017 tarihli tutanak düzenlenmiş ve davacı tarafından dosyaya sunulan sözleşme görüntüleme ekran çıktısında; “davacının abonelik kaydı: 04/04/2014, abonelik iptal tarihi : 30/04/2015” olarak yazılmıştır. Ancak davalının 20/04/2021 tarihli beyan dilekçesine ve davacının istinaf dilekçesine ekli olup davalı şirket temsilcisi … tarafından … A.Ş. Dudullu Şubesi’ne ibraz olunan 04/01/2015 tarihli dilekçede; “…tesisat nolu aboneleri olduğu , 30/04/2015 tarihinde sözleşmelerinin sona ereceği bildirildiğinden 13/03/2015 tarihinde Dudullu Şubesi’ne gelerek sözleşmeyi yenilemelerine rağmen 9 aydır fatura gelmediğinden faturalarda bir şey göremediklerini, yeni gelen ekteki faturada kaçak kullanım ve gecikme zamım gibi kalemlerin açıklanması için başvurulduğunda “sözleşmeniz bitmiş,sözleşmesiz elektrik kullanmaktasınız” denildiğini, ilgili personelin “sözleşme yaptıklarını,ancak kendilerinin ilettiği biriminin giriş yapmaması nedeniyle yeniden yapılması gerektiği”ni söylediğini beyanla yapılan yanlışlığın düzeltilerek faturanın yenilenmesini,sözleşmenin aktif hale getirilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda ” davalının söz konusu adres ve tesisat üzerine 13/03/2015 tarihli perakende satış sözleşmesi akdettiği, abonelik sözleşmesi bulunduğundan kaçak elektrik kullanmadığı, tutanakların yerinde olmadığı ,kaçak bedeli yansıtılmasının doğru olmadığı” belirtilmiş, ayrıca davacının ödemesi gereken normal tüketim bedeli hesaplanmış, mahkemece de bu tespitlere dayalı olarak davanın reddine karar verilmiştir. Davalının savunmalarında belirttiği 13/03/2015 tarihli belirsiz süreli sözleşme örneği dosyaya sunulmuş olup davacı tarafça imzası inkar olunmamıştır. Söz konusu sözleşme esas alındığında davalının dava konusu tutanağın düzenlendiği 18/04/2017 günü itibariyle geçerli bir abonelik sözleşmesinin bulunduğu, bu sözleşmenin iptal edildiğine dair delil sunulmadığı de gözetildiğinde sözleşmesiz elektrik kullanıldığından bahsedilemeyeceği sonucuna varılmaktadır. İddia ve savunmanın ileri sürülüş biçimi ile toplanan delillere göre; davanın esasının aydınlandığı, tanık ve keşif delilinin yargılamaya katkı sağlamayacağı değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Davacıdan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,4‬0 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/09/2022