Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2615 E. 2022/1658 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/2615
KARAR NO : 2022/1658
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2019
NUMARASI : 2015/1254 E – 2019/1245 K.
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, … adresinde bulunan …Plaza’nın tüm elektrik kullanımının bağlı olduğu 5807413 numarası ile elektrik aboneliğinin bulunmakla olduğunu, söz konusu plazanın 15 kattan oluşmakta ve farklı iş alanlarında çalışan kiracılarının bulunduğunu, davacı şirket adına olduğunu belirttiği abonelikle, ilgili elektrik kullanımının bütün plazaya verilmekte olduğunu, davacı müvekkili firmanın bu elektrik kullanımını, kiracıların her birinin ölçüm-süzme cihazı ile tespit edilmek suretiyle elektrik kullanım oranlarına güre ödeme almakta olduğunu, Temmuz 2015 itibariyle her katın elektrik aboneliğinin ayrı ayrı tesis edildiğinden davacı müvekkilinin bu plaza ile bir ilişiğinin kalmamış olduğunu, Temmuz 2015 itibariyle, binada kiracı olarak bulunan on firmanın kendi adına ayrı ayrı abonelik tesisi yapmak suretiyle davalı Bedaş tarafından da bu aboneliklerin yapılmış olduğunu, dava dışı bu firmaların halihazırda elektrik kullanımına dayalı bir borcunun olmadığını, ancak davalı Bedaş‘ın, daha önce aboneliği davacı firma adına olan tüm plazanın elektriğini kesmek suretiyle kendi tesis ettiği bu diğer abonelerin de haksız usul ve yasaya aykırı olarak elektriğini kesmekle görevi kötüye kullanma mahiyetinde bir suç işlemekte olduğunu, tüm görüşmelere rağmen usul ve yasaya aykırı olarak kalan kaçak borcunun tamamen ödemedikçe elektrik verilmeyeceğinin taraflarına bildirilmiş olduğunu, oysa bahse konu kaçak kullanıma ilişkin tutanağın kesinleşmiş bir gerçek alacak hakkı olmadığını, tek caydırıcı olarak kullandığı yolun, elektriği kesmek suretiyle tüketiciyi zor durumda bırakıp haksız olarak menfaat temin etmek olduğunu, dava konusu hususun açıklığa kavuştuktan sonra, varsa bir borcun, ancak o zaman ödeneceğini beyan ettiklerini, kaldı ki müvekkilinin, dava hakkını saklı tutmak suretiyle haksız olarak kesildiğini iddia ettiği kaçak kullanım cezasından 100.000,00-TL civarında ödeme yapmış olduğunu, telafisi mümkün olmayan zararların önlenmesi için öncelikle tedbir taleplerinin kabulü, dava konusu kaçak kullanım bedelinden ötürü binanın kesilen elektriğinin açılması ve dava sonuna kadar bu sebepten elektrik kesintisinin yapılmaması yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmek zorunluluğunun doğmuş olduğunu, davalı tarafından el konulduğunu belirttiği bu cihaz üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, zira davalının kesmiş olduğunu belirttiği kaçak elektrik kullanım işlemine ilişkin dava konusu para cezasını buna istinaden vermiş olduğunu, davalı firmanın, kendisi uzaktan okuma yaptıkları için hatalı okuma yapıldığını müvekkili firma sahiplerine söylemiş olduğunu, dava konusu para cezasının kesildiği 17/03/2015 tarihinden sonra, elektrik sayacının değiştirildiğini, yeni takılan sayacın, müvekkilinin ilk ay gelen 75.000,00-TL’lik fatura bedelinin çok yüksek gelmesi üzerine, 22/05/2015 tarihli yazılı şikayeti üzerine davalı tarafından yapılan incelemede, davalı firmanın kendisinin taktığını, davacının müdahalesinin imkansız olduğu hücreye takılan sayacın bu defa arızalı olduğunun davalı tarafından tespit edildiğini ve bu sayacın değiştirilmiş olduğunu, değiştirilen bu arızalı sayaçtan sonra davacı işyerinin elektrik faturası yine eskisi gibi 35.000,00-TL- 45.000,00-TL arası geldiğini, netice olarak; öncelikle telafisinin mümkün olmayacağını belirttiği zararların önlenmesi için tedbir taleplerinin kabulü, dava konusu olduğunu belirttiği kaçak kullanım bedelinden ötürü binanın kesilen elektriğinin ivedilikle açılması ve dava sonuna kadar bu sebepten elektrik kesintisinin yapılmaması yönünde tedbir talepleri kabulüne, davalı tarafından haksız usul ve yasaya aykırı olarak kesildiğini iddia ettiği 301.534,16-TL kaçak kullanım bedelinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100.000-TL’lik kısmı için borçlu olmadıklarının tespiti ile, elektriğinin kesilmemesi için ödemesini yapmak zorunda kaldığını belirttiği taksitlerin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00-TL’nin taraflarına iadesi ile kesilen para cezasının iptali ile borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu elektrik faturasının ilişkili bulunduğu tesisata kaçak elektrik faturası tahakkuk ettirilmiş olduğunu, davacının, davaya konu olan faturayı ödemediği gibi kullanmaya devam ettiği elektrik enerjisinin bedellerini de ödememekte olduğunu, davacı tarafa tahakkuk ettirilen kaçak elektrik faturasının davacı tarafça kabul edilerek müvekkili kuruma ödeme yapmış olduğunu, davacı tarafın, daha önce dosyaya sunulan sayaç fotoğraflarından da anlaşılacağı üzere elektriği usulsüz ve kaçak olarak kullanıldığını, bu kaçak kullanımın, kaçak elektrik tahakkuk tutanağı, usulsüz kablo bağlanması suretiyle müdahale edilen sayaç fotoğrafları ve dosyaya ekte sunulduğunu, müvekkili kurumun vekaleten elektrik işlerini takip ettiğini ve tanığı olduğunu belirttiği elektrik teknisyeni …’un, davacı tarafın elektriği usulsüz kullandığını beyan etmiş olduğunu, davacı tarafın her ne kadar fotoğrafı çekilen sayacın atıl durumda olduğunu iddia etmiş ise de sayacın atıl durumda değil fiilen elektriğin kullanıldığı sayaç olduğunun tanık beyanı ile de sabit olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu haksız menfaat temin etmek amacıyla müvekkili şirket tarafından elektrik kesintisi yapılmasının söz konusu olmadığını, bu kullanım karşısında alacağını temin edemediğini belirttiği müvekkili şirketin, alacakların eşitliği ilkesi gereği elektrik kesintisi yapmasının, verilen hizmetin karşılığını alamamış olmasının doğal sonucu olduğunu, verilen tedbir kararının, müvekkilinin ticari faaliyetini, ekonomik durumunu tehlikeye düşürecek ve telafisi mümkün olamayacak sonuçlar doğuracak nitelikte olduğunu, bu nedenle usul ve yasaya aykırı olduğunu ifade ettiği tedbir kararının kaldırılmasının gerekmekte olduğunu, davacı tarafın borçlu olduğunun tespitine karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından; “Bilirkişi raporunda 112.144,20 TL. tutarındaki Kaçak Elektrik Kullanım ve 179.844,50 TL. tutarındaki Kaçak Ek Tüketim (geriye dönük normal tüketim) tahakkuklarının miktar itibariyle Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne uygun olup olmadığı ile ilgili yapılan değerlendirmede ise Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri gereği, davacının kaçak elektrik kullanım bedelinin 49,362,07-TL olması gerektiği, davacının kaçak ek normal (geriye dönük) elektrik tüketim bedelinin 203.047,05-TL olması gerektiği, davacı tarafından, davalıya haksız olarak yapılan bir ödemenin bulunmadığı tespit edilmiştir.Davacı vekilince bilirkişi raporu alındıktan sonra, dava dilekçesinde ileri sürülmemiş olmasına rağmen, kaçak elektrik tespit tutanağındaki imzanın müvekkilinin yetkili temsilcisine ait olmadığı itirazında bulunmuşsa da, dosyanın geldiği aşama itibariyle aşamalarda ileri sürülmeyen bu itirazın bilirkişi raporunun sunulmasından sonra bilirkişi raporundaki tespitlerden sonra ileri sürülmesi nedeniyle yargılamayı uzatmaya yönelik olduğu değerlendirilmiştir. Kaldı ki Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği‘nde, kaçak elektrik tüketimi; ile ilgili 26. maddesine göre; kaçak veya usulsüz elektrik enerjisi kullanan gerçek veya tüzel kişinin tutanağın düzenlenmesi sırasında kullanım yerinde bulunmaması veya tutanağı imzalamaması durumunda, kullanım yerine bırakılan tutanak, bildirim yerine geçer. Tutanakta kaçak veya usulsüz elektrik enerji kullanım nedeni ve şekli açıkça belirtilir. Bu hükümdeki düzenleme de nazara alındığında davacının bu itirazına itibar edilmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının kaçak elektrik kullanmadığı yönündeki iddiasını, usulüne uygun ve keşfen bilirkişi raporu ile de teyit edilen kaçak tüketim tutanaklarının aksine ispatlayamadığı” gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; dava konusu kaçak elektik tutanağındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzanın sahteliğine ilişkin itirazlarına yönelik bir inceleme yapılmadan, tutanağın kesin delil mahiyetinde olduğu kabul edilerek karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yapılan keşif ve düzenlenen bilirkişi raporu incelenmesini istedikleri hususlar yönünden eksik inceleme yapıldığını, rapora ilişkin itirazlarının da eksik değerlendirildiğini, kaçak elektrik tutanağına ilişkin Bakırköy 28. Asliye Ceza Mah.nin 2020/849 Esas sayılı ceza dosyasında 30.08.2021 tarihli bilirkişi raporunda, mahkeme heyetiyle yapılan keşifle birlikte düzenlenen raporun sonuç kısmda aynen ” .. Şikayet konusu 5807413 nolu tesisat 510228004 nolu X5 sayacın bulunduğu adrese gidildiği ve yapılan keşifte, sayaç ve trafonun Boğaziçi Elektrik Aş. Tarafından sökülüp bina içinde hücre kabini yapıldığı ve buraya taşınıp Bedaş tarafından kilitlendiği, kilidinin ise sadece Bedaş yetkililerinde olduğu tespit edilmiş olduğu” yönündeki tespitin de davacı müvekkili ve ya başka bir kimsenin söz konusu yere girmesinin mümkün olmadığı yönündeki beyanlarını doğruladığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava; kaçak tahakkuku nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile ödenen bedelini iadesi talebine ilişkindir.Dosya kapsamından;17/03/2015 tarihinde davalı BEDAŞ tarafından düzenlenmiş olan Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağında, elektriğin kullanım şeklinin; “ilgili mahalde yapılan kontrolde sayaca gelen gerilim kablolarına, sayaç pano altında kumanda ve anahtar vasıtasıyla gerilimi devreye alarak enerji kullandığı tespit edildi Hat tarafımızdan düzeltildi. Fotoğraflar ektedir.” tespitinin yapıldığı, bu tutanağın, davacıya ait …Tekstil İthalat İhracat San. Dış Tic. Ltd. Şti. kaşesinin basılarak imzalanmış olduğu, tutanak üzerine 112.144,20 TL. tutarındaki Kaçak Elektrik Kullanım ve 179.844,50 TL. tutarındaki Kaçak Ek Tüketim (Gerive dönük Normal Tüketim) Tahakkuku yapıldığı görülmektedir. Bilirkişi raporunda; dava konusu mahallin 15 kattan oluşan … PLAZA adında plaza olduğu, plaza katlarında kiracıların bulunduğu, dava konusu tutanak tarihi olan 17/03/2015 tarihinde tüm plazanın elektrik ihtiyacının, plaza alt kalında bulunan ve davalı kuruma ait trafo merkezinden enerji alan davalı kurum nezdindeki 5807413 nolu yüksek gerilim elektrik aboneliğine ait tesisattan karşılandığı, plaza katlarında bulunan kiracıların, resmi aboneliği olmadan süzme ölçü elektrik sayaçlarının bulunduğu ve bina yönetimi tarafından kiracıların elektrik tüketimlerinin bu sayaçlar ile ölçülerek bina yünetimi tarafından kiracılardan elektrik tüketim bedellerinin tahsil edildiği, tutanak tarihi olan 17/03/2015 tarihinden sonra Temmuz 2015 itibariyle plazadaki her katın elektrik aboneliğinin ayrı ayrı tesis edilerek plazadaki her katın artık resmi bir elektrik aboneliğinin yapılmış olduğu, kaçak elektrik enerjisi kullamımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak sürenin; sayaç mahallinde en son yapılan işlem tarihi olan 27.02.2015 tarihi ile kaçak tespilinin yapıldığı tarih olan 17.03.2015 tarihine kadar olan 18 günlük süre olduğu kaçak Ek Normal Elektrik Tüketim Bedelinin; 203.047,05 TL, kaçak bedelinin ise 49.362,07 TL Olarak hesaplandığı, kaçak öncesi ihtilafsız dönem bulunmadığı, tespit sonrası değiştirilen sayaç sonrası tüketim değerlerinni referans olarak alınmış olduğu anlaşılmaktadır.Buna göre 112.144,20 TL. tutarındaki Kaçak ve 179.844,50 TL. tutarındaki Ek Kaçak tahakkuku yapıldığı, bilirkişiler tarafından yapılan hesaplamada kaçak bedelinin ise 49.362,07 TL ve kaçak Ek bedelinin 203.047,05 TL olarak hesaplandığı halde bu çelişkinin giderilmediği, davacı tarafça sunulan 31.05.2019 tarihli dilekçe ile bildirilen mahkemenin 2016/527 Esas sayılı dosyasında aynı kaçak konusu ile ilgili alınan bilirkişi raporu ile çelişkilerin giderilmeden karar verlidiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulü ile kararın kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği üzere konusunda uzman üçlü bilirkişi heyetinden çelişkiyi giderecek şekilde yeniden rapor alınarak hasıl alacak sonuca göre karar verilmek üzere dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/06/2022