Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/257 E. 2022/152 K. 24.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/257
KARAR NO: 2022/152
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/02/2020
NUMARASI: 2018/873 E – 2020/199 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/01/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahke- mesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin üzerinden sağlanan internet ve sunucu barındırma hizmetinin, davalı … A.Ş’nin (Zonline) kullanımına sunulduğunu, taraflar arasında belirli bir süredir devam etmiş olan hizmet ilişkisinin akdedilen hizmet sözleşmesini ispatlar nitelikte olduğunu, Davalının bu sözleşme kapsamında yararlandığı hizmet nedeniyle tahakkuk olunan fa- tura, cari hesap ekstresinden kaynaklanan ve mutabık kalınan (faiz ve masraflar hariç olmak üzere) 17.191,63 TL alacağı ödemediğini, bu hususta tebliğ olunan ihtarın sonuçsuz kaldığını, Bu nedenle davalı aleyhine 17/07/2018 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine vaki itirazı ile takibin durduğunu, Davalının borçlunun taahhütlerinden kurtulmak için kaçma hazırlığı içine girdiğini ve muaccel ve rehinle temin edilmemiş alacağını tehlikeye düşürdüğünü beyanla, Öncelikle borçluya ait menkul ve gayrimenkulleri ile 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İKK’nın 257. vd md gereğince dava konusu alacak tutarı üzerinden ihtiyaten haciz kararı ve- rilmesini, yargılama sonunda ise; davalı/borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına vaki borçlunun itirazının iptalini, takibin ticari avans faiz oranı üzerinden hesapla- nacak faizi ile birlikte takip tarihindeki koşullar ile aynen devamını, borçlunun % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının dava dilekçesini kabul etmediğini, Müvekkili şirketin faaliyete girdiği günden beri turizm piyasasında gittikçe büyüyen bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin ticari durumu değerlendirildiğinde “kaçma hazırlığı içinde olduğu”na dair iddianın gerçeğe ve hayatı olağan akışına aykırı olduğunu, Taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme bulunmadığından, sözleşmenin feshi ha- linde “fesih tazminatı” talep edilemeyeceğini, Davacıya ödenmemiş bir fatura bulunmadığını, dava konusu faturaların ise müvek- kiline gönderilmediğini, ticari defter kayıtlarına alınmadığını, müvekkili şirketin icra takibine konu faturalara ilişkin borcunun bulunmadığını, davacının faturalarına konu hizmetin müvekkili tarafından alınmadığını ve kullanılmadığını, Kabul anlamına gelmemek üzere, faturaların varlığı tek başına hizmetin verildiği ve kullanılıp tüketildiği anlamına da gelmediğini, davacının iddia etmiş olduğu fatura alacağının daya- nağı olan hizmetin tam ve eksiksiz olarak verildiğini ispat etmesi gerektiğini, aksi halde şüpheli olan ve varlığı ispatlanamayan alacakların talep ve tahsilinin mümkün olmadığını beyanla davanın reddini, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkumiyetini, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi’nce: “davacı taraf abonelik sözleşmesi gereğince açık hesaba dayanarak fatura düzenlemiş olup iş bu alacağını kayıt altına almıştır. Ancak davalı ticari kayıt- larında alacağın varlığı bulunmamakla davalı davacıya borçlu görünmemekte ve faturalarda teslim alan kısmında imza olmadığı için faturalar davalıyı bağlamamaktadır. Bunun sonucuna göre de da- vacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının kötü niyetine dair dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmamakla kanaat oluşmamakla davalı lehine tazminata hükmolunmamıştır.” denilerek “DAVACININ DAVASININ REDDİNE, davalı lehine şartları oluşma- makla tazminata hükmolunmasına yer olmadığına ” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Taraflar arasında 11/06/2013 tarihinde 12 ay süreli Hizmet Çerçeve Sözleşmesi akde- dildiğini, bu sözleşme kapsamında müvekkili tarafından sağlanan internet ve sunucu barındırma hizmetinin davalı şirketin kullanımına sunulduğunu, Davalının taraflar arasında süre gelen hizmet ilişkisinden kaynaklanan fatura ve cari hesap ekstresinden kaynaklanan dava konusu alacağı ödememesi üzerine takibe girişildiğini, haksız itiraz nedeniyle takip durduğundan itirazın iptali talepli eldeki davanın açıldığını, Davalının takip ve dava konusu üç adet faturadan haberdar olmadığına dair savunma- sının kabul edilemeyeceğini, bu faturaların müvekkili şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalı defterlerini düzgün tutmadığından bir takım faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmadığını, … nolu faturanın davalı defterinde kayıtlı olmamasına rağmen ödendiğini, İlk derece mahkemesince “faturaların teslim alan kısmında davalı tarafın imzasının bu- lunmadığı”belirtilmiş ise de ,herkesin malumu olduğu üzere uygulamada (…, …, … , …, İgdaş ,İski Vb) abonelik sözleşmeleri kapsamında düzenlenen faturalarda fatura sayısının çok olması nedeniyle adi posta şeklinde teslim edildiğini ve hiç bir faturada kullanıcı imza- sının bulunmadığını, müşteriye ulaşılamaması ve bakiye borç bulunması halinde e-posta yoluyla fatura/ borç bildirimi yapıldığını, müvekkilinin fatura içeriği hizmeti sunduğunu, davalının itirazında kötü niyetli ve haksız , mahkemenin aksi yöndeki tespitinin hukuka aykırı ve hatalı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava , İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebine ilişkin olup uyuşmazlık taraflar arasında düzenlenen 01/06/2013 tarihli Turknet Kurumsal Çerçeve Sözleşme kapsamında düzenlenen faturalardan kaynaklanmaktadır. İlk derece mahkemesince celp olunan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nen … Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı şirket tarafından davalı aleyhine cari hesap ekstresine , 23/01/ 2014 ve 28/03/2014 tarihli faturalara dayanarak 17.191,63 Tl (asıl) alacağın tahsili talebiyle 23/07/2018 tarihinde ilamsız takibe giriştiği, borçlunun süresi içinde ibraz ettiği dilekçesi ile “takibe, borca, faiz vs ferileri”ne itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin 1 yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali talebiyle eldeki davayı ikame ettiği tespit edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşme, takip dayanağı faturalar, cari hesap ekstresi dos- yaya celp edilmiş, dava konusu alacağın varlığı ve miktarının tespiti yönünden tarafların ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.Elektronik Yüksek Mühendisi …. ile mali Müşavir … tarafından ibraz olunan 08/08/2019 tarihli raporda; Davacı ve davalı tarafından incelemeye sunulan 2013-2014-2015-2016-2017-2018 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden: süresinde açılış tasdiklerinin yapıl- dığı, Kural ve standartlara uygun tutulduğu, ticari defterlerin birbirlerini teyit ettiği, süresinde kapa- nış tasdikinin yapıldığı, söz konusu defterlerin ilgili taraf lehine delil vasfının bulunduğu, Taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği davalının Temmuz 2013 döneminden Aralık 2013 dönemine kadar davacı tarafça düzenlenen tüm faturaları düzenli olarak ödediği, alınan hizmetin davalının kabulünde olduğu, Dosya kapsamına göre, 28/02/2014 tarihinden sonra davacı tarafça davalıya hizmet verildiğine dair bilgi ve belge sunulmadığı, bu tarihte düzenlenen son fatura ile taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiği, Takip tarihi olan 23/07/2018 günü itibariyle; davacının ticari defterlerine göre, dava- lıdan 17.191,63 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davalının davacı taraftan 2.912,94 TL alacaklı olduğu, Taraflar arasındaki cari hesap farkının 20.104,57 TL (17.191.653 TL Davacı Alacağı + 2.912,84 TL Davalı Alacağı) olduğu , bu farkın 3 adet toplam 20.104,57 TL tutarlı faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, Söz konusu …nolu 2.898.01 TL bedelli faturanın internet ve sunucu barındırma hizmet bedeline ilişkin olduğu, … nolu 14.293,52 TL bedelli faturanın internet ve sunucu barındırma hizmet bedeli ve fesih bedeline ilişkin olduğu, 01/06/2013 tarihli … Formunda bahs“Erken Fesih durumunda özel indirimle ve/veya ücretsiz sağlanan aylık hizmet bedeli, Cihaz kurulum ve aktivitasyon bedeli gibi bedellerin ayrıca tarafıma fatura edileceğinin beyan ve taahhüt ederim” beyanının altında davalı yanın imzasının bulunduğu, taraflar arasındaki (belirsiz süreli) sözleşme erken feshedilmiş olmakla erken fesih tazminatına ilişkin talebin yerinde , talep edilen tazminat tutarının doğru olduğu, Faturaların taraflar arasındaki sözleşmeye ve usulüne uygun olarak düzenlendiği, 8 günlük süre içinde itiraza uğramadığı , Mevcut duruma göre davacının davalı taraftan takip tarihi itibariyle 17.191,63 TL alacaklı olduğu, Davalının ödeme belgesi sunmadığı ” belirtilmiştir. İlk derece mahkemesince ,söz konusu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, ayrıca teslim alan kısmında davalının imzası bulunmadığından davalıyı bağlamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, uygulamada genellikle (…, …, … , Tedaş, İgdaş ,İski Vb) abonelik sözleşmeleri kapsamında düzenlenen faturaların çok sayıda olması nedeniyle adi posta şeklinde teslim edildiği ve bu faturalarda kullanıcı imzasının bulunmadığı ,taraflar arasında düzenlenen faturaların da taraflar arasındaki sözleşmeye ve mevzuata uygun şekilde düzen- lenip usulen tebliğ edildiği ,ayrıca süresi içinde itiraz ileri sürülmediği, bilirkişi raporu ile davacının takip tarihi itibariyle davalı taraftan takip tutarı kadar alacaklı olduğu tespit edilmekle aksi yöndeki mahkeme gerekçesi ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Diğer yandan davalının likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği tartışmasız olup davacı lehine icra inkar tazminatı takdiri gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda maddi vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında usul ve yasaya aykırılık tespit edilmekle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, tespit edilen eksiklik yargılama gerektirmediğinden HMK 353/1-b-2 md gereğince, esasa ilişkin olarak yeniden, ” davanın kabulüne, davalı/borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava konusu borca vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına, likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alının alacağın % 20’si oranında icra-inkar tazminatı ile mahkumiyetine ” karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1- DAVANIN KABULÜNE, davalı/borçlunun İstanbul 33. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava konusu borca vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına, 2- Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alının alacağın % 20’si oranında icra-inkar tazminatı ile mahkumiyetine, 3- Alınması gereken 1.174,36 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan 207,64TL nin mahsubu ile bakiye 966,72‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4- Davacının yatırdığı 207,64TL harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 5- Davacı tarafça yapılan 1.087,9‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 6- Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 5.100,00TL avukatlık ücretinin davalıdan alınıp davcıya verilmesine, 7- Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 61,5‬0 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/01/2022