Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2563 E. 2021/3144 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2563
KARAR NO: 2021/3144
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 29/09/2021
NUMARASI: 2020/291 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 24/11/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde;taraflar arasında elektrik abone sözleşmesi bulunduğunu, davacının aboneliğe konu yerde nakliye ve kuyu suyu satışı yaptığını, davalı kurum çalışanları tarafından dava konusu tesisata ilişkin okumanın uzaktan okuma ASOS sistemi ile yapıldığını, sayaca müdahale mümkün olamadığı halde sayacın manyetik alan etkisinde kalarak eksik okuma yaptığından bahisle davalı tarafça davacı şirkete 133.806,17-TL ceza kestiklerini, ASOS sisteminde uzaktan sayacın bulunduğu alan tamamen davalı şirketin kontrolünde olduğunu, dışarıdan müdahale söz konusu olmadığını, hiçbir faturanın da taraflarına tebliğ edilmeden davacının enerjisini kestiklerini, davalı kurum eneıji dağıtımı tekelinde bulundurduğundan bu hususu kendisine cebri bir yaptırım olarak kullandığını, davacının abonesi olduğu 3988245 no’lu tesisatla ilgili olarak HMK 389. Madde gereği , dava konusu alacağa dayalı olarak yapılacak elektrik kesme işleminin işbu dava sonuçlanıncaya kadar durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile 07/11/2019 tarih 133.806,17-TL’lik fatura nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece daha önce verilen ihtiyati tedbir kararının istinafı üzeren Dairemizin 20121/1064 2021/1374 K.sayılı 05/05/2021 tarihli kararı ile “Davalının istinaf talebinin kabulü ile ; İstanbul 21 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/291 E. Sayılı dosyada 25/02/2020 günlü duruşma ve buna dair 09/03/2021 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddine dair ara kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereği kaldırılmasına, HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca bu hususta yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından ,yeniden; 1- HMK 393/1 maddesi gereği, yetkisiz Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/987 Esas sayılı dosyadan 24/12/2019 tarihli tensip tutanağı ile verdiği, elektrik kesintisinin önlenmesine dair ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına” karar verilmiştir. Daha sonra davacı vekili tarafından 01/07/2021 tarihli dilekçe ile ;davalı kurumun 30/06/2021 tarihinde davacının iş yerine gelerek elektriğini kestiğini ve çalışamaz hale getirdiğini, davacının işlerinin durduğunu, davalı kurumun hem iki celsedir kayıtları göndermeyerek dava sürecini uzattığını hem de davacının elektriğini keserek çalışamaz hale getirdiğini,davacının davalı kurumun mevzuat hükümlerine aykırı olarak hesaplama yapması nedeniyle haksız ve mesnetsiz olarak fazla tahakkuk ettirilen ve bir kısmı fazla tahsil edilen borcu ödeme yükümü altında olduğunu, dava konusu alacağa dayalı olarak yapılacak elektrik kesme işleminin HMK 389. maddede yer alan artların bulunması nedeniyle dava sonuçlanıncaya kadar uygun görülecek teminat karşılığında tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkeme,somut olayda; davacının davalı tarafından elektriğini kesmesi suretiyle faaliyette bulunmasının engellendiği, dava konusu yerin iş yeri olduğu ve elektrik enerjisinin kesilmesinin mevcut yargılama sürecinin de devam ettiği dikkate alındığında ileride telafisi imkansız zararlara neden olabileceği gerekçesiyle “İhtiyati tedbir talebinin dava değerinin %20’si oranında nakdi teminat (26.761,23 ₺) veya muteber banka teminat mektubu sunulması karşılığında KABULÜNE; teminat yatırılması halinde davaya konu abonelik sözleşmesi kapsamındaki elektrik enerjisinin dava konusu yer ve faturalarla sınırlı olacak şekilde dava sonuçlanana ve karar kesinleşinceye değin kesilmemesine; kesilmiş olması halinde elektrik enerjisinin yeniden tesisine” ilişkin 01/07/2021 tarihinde karar vermiştir. İşbu ihtiyati tedbir kararına davalı tarafça yapılan itirazın reddine ilişkin 29/09/2021 tarihinde karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;davada ihtiyati tedbir yasal koşullarının oluşmadığı,yaklaşık ispat olmadığı,sayacın oluşturulan manyetik alanla kayıt yapmasının önlendiğinin belirlendiğini,bu nedenle davacı hakkında kaçak ve kaçak ek tahakkuku yapıldığı,kaçak elektrik kullanımının davalı elemanlarınca videoya alındığı,kaçak tutanak ve tahakkukunun mevzuata uygun olduğu, kaçak kullanımın davacı tarafça da kabul edildiğini,kaçak kullanım açıkca tespit edilmişken ihtiyati tedbir kararı verilmesinin yerinde olmadığını,bu karar sebebiyle davalının haklarının ihlal edildiğini,ticari ilişkinin devam etmesine davalının zorlanamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Uyuşmazlık, davalı tarafından düzenlenen kaçak tespit tutanağına istinaden kaçak tüketim ve kaçak ek tüketim faturalarına dayalı menfi tespit, ve enerjinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararın verilmesi talebine ilişkindir. HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hallerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Buna göre, işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla sınırlı davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira davacının mal varlığında gelebilecek bir değişim nedeni ile ilerde belirlenecek alacaklı şirket zararının elde edilmesi zorlaşabileceği gibi tamamen imkansız hale de gelebilecektir. Davalının istinaf itirazları yönünden yapılan değerlendirmede, ihtiyati tedbir kararının verilmesinde her iki tarafın yararı bulunduğu, kullanılan elektriğin sayaçtan geçerek kullanılması nedeniyle kullanılan enerji bedelinin tespitinin yapılabileceği, ancak verilen tedbir kararının dava konusu tutanak haricindeki ihtilafları kapsamayacağı, olası bu ihtilaflarla ilgili kurumun tutanak tutma, tahakkuk ve tahsilat yapma imkanının bulunduğu, teminatın ise yasada belirtilen oranlara uygun takdir edilmiş olduğu açıktır. Bu nedenlerle; ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının dava konusu tutanakla sınırlı olmak kaydıyla verildiği anlaşıldığından davalının istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davalıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/11/2021