Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2485 E. 2022/1438 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2485
KARAR NO: 2022/1438
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2021
NUMARASI: 2018/992 E – 2021/131 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 11/05/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine İstanbul Anadolu … icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından faturaya dayalı (elektrik tüketim faturası) alacağa dayanarak takip başlatıldığını, borçlu şirketin hiçbir gerekçe göstermeksizin işbu icra dosyasına itiraz ettiğini, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, taraflar arasında 23.08.2011 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi akdedildiğini ve sözleşmeye bağlı olarak davalı şirketin elektrik kullandığını, davalı şirketin icra takip dosyasında açıkça fatura ve alacak bilgilerini belirttiği 10 adet faturadan kaynaklanan borcu ödemediğini, faturalardan bir kısmının elektrik tüketimine İlişkin iken, bir kısmının da sözleşmeden kaynaklanan cezai şart bedeli faturaları olduğunu, davalı şirkete 21.10.2018 tarihi itibariyle Elektrik Tüketim Borcuna Bağlı Hizmet Kesme İhbarnamesi gönderildiğini, bu taahhütlü mektubun davalı şirkete 03.10.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının borcunu ödememesi üzerine dava konusu icra takibinin başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini belirterek davalı şirketin yaptığı itirazın iptalini, takibin devamını, borçlu şirketin %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap vermeme suretiyle davayı inkar etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından; “Davacı taraf davalı tarafın 3 adet fatura bedelinin ödenmemesinden kaynaklı davacı tarafın sözleşmeyi feshetmiş olması taraflar arasında tartışmasızdır. Taraflar arasındaki ihtilaf davacının sözleşmeyi feshetmesine rağmen 7 adet fesih cezai fatura tahakkuk ettirmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı vekili 7 adet fesih cezai fatura bedelinin taraflar arasındaki 23/08/2011 tarihli sözleşmenin “9.3) Sözleşmenin Alıcı Tarafından Feshi” başlıklı maddesine dayandırmaktadır. Yukarıda alıntısı yapılan sözleşme madde metnin de alıcı tarafından tek taraflı olarak fesih edilirse, alıcı satıcıya son iki aylık tüketim bedelini, ceza bedeli olarak ödeyeceğini hüküm altına aldığı oysa somut olayımızda davacı taraf yani satıcı taraf sözleşmeyi feshettiği halde alıcı sözleşmeyi feshetmiş gibi ceza bedeli tahakkuk ettirildiği görülmüştür. Bu haliyle alıcı tarafından satıcıya ceza bedeli ödemesini gerektiren şartların dosya kapsamından oluşmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerden dolayı davacının davalıdan 7 adet ceza bedeli olarak tahakkuk ettirilen toplam 8.645,14 TL bedel ile bu faturaların her birine yansıtılan faiz alacağı kalemlerinin hukuka uygun almadığı değerlendirilmiştir. Ancak ödenmeyen 3 adet fatura ve Prof. Dr. …’nun hazırladığı 08/12/2020 tarihli bilirkişi raporuna istinaden 3 adet ödenmeyen faturalar için hesaplanan faiz alacakları yönünden davacının davasının haklı olduğu anlaşılarak davacının takip tarihi itibarı ile … (1.026,97 TL asıl alacak ve 38,76 faiz alacağı ), … (438,76 TL asıl alacak ve 16,56 faiz alacağı ) ve … (2.565,97 TL asıl alacak ve 90,94 faiz alacağı) olmak üzere 4.178,15 TL davalıdan alacaklı olduğu bu miktar üzerinden davalı şirketin itirazının iptali ile talep edilen alacak likit olmadığından İİK 67 maddesindeki tazminat şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından davacının tazminat talebinin reddi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçeleriyle 1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı tarafından İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 4.178,15 TL alacak bakımından iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-İcra İnkar tazminatının yasal şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda önceki iddialarını tekrarla birlikte özet olarak; davalı şirketin icra takip dosyasında açıkça fatura ve alacak bilgilerini belirttikleri 10 adet faturadan kaynaklanan borcunu ödemediğini, faturaların bir kısmının elektrik tüketimine ilişkin iken, bir kısmının da sözleşmeden kaynaklanan cezai şart bedeli faturaları olduğunu, bu nedenle; davalı şirkete 21.10.2018 tarihi itibariyle, “Elektrik tüketim borcuna bağlı hizmet kesme ihbarnamesi” iadeli taahhütlü mektup ile gönderildiğini, taahhütlü mektubun davalı şirkete 03.10.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, mahkemece yapılan inceleme ile, müvekkil şirketin cezai şarta hak kazanmadığına hükmedilerek, davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kısmi red kararının hatalı olduğunu, kabul edilen kısım yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Dava, abonelik sözleşmesi sonucu ödenmediği iddia edilen işyeri elektrik borcu nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı takibe vaki itirazın iptali talebidir. Dosya kapsamından; Davacı elektrik şirketi tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası uyarınca asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere 13.751,57 TL için ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında 23/08/2011 tarihinde elektrik satışına konu sözleşme imzalandığı, sözleşmenin ” Sözleşmenin Alıcı Tarafından Feshi” başlıklı 9.3. maddesinde; “Şayet, iş bu sözleşme hitam tarihinden önce iş bu sözleşme madde 5,4 ve madde 9,3’de belirtilen şartlar dışında bir sebep göstererek Alıcı tarafından tek taraflı olarak fesih edilirse, Alıcı satıcıya son iki aylık tüketim bedelini, ceza bedeli olarak ödeyeceğini ve vermiş olduğu teminatların irat olarak kayıt edileceğini kabul, beyan ve taahüt eder” düzenlemesinin olduğu görülmektedir. Takibe konu faturalardan 1.026,97 TL, 438,76 TL) ve 2.565,97 TL miktarlı üç adet faturanın enerji kullanım bedeline ilişkin olduğu, diğer 7 adet fatura bedeli toplamı 8.645,14 TL’nin ise cezai şart bedeli olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından sözleşmenin davacı tarafça feshedildiği hususunda taraflar arasında ihtilaf yoktur.Somut olayda sözleşmeyi davacı şirket feshetmiştir. Bu nedenle, davacı şirket tahakkuk ettirdiği ceza-i şart bedelini talep edemez. Faturalar süresinde ödenmemesi halinde mevcut sözleşme kapsamında davacı şirket, davalıdan ceza-i şart bedeli talep edemeyecek ancak sözleşmeyi feshedebilecek, portföyünden çıkarabilecektir. Buna göre tüketim faturaları haricindeki faturalar yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Davacının icra inkar tazminatına yönelik istinaf itirazları yönünden yapılan değerlendirmede ise; İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Somut olayda ilkderece mahkemesince tüketim faturalarına yönelik olarak davanın kabulüne karar verildiği, takibe konu tüketim faturalarına dayalı alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla bu kısım yönünden icra inkar tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu talebin redidne karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf talebinin kabulüyle kararın kaldırılarak HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince icri inkar tazminat talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı tarafından İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 4.178,15 TL alacak bakımından iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2- Hükmedilen asıl alacağın takdiren %20 si oranına denk gelen 835,63 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 285,40 TL’den davacı tarafından yatırılan 234,85 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 50,55 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 4- Davacı tarafından yatırılan 234,85 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5- Davacının yaptığı 1.731,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranında hesaplanarak 525,99 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderin bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 7- Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden karar tarihindeki A.A.Ü.T göre hesaplanan ve takdir edilen 4.178,15 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8- Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa ödenmesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 181,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.11/05/2022