Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2466 E. 2022/1314 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2466
KARAR NO: 2022/1314
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/03/2021
NUMARAS: 2019/401 E – 2021/164 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin 16 yıldır … mah. Dr. … Cad. Yeni No:… K:… Kağıthane-İstanbul adresinde ticari faaliyet yürüttüğünü, Mart 2019’da elektrik panosundan yanık kokusu gelmesi üzerine arıza kaydı oluşturulduğunu, üç gün sonra gelen ekibin incelemeyi yaparak 3 fazlı elektrik saatinin 1 fazının yandığını ve değişmesi gerektiğini söylediğini, 1. ekibin fazı, 2. ekibin sayacın değişmesini söylediğini, sayacın değiştirildiğini, Mayıs 2019’da hiçbir ihbar ve uyarı yapılmadan kaçak elektrik kullanımı sebebiyle ekiplerin elektriği kesmeye geldiğini, müvekkil kurumun ödenmemiş faturası bulunmadığını, müvekkil tarafından sayaca herhangi bir müdahalede bulunulmadığını, davalı şirketin kaçak elektrik tüketimi tespitini, maddenin hangi bendine dayandırdıklarını bilmediklerini ancak verilen yanıtta 12 aylık sürenin esas alındığını belirttiklerini, kabul etmek anlamına gelmemekle birlikte fazlardan birinin eksik okuma yapsa bile tespit edilemeyen kısmın yüzde kaç olduğunun ispatı gerektiğini, usulüne uygun tebligat yapılmadığını, müvekkilin elektriğinin kesilmesi tehdidi ile ödeme yapmak zorunda bırakıldığını belirterek müvekkil adına düzenlenen Kaçak Elektrik Tutanağının ve 3 adet faturanın iptali ile müvekkilinin yapmış olduğu 33.245,60 TL’nin faizi ile birlikte müvekkile iadesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından davacı/borçlu aleyhine kaçak elektrik borcundan dolayı İstanbul …İcra Müdürlüğümün … E. sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, abonelik sözleşmesi bulunmadan kaçak elektrik kullanan davacının açtığı menfi tespit davasında, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, görevsizlik yönünden davanın esasına girilmeden reddi gerektiğini, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, tebligatın usulsüz olduğu iddiasını ileri süren davacının süresi içerisinde icra mahkemesine başvurması gerektiğini,- kaçak elektrik kullanımını gösteren tutanak sonucunda düzenlenen icra takibinin Yasaya, usule ve işin gereğine uygun olduğunu, belirterek davanın reddini, borçlu hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; “bilirkişi tarafından yapılan tespit ve değerlendirmeler mahkememizce de yerinde bulunmakla, Davalının, Kaçak tespit süreçlerinin EPDK yönetmeliklerine uygun olduğu, yukarıda ayrıntılı olarak gerekçesi yazılı olduğu üzere Kaçak Elektrik Tahakkuk hesabının 11 gün olması gerektiği, 11 gün karşılığı, 660,96kWh tüketim kaçak tahakukunun vergi fonlar dahil 919,01TL olması gerektiği, EPDK yönetmeliğine göre, Kaçak başlangıç tarihi belirlenemediğinden dolayı Ek Tüketim Hesabı yapılmaması gerektiği, bu nedenle davacının iadesini talep edebileceği miktarın 37.326,79-TL olduğu kanaatine varılmış olup, davacının davasının kısmen kabulü ile davacıdan haksız olarak tahsil edilen 37.326,79 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek % 9 yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya iadesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçeleriyle 1-)Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile davacıdan haksız olarak tahsil edilen 37.326,79 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek %9 yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya iadesine, 2-)Fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Karar karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili 02.09.2021 tarihli istinaf başvurusunda; bilirkişinin raporunda ” ..Dava konusu adresre … seri nolu … marka 2014 imal yılına ait sayacın … mühür sökülerek kaldırıldığı , …dava konusu alacağa sebep sayacın söküldüğünde … mühür ile mühürlü olduğu anlaşılmaktadır .Sökülen sayaç 07.03.2020 tarihinde labarotuara sevk edilmiştir…Kaçak tutanağı sürecin parçası olarak laboratuar raporuna istinaden düzenlenmiştir. Tespit -laboraratuar -sayaç değiştirmek – kaçak tutanak süreçleri EPDK yönetmeliğine uygun olarak işletilmiştir ” denildiğini, – İcra takibine konu olan kaçak tutanaklar EPDK yönetmeliğine uygun olduğu bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, – Bilirkişi “Değerlendirme ” başlığında sadece 11 günlük süre için hesaplama yapıldığını, bilirkişi raporundan kaçak kullanımın başladığı tarih belirtilmemiştir denildiğini, ancak bunun kabulünü mümkün olmadığını, mevcut olağanüstü durum sebebi ile kaçak kullanım yapıldığı tarihe dair detaylı bilgiler ve belgelerin temini yapılamadığını, davacının kaçak kullanımları nedeni kesilen faturaları ödemeleri söz konusu olduğunu, davacı iddialarını kabul etmediklerini, kararın eksik inceleme ile verildiğini ileri sürmüştür. İDM tarafından 18.10.2021 tarihli ek kararla; Davalı vekili tarafından HMK 344 maddesi gereğince verilen kesin süreye rağmen 578,14 TL istinaf nispi karar harcını dosyaya ikmal etmediği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir. Davalı vekili ek karara karşı 22.10.2021 tarihli istinaf başvurusunda özetle; davalı-alacaklı olarak 24.08.2021 tarihinde ilgili harçlar yatırılarak (toplam istinaf kanun yoluna başvurma harcı 162,10 TL. istinaf karar harcı maktu 59,30 TL. ve gider avansı 100 TL. olmak üzere 321,40 TL.) istinaf başvurusu yapıldığını, gerekçeli kararın tebliğ alınmadan istinaf başvurusu yapıldığını, gerekçeli kararın 13.09.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, tebliğ zarfı üzerine de “mahkememizin 12.03.2021 tarihli gerekçeli kararı eklidir.HMK 344 maddesi gereğince tebliğden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde 578,14 TL.eksik nispi istinaf karar harcını dosyaya ikmal etmeniz aksi taktirde istinaf isteminden vazgeçmiş sayılacağınız tebliğ ve ihtar olunur” şeklinde şerhi düşüldüğünü, eksik olan harç tutarı 22.10.2021 tarihinde yatırıldığını, harç ve giderler hususunda muhtıra çıkartılması gerektiğini , tebliğ zarfının üzerine ufak puntolarda yazılan yazının bir geçerliliği bulunmadığını ileri sürmüştür. İlk Derece Mahkemesince davalıya eksik istinaf karar harcı yatırılmasını temin için hakim imzalı herhangi bir muhtıra gönderilmeden, sadece tebligat üzerine eksik harcın ikmali hususunun süre verilerek tebliğ edildiği görülmüştür. “İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346. maddenin 2. fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.” hükmü getirilmiştir. Bu sebeple, davalıya eksik istinaf harcı yönünden hakim imzalı muhtıra tebliğe edilmeden ek kararla davalının istinaf talebinden vazgeçmiş sayılmasına dair karar verilmesi usul ve hukuka uygun bulunmamıştır. Davalının istinaf harçlarını bilahare yatırdığı anlaşılmakla davalının karara karşı istinaf başvurusu incelenmiştir. Dava, kaçak kullanım olduğu iddası ile başlatılan icra takibinden kaynaklı davacının menfi tespit davası istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; 06/03/2019 tarihti … seri nolu sayaç değiştirme tutanağına göre; dava konusu adreste, … seri nolu … marka 2014 imal yılına ait sayacın … mühür sökülerek kaldırıldığı, onun yerine … seri nolu … marka, 2017 imal yılına ait sayacın … mühür ile takıldığı, dava konusu alacağa sebep sayacın, söküldüğünde ak … mühür ile mühürlü olduğunun anlaşıldığı, sökülen sayacın 07/03/2019 tarihinde laboratuara sevk edilmiş olduğu, 11/03/2019 tarihli Sayaç Test Muayene Sonuç Romunda, Sayacın R fazına ait bomosunda (giriş kfemenslerinde) … var sayaç bu fazda %96-%96,4 eksik kayıt yapıyor sonucuna varıldığı, bu rapora istinaden ,25/03/2019 tarih … seri nolu Kaçak/Usülsüz Elektrik Kullanım Tespit Tutanağı düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda davaya konu yerde … abonelik numarasına ait … seri nolu sayacın, sayaca ait ölçü akım trafolarının yanması sonucu muayeneye alındığı, laboratuvar raporuna göre de 1. Fazında, sabit şönt yapıldığı tespit edildiği, bu durumun çarpma, sarsma gibi sebeplerle ya da sehven oluşabilecek bir bağlantı şekli olmadığı,Sayaç ve ölçü devrelerini bilenler tarafından uygulanabilecek nitelikti bir kaçak kullanım şekli olduğu ve yönetmeliğin 42. Maddesinin (c) bendine göre kaçak elektrik kullanımı olduğu değerlendirildiği, akım trafolarının yanmış olmasının,nitelikli kaçak kullanım sebebi değil, sonucu olabileceğinin mütalaa edildiği, 5/02/2007 ile 30/11/2019 tarihleri arasında tüketimi gösteren dökümler ve yeni … seri nolu sayaca ait 06/03/2019-30/11/2019 arası aylık tüketimler baz alınarak tüketim grafikleri tetkik edildiği, … Tahakkuk İşlemleri Ve Labaratuvar Müdürlüğünün yazısında, 06/12/2018—06/03/2019 tarihleri arasında 90 günlük süre için 13.369kWh karşılığı18.704,02TL kaçak tahakkuku, 06/12/2018—11/03/2019 tarihleri arasında ise 35.660kWh karşılığı 19.541,78 TL kaçak ek tahakkuk (eksik Tüketim) faturası tahakkuk ettirildiği, kaçak tespitinden önceki son okumanın 28/02/2019 tarihinde olduğu ve 39237,68 işaret tespit edildiği, davalı tarafça kaçak başlangıç tarihine ilişkin doğru bulgu sunulamadığı, bilirkişi tarafından yapılan karşılaştırmada da tüketimler arasında fark bulunmadığı anlaşılmaktadır Buna göre, davalı alacaklının kaçak başlangıç tarihini ispatlayamadığı, kaçak tespiti öncesi ve sonrası dönemlerdeki endeks dökümlerine göre de belirlenen 11 gün haricinde tüketimler arasında fark olmadığı anlaşılmakla mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygundur. Bu itibarla; ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davalıdan alınması gereken 2.549,79 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 637,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.912,35 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davlı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1 maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/04/2022