Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2391 E. 2022/2428 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2391
KARAR NO: 2022/2428
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/04/2021
NUMARASI: 2018/372 E – 2021/325 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 26/09/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davalı … A.Ş. hakkında sözleşme hesabına ait enerji tüketim bedeline ilişkin ödenmeyen fatura bedelleri toplamı ve gecikme faiziyle birlikte toplam 167.319,94 TL tahsili amacıyla İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davaya konu sözleşmenin diğer tarafı olan davalı müşterinin serbest tüketici olmayan, yani kanun ile düzenlemeye tabi tarifeden elektrik kullanan müşteri olduğunu, … A.Ş.’nin düzenlemeye tabi tarifelerden elektrik almakta olduğu için müşterinin sözleşmesinin bir Perakende Satış Sözleşmesi olduğunu, özelleştirme öncesi etkin bir arşiv uygulamasının bulunmaması sebebiyle, bazı müşterilerin sözleşmelerine her zaman ulaşılamadığını, fakat müşterinin serbest tüketici olmaması sebebiyle, müşteriye standart perakende satış sözleşmesi imzalatıldığını ve mevzuat gereği müşteriye başka bir sözleşme imzalatılmasına imkan bulunmadığını, standart sözleşmeden farklı düzenlenen her türlü hüküm, mevzuatın emredici hükümleri karşısında geçersiz kabul edildiğini, davalı tarafından tüketim bedeli borcuna ilişkin tebliğ edilen ödeme bildirimine itiraz edildiğini, söz konusu borçluya ait faturalarda eski borç olarak da belirtilmek üzere tüketim bedelinin ödenmediğinin sabit olduğunu, davalının iddialarının aksine herhangi bir ödeme kaydına rastlanılmadığını, elektrik aboneliği devam eden abonenin, sözleşmesi iptal edilmediği sürece elektrik dağıtım şirketine karşı kaçak elektrik kullanımı ve normal kullanım bedelinden dolayı sorumluluğunun devam edeceğinin kuşkusuz olduğunu belirterek, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası ile başlatılan takibe davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamını, davalının itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davacı ile hiçbir şekilde Elektrik Tüketim Sözleşmesi imzalanmadığını, … A.Ş.’nin davacı taraftan satın almış olduğu elektrik ve buna mevcut faturaların mevcut olmadığını, şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde tamamen faaliyetsiz ve en ufak bir malvarlığı olmayan şirket olacağının görüleceğini, yani işçisi olmayan, fabrikası olmayan, hiçbir şey üretmeyen ve pazarlama yapmayan bir şirket olduğunu, bu durumunda … A.Ş.’nin elektrik tüketimi yapmış olmasının da söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin aralarındaki sözleşmeye istinaden faturalandırılmış tüm borçlarını davacı şirkete ödediğini, sözleşmeden kaynaklanan ödenmeyen fatura borcu bulunmadığını, davacı şirket ile 28.11.2014 tarihinde imzalanmış sözleşmeye istinaden Elektrik Enerjisi Satış ilişkisi mevcut olduğunu, sözleşmeden de anlaşılacağı üzere sözleşmenin 01.01.2015 tarihinde yürürlülüğe girdiğini, bir yıl süre ile geçerliliği devam ettiğini, tüm fatura ve ödemelerin resmi şekilde yapıldığını, sözleşme sona erdikten sonra elektrik tüketimi veya satın alınması olmadığı halde müvekkili şirkete ödenmeyen enerji tüketim bedeli olduğu iddia edilerek fatura ibraz edildiğini, müvekkili şirket tarafından işbu faturaya yasal süresi içinde ve kanundaki şartlar yerine getirilerek ihtarname yollandığını ve faturanın davacıya iade edildiğini, bunun üzerine davacı tarafın faturayı 5 kez müvekkiline yolladığını, müvekkili şirketin de 5 ayrı kere Noter aracılığıyla işbu faturayı davacı tarafa iade ettiğini, ihtarnamelerin arkasından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasından müvekkili şirkete icra takibi başlatıldığını, icra takibini … no’ lu müşteri … nolu sözleşme hesabına ait enerji tüketim bedeline dayandırdığını, müvekkil şirket tarafından davacıya ödenmemiş hiçbir borç bulunmaması sebebi ile borca itiraz edildiğini ve icra takibinin durdurulduğunu belirterek davanın reddini, … A.Ş. aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ; davanın ve kötü niyet azminat talebinin REDDİNE karar verilmiştir.Mahkemece verilen kararı,davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle;dava dilekçesindeki hususlar tekrar edilerek, taraflar arasında elektrik tüketimine ilişkin perakende satış sözleşmesinin akdedildiğine ilişkin herhangi bir ihtilaf söz konusu olmayıp, davalı taraf işbu sözleşmenin tarafı olduğunu ikrar ettiğini, mahkemenin bu hususu göz ardı ederek eksik inceleme sonucu hüküm kurduğunu, şöyle ki 6446 saylı Elektrik Piyasası Kanunu m.10/4 uyarınca ; “dağıtım şirketi tarafından yürütülmekte olan perakende satış faaliyeti, görevli tedarik şirketi tarafından yerine getirilir. görevli tedarik şirketi, ilgili dağıtım bölgesinde bulunan serbest tüketici olmayan tüketicilere kurul tarafından onaylanan perakende satış tarifeleri üzerinden elektrik enerjisi satışı yapar.” mezkur kanuna dayanılarak çıkartılan ve 30 mayıs 2018 tarihli ve 30436 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 23. maddesi uyarınca; “perakende satış sözleşmesi, görevli tedarik şirketlerinin görüşleri alınmak suretiyle bu bölüm hükümleri uyarınca standart sözleşme olarak kurul tarafından belirlenir ve kurul onayı alınmaksızın bu sözleşmede değişiklik yapılamaz. “düzenlemelerinin bulunduğunu, Gaziantep Organize Sanayi Bölge müdürlüğü tarafından yerel mahkemeye gönderilen 24.02.2020 tarihli yazıda … A.Ş. firmasının 01.01.2015-31.12.2015 tarihleri arasında serbest tüketici hakkını kullanarak … A.Ş. firmasından enerji tedarik ettiğini bildirdiğini, mahkeme kararına esas teşkil eden bilirkişi raporunda ” … sözleşme hesap numarasına ait sözleşme dosyada bulunmadığı için sözleşme maddeleri ve fiyatlandırmalara ilişkin maddelerin incelenemediği tespit ve kanaatlerine ulaşılmıştır.”denildiğini, ancak diğer hususlar gibi bu tespit ve değerlendirmelerin de eksik inceleme sonucu oluşturulduğunu, şöyle ki , Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından alınan 30.12.2014 tarihli kurul kararında “dağıtım şirketleri tarafından dağıtım sistemleri kullanıcılarına ve görevli tedarik şirketleri tarafından serbest olmayan tüketiciler ile serbest tüketici olmasına rağmen tedarikçisini seçmeyen tüketicilere 01.01.2015 tarihinden itibaren uygulanmak üzere ek-1 ve ek-2′ de yer alan tarife tablolarının onaylanmasına…” karar verilmiş olup, anılan karar ve kararda belirtilen ekli tabloların dava dosyasında mevcut olduğunu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun bu açık kararı ve karar uyarınca çıkarttığı tarife tabloları dosya kapsamında mevcut iken takip konusu alacağın fiyatlandırılmasına ilişkin maddelerin incelenemediği iddiasının hukuken kabulünün mümkün olmadığını, mahkemece takip konusu yapılan dağıtım bedellerinin eksik tahsil edilmesinde davalının bir kusurunun bulunmadığını, Dağıtım bedellerinin davalı şirkete yansıtılmasını gerektirecek hususların tespit edilemediği belirtilmiş ise de, yerel mahkeme hukuki olayı yanlış değerlendirmek suretiyle eksik ve hatalı gerekçeler ile hüküm tesis ettiğini, şöyle ki ,davalıdan talep edilen dağıtım bedelleri müvekkil şirketin sistem arızası sebebiyle oluşan bir bedel olmadığı, yasal düzenlemeler ve EPDK’ nun ilgili kararları uyarınca davalıdan tahsili gereken ve fakat müvekkili şirketin sisteminden kaynaklı arıza sebebiyle eksik hesaplanan dağıtım bedellerinin tespitinin dava konusu yapıldığı, nitekim Gaziantep Organize Sanayi Bölge müdürlüğü tarafından 26.01.2017 tarihinde davalıya gönderilen ve dava dosyasında da mevcut olan tarife bedellerinin yer aldığı tabloda elektrik dağıtım bedellerinin ayrı bir kalem olarak faturaya yansıtıldığının görüldüğü, tekraren söylemek gerekirse, davalıdan talep edilen tutar davalı adına düzenlenen faturalarda ayrı bir hesap kalemi olarak yer almakta ancak sistem hatası sebebiyle davalıdan tahsili yapılamamış olan dağıtım bedeline ilişkin bedel olduğu, 07.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda da takip konusu yapılan fatura tutarının doğru tespit edildiği görüş ve kanaatine varıldığını, dava konusu yapılan alacak davalı tarafın mal varlığının aktifinde geçerli bir sebep olmaksızın zenginleşmeye sebebiyet vermiş olup, bu doğrultuda söz konusu tutarın sebepsiz zenginleşme kapsamında müvekkil şirkete iadesi gerektiği, sebepsiz zenginleşmenin şartları ve iade koşullarında zenginleşenin kusurunun bir öneminin olmadığı konusunda doktrin ve Yargıtay görüş birliği içerisinde olup, bu itibarla yerel mahkemece davalının kusursuz olduğu gerekçesi ile dava konusu yapılan tutardan sorumlu olmayacağına ilişkin kararı hukuki dayanaktan yoksun olduğu, mahkemece hükme esas alınan raporlar denetime elverişli olmayarak, eksik inceleme ile oluşturulmuş söz konusu raporlara yönelik itirazları değerlendirilmeyerek hüküm tesis edildiği, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. Davanın dayanağı olan ;İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı icra dosyasında ;… no.lu sözleşme hesabına ait enerji tüketim bedeline ilişkin ödenmeyen fatura bedelleri toplamı ve gecikme faiziyle birlikte toplam 167.319,94 TL tahsili amacıyla ilamsız takip başlatılmış, takibi … başlatmış ise de ,alacağın davacı şirkete temlikine ilişkin belge ibraz edildiği görülmüş, itiraz üzerine takip durmuştur. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; …’nın 03/02/2020 tarihli yazısında … no.lu sözleşmenin şirketlerie … no.lu sözleşme hesabına ait olduğu, sözleşmenin …’a devri sebebiyle sözleşme numarasının güncellendiği bildirilmiştir. Gaziantep Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü tarafından 2015 yılında abonelere uygulanan elektrik enerjisi tarife bedelleri listesi mahkemeye gönderilmiştir. Davacı tarafından dosyaya … sözleşme hesap numarasına ait 26/06/2016 son ödeme tarihli,127.347,96 TL lik fatura sunulmuştur.Bilirkişi tarafından kök raporda geçmiş dönemlere ilişkin kwh kullanımı,dağıtım ve iletim bedelleri üzerinden hesaplama yapıldığında fatura tutarının doğru hesaplandığı belirtilmiştir.Ancak ayrıntılı ve dökümlü bir hesaplama yapılmamış,genel ibareler ile yetinilmiştir. Dosyada mevcut bilirkişi raporları ,dosyadaki deliller ile mevzuat hükümleri incelenip değelendirilmeden hazırlandığı ve denetime elverişli olmadığından hükme esas alınacak nitelikte bulunmamaktadır. Somut olaydaki gibi çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi raporu alınması gereklidir. O halde , mahkemece dosyadaki deliller yeterince incelenip değerlendirilmeden ve yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve hukuka aykırı olup, mevcut bilirkişi raporların hükme esas alınacak nitelikte olmadığından, yeniden oluşturulacak 3’lü bilirkişi heyetinden tarafların itirazlarını da karşılar şekilde ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınması uyuşmazlığın çözümü için gerekli olup,davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.26/09/2022