Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2333 E. 2022/1337 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2333
KARAR NO: 2022/1337
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/01/2020
NUMARASI: 2015/791 E – 2020/73 K
DAVALARIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının … Mah. … Sk. No: …Bayrampaşa adresinde … ismi ile iştigal eden bir firma olduğunu, davalı kurum tarafından davacı hakkında … nolu 1.kaçak elektrik tutanağına istinaden 19.141,31 TL, 02.05.2015 tarih ve … nolu 2. kaçak elektrik tutanağına istinaden 99.832,21 TL borç tahakkuk ettirildiğini, davacının tedarikçi firmaya (… Tic.A.Ş.) borçlarını ödediklerini, herhangi bir borcu bulunmadığını, toplamda 118.947,00 TL borçtan 58.707,00 TL borcu kabul etmediklerini, davacının borçlarını … Tic.A.Ş.’ne bir kısmını nakit, bir kısmını çek vermek suretiyle ödediğini, tedarikçi firmanın dağıtım firmasına ihbarı neticesinde davacıya ait sayaçta okunmayan bölümler ile ilgili kaçak enerji tahakkuku işlemi yapıldığını, kaçak elektrik tespit tutanağının davalı tarafın tek taraflı olarak düzenlediği belgelerden olduğunu, davacının kabulünü içeren imzasının bulunmadığını, elektriğin kesilmesi halinde telafisi imkansız zararlar oluşacağını belirterek , öncelikle elektriğin dava sonuna kadar kesilmemesi bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesini, 118,947Tl borçtan 58.707TL. kaçak elektrik borcunun davacıya ait olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu … no’lu tesisata ait mahalde 21.02.2015 ve 02.05.2015 tarihlerinde yapılan kontrolde “borcundan dolayı enerjisi kesik olan sayacın enerjisinin kaçak kullanım yapıldığı” tespit edilerek davacı … adına 21.02.2015 tarihinde … seri nolu; 02.05.2015 tarihinde ise … seri nolu kaçak elektrik tespit tutanaklarının tutulduğunu, tutanakların Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin (EPTHY) |26.maddesine uygun tutulduğunu, kaçak olarak tüketilen elektrik enerjisinin sayacın endeks farkından tespit edildiğini, tahakkukun EPTHY’nin 28-29-30.maddelerine uygun yapılmış olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. Birleşen İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/962 E. davada-davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Bayrampaşa adresinde … isimli faaliyet gösteren firması olduğu, davacı ile davalı kurum arasında 2015 yılı 3 ayında … firmasından aboneliğini alarak davalı firmanın… tesisat nosu ile abonesi olduğu,davacının geçmiş tarihteki elektrik harcamalarının 10.000-14.000 TL arasında olmasına rağmen davalı şirketin sözleşmeden bu yana davacıdan fahiş oranda elektrik faturaları tahsil etmeye başladığını, davacının gelen faturalar sebebiyle ekonomik anlamda zor duruma düştüğü ve faturaları ödeyemez hale geldiği, davalı tarafından davacı hakkında bir takım borçların tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından icra takibi başlattığı, davalı kurumun davacı aleyhine tahakkuk ettirdiği 118.947 TL’nin 58.707 TL’si bakımından davalı kuruma İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/791 esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığı, bu nedenlerle, telafisi olanaksız zararlara neden olunmaması ve elektrik enerjisinin kesilmemesi ve alacağın icra takibine konu olmaması için HMK’nun 389.maddesi uyarınca dava sonucuna kadar teminatsız, olmadığı takdirde makul bir teminatla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı kurumun davacıdan talep ettiği 147.770,99 TL bakımından davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 07.03.2008 tarihinde imzalanan … numaralı abonelik sözleşmesi ile davalıya … Mah. … Sk. No: … Bayrampaşa-İstanbul adresinde elektrik kullandırıldığını, davacının elektrik faturalarını ödememesi üzerine iki ayrı icra takibi başlatıldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. Asıl davada davacı hakkındaki kaçak tahakkukları hakkında,birleşen davada ise fahiş olduğu iddia edilen normal tüketim faturaları nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Mahkeme, bilirkişi heyetinden alınan kök raporda ,davacı ile davalı … ile davacı … arasında 07.03.2008 tarihinde … Mah. … Sk. No: … Bayrampaşa-İstanbul adresinde kurulu bulunan … numaralı tesisat için abonelik sözleşmesi imzalanmış olduğu ve bu aboneliğin dava konusu son elektrik faturasının tanzim tarihine (31.8.2016) kadar devam ettiği, davalı …’m düzenlemiş olduğu 21.02.2015 tarihli … seri nolu kaçak elektrik tutanağının tahakkukuyla, 16.03.2015 tarihi İtibariyle istenen 21.043,70 TL kaçak elektrik bedelinin 20.918,02 TL olması gerektiği, davalı …’ın davacı …’dan 125,68 TL fazla talep etmiş olduğu, davalı …’m düzenlemiş olduğu 02/05/2015 tarihli … seri nolu kaçak elektrik tutanağının tahakkukuyla 15.5.2015 tarihi itibariyle istenen 103.325,20 TL kaçak elektrik bedelinin 102.867,60 TL olması gerektiği, davalı …’ın davacı …’dan 457,60TL fazla talep ettiği, iki kaçak elektrik tahakkukundan dolayı fazla istenen meblağın toplamının 583,28 TL olduğu,ayrıca iki ayrı icra dosyasıyla ile takibe konulmuş olan normal tüketim elektrik faturalarının tümünün yerinde olduğu, tahakkuka esas enerji miktarlarında ve birim fiyatlarda bir yanlışlık olmadığı, işlem hatası olmadığı, fatura tutarlarında fazlalık bulunmadığının belirlendiği,itiraz üzerine alınan ek raporda ise davacının 21.02.2015 tarihli … nolu tutanak için 19.141,31 TL’nin menfi tespitim talep ettiği, itiraz üzerine … nolu tutanaktan doğan kaçak elektrik bedelinin bu kez 21.044,48 Tl olarak hesaplandığı,fazla hesaplama bulunmadığı,02.05.2015 tarihli … nolu tutanak için davacının 99.832,21 TL’nin menfi tespitini talep ettiği,yeniden hesaplamada bu kez … nolu tutanağa ilişkin kaçak elektrik bedelinin 103.325,13 TL olarak hesaplandığı,fazla tahakkuk bulunmadığı,ayrıca birleşen dosya yönünden iki ayn İcra dosyasıyla takibe konulmuş olan normal tüketim elektrik faturalarının tümünün yerinde olduğu, tahakkuka esas enerji miktarlarında ve birim fiyatlarda hata olmadığı ve bu faturalarda fatura tutarlarında fazlalık bulunmadığı belirtilerek davacının menfi tespit davasının ispatlanamadığı gerekçesiyle “Asıl ve birleşen davanın reddine karar vermiştir.Kararı asıl ve birleşen dava yönünden davacı vekili ile birleşen davadaki vekalet ücreti yönünden davalı … vekili katılma yoluyla istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davada,davacının EPDK’nın yönetmelikler çerçevesinde tedarikçi firma ile anlaşması neticesinde hiçbir sözleşme akdini aksatmadan ödemelerini eksiksiz bir şekilde gerçekleştirdiğini, davacının kaçak elektrik kullanılmasını gerektirecek bir durum söz konusu olmadığını, davalı idare tarafından 02.05.2015 tarihinde tutulan tutanak mükerrer tutulduğunu,davacı hakkında dağıtım firması sistem üzerinden OSOS kanalı ile kaçak tutanağı düzenlendiğini,yapılan tahakkukların gerek kanun gerekse tüketici haklarına aykırı olduğunu, ancak tükettiği sayaç üzerinden kullanma bedeli tahakkuk ettirilmesi gerekirken, 2. tutanağa istinaden mükerrer şeklinde tahakkuk çıkarıltığını, bu sebeple itirazların değerlendirilmesi için bilirkişilerden ek rapor alınması talebinin mahkemece değerlendirilmediğini, birleşen dava yönünden ise, hazırlanan bilirkişi raporuna göre iki ayrı icra dosyası ile icra takibine koyulan normal tüketim elektrik faturalarının tümünün yerinde olduğunu, tahakkuka esas enerji miktarlarında ve birim fiyatlarda bir yanlışlık olmadığını işlem hatası bulunmadığını, dolayısı ile faturalarda fazlalık bulunmadığı yönündeki rapora göre verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi heyeti tarafından davacı defterleri içeriği incelenemediğini, sadece defterlerin kapanış tasdiğinin olmaması sebebiyle ticari defterlerin ve yardımcı defterlerin birbirini teyit etmemesi sebebiyle TTK 85 ve HMK 222 maddeleri gereğince delil niteliğine haiz olamayacağının beyan edildiğini, bilirkişilerin hangi belgelerin delil olma vasfına sahip olup olamayacağını değerlendirme yetkisi olmadığını, bilirkişi heyetinin defterlerin delil vasfına sahip olmadığı gerekçesiyle ticari defterleri incelemekten imtina etmesi hukuka aykırı olduğunu, ayrıca bilirkişilerin davacının şirketin ticari defterlerinin kapanış tasdiğinin yapılmadığı yönünündeki tespitine katılmadığını, davacı ticari defterlerin kapanış tasdiğini yaptırmış olup bilirkişi raporunda sunulan tabloya göre davalı kurumunda ticari defterlerinin kapanış tasdiğinin yapılmadığının görüldüğünü , mahkemenin asıl ve birleşen davadaki kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacının istinaf dilekçesine cevap veren davalı …’ vekilinin aynı zamanda katılma yoluyla istinaf talebinde bulunduğu, birleşen davaya yönelik karardaki, davanın reddi sesebiyle davalı lehine 17.988,25 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 8.431,91 TL olarak hükmedildiğini,eksik vekalet ücretine dair hükmün talepleri gibi düzeltilmesini,davacının istinaf taleplerinin reddini talep etmiş,bilahare verdiği dilekçe ile davanın reddine karar verildiğini,ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istediğini beyan etmiştir. Kararın istinaf incelemesi sırasında Dairemizin 2020/1333 E.2021/2628 K.sayılı ilamı ile “Davacının ilk derece mahkemesinin asıl ve birleşik dosya yönünden verdiği kararına yönelik istinaf başvurusu olduğu halde, asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı istinaf harç ve giderlerini yatırmadığı, bu şekilde HMK 352/ç maddesi gereğince başvuru şartlarının yerine getirilmediği görülmekle, mahkemece öncelikli olarak HMK 344, 347, 348. ve 352/1-ç maddeleri gereğince, davacıya bu kez birleşen dava yönünden istinaf harçlarını 1 haftalık kesin sürede yatırması için hakim imzalı usulüne uygun muhtıra tebliği yoluyla ihtarat yapılması, yatırıldığı takdirde, Dairemize gönderilmesi amacıyla dosyanın Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352.maddesi göre; mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE” karar verildiği,davacı vekili tarafından birleşen dosya istinafı yönünden de eksik istinaf harcının yatırılarak dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Davacı 2 adet kaçak tutanağı nedeniyle borcun 58.707,00 TLsı yönünden menfi tespit talebini asıl davada …’a,birleşen davada ise fahiş olduğu ileri sürülen ve davalı kurumun davacıdan talep ettiği 147.770,99 TL bakımından davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti talebi ile birleşen dava …’a karşı açılmıştır. Alınan kök raporda dava konusu her iki tutanak itibarıyla davacının kesilmiş enerji hattını tekrar açarak kaçak elektrik kullandığının belirlendiği ve bu iki kaçak tahakkuku için toplamda davacıdan 583,28 TL fazla tahsilat yapıldığının belirlendiği,alınan ek bilirkişi raporunda ise ,davalı … ile davacı … arasında 07.03.2008 tarihinde … Mah, … Sk. No:.. Bayrampaşa-İstanbul adresinde kurulu bulunan 6372978 numaralı tesisat için abonelik sözleşmesi imzalanmış olduğu ve bu aboneliğin dava konusu son elektrik faturasının tanzim tarihine (31.8.2016) kadar devam ettiğinin anlaşıldığı,davacının , 21.02.2015 tarihli … nolu tutanak için 19.141,31 TL’nin menfi tespitini talep ettitği,davalı vekilinin itirazı üzerine hesapları yeniden incelediğinde … nolu tutanaktan doğan kaçak elektrik bedelinin 21.044,48 TI. olarak hesaplandığı, menfi tespite konu tutar bulunmadığı, davacının ayrıca 02.05.2015 tarihli … nolu tutanak için de 99.832,21 TL’nin menfi tespitini talep ettiği,yeniden yapılan hesaplama neticesinde … nolu tutanağa ilişkin kaçak elektrik bedelini 103.325,13 TL olarak hesaplandığı,bu tutanak ve tahakkuk içinde menfi tespite konu tutar olmadığı, kök raporda belirtilen birleşen dosya yönünden iki ayrı icra dosyasıyla takibe konulmuş olan normal tüketim elektrik faturalarının tümünün yerinde olduğu, tahakkuka esas enerji miktarlarında ve birim fiyatlarda bir yanlışlık olmadığı, işlem hatası bulunmadığı, birleşen davadaki normal kullanım fatura tutarlarında fazlalık bulunmadığının tespit edildiği,aynı zamanda davacı ticari defterlerinin usulüne uygun tastik edilmediği,davalı ticari defterlerinde faturaların kayıtlı olduğu belirlenmiştir, Kök rapordaki cüzi 583,28 TLlık fazlalığın ek raporda hesap hatası olarak düzeltildiği,kaçak tahakkukları ve normal tüketim tahakkuklarının hesaplanmasında hata ve aykırılık bulunmadığı tespit edilmiştir. Asıl davada davacının kesilen elektriği kendiliğinden açarak kullandığının 2 kez tespiti üzerine 2 ayrı kaçak tutanağı ve 2 ayrı kaçak tahakkuku yapıldığı açıktır.Birleşen davada da normal tüketim bedellerinde fahiş hesaplamaya rastlanmadığı belirlenmiştir. Kök bilirkişi heyet raporu ile itiraz üzerine ek bilirkişi heyet raporu ilgili mevzuat ve yönetmelik esaslarına uygun ,taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmuştur.Davacı abone olmasına rağmen asıl davaya konu kaçak tutanakları gereği kaçak elektrik kullanmış,kaçak tutanağının aksi ise davacı tarafça ispat edilememiştir.Bu nedenle kaçak kullanım tespit ve dönemleri kaçak tutanak tarihleri bazında ayrı ayrı tahakkuk hesabına konu edilmiş ve hesaplamada hata olmadığı açıkça belirlenmiştir.Yine birleşen davada normal tüketim faturaları ödenmediği için icra takiplerine konu edilmiş ve davacının bunlara dair menfi tespit talebine konu edilen alacağı belirlenmemiş,normal fatura tahakkuklarının da doğru hesaplandığı için davacının borçlu olmadığı kısma rastlanmamıştır. Bu doğrultuda davacının ödeme iddiası olmadığından ayrıca incelenen ticari defter kayıtları sonrası yeni incelemeye gerek bulunmamaktadır.Kaldı konusunda uzman elektrik mühendisi bilirkişi bilirkişi heyet raporunda kök ve ek raporda ayrıntılı hesaplama ve açıklamalarda bulunmuştur. Davacı asıl ve birleşen davada davasını ispat ettiğinden, mahkemenin kararı asıl ve birleşen davada usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu nedende davacının asıl ve birleşen davada istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde gereği ayrı ayrı reddi gerekir. Birleşen davada davalı …’ın istinaf talebinin incelenmesinde ise, birleşen dava değeri 147.770,99 TL olmasına ve davanın reddi nedeniyle birleşen dosya davalısı … lehine 17.988,24 vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken,asıl davada dava konusu yapılan değer baz alınarak 8.431,91 TL olarak eksik vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmakla, birleşen dosya davalısı …’ın istinaf talebinin yerinde olduğu görülmüştür. Bu sebeple birleşen dosya davalısı …’ın istinaf talebinin vekalet ücreti yönünden kabulü gerekir, Bu itibarla davacının asıl ve birleşen davadaki istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde gereği ayrı ayrı reddi ile, birleşen dosya davalısı …’ın istinaf talebinin vekalet ücreti yönünden kabulü ile esasa ilişkin hüküm baki kalmak kaydıyla, karar vekalet ücreti hakkında HMK 353/1b-2.madde gereği kaldırılarak (davalı … için vekalet ücreti 17.988,25 TL olarak düzeltilmek üzere) yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Davacının asıl ve birleşen davadaki istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde gereği ayrı ayrı reddine,
B- Birleşen dosya davalısı …’ın istinaf talebinin kabulü ile karar vekalet ücreti yönünden HMK 353/1b-2.madde gereği kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1-)Davanın reddine, 2-)Birleşen davanın reddine,
ESAS DAVADA; a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.002,57 TL harcın mahsubu ile fazla alınan bakiye 948,17 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,b- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
C-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 8.431,91 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
BİRLEŞEN DOSYADA; a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.523,36 TL harcın mahsubu ile eksik alınan bakiye 2.468,96 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
C-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 17.988,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 3-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine, İstinaf İncelemesi İle İlgili Olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden birleşen dosya davalısı …’a isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacıdan asıl ve birleşen dava yönünden alınması gereken 161,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 113,7‬0 TL harcın mahsubu ile bakiye 47,70 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 32,50 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda asıl dava yönünden HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, birleşen dava yönünden HMK 361.madde uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.28/04/2022