Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2307 E. 2022/1812 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2307
KARAR NO: 2022/1812
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/03/2021
NUMARASI: 2018/219 E – 2021/231 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Taraflar arasında davalının “… konutları, … Mah. … No:… … Blok Dük:… Esenyurt/İstanbul” adresindeki ticarethanesi ile ilgili olarak … nolu abonelik sözleşmesinin bulunduğunu, davalının enerji tüketim bedelinden kaynaklanan 03/10/ 2016, 31/10/2016, 28/11/2016 son ödeme tarihli tüketim fatura bedelleri ödememesi nedeniyle İstan- bul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının yetkiye ve borca vaki haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine,, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının iddia ettiği alacakları “belirlenebilir” olduğundan davanın “kısmi alacak davası “olarak ikame edilmesinin usule aykırı olduğunu, Müvekkili şirketin ticari merkezi” … Mah. …Sok. … Ataşehir/İstanbul” adresinde bulunduğundan HMK 6.md gereğince davanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılmasının gerektiğini, davacı tarafın ise -usulsüz olarak-” … Konutları … San. Mah. … No:… … Blok Dük:… Esenyurt/ İstanbul” adresine ödeme emri gönderdiğini,ayrıca anlaşmazlık abonelik sözleşmesinden kaynaklan- dığından HMK 10.md gereğince Büyükçekmece Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili şirketin icra takibine konu faturalarda yazılı adreslerinde şubesinin bulunmadığını, ticaret sicilde kayıtlı olarak müvekkili şirketin merkezinin “… Mah. … Sk. … … Ataşehir/İstanbul” olduğunu, davacının talebi üzerine 18/01/2017 tarihinde ödeme emri düzenlenerek müvekil şirkete gönderildiğini ve o tarih itibariyle müvekkili şirketin adresinin “… Mah. … Sk. … Kadıköy/İstanbul” olduğunu, Dava dilekçesinin ekinde bulunan “Alçak Gerilim Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış” sözleşmesinin müvekkili şirketin yetkilisi olmayan … tarafından vekaleten imzalandığını, söz konusu sözleşmenin hukuken geçerli olmadığını, Davacı tarafından”… San. Mah. … Bulv. No:.. Blok Dük:… Esenyurt/İstanbul” adresinde olduğu iddia edilen ticarethaneye müvekkil şirket adına elektrik aboneliği açılarak hizmet sağlandığını ,söz konusu adreste müvekkil şirketin ticarethanesi bu- lunmadığını beyanla davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi’nce: “DAVANIN REDDİNE, Davacı alacaklı takibi başlatmada haksız olmakla birlikte kötüniyetli olduğu ispatlanamamakla davalı yararına kötüniyet tazminat takdirine yer olmadığına” karar ve vekaletname sunulamadığı “gerekçesiyle davayı reddettiğini, Ancak sözleşmenin davalı şirket adına imzalandığını , imzalanan iş bu sözleşme gere- ğince davalı şirket tarafından müvekkili şirkete güvence bedelinin teminatı olarak … Bankası A.Ş. İzmit Şubesi’nin 27/02/2015 tarihli “Kesin Teminat Mektubu”verildiğini,bu teminat mektubunun mahkemeye sunulduğunu, vekaletname için ilgili bankaya müzekkere yazılması gerektiğinin özellikle dile getirildiğini, Ancak mahkemece söz konusu teminat mektubunun dikkate alınmadığını, konunun araştırılması için ilgili bankaya müzekkere yazılmadığını, Esenyurt Belediye Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü’nce mahkemeye gönde- rilen 16/12/2020 tarihli … – … – …- …n sayılı cevabi yazıda “davalı şirket tarafından söz konusu adres için şirket adına …’ün 01/04/2015 tarihinde “iş Yeri Açma Ve Çalışma Ruhsatı” için müracaat edildiğine dair bilgi ve belge sunulduğunu , bu cevabi yazının da dikkate alınmadığını, Davanın esasını, çözümünü ve sonuçta verilecek kararı doğrudan etkileyecek nitelik- teki deliller ile ilgili hiç bir araştırmanın yapılmadığını, Hakimin davayı aydınlatma görevini layıkı ile yerine getirmediğini, HMK ile öngörülen yargılama aşamalarına uyulmadığını, usulüne uygun olarak sözlü yargılama yapılmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebine ilişkindir. Celp olunan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetki- kinde; alacaklı … A.Ş. tarafından borçlu … Anonim Şirketi aleyhine … nolu abonelik kapsamında tahakkuk olunan (normal) elektrik tüketim bedelinden kaynaklanan 03/10/2016, 31/10/2016, 28/11/2016 tarihli fatura- lara dayalı olarak 15.074,90 TL Enerji Bedeli+543,92 TL Gecikmiş Gün Faizi+97,90 TL faizin KDV’sinden ibaret toplam 15.716,72 TL alacağın tahsili talebiyle ilamsız takibe girişildiği, davalının süresi içindeki itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, takip alacaklısı tarafından itirazın iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.Yargılama usulü ile ilgili olarak; Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2021/1577 Esas- 2021/12746 karar nolu ilamında belirtildiği üzere; Tahkikat, yazılı yargılama usulünde de basit yargılama usulünde de ön inceleme aşa- masının sona ermesi üzerine başlamaktadır. HMK’nin 147.maddesinde ön inceleme aşamasının ta- mamlanmasından sonra tarafların tahkikat için duruşmaya davet edileceği düzenlenmiştir. Tarafların duruşmaya çağrılmasıyla tahkikat başlayacaktır.Tahkikat evresi, taraflar arasındaki ihtilaflı vakıaların incelenip hakikatin ortaya çıkarılması için yapılan işlemlerin zaman itibariyle işgal ettiği yargılama aşamasıdır. Mahkeme bu aşa- mada tarafların talep sonucunu dayandırdıkları, davanın halli bakımından önem taşıyan ve ön inceleme tutanağında çekişmeli olarak belirtilen vakıaların, yine kural olarak tarafların sunduğu deliller çerçevesinde doğruluğunu araştırır. Taraflarca getirilen delillerin değerlendirilmesi ve ispat faaliyeti neticesinde uyuşmazlığın aydınlanmasıyla birlikte, Hâkimin davayı sonlandıracak kararı vermesi mümkün hale gelmektedir. Bu yönüyle tahkikat, davanın en önemli ve uzun aşaması olarak nitelendirilmektedir. Tahkikat aşamasından sonra taraflara yargılamayla ilgili son sözlerinin sorulacağı sözlü yargılama aşamasına geçilecek ve ardından mahkeme nihai kararını verecektir. HMK’nin “Tahkikatın Sona Ermesi” ile ilgili hükümleri gereğince tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığında mahkemenin, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim edeceği düzenlenmiştir. Tahkikat aşamasının bitimi bu tefhim ile birlikte gerçekleşecektir. Eldeki dosyada, uyuşmazlık ticari nitelik arz ettiğinden dava Ticaret Mahkemesinde ikame edilmiştir. Dava değerine göre yargılama basit usule tabidir. Ancak tahkikatın bitirilerek sözlü yargılamaya geçileceği hususunda davalı tarafa ihtarat yapılmamış, son söz hakkı verilmeksizin dava- lının yokluğunda karar tesis edilerek HMK’nun yargılama usulüne ilişkin hükümleri ihlal edilmiştir. Harçlar yönünden, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 27-28. maddelerine göre; harca tabi davalarda, her dava açılırken, davacıdan başvurma harcı ve nispi harca tabi davalarda nispi karar ve ilam harcının dörtte biri, maktu harca tabi davalarda ise maktu harç peşin olarak alınır. Dava açılırken, harcın eksik alınmış olması halinde mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın Harçlar Kanunu’nun 30 ve 32. Maddeleri gereğince tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve HMK’nun 150.maddesi uyarınca süresinde tamamlanarak yenilenmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. HMK’nın 120. maddesinde de davacının yargılama harçlarını, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu düzenlenmiştir. Bu sebeple, karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılması gereken miktarı ile maktu başvuru harcı ödenmedikçe, davaya devam edilmesi olanağı bulunmamaktadır.” (İstanbul BAM 3 HD 2017/1635 E 2018/261 K ) Dava dilekçesinin tetkikinde ;davacının itirazın iptali talebinin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına ilişkin ve takip değerinin 15.716,72 TL olduğu, borçlunun itiraz dilekçesinde takip konusu alacağın tamamına itiraz ettiği, ildeki dava ile de takibe vaki itirazların iptali talep edildiği davacının beyanlardan kısmi dava açıldığına dair bir sonuç çıkmadığı anlaşılmaktadır. İtiraza konu dava değeri olan 15.716,72 TL dava değerine göre tahsili gereken peşin nispi harç 268,49 TL, davacı tarafça yatırılan 87,39 TL’dir. İcra dosyasına yatırılan 78.58 TL pişin nispi harcın da mahsubu sonucu bakiye 102,52 TL harcın ikmali gerekmektedir. İlk derece mahkemesince eksik harcın ikmali yönünden bu hususta davacıya kesin süre verilip ihtarat yapılması ve sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, eksik harç tamamlanmadan yargılamaya devam olunması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Esasa ilişkin olarak ise, Takip ve dava konusu alacak … nolu 17/04/2015 tarihli elektrik aboneliği kapsamında sarf olunan elektrik enerjisi (normal) tüketim bedelinden kaynaklanmaktadır. Abonelik sözleşmesinin müvekkili şirketi yetkili olmayan kişi tarafından imzalandığını beyanla söz konusu fatura bedellerinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini savunmaktadır. Dosya içinde mevcut … İlişkin Perakende satış Sözleşmesi’nin tetkikinde; … nolu abonelik için 17/04/2015 tarihinde akdedildiği, abone durumundaki … San. Ve Tic. A.Ş.’nin yetkilisinin … lirtildiği ve sözleşmenin vekaleten … tarafından imzalandığı görülmektedir. … tarafından mahkemeye gönderilen 04/03/2020 tarihli … nolu cevabi yazıda “söz konusu aboneliğe ilişkin vekaletnamenin kayıtlarda tespit edilemediği, ancak abonelik kapsamında davalı tarafça kesin teminat mektubu sunulduğu, söz konusu vekaletnamenin teminat mektubunun teslimi sırasında bankaya ibraz edilmiş olabileceği” belirtilmiştir. Davacının talebine rağmen abonelik sözleşmesine dayanak vekaletnamenin bir örneğinin 27/02/2015 tarihli teminat mektubunun verildiği … A.Ş. İzmit Şubesi’nde mevcut olup olmadığı araştırılmamıştır. Diğer yandan ticaret sicili kayıtlarının tetkikinden, davalı şirketin 25/12/2015 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne kaydedildiği ,bu tarihten önce/ve abonelik tarihinde Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde … sicil numarasında kayıtlı olduğu bildirildiği halde davalının Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdindeki kayıtları celp edilmemiştir. Buna göre, davalının Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdindeki ticaret sicili kayıtlarının celbi ile iş bu abonelik sözleşmesinin imzalandığı 17/04/2015 tarihi itibariyle yetkilisini kim olduğu hususunun araştırılması,ayrıca … A.Ş. İzmit Şubesi’ne müzekkere yazılarak dava konusu abonelik sözleşmesinin teminatı olarak davalıya verilen 27/02/2015 tarihli teminat mektubu ile ilgili olarak davalıyı temsilen … tarafından sunulmuş bir vekaletname bulunup bulunmadığının sorulması ,varsa bir örneğinin celbi ile dava konusu sözleşmenin davalının yetkili vekili tarafından imzalanıp imzalanmadığı, dolayısıyla taraflar arasında hukuken geçerli bir sözleşmenin bulunup bulunmadığı hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir.Geçerli bir sözleşmenin varlığı sonucuna varıldığında ise, abonelik sözleşmesi sonlandırılmadığı sürece abonelik kapsamında tahakkuk olunan normal tüketim bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte davalının da sorumlu olacağı gözetilerek , takip tarihi itibariyle talep edilebilecek alacağın tespiti yönünden konusunda uzman elektrik mühendisi bilirkişiden rapor alınması, tüm dosya kapsamına göre hasıl olacak sonuç dairesinde karar tesisi gerekirken eksik inceleme ile karar tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-a-4-6 md gereğince tespit edilen eksiklikler yeniden yargılama gerektirdiğinden dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-4-6 maddesi uya- rınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/06/2022