Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/230 E. 2021/432 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/230
KARAR NO: 2021/432
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2018
NUMARASI: 2016/789 E – 2018/732 K
Birleşen İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/943 esas sayılı dosyasında;
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 18/02/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile 01/10/2012 -3006/2013 tarihlerini kapsayacak şekilde tedarik sözleşme yapıldığını, sözleşme 11.1 maddesinde sözleşmenin fesh edilmemesi halinde kendiliğinden birer yıl süreyle yenilenmiş olacağı, bu şeklide 01/10/2015 -30/06/2015 tarihlerini kapsayacak şekilde sözleşme fesh edilmediğinden, sözleşmenin bu tarihler arasında geçerli olduğu, ancak davalının bu dönem içinde sözleşmeyi erken fesh ederek başka bir şirket ile anlaşma yaptığını, buna göre de sözleşmenin 11.1 maddesinde belirlenen ” sözleşme tarihinden önce, sözleşmenin abone tarafından fesh edilmesi halinde abone son iki ayı fatura toplamı kadar cezai şartı tedarikçiye ödemeyi kabul eder ” hükmü uyarınca, davalıya 25/05/2016 vade tarihili, 3.287,83 Tl bedelli fatura keşide edildiğini ,ödenmeyen fatura nedeniyle davalı hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini beyanla, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 den az olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Asıl davada takibin toplam değeri 3.356,87 TL.olarak belirtilmiştir. Bu dosya ile birleşen İstanbul 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/943 esas sayılı dosyasında ise davacı vekili dava dilekçesinde; kendiliğinden uzamış olan sözleşmenin davalı tarafça haksız olarak fesh edilmiş olması nedeniyle, 25/05/2016 vade tarihli, 3.898,28 TL bedelli elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetleri faturasının davalı tarafça ödenmemesi üzerine 2016/25961 sayılı takip dosyası ile yapılan takibe davalının itirazı nedeniyle itirazın iptaline, takibin devamına ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen davada takibin toplam değeri 4.418,40 TL olarak belirtilmiştir. Asıl dava dosyası için davalı vekili cevap dilekçesinde , 28994 sayılı elektrik piyasası tüketici hizmetleri yönetmeliğinin 23. Maddesi uyarınca, cezai şart getirilmesinin mevzuata aykırı olduğunu, yönetmeliğin 22 maddesi uyarınca da cezai şarta bağlı olmaksızın fesih haklarının bulunduğu, yine yönetmelik 13.1 maddesi uyarınca belirsiz süreli abonelik sözleşmelerinde belirlenen süre kadar uzayacağına ilişkin hüküm getiremeyeceğini, sözleşmenin haklı olarak fesih olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Birleşen dosya yönünden davalı vekili cevap dilekçesinde; belirtilen fatura tutarında bir borcunun bulunmadığını, e faturaya karşı iade faturası düzenlendiğini, davacının sözleşmenin 9. maddesine dayandırdığı faturanın içeriğinde bu maliyetlerin nereden kaynaklandığının açıklanmadığını, sözleşmede bu maliyetlerin neler olduğunun belirtilmediğini, tutarlarının nasıl hesaplandığı ve hangi gerekçe ile bundan sorumlu olduklarının da açıklanmadığını beyanla,davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme bilirkişi incelemesi ile asıl davada, sözleşmenin 11 maddesi uyarınca sözleşmenin uzamış olduğu ve uzamış süresinin öncesinde, fesh edilmiş olması nedeniyle de son iki ayın faturası kadar bedelin sözleşme cezası olarak davalıdan talep edilebileceği ve buna sözleşme 7.2 maddesi gereğince son ödeme tarihinden takip tarihine kadar faiz işlenmesi gerektiğini belirterek, 3.287,83 Tl asıl, 21,50 TL işlemiş faiz olmak üzere 3.309,33 TL talepte bulunabileceğinin belirlendiğini, birleşen dosya açısından , sözleşmenin 5. maddesinde nelerin fatura edileceğinin kararlaştırıldığı ve bu madde de enerji dengesizlik bedelleri, sıfır bakiye bedelleri, piyasa işletim bedeli ve ilave tutarlar yer almadığından, davacının elektik satışından kaynaklanan piyasa maliyetlerine ilişkin düzenlediği 3.898,28 TL bedelli faturanın sözleşmeye aykırı olarak düzenlendiği ve davalının bundan sorumlu olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle; “I-Asıl dava yönünden; 1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki 3.287,83 TL asıl, 21,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.309,33 TL ye ilişkin itirazın iptali ile kabul edilen kısımlar yönünden takibin aynı şartlarla devamına, 2-Fazla istemin reddine, 3-Kabul edilen dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 661,86 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, II-Birleşen İstanbul 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/943 esas sayılı dosyası yönünden davanın reddine” karar vermiştir. Kararı sadece birleşen dava yönünden davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; EPDK nın kararları çerçevesinde elektrik satışı nedeni ile ilgili yürürlükte olan ve ileride getirilebilecek olan her türlü bedelin Aboneden alınacağının kararlaştırıldığını, üretimden nihai tüketime kadar ki süreçte bütün maliyetlerin nihayi kullanıcıya yansıtılması gerektiğini,eksik inceleme yapıldığını,birleşen davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek birleşen davadaki kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacının birleşen dava hakkındaki istinaf taleplerinin incelenmesinde,taraflar arasındaki s;özleşmenin 5. Maddesinde fatura edilebilecek kalemlerin belirtilmesine rağmen , bu madde kapsamında enerji dengesizlik bedelleri, sıfır bakiye bedelleri, piyasa işletim bedeli ve ilave tutarların açıkca belirtilmediğinin bilirkişi raporu ile belirlenmesi karşısında,birleşen davaya konu takipte istenen maliyet bedellerine yönelik faturadan dolayı davacının alacaklı olduğunu ispat edemediği anlaşılmıştır. Hükme dayanak bilirkişi raporu taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğundan,yeni bilirkişi incelemesinin davaya katkı sağlamayacağı açıktır. İstinafa konu birleşen davadaki mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu görülmüştür. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının birleşen davaya dair istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının birleşen davadaki istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/02/2021