Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/229 E. 2022/342 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/229
KARAR NO: 2022/342
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/10/2020
NUMARASI: 2016/1042 E – 2020/472 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 08/02/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 12/05/2010 tarihinde akdedilen sözleşme uyarınca davalı şirketin müvekkiline elektrik enerjisi tedarik edeceğini, sözleşmenin 5. maddesi uyarınca, davalı şirket enerji tedariki yaparken …’ın ticarethaneler ve dağıtım sistemindeki kullanıcılar tarifesinde yer alan Perakende Tek Zamanlı Elektrik Birim fiyatından %27,61 oranında, alçak gerilim abonelikleri için de … tarifelerini esas alarak %22,61 oranında iskonto uygulanacağını, davalı şirket tarafından önce 01/07/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, mail yoluyla iskonto oranının %18,5’e düşürdüğünü bildirdiğini ve bilahere iskontoları tümden kaldırdığını, elektrik enerjisi tedarik sözleşmesini 12/05/2016 tarihi itibariyle karşılıklı feshettiklerini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin davacı taraf aleyhine tek tarafları olarak değiştirilmesinin mümkün olmadığını, sözleşme hükümlerinin ihlali nedeniyle davalı şirketten 01/01/2012 tarihinden itibaren 139.295,65-TL fazla tahsilat yapıldığını, davacı şirketten sözleşmeye aykırı olarak iskontolar uygulanmaksızın fazla tahsil edilen bu meblağın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin , davacı şirket ile akdedilen 12/05/2010 tarihli elektrik enerjisi tedariki ve tüketimine ilişkin sözleşme uyarınca 01/06/2016 tarihine kadar davacı şirket için gerekli elektrik enerjisini tedarik etmekte olduğunu, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme uyarınca müvekkil şirket tarafından 29/05/2012, 31/01/2014 ve 30/12/2020 tarihlerinde gönderilen yazılı bildirimler ve basiretli bir tacir olan karşı tarafın faturaları itirazsız ve ihtirazı kayıt olmaksızın ödemiş olması gerekçesiyle tahsil edilen dava konusu bedellerin müvekkili şirket tarafından iade etme borcu olmadığını beyanla , davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ; Davanın kısmen kabulü ile, 13.685,38-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsili davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.Mahkemece verilen kararı,davacı vekili ve davalı vekili istinaf etmiştir. 1- Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; elektrik bedeli hesaplanırken enerjinin tedarikinin yapıldığı döneme ilişkin baz alınan rakamların hatalı olduğu ,bu sebeple kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. 2-Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun aksine ,davacıya yapılan indirimin kaldırılmadığın,kayıpsız tarife uygulandığını,bunun indirimi oranını tümden kaldırıldığı şeklinde hatalı değerlendirildiğini, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , elektrik enerjisi tedarik sözleşme ilişkisi kapsamında fazla tahsilat iddiasına dayalı alacak talebine ilişkindir.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; mahkemece yargılama sırasında bilirkişi kurulları raporları alınmış,ilk rapora itiraz üzerine davacı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması suretiyle talimat yolu ile bilirkişi kurulu raporu alınmıştır. 03/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”Davalı …’nin hiçbir uyarı ve bildirim yapmadan %18,5’lik bu indirim oranını iptal ederek fatura düzenlemeye başladığını, davacının bu durumu da kendisine gönderilen faturaların hiçbirine itiraz edilmediğini, indirim oranı sıfırlanan faturaların kabul edilip ödendiğini, ancak… Enerjinin herhangi bir bildirim veya tarife revizyonu yapmadan 01/07/2012 tarihi sonrası dönemler de %18,5 oranındaki indirimi tamamen kaldırmasının etik olmadığını, bu nedenle 01/07/2012 tarihinde sonraki dönemlerde de %18,5 oranında indirime devam etmesi gerektiğini, bu durumun 31/01/2012 tarihinden itibaren başlattığı ve her fatura dönemine uygulandığını, ulusal tarifeye göre dönem indirimlerini uygulayarak bulduğu uygulanması gereken birim fiyat ile …. Enerji’nin faturalamaya esas olarak uyguladığı birim fiyat tarifeleri farkını aldığını, tüketim miktarı ile çarparak bulduğu iade enerji bedellerini toplayarak iade edilmesi gereken fazla tahsilatın 13.685,15-TL olduğunun hesaplandığını, davalı … Enerji’nin hiçbir uyarı ve bildirim yapmadan %18,5 oranındaki indirimi iptal ederek fatura düzenlemesinin sözleşmeye aykırı olduğu bu nedenle de haksız kazanç elde ettiği kanaatine varıldığını, bu durum hem taraflar arasındaki sözleşmeye, hem de tüketici kanunu hükümlerine açıkça aykırı olduğunu, davacı her ne kadar bu duruma itiraz ettiğini, davalının hukuka aykırılığını ortadan kaldırmadığını, davalının sözleşmeye aykırı davranarak, sözleşeme göre uygulaması gereken, ancak hiçbir uyarı yapmadan iptal ederek uygulamadığı %18,5’lik indirim oranından dolayı, davalıdan 31/01/2012 – 31/12/2015 dönemleri arasındaki fatura hesaplarında oluşan fazla ödemeleri nedeniyle, davacının davalıdan 13.685,38-TL alacaklı olduğu…” görüşü bildirilmiştir. Davacı tarafın ticari defterleri, davalı kayıtları, yargılamada alınan ve birbirini teyid eden her iki bilirkişi raporuna göre ,taraflar arasında imzalanan sözleşme ilişkisi boyunca yapılan faturalandırma / tahsilat dökümlerinin ayrıştırıldığı, yapılan değerlendirme neticesinde davalı yanın 29/05/2012 tarihli ve 31/01/2014 tarihli yazıları ile 01/07/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere EPDK kurul kararları ile yapılan değişiklikler ve davalı şirket dışındaki faktörlere bağlı olarak iskonto oranının %18,5 oranında uygulanması gerektiğinin davacı yana bildirildiği, davacının ise 05/02/2016 tarihli cevabına kadar anılı iskonto oranına herhangi bir itiraz yöneltmediği tespit edilmiştir. Sözleşmenin 12. maddesi gereğince mevzuattan kaynaklanan değişiklikler sonucu oluşan yeni şartlar ile elektrik enerji fiyatlarını etkileyen kamu kurum kararları, enerji üretim maliyetlerindeki aşırı artış veya tarife yapısı değişikliği gibi enerji satış fiyatını etkileyen nedenlerden dolayı fiyat ayarlamasının talep edilebileceği, tarafların fiyat değişiklikleri hususunda mutabakata varamamaları durumunda tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetme hakkını haiz oldukları hususlarının kararlaştırıldığı görülmüştür. Bu kapsamda davalı yanın iskonto oranında %18,5 oranındaki birim fiyat değişikliğine ilişkin önerisi davacı tarafça 05/02/2016 tarihine kadar itiraza uğramamış olup bu hali ile iskonto oranındaki değişimin davacı yanca benimsendiği ve sözleşmenin feshedildiği 12/05/2016 tarihine kadar %18,5 oranında iskonto üzerinden fiyatlandırma yapılmasının sözleşmenin 12. maddesine dayalı olarak geçerli olduğu değerlendirilmiştir. Ancak , 01/07/2012 tarihinden itibaren %18,5 oranında yapılması gereken iskontonun tek taraflı olarak uygulama dışı bırakılması sureti ile yapılan faturalandırmanın sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği, davalı tarafın bu dönemde kayıpsız birim fiyat uygulandığı yönündeki istinaf sebebinin yerinde olmadığı , davacının talep ettiği dönemler arası %18,5 oranındaki iskonto oranının uygulanmaması nedeni ile fazladan ödemiş olduğu 13.685,38-TL’nin tahsili isteminde haklı olduğu gerekçesiyle verilen kararda usul ve hukuka aykırılık bulunmadığından ,tarafların yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davacıdan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalıdan alınması gereken 934,84 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 233,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 701,13 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/02/2022