Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2288 E. 2022/1818 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2288
KARAR NO: 2022/1818
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/07/2021
NUMARASI: 2018/1327 E – 2021/601 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili … ile davalı … firması arasında 27/10/2015 tarihli “… Ortaklık (İşbirliği) Sözleşmesi” akdedildiğini, söz- leşmenin 7.1 maddesi gereğince bilet satışlarının davalı şirket ile davalılardan … bilet firmasının satış kanalları ile yapıldığını, Elde edilen 79.987,05 TL bilet satış hasılatının fatura karşılığında davacı şirkete ödenmesi gerektiğinden bu amaçla 17/02/2016 tarihli faturanın düzenlenerek … firmasına gönderildiğini, adı geçen firmanın “hasılatı diğer davalı firmaya aktardığı” gerekçesiyle itiraz ederek faturayı iade ettiğini, … Ortaklık Sözleşmesi gereğince … firmasının elde edilen tahsilattan doğru- dan sorumlu olduğunu, grup şirketi olan ve bilet satışından tahsilat yapan … firmasının davacı şirkete ödememesi nedeniyle sorumlu olduğunu, davalı firmaların yetkilisi ve ortağının aynı kişi olduğunu, borçları ödemeyerek haksız kazanç elde etmeyi amaçladıklarını, Tüm ihtarlara ve taleplere rağmen bakiye borç ödenmediğinden davalılar aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalıların itirazları nedeniyle takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline, davalıların % 20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetlerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Tic. A. Ş. vekili cevap dilekçesinde; Davacı ile diğer davalı arasında 27/10/2015 tarihinde … Müzikali’nin gösterimine ilişkin … Ortaklık Sözleşmesi imzalandığını, Davacı tarafından … Müzikali bilet bedeline istinaden müvekkili şirket adına 17 Şubat 2016 düzenleme tarihli,… fatura numaralı ve 79.987,05 TL bedelli bir elektronik fatura düzenlenerek gönderildiğini, Ne var ki müvekkili şirketin davacı ile diğer davalı arasında akdedilen sözleşmenin tarafı olmadığını, diğer davalının grup şirketi olmadığını, davalı şirketlerin ayrı tüzel kişiliklere sahip şirketler olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle faturaya itiraz edildiğini ve Beyoğlu … Noterliği’nin 26 Ocak 2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya iade olunduğunu, Davacının müvekkili hakkında başlattığı takibin haksız olduğunu beyanla müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddini savunmuştur. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Davacı ile müvekkili şirket arasında – 27/10/2015 tarihli “… Ortaklık (İşbirliği) Sözleşmesi dışında- …, … ve … isimli üç ayrı etkinliğin muhtelif tarihlerde gerçekleştirilmesi ve bu etkinliklerin sahneleneceği … Sahnesi’nin davacı tarafından müvekkili şirkete kiralanmasına ilişkin genel prensiplerin belirlenmesi ve akabinde Hizmet ve Mekân Tahsis Sözleşmesi imzalanması amacıyla 25 Haziran 2015 tarihli bir niyet mektubu imzalandığını, Niyet Mektubu’nun 1 numaralı bendi uyarınca … etkinliğinin 9-10-11 Ekim 2015 tarihlerinde, 10 Ekim 2015 tarihinde 2 etkinlik olmak üzere gerçekleştirilmesi ve etkinliğe ilişkin hazırlık faaliyetlerinin 7-8 Ekim 2015 tarihlerinde etkinlik alanında gerçekleştirilmesinin kararlaş- tırıldığını, Müvekkili şirket tarafından davacıya gönderilen 6 Şubat 2017 tarihli e-posta, Niyet Mektubu taslağı ve yazışmalardan da görüldüğü üzere, etkinlik öncesi hazırlıkların her biri için günlük 10.000 Amerikan doları olmak üzere toplam 7 gün hazırlık için 70.000 Amerikan doları kira bedeli, her etkinlik günü sahnenin kiralanması için 13.500 Amerikan doları ve toplam 10 etkinlik günü için 135.000 Amerikan doları sahne kira bedeli, son olarak da kiralanan yerde gerçekleştirilen her oyun için günlük 7.000 Amerikan dolarından 10 güne ilişkin 70.000 Amerikan doları sahnelenme bedeli üzerinden kiralamanın gerçekleştirileceğini, Bununla birlikte Niyet Mektubunun 2. Maddesinde; “Kiracı, mekan kirası ve … teknik ekipman envanterindeki ekipman kullanım için toplam 275.000 USD (İki Yüz Yetmiş Beş Bin Amerikan Doları) + KDV tutarının %25’ini avans bedeli olarak en geç 26/06/2015 tarihine kadar Kiraya veren’in … Rumeli Kurumsal Şubesi’ndeki … IBAN nolu hesabına ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder..” denildiğini, bu kapsamda davacıya 30 Temmuz 2015 tarihinde 275.000 Amerikan Dolarının % 25’ine tekabül eden 68.752,00 Amerikan doları ödeme yapıldığını ve etkinliklerin gerçekleştirilmeye başlandığını, Ne var ki … etkinliklerinden yalnızca 10 Ekim 2015 tarihli etkinlikten birinin gerçekleştirildiğini, 9 Ekim 2015 tarihli etkinliğin, 10 Ekim tarihli ikinci etkinliğin ve 11 ekimdeki etkinliğin ise Ankara Tren Garı’ındaki DAEŞ saldırısı sonrası ulusal yas ilan edilmesi nedeniyle gerçekleştirilmediğini, niyet Mektubu kapsamındaki etkinliklerden biri olan … etkinliğinin detayları konusunda taraflarca anlaşmaya varılamadığını, aynı Niyet Mektubunda yer alan … etkinliğinin ise -davacının etkinliğe yönelik taraflar arasında daha önceden anlaşılan tutarın çok üze- rinde bir tutar teklif etmesi sebebiyle- gerçekleştirilemediğini ve davacı tarafından müvekkili şirkete 7 Mart 2016 tarihinde … etkinliğinin iptaline ilişkin olarak bir bildirimde bulunulduğunu, Niyet Mektubu’nun 2. Maddesinde”Sözleşme’nin imzalanmamasının kiraya verenin kusurundan kaynaklanması durumunda veya kiraya veren tarafından etkinlik tarihlerine ilişkin değiştirilme talebi olması ve yeni tarihte uzlaşılamaması durumunda kiraya veren belirtilen avans bedelini iade etmekle yükümlü olup Kiracı’ya herhangi bir nam altında başkaca ödeme yapmakla yükümlü değildir” denildiğini, Bu doğrultuda müvekkilinin davacıya yaptığı 68.752 Amerikan doları ödemenin içinden, gerçekleşen etkinliklere ilişkin bedelleri mahsup ederek müvekkil şirketten kaynaklanmayan sebeplerle gerçekleştirilemeyen etkinliklerin bedellerini iade almaya hak kazandığını, Müvekkilinin davalıya avans olarak ödediği 68.752 Amerikan dolarınden … etkinliği kapsamında davacıya ödenmesi gereken 51.625 Amerikan doları mahsup edildiğinde kalan meblağ olan 17.127 Amerikan dolarının davacı tarafça iadesinin gerektiğini, Diğer yandan, … İş birliği Sözleşmesinin 2.5.2 maddesinde; “İş Sahibine ödenmek üzere etkinlik süresi boyunca elde edilen brüt gişe gelirleri üzerinden %10 telif …’ye ödenecektir. Ödemeler vergiler hariç Net olarak yapılacaktır.” hükmüne yer verildiğini, bu düzenleme gereğince davacının 11.429 Amerikan Doları telif ödemesi gerektiğini, defalarca talep edilmesine rağmen telif hakkı ödemelerinin bugüne kadar gerçekleştirilmediğini, Sözleşme Madde 7.4 maddesinde “…, … tarafından tahsil edilen Etkinlik bilet paralarının (Gişe ücreti ve banka giderleri düşüldükten sonra) her bir ilgili faturanın sunulmasını takiben 7 (yedi) gün içinde …’ya ödeneceğini kabul ve taahhüt eder…”denildiğini, Somut olayda davacı tarafından müvekkili şirketin … Sözleşmesinden kaynaklanan telif hakkı bedeli ve Niyet Mektubundan doğan diğer alacağı ödenmediğinden müvekkili şirketin bilet satışlarından elde edilen hasılatın ödemesini beklettiğini, Tarafların karşılıklı borç ve alacaklarının müvekkili şirket tarafından takas konusu yapıldığını, Müvekkil Şirketin kayıtlarına göre borçlu oldukları bedelin davacı tarafından fatura edilen 79.987,05 Türk lirası değil, 77.187,50 Türk lirası tutarında olduğunu beyanla davanın reddini, davacının % 20 oranında kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce: “DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, Davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 69.285,87 TL asıl alacak ve 8.868,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplan 78.154,16 TL üzerinden kısmen iptali ile, Takip tarihinden itibaren asıl alacak olan 69.285,87 TL’ye işleyecek yıllık %10,75 faiz uygulanması şeklinde takibin devamına Fazlaya ilişkin istemin reddine, Asıl alacak likit olup, 69.285,87 TL’nin %20′ si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: 29/04/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile müvekkil şirketin 78.413,94 TL anapara alacaklı olduğunun kanıtlandığını, bilirkişi raporunda davalı taraf yararına 3,5 gün süreli mücbir sebep olduğu belirtilerek buna karşılık gelen 1.916,19 USD (8.868,29 TL) alacak hesaplanmış ise de, davalı tarafın çekişmeli veya çekişmesiz herhangi bir alaca- ğının bulunmadığını, davalı daha önce mücbir sebep iddiasına dayalı bir talepte bulunmadığından söz konusu iddianın bu aşamada ileri sürülemeyeceğini, üstelik mücbir sebep iddiasının ispata muhtaç olduğunu, takas defi adı altında muacceliyet şartının gerçekleşmediğini, takas savunması dikkate alınarak yapılan hesabın doğru olmadığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında sadece bilirkişi raporunda yer alan değerlendirmelerin tekrar edildiğini, gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğini, bilirkişi raporuna itirazların değerlendirilmediğini, bilirkişi raporunda telif bedeli ödemesine ilişkin çıkarımların hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin müvekkili tarafından etkinlik alanı için ödenecek olan kirayı tarafların anlaşmalarını göz ardı ederek hesapladığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava; İİK 67 maddesi dayalı itirazın iptali talebine ilişkindir. Celp olunan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetki- kinde; davacı … AŞ tarafından davalı şirketler aleyhine … İşbirliği Sözleşmesi cari hesap, fatura ve ihtarnamelere dayalı olarak 78.413,94 TL ana para + 9.014,88 TL işlemiş faiz + 150,00 TL ihtar masrafından ibaret toplam 87.578,82 TL alacağın tahsili talebiyle ilamsız takibe girişildiği, davalıların süresi içinde ibraz ettikleri dilekçeler ile takibe itirazda bulundukları, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Dosya içeriğine göre; davacı … AŞ ile davalılardan …arasında 27/10/2015 tarihli … İşbirliği Sözleşmesi imzalandığı sabit olup, davacı sözleşme hükmüne göre … bilet firmasının satış kanalı üzerinden elde edilen 79.987,05 TL bilet satış hasılatının kendisine ödenmesi gerektiğini, ancak bu ödemenin gerçekleşmediğini beyanla alacak talep etmektedir. Davalılardan … şirketi davacı ile diğer davalı arasında imzalanan … İşbirliği Sözleşmesinin tarafı olmadığını, bu sözleşmeden kaynaklanan alacak talebinin kendisine yöneltilemeyeceğini savunmaktadır. Diğer davalı durumundaki … Tic. Ltd. Şti ise davacı ile 27/10/2015 tarihinde … Müzikalinin gösterimi için … İşbirliği Sözleşmesi’nin imzalandığını, sözleşmenin 7.4 maddesi gereğince … etkiliğine ilişkin satışlardan elde edilen bilet bedellerinin müvekkili şirket tarafından davacıya ödenmesinin kararlaştırıldığını ancak dava konusu … Sözleşmesi kapsamında oluşan telif hakkı ve başka bir ticari ilişki nedeniyle davacı ile imzaladıkları Niyet Mektubu kapsamında alacaklı olduğunu beyanla takas/mahsup talep etmektedir. İş bu davada davacının alacağına dayanak yaptığı 27/10/2015 tarihli … İşbirliği Sözleşmesinen tetkikinde; davacı ile davalı … Tic. Ltd. Şti arasında imzalandığı, bu sözleşme ile … Müzikaline ilişkin biletlerin …’a ait satış kanalından satılması ve satıştan elde edilecek hasılatın gişe ücreti ,banka giderleri düşüldükten sonra faturanın düzenlenmesini takip eden 7 gün içinde davacıya ödenmesinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık davacı şirketin … İşbirliği Sözleşmesi kapsamında davalı taraftan alacaklı olup olmadığı, davalı … Tic. Ltd. Şti’nin takas/mahsup beyanına itibar edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesince bilirkişi olarak görevlendirilen İstanbul Aydın Ü. Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. …, Hesap Denetim-Muhasebe Uzmanı … ve Beykent Ü. GSF. Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetimi Öğr. Elemanı /Sahne Sanatları -Telif hakları Uzmanı Arş. Gör. … tarafından düzenlenen 29/04/2021 tarihli raporda; Davacının … İşbirliği Sözleşmesinden kaynaklanan alacağı ile ilgili olarak; Davacının 2015, 2016-2017-2018 yılları ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde ve usulüne uygun tasdik ettirildiği kanaatine varıldığı, Davacının ticari defterlerine göre; takibe konu ettiği 17.02.2016 tarih … nolu 79.987,05 TL tutarlı faturanın davalı … ile olan cari hesabında kayıtlı olduğu, davacının takip tarihi (20/06/2018) itibariyle davalı (…) yandan 78.413,94 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, 02/12/2020 tarihli duruşma tutanağında; davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilmiş ve bu yetkiye istinaden davalı vekiline 31/12/2020 tarihinde mail atılarak davalı şirketlere ait ticari defter, belgelerin hazırlanması gerektiği belirtilmiş ise de, bu mailin cevapsız kaldığı ,bu zamana (12/03/2021) kadar davalı yan vekili tarafından ticari defter ve belgeleri hazırlandığına dair bilgi verilmediği gibi talep edilen veriler gönderilmediğinden davalı şirketlere ait ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılamadığı, Diğer yandan dosyaya sunulu davalıların ticari defter dökümleri üzerinde yapılan incelemelerde; davalı … Ltd. Şti.’nin 2016 yılına ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde ve usulüne uygun tasdik ettirildiği kanaatine varıldığı, davalı … Tic. A.Ş.’nin 2017 yılında E-defter mükellefi olduğu, defter beratlarının usulüne uygun ve süresinde verildiği, Davalı … ticari defter dökümlerine göre; davacı yana takip tarihi (20/06/2018) itibariyle 78.413,94 TL cari hesap bakiye borçlu olduğunun tespit edildiği, Davacı … tarafından davalı (…) adına tanzim edilen davaya konu faturanın E-Arşiv Fatura şeklinde ve taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında bilet bedeli olarak düzenlendiği, bu faturanın davacının ve davalının kayıtlarında mevcut olduğu, fatura yönünden bir çekişmenin mevcut olmadığı, faturanın davalının bilgisi dahilinde olduğu kanaatinin hasıl olduğu, Davacının davasında haklı görülmesi halinde davalı (…) yandan takibe konu edilen faturadan dolayı takip tarihi (20.06.2018) itibariyle 78.413,94 TL Asıl, 8.868,29 TL işlemiş faiz olmak üzere 87.282,23 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı, Ayrıca, davacı yan takip tarihi (20.06.2018) itibariyle davalı yandan 8.868,29 TL işlemiş faiz alacaklı olduğu, Davalı … ve davalı … Ltd. Şti. (Türkiye)’nin davacıya ödemeleri gereken bilet bedeli borcunu ifadan haksız şekilde kaçınmış oldukları ve borçtan müteselsil sorumlu oldukları belirtilmiştir. Davalının takas/mahsup beyanı ilgili olarak; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/(23)15-1612 Esas, 2021/441 Nolu 08/04/ 2021 tarihli ilamında vurgulandığı üzere; BK’nın 118. vd. maddesinde (TBK m. 139 vd.) düzenlenen ‘Takas’ iki tarafın karşılıklı olarak birbirinden aynı cinsten ya da özdeş (aynı nitelikte) ve istenebilir olan alacak ve borçlarının, taraflardan birinin takas itirazını dermeyan etmesi suretiyle borç ilişkisinin tamamen veya kısmen sona erdirilmesidir. Takas sonucu her iki borç daha az olan borç miktarınca sona erer. Takas, hukuki niteliği itibariyle bozucu yenilik doğuran bir hak olup, sözleşme niteliğinde bulunmadığından, takas iradesinin muhatabına ulaşmasıyla birlikte sonuç doğurmaya başlar. Takas talebi karşı dava olarak ileri sürülebileceği gibi karşı dava açmaya gerek olmaksızın def’i yoluyla da ileri sürülebilir. “Mahsup’” ise, bir alacağı doğuran olayla ilgili olarak, alacaklının elde ettiği bazı menfaatlerin ya da borçlunun katlandığı bazı külfetlerin bu alacaktan indirilmesidir. Mahsuplaşmada, takastan farklı olarak iki ayrı alacak bulunmamaktadır. Mahsupta, hukuken karşılıklı alacaklılık ilişkisinden öte, alacağın gerçek miktarının tespiti için yapılan bir işlemin varlığı kabul edilmelidir. Mahsuplaşma itiraz olup, bir davada taraflarca açıkça ileri sürülmese dâhi, hâkim dava dosyasına yansıyan belgelerden mahsup itirazının varlığını anladığı takdirde, bunları kendiliğinden dikkate almalıdır. Davalılardan … vekilinin savunması dava konusu … İşbirliği sözleşmesinde düzenlenen telif hakkı ile taraflar arasındaki başka bir ticari ilişki kapsamında düzenlenen 25/06/2015 tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacaklarının takas/ve mahsubunun gerektiği üzerine kuruludur. Telif hakkı ile ilgili olarak; … İşbirliği sözleşmesi’nin 2.5.2. Maddesinde “iş sahibine ödenmek üzere etkinlik süresi boyunca elde edilen brüt gişe gelirleri üzerinden % 10 telif …’e ödenecektir” hükmüne yer verilmiştir. TBK’nun Karşılıklı borç Yükleyen Sözleşmeler ile ilgili ” İfada Sıra” başlıklı 97. Maddesinde ” Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşul- larına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.” denilmiştir. … İşbirliği sözleşmesi’nin 2.5.2. Maddesinde, telif hakkının , davacının bilet parasından önce veya sonra, yada bilet parası ile birlikte mi ödeneceği hususunda bir düzenleme yapılmamış, ifada sıra belirlenmemiş olmakla davacının bilet parasına ilişkin alacağı ile davalının telif hakkına ilişkin alacağının aynı anda ifa edileceği kabul edilmelidir. Somut olayda bilet bedeli davacıya ödenmediğine, TBK 97. md gereğince davalı kendi borcunu ifa etmediğine göre bu sözleşme kapsamında oluşacak telif hakkının ödenmesini de talep edemeyecektir. Davalı …’nin niyet mektubundan kaynaklanan alacakları ile ilgili mahsup talebine gelince; Dosyada mübrez, 22/06/2015 tarihinde davacı (kiraya veren) … A.Ş. adına … ile (kiracı)davalı … Ltd. Şti. (Türkiye) adına … tarafından imzalanan Niyet Mektubu incelendiğinde üç farklı sahne eserinin sahnelenmesi amacıyla 10 gün hazırlık ve 7 gün temsil olacak şekilde toplam 17 gün süresince sahne ve teknik malzeme kiralanma- sına ilişkin bir ön mutakabat metni olduğu görülmektedir. Niyet Mektubu’nun 2. maddesinde “Kiracı, en geç 03/08/2015 tarihine kadar, işbu Niyet Mektubuna konu sözleşmeyi imzalamakla ya da sözleşmeye dair menfi iradesini “kiraya veren”e aktarmakla yükümlüdür. Kiracı, mekan kirası ve … teknik ekipman envanterindeki ekipman kullanım için toplam 275.000 USD (iki Yüz Yetmiş Beş Bin Amerikan Doları) KDV tutarının % 25’ini avans bedeli olarak en geç 26/06/2015 tarihine kadar kiraya verenin … Rumeli Kurumsal Şube … nolu hesabına ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder. Bu toplam 205.000 USD + KDV salon kira bedeli ve 70.000 USD + KDV PSM teknik ekipman bedeli olarak düzenlenmiştir. Kiracı, söz konusu avans bedelinin iade edilmeyeceğini peşinen kabul ve beyan eder.Ancak, sözleşmenin imzalanmamasının kiraya vere- nin kusurundan kaynaklanması durumunda veya kiraya veren tarafından etkinlik tarihlerine ilişkin değiştirilme talebi olması ve yeni tarihte uzlaşılamaması durumunda, kiraya veren, belirtilen avans bedelini iade etmekle yükümlü olup kiracıya herhangi bir nam altında başkaca ödeme yapmakla yükümlü değildir. Kalan miktar Hizmet ve Mekan Tahsisi Sözleşmesi’nde düzenlenecek tarihte kiraya verene ödenecektir” hükmüne yer verilmiştir. Davalı … vekili 08/05/2019 tarihli cevap dilekçesinde “Niyet Mektubu’nun 2. Maddesi uyarınca 30 Temmuz 2015 tarihinde 275.000 Amerikan dolarının % 25’ine tekabül eden 68.752 Amerikan doları ödeme yapılmış ve etkinlikler gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Ne var ki planlanan … etkinliklerinden yalnızca 10 Ekim 2015 tarihinde planlanan 2 etkinlikten biri gerçekleştirilmiş, 9 Ekim 2015 tarihinde planlanan etkinlik gerçekleştirilmemiştir. 10 Ekim 2015 tarihindeki ikinci etkinlik ve 11 Ekim 2015 tarihindeki etkinlik, 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Tren Garı’nda meydana gelen ve 103 kişinin ölümüne sebep olan, DAEŞ tarafından gerçekleştirilmiş, Türkiye’de gerçekleşen en ölümcül bombalı intihar saldırısı olan terör saldırısı ve buna müteakip ilan edilen üç günlük ulusal yas kaynaklı mücbir sebep neticesinde ve davacı’nın talebi üzerine gerçekleştirilememiştir” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı şirketler yetkilisi …’ın 26/05/2016 tarihinde davacı şirket yetkililerine göndermiş olduğu e-postada “…, belirtilen ayrıntılara göre … için 2 Kurulum gününü, 3 gösteri günü ve O söküm gününü kabul etmiştir. …, 9 Ekim’de gösterileri gerçekleştirmeme kararı almıştır. …, 10 Ekim’de 1. gösteriyi yapmıştır; ancak …, Ankara’da meydana gelen talihsiz terör saldırısı ve bu kapsamda Hükümetin 3 günlük ulusal yas ilan etmesi nedeniyle …’in 10 Ekim’deki 2. gösteriyi gerçekleştirmesini durmuştur. …, ilan edilen milli yas nedeniyle 11 Ekim’deki gösterileri yapamamıştır. Her iki tarafda Niyet Mektubu şartlarına uygun olarak faaliyet göstermiş ve taraflar arasında hiçbir ana anlaşma imzalanmamıştır. Niyet Mektubunda, tüm tarafların ana sözleşme hükümleri üzerinde nihai anlaşmaya varması şartıyla, … tarafından verilen ve iade edilebilir mali taahhütleri: Her biri 10.000 USD’den 7 Günlük Kurulum = 70.000 USD, her biri 13.500 USD ‘den 10 Günlük Gösteri=135.000 USD, ayrıca her biri 7.000 USD’den 10 Günlük Üretim – 70.000 USD ABD Doları, tüm taraflar, tarafların ana sözleşme üzerinde bir anlaşmaya varamamaları halinde tüm tutarların iade edilebilir olacağını kabul etmiştir” denilmiştir. Taraflar arasında imzalanan Niyet Mektubunda prova ve temsil günleri yönünden her hangi bir ücret ayrım yapılmamış, toplam 17 günlük sahne kirası için 205.000 USD + KDV salon kira bedeli ve 70.000 USD + KDV teknik malzeme kira bedelinin ödeneceği kararlaştırılmış, davalı … Ltd. Şti. şirketinin kaparo ücretinin iade edilmeyeceği hususunu peşinen kabul ve beyan etmiştir. Niyet Mektubunda kaparo bedelinin iadesinin davacı şirketin kusuru nedeniyle sözleşme imzalanmaması durumu, ilgili gösterilerin gününün davacı şirketçe değiştirmek istenmesi ve tarafların yeni bir tarih üzerinde anlaşamaması durumunda olabileceği kararlaştırılmıştır. Davalı şirketler yetkilisi …’ın 26/05/2016 tarihli e-postasında 9 Ekim 2015 tarihli gösterinin davalı şirketin kararı gereğince sahnelenmediğini, 10 Ekimdeki ilk gösterinin yapıldığını ancak 10 Ekimdeki ikinci gösteri ile 11 Ekimdeki gösterinin ilan edilen ulusal yas nedeniyle yapılamadığını ve her iki tarafın da Niyet Mektubuna uygun hareket ettiğini ifade etmiş olduğu görülmüştür. Buradan hareketle sözleşmede kaparo bedelenin iadesine ilişkin olarak ifade edilen iki koşulun da oluşmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Ancak 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara’da yaşanılan terör saldırı sonucu yetkili ma- kamlarca “ulusal yas” ilan edilmiş olup bu nedenle gösteriler yapılamamıştır. Öngörülen ve mücbir sebep teşkil eden bu olay nedeniyle gösterinin gerçekleşmemesinde her iki tarafında da kusurunun bulunmadığı açıktır. Bu nedenle, tarafların arasındaki sözleşmenin mücbir sebepin oluştuğu ana kadar ifasının zorunlu olduğu, ancak mücbir sebep sonrasında tarafların Niyet Mektubu kapsamındaki hak ve yükümlülüklerinin karşılıklı irade beyanı ile ortadan kalkacağı değerlendirilmiştir. Her ne kadar, davalı vekili beyanlarında ve dosyadaki davalı şirket yetkilisinin e- postalarında “temsil günü ile hazırlık günlerinin fiyatlandırılmasının farklı olduğu” iddia edilmiş olsa da dosya kapsamında anılan fiyatlandırmanın davacı firma tarafından kabul edildiğine ilişkin herhangi bir irade beyanı bulunmamaktadır. Tarafların ortak irade beyanlarıyla imzalanan Türkçe Niyet Mektubu dikkate alındığında ; 17 gün için 205.000 USD + KDV salon kira bedeli ve 70.000 USD+ KDV ve toplam 275.000 USD +KDV bedel üzerinden hesaplanan 1 günlük kira ve teknik malzeme kirası bedelinin 17.176,47 USD+ KDV , buna göre davalının davacıya ödemesi gereken 3,5 günlük mekan ve teknik malzeme kirası toplam 56.617,64 USD +KDV ; 3,5 gün için toplam ödenmesi gerek mekan ve teknik 66.808,81 USD ödenmesi gerektiği, Davalı firma vekilinin beyanları ile dosyada mübrez e-posta yazışmalarından davalı … Ltd. Şti. firmasının, davacı firmaya Niyet Mektubunda ifade edilen toplam 275.000,00 USD tutarının KDV dahil edilmeksizin % 25’ine denk gelen 68.752,00 USD tutarında kaparo bedeli ödeme yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Ancak Niyet Mektubunun 2. Maddesinde 275.000 USD+KDV tutarının % 25 inin kaparo tutarı olarak ödeneceğine ilişkin tarafların anlaşmış olmaları nedeniyle hesaplamalara % 18 KDV oranının dahil edilmesi gerektiği, Netice olarak, davalı … Ltd. Şti. şirketi tarafından davacıya ödenmiş olan 68.752,00 USD kaparo bedelinden, davalının 3,5 günlük mekan ve malzeme kirası olarak ödemesi gereken %18 KDV tutarı dahil toplam 66.808,81 USD düşüldüğünde geriye kalan toplam 1.916,19 USD tutarın davacı … tarafından davalı … Ltd. Şti. şirketine ödenmesi gerektiği ve ilgili bedelin takasa konu olabileceği tespit edilmiştir. Nihai sonuç olarak, davacı … AŞ’nin takip tarihi (20/06/2018) itibariyle 78.413,94 TL Asıl, 8.868,29 TL işlemiş faiz olmak üzere 87.282,23 TL alacaklı olduğu, bu bedelden her iki davalının müteselsilen sorumlu oldukları, davalı … Ltd Şti’nin fazla ödediği 1.916,19 USD kaparo tutarı için takas defi ileri sürebileceği, takip tarihindeki TCMB USD efektif döviz satış kuru üzerinden (1.916,94 x 4,7644 =) 9.133,07 TL’nin mahsup edilmesiyle takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketlerden 78.418,94 -9.133,07=69.285,87 TL ana para 8.868,29 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 78.154,16 TL alacaklı olduğu belirtilmiş olup rapor içerdiği teknik inceleme itibariyle dosyadaki delillere ve denetime uygun hükme elverişli bulunmuştur. Bu rapor doğrultusunda kısmen kabul hükmü kurulmasında usul ve yasaya aykırılık tespit edilmemiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davacı … İle davalı …nin istinaf baş vurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı …ve Davalı … Tic. Ltd. Şti’nin istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davacıdan …den alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,4‬0 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalı …dan alınması gereken 5.338,71 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.334,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.004,03‬ TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14/06/2022