Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2231 E. 2022/2010 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/2231
KARAR NO : 2022/2010
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2021
NUMARASI : 2018/634 E – 2021/63 K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkili şirketin Land Rover Marka otomobillerin tamiri üzerine uzmanlaşmış bir oto tamirhanesi işlettiği, davalı tarafın kendisine ait araçların tamiratı ve bakımı için aracını müvekkili şirkete getirdiği, müvekkili şirketin tamirat ve bakım işlemlerini yaptığı, karşılığında faturasını düzenlediği, irsaliyeleri ile birlikte aracı davalıya teslim ettiği, davalı tarafından bir kısım ödemeler yapıldığı, ancak bakiye 20.900,00 TL borçları kaldığı, alacağı tahsil etmek amaçlı İstanbul 8. İcra Müdürlüğü’ne … sayılı dosya ile ilamsız icra takibi yapıldığı davalının borca itiraz ettiği, davalının işbu itirazın haksız ve mesnetsiz olup takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğu, müvekkile ait ticari defter ve kayıtlar da incelendiğinde, davalıdan alacaklı olduğu hususunun sabit olacağını beyanla ,davalının haksız ve dayanaksız itirazının iptaline , takibin devamına, itiraz ile takip durmuş bulunduğundan ve takibe konu alacak likit ve muaccel olduğundan, davalı/borçlu aleyhine, borç miktarının %20’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde ;müvekkili şirkete ait 2008 model Land Rover marka otomobilin ,davacı vekilinin de dilekçesinde belirttiği gibi davacı firmaya servise verildiği ve 15/11/2017 tarihinde Maslak Atatürk Oto Sanayi Sitesindeki firmadan teslim alınan araç aynı gün şirket adresi olan 4. Levent’e getirildiği, ancak araç servisten alındığının ertesi günü seyir halindeyken yanmaya başladığı, arcın motor kısmında başlayan yangın sonucunda aracın kullanılamaz hale geldiği, 19/11/2017 tarihli Yangın Raporunda 16/11/2017 tarihinde meydana gelen olayda hareket halindeki aracın motor bölümünün elektrik aksamında oluşan kısa devre sonucu çıkan kıvılcımların kablo izolasyonunu tutuşturması ile yangın olayının başladığı kanaatine varıldığı, aracı servisten teslim alan ve araç yandığı sırada aracı kullanan …’ın da dinlenmesini talep ettiği, müvekkili şirkete ait … plakalı araç üzerinde ekspertiz çalışmaları sonucu tespit olunan hasar miktarı ile hasarın neden ve niteliğine ilişkin bilgi, bulgu ve saptamaların ekspertiz raporunda yer almakta olup aracın servisten çıktıktan sonra yanması ve kullanılamaz hale gelmesi karşısında, davacının haksız ve hukuka aykırı şekilde servis bedelini talep etmesine itiraz ettiği, davacı verdiğini iddia ettiği hizmeti ispat etmelidir ki bu durumda dahi aracın ertesi gün yanması ve kullanılamaz hale gelmesi karşısında davacı, gereği gibi vermediği bir hizmetin ücretini haksız şekilde müvekkili şirketten talep edemediği, davacının olayın üzerinden uzunca bir süre geçtikten sonra haksız olarak icra takibi başlattığı, haksız ve kötü niyetli açılan davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ; Davacının davasının kabulü ile; davalının İstanbul 8. İcra Dairesi’nin… E. Sayılı takibe yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davacı lehine 4.180,00 TL tazminata hükmolunmasına, davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,şeklinde hüküm kurulmuştur. Mahkemece verilen kararı, davalı vekili istinaf etmiştir.Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece müvekkili şirket aracının yanması ile davacının verdiği tamir hizmeti arasında illiyet bağı kurulamadığı, ancak, özenle ve gereği gibi, yeterli teknik donanıma sahip, profesyonel kişiler tarafından yapılmış bir motor rektifiye işleminin ertesi günü motorda kendiliğinden yanma meydana gelmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davacının, tamir hizmetini gereği gibi yerine getirmediğinin açık olduğu, davacının olayın üzerinden uzunca bir süre geçtikten sonra haksız olarak icra takibi başlattığını, davanın haksız ve kötü niyetli olduğu, 08.01.2020 tarihli ek bilirkişi raporunda, yangının çıkış sebebinde davacının kusurlu olduğu net bir şekilde ifade edilemeyeceği görüş ve kanaatine varılmışsa da davacı şirketin kusursuz olduğunun tespit edilmediğini,huzurda görülen davada alınan bilirkişi raporlarının eksik incelemeye dayandığı, mahkemece salt ticari defterlerin incelenmesiyle karar verilmiş olup dosyada mübrez bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğ, davacı şirketin verdiği tamir hizmetinin, tam ve gereği gibi verilip verilmediğinin araştırılması, uyuşmazlık konularının aydınlatılması gerektiği , ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir.
…nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davanın dayanağı olan İstanbul 8. İcra Dairesi’ nin … E. Sayılı takip dosyasında; davalı- borçlu aleyhine 07.06.2018 tarihli açık hesap alacağından kaynaklanan alacağın tahsili için ilamsız takip yapılmış, itiraz üzerine takip durmuştur. Mahkemece yargılamada makine müh. ve mali müşavir bilirkişi heyetinden alınan raporda (davalının .. plakalı aracının 16.11.2017 tarihinde çıkan yangından bir gün öncesinde onarımının davacı tarafından yapıldığı, aracın motorda rektifiye işleminin gerçekleştirildiği, bunun yangın çıkış sebebi olarak nitelendirmesine yönelik inceleme ve tespit olarak değerlendirilemeyeceği, 19.11.2017 tarihli yangın raporuna göre hareket halindeki aracın motor bölümünün elektrik aksamında oluşan kısa devre sonucu çıkan kıvılcımların kablo izolasyonunu tutuşturması ile yangın olayının başladığı genel ifadelerine yer verildiği, aracın tamiri- bakımı sonucu yangının vuku bulduğuna dair tespitin varlığına dosyadaki bilgi ve belgelerle kanaat getirilemeyeceği, 30.08.2020 tarihli yangın raporu içeriği gereğince motor kısmındaki elektrik kablolarındaki enerjinin herhangi bir nedenle (gevşek bağlantı- nötr faz teması vb) ısı enerjisine dönüşmesiyle yangın başlangıç olayının meydana gelebileceği, herhangi bir soket fişi ile fiş yuvasının gevşek teması sonucunda elektrik atlaması nedeniyle oluşan geçişlerden dolayı meydana gelen direnç sonucu sürekli ısınmaya bağlı, kablo, soket plastiklerinde yanmanın başlayabileceği, oluşan gevşek temas nedeniyle akım mertebesinde bir artış olmayacağından elektrik geçişlerinden dolayı sigortalar haberdar olmadığından sigortaların devreyi kesmediği teknik değerlendirmesinin yapıldığı, yine dosyada bulunan araç onarım faturası incelendiğinde motor rektifiye işleminin yangın ile ihtimal dahilinde ilişkilendirilmesi yapılması halinde tek etken olabilecek olan ve değiştirmesi yapılan buji ateşleme kablolarının gerektiği gibi sabitlenmemesi durumunda araç kısa süreli kullanılmış olması durumunda bu durumun da illiyeti keseceği ve olayla ilişkilendirmenin yapılamayacağı, çünkü böyle bir ihtimalde aracın hiç çalışamayacak veya sarsıntı yapacak veya motorda tekleme yapacak olduğu yani kısa süreli de olsa kullanılamayacak olduğu teknik olarak tespit edilmiş olmakla, mevcut bilgiler dahilinde söz konusu yangının çıkış sebebi olarak aracın onarımını yapan davacı servisin eksik ve/veya hatalı bir müdahalesinin bulunduğu, kusurlu olduğunun net bir şekilde ifade edilmeyeceği görüşü bildirilmiştir.
Teknik bilirkişi tarafından ,aracın yanması ile bir gün önceki servis işlemleri arasında bağlantı olup olmadığı yönünden kesin görüş bildirilememiştir. Bu sebeple alınan bilirkişi raporu uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlayacak yeterli teknik inceleme ve görüş içermediğinden ,hükme esas alınacak yeterlilikte görülmemiştir.
Bu sebeplerle ,davalıya ait aracın tamir gördüğü tarih,yapılan tamir ve bakım işlemleri ve buna ilişkin belgeler ile aracın yandığı tarih de dikkate alınarak .davacı tarafça yapılan tamir ve bakım işlemi ile aracın yanması arasında illiyet bağı olup olmadığının tesbiti için yeterli teknik açıklama içeren denetime elverişli bilirkişi kurulu raporu alınması , illiyet bağı mevcutsa yapılan iş ve işlemlerin mevcut belgelerle karşılaştırılarak kadri marufunda olup olmadığının ve zarar miktarının tesbiti yönünden , aracın yanarak hurdaya ayrıldığından,dosya üzerinden teknik üniversitelerin otomotiv kürsüsünden seçilecek 3 kişilik bilirkişi kurulu vasıtası ile rapor alınması gerektiği sonucuna varılmakla, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yukarıda açıklanan şekilde yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.28/06/2022